Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

uchiha kyoko

medya = kyoko

henüz bir şey bulamamıştık. yürümekten yorulmuştum. 

sakura: bir fikrim var

mikura: ne?

sakura: ayrılalım derim. daha hızlı olur. eğer ben bir şeyler bulursam pembe fişeği patlatırım ve buluşma noktasına giderim. sen bulursan kırmızı fişeği patlat

mikura: peki. sana güveniyorum. umarım güvenimi sarsacak bir şeyler yapmazsın

sakura: tamam

mikuranın yanından gittim. biraz hızlı yürümeye başladım. ileride evine girmek üzere olan yaşlı bir kadın vardı. hızlıca yanına gittim.

sakura: bakar mısınız?

-evet

sakura: buralarda yaşayan bir uchihalı var mı?

-hım... sanırım evet. ormanın içinde bir yerlerde yaşadıklarını duymuştum

sakura: sağolun

kimsenin beni görmeyeceği bir yere gidip pembe fişeği patlattım. sonrada buluşma noktasına gittim. kısa sürmeden mikura ve diğerleride geldi. 

mikura: buldun mu?

sakura: buldum

kotetsu: pembe fişeği kim patlattı? planda öyle bir şey yoktu

sakura: mikura ile ayrıldık. onunla haberleşmek için pembe fişeği patlattım

sasuke: buldunuz mu?

sakura: evet. ormanın içinde bir yerlerdelermiş galiba

mikura: o zaman hemen gidelim

havadan ormanın içindeki evi arıyorduk. (hinatanın yaşadığı yer gibi bir ev) 

yuuki: buldum! işte orada

hepimiz yuuki'nin gösterdiği yere baktık. ejderhama in emrşi verdim ve indik. diğerleride inmişti. 

mikura: siz burada bekleyin. ilk önce biz gidelim

kotetsu-san ve mikura birlikte bahçeye girdi. bizde olduğumuz yere oturduk.yarım saattir beklemenin ardından sonunda mikura ortaya çıktı.

mikura: gelin

ayağa kalkıp bizde bahçeye girdik. siyah saçlı, siyah gözlü ve beyaz tenli bir kadın vardı. 

mikura: görüşmeyeli uzun süre oldu kyoko

kyoko: aynen öyle. on üç yıl oldu

mikura: doğru

kyoko: uzun yoldan gelmiş olmalısınız. hem acıkmışsınızdırda siz. içeriye geçin. size bir şeyler hazırlayayım

mikura: peki

ilk defa geldiğimiz için biraz utangaç tavırlar sergiliyorduk. yemek yenilen yere geçtik. kyoko-san hazırladığı yemeklerle masayı donattı.

kyoko: buyrun. istediğinizi yiyebilirsiniz

önümüze konulan yemeklerden yemeye başladık.

kyoko: aora nasıl?

mikura: o... öldü

kyoko: ne?! şaka yapıyorsun?

mikura: hayır. gerçekten öldü

kyoko: ya akina, asuka ve sakura?

mikura: akina da öldü. asuka yaşıyor

kyoko: sakura? o da öldü deme lütfen. çok şirin bir bebekti en son gördüğümde

mikura: sakura ölmedi

ben ölmedim ki. ben buradayım zaten.

kyoko: sakura demişken... bu kız aynı akina. gözleride aoranınkiler gibi

mikura: o sakura

kyoko: ... CİDDİ MİSİN?! bayağı büyümüşsün!

mikura: eh, öyle işte

kyoko: demek büyüdün ha? en son iki yaşındaydın. çokta şeker bir şeydin

sakura: beni tanıyorsunuz demek?

kyoko: evet. tanıyorum çünkü sen kuzenimin kızısın

sakura: bir dakika! mikura ve babam senin kuzenin mi?

kyoko: aynen öyle. ayrıca akina ve aora'yıda tanıştıran benim

sakura: anladım

kyoko: peki aora ve akina nasıl öldü?

mikura: ejderhalar atlantisi yerlebir etti

kyoko: asuka yaşıyor dedin. o nerede? 

mikura: bimiyorum. onu kısa bir süre önce gördüm ama karşılaşmamız pek hayra alamet değildi

sakura: atlantise ejderhaların gelmesinin tek sebebi asuka. sırf intikam için ejderhalara atlantisi yıkma emri vermiş. asuka artık düşmanımız

kyoko: asukanın insanlarla arası iyi değildi. ama bu kadar ileri gideceğini tamin etmezdim

sakura. şimdi de beni öldürme peşinde. ama hiç sorun değil. çünkü ben de onu öldüreceğim

kyoko: ablanı öldürmeyi düşünüyor musun gerçekten? bazen onu gözetlerdim. evde kimse olmadığında gelip seni severdi

sakura: beni sevip sevmemesi umrumda değil. o beni öldürmek istiyor. ben de onu

kyoko: siz kurtulmuşsunuz anlaşılan. peki o kadar ejderhayı kim yendi?

mikura: aora en güçlülerini bazı çocuklara mühürledi. en güçlü olanı sakuraya mühürledi. diğer ejderhalarda mgeri çekildi. zaten amaçlarına ulaşmışlardı

kyoko: nasıl olduda haberimiz olmadı? keşke haberimiz olsaydı

mikura: sizin yaşıyor olmanız iyi

kyoko: neyse, bu konularla canını daha fazla sıkmayayım. o değilde, hangi rüzgar attı seni buraya?

mikura: bu sasuke. bir amacı var. ve ona sadece sen yardım edebilirsin. sasuke konohadaki uchihalardan

kyoko: ne istiyorsun bakalım sasuke?

sasuke: konohadaki klan tamamıyla katledildi. geriye sadece ben kaldım. ve şimdi de klanı geri kurmak istiyorum. bu konuda bana yardım etmenizi istiyorum

kyoko: hımm, benim için sorun yok. seve seve yardım ederim. ama bu tek başıma alacağım bir karar değil. diğerlerinede sormam lazım

akira: diğerleri?

kyoko: klanın diğer üyeleri

sasuke: anlıyorum. neredeler?

kyoko: dün gittiler. nereye gittikleri hakkında bir fikrim yok. ne zaman gelirler bilmiyorum. bu yüzden onlar gelene kadar burada kalıcaksınız. sakın itiraz etme mikura! burada kalıcaksınız dediysem kalıcaksınız!

mikura: ısrar etmeyeceğim

kyoko: kaç yaşındasın sasuke?

sasuke: on altı

kyoko: güzel. ya sizler?

aiki: yuuki on üç yaşında. bizse on altı

kyoko: yaşıt olmanız çok güzel. kesin anlaşıyorsunuzdur

kotetsu: pek sayılmaz

mikura: sakura ve aiki pek anlaşamıyor

aiki ile aynı anda kafamızı çevirdik. ve 'hıh' dedik. mikuradan izin alıp dışarıya çıktım. koca direğin tepesine çıkıp oturdum. esen rüzgarın tenime vurması beni sinirlendiriyordu. yavaş yavaş yağmur geliyordu.bulutların renginden belliydi. anında büyük bir ses geldi. arkamı döndüğümde koca ağacın devrilmiş olduğunu gördüm. gürültüden korkmuş olmalılar ki diğerleri de dışarıya çıktı. onlara bir şey bilmiyorum bakışı attım. rüzgar ağacı devirecek kadar şiddetli değildi.

mikura: ağacın nasıl devrildiğini görmedin mi?

sakura: görmedim

kyoko: sorun değil. dursun öyle. soseki gelince kaldırır. şimdi içeriye geçelim

kotetsu: sende az sonra içeriye gir sakura

sakura: peki

onlar içeriye girdikten sonra tekrar önüme döndüm. ormana doğru bakıyordum ve hiç bir şiey düşünmüyordum. taaki ormandaki devrilen ağaçları görünceye kadar. bağzı ağaçlar sürekli devriliyordu. ayağa kalktım. onca ağacın devrilecek hali yoktu. kesinlikle bir terslik vardı. az önce arkadaki ağacın hiç bir şey yokken devrilmesi, ormandaki ağaçların devrilmesi tuhaftı. en tuhafıda sabahtan beri takip ediliyormuş gibi hissetmem. eğer şimdi ormana gidersem mikura yine nutuk çekecek. gitmezsemde ne olduğunu öğrenemeyeceğim. ne yapmalıydım?

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro