Son Savaş
yorumlar= Mavis, miko-GA, ekaterina GA, aezoe, fleur, gloire, suiriu, aemond, plein var
müziği açmayın.
Zeref aezoe adlı siyah kılıcını çıkarttı. Sakura işlerin gittikçe ciddileştiğini ve bu kez her şeyin son olacağını biliyordu. Bu yüzden Asukay'ı göndermek zorundaydı.
Sakura: Asuka! Diğerlerinin yanına git ya da ejderhaların icabına bak!
Asuka: saçmalama! Burada seninle kalacağım!
Sakura: git dedim sana Asuka! Eğer hatalarını telafi etmek istiyorsan git!
Asuka: Ama!
Sakura: ...lütfen! Bunu benim için yap! Hatrım için!
Asuka: ...tamam. Dikkatli ol! Lütfen! Sakın öleyim deme!
Sakura: merak etme! Sana söz veriyorum bir buçuk saat içinde bütün bu saçmalıklara son vereceğim!
Asuka: bende sana söz veriyorum ki bütün ejderhaları silip süpüreceğim!
Sakura: iyi
Asuka: bol şanslar!
Sakura: sanada! İmkânsız! Bu saçmalıkları sonlandırmam imkânsız! Zerefi gebertsem bile arkasında atalar devri denilen gizemli şeyi bırakacak! Zerefi öldüreceğim diye bütün bu olanlar sonlanamaz!
Zeref: atalar devrini ve doruku'nun geçmişini çok merak ediyorsun. Bunları sadece senin duyman içinde Asuka'nın gitmesi gerekir ki başardı da!
Sakura: aynen öyle! Ama bu sorun değil! Çünkü senle teke tek dövüşmek istiyordum! Bütün gücüm ile!
Zeref: aezoe..çok keskin bir kılıçtır! Dikkatli olmanı öneririm!
Sakura: aezoe mi?! Hıh! Daha iyi bir şeyler gel!
•••
Mikotoko GA: gerizekalı!! Aezoe'yi küçümseme! O kılıç sonuna kadar zehirlidir ve açtığı ufak bir yara bile seni acıdan süründürebilir! O kılıç Ciel'in sert derisini bile kolayca delip geçer!
Sakura: peki babamın mirası! O kılıcı da tatmış olmalısın!
Mikotoko GA: evet. Aslında aora'nın kılıcına ayak uydurabilirsen sana mükemmel bir dost olur! İkinizin karşısında ne zerefin ne de aezoe'nin bir şansı olmaz!
Sakura: ama zeref bunu biliyor olmalı?
Mikotoko GA: hayır. Zeref aora'nın mirasını bilmiyor!
Sakura: ciddi misin?!
Mikotoko GA: evet! Bak! Şimdi beynine göndereceğim görüntüleri kafana iyice sok!
Sakura: ne göndereceksin?!
Mikotoko GA: aezoe ile daha önce savaştık. Hafızamdaki bütün o anıları sana aktaracağım! Böylece zerefin yapabileceği hamleleri az çok öğrenirsin!
Sakura: harika! Aferin sana!
Ekaterina GA: bunu zerefi yenince söylemelisin! Zeref zeki biri! Senin sakura'yı bilgilendirdiğini akıl ederek yeni hamleler yapabilir! Hemen sevinmeyin! Karşımızda normal biri yok!
Sakura: haklısın!
•••
Mikotoko GA sakura'ya hafızasındakileri gönderdi. Sakura ezberlemişti bütün hamleleri.
Zeref aezoe'ye baktıktan sonra sakura'ya doğru koştu. Sakura kendisine doğru gelen zerefe büyük bir kararlılıkla bakıyordu! Zeref artık onun yanında sayılırdı. Kılıcını tam sakura'ya saplayacakken kendi kılıcından büyük kırmızı bir kılıcın kendisini engellediğini görür.
Zeref: ha?!
Zeref geriye zıpladı. İlk defa görüyordu bu kılıcı.
•••
Sakura: hamlelerini değiştirdiğini düşünüyorum. Ama sorun bu değil!
Mikotoko GA: ne?!
Sakura: babamın mirası...ona nasıl uyum sağlayacağım. Sasumi-san onla uyum sağlamazsam bir işe yaramaz diyordu!
Ekaterina GA: doğru. Bu kılıçla uyum içinde olmazsan bir işe yaramaz!
Sakura: Ama nasıl uyum sağlarım?!
Ekaterina GA: tekniklerinden biri ile kılıcı kullan. Hem uyum sağlarım hem de kendin o tekniği geliştirirsin!
Sakura: düşün bakalım sakura! Düşün!
Sakura düşünüyordu ama aklına bir şey gelmiyordu. Tam pes edecek iken bir şey hatırlar gibi bir hal aldı suratı. Sonra umutla güldü.
Sakura: buldum!
Mikotoko GA: hemen söyle!
Sakura mikotoko GA ve Ekaterina GA'ya baktı.
Sakura: sizin güçleriniz ile kılıcı kullanacağım! ...ama bu kadar da değil!
Ekaterina GA: başka ne var?!
Sakura: heh! Rokai! Rokai ile mükemmel bir uyum sağlayacağım. Aslında sizin güçlerinizi pek kullanmayacağım! Mirasımla rokai sayesinde uyum sağlayacağım!
Mikotoko GA: heh! İyiymiş! Ama kılıç karşılık vermeyebilir de!
Sakura: biliyorum. Denemekten başka bir şansım yok!
•••
Zeref sakura'yı izliyordu. Şaşkındı. Sakura mirası ortaya çıkardı ve hemen önünde yere sapladı.
Sakura: *el işaretlerini yapar* ROKAİ!!!!!
(Asukayla dövüşürkenki kullandığı mor yıldırım topu. Chidorinin mor renklisini düşünün.)
Sakura'nın rokai'si göz alıcıydı. Sakura rokai ile kılıca dokundu. Dokunur dokunmaz kılıç rokai ile sarmalandı. Mor yıldırımlar kılıç üstünde bir gidip bir geliyordu. Zeref dikkatli bir biçimde bir sakura'ya bir de kılıca bakıyordu.
Sakura: hey! Kılıç! Konuşabilir misin bilmiyorum ama eğer uyum sağlarsam işaret ver!
Sakura kılıcı yerden çekti. Ve zerefe doğru koştu. Zerefte ona doğru koştu. Kılıçları birbirleri ile buluştuğunda ciddi bir savaşın başladığını içlerinde resmi olarak ilan ettiler. Aezoe oldukça iyiydi. Aora'nın mirası'nında ondan farklı bir yanı yoktu. Kılıçlarını tekrar bir araya getirdiler ve birbirlerini ettirmeye çalıştılar. Sakura' nın zorlandığı belliydi. Kılıç bir türlü istediği gibi hareket etmiyordu. Bu yüzden çok sinirliydi. Zerefe kaybetmek istemiyordu. Atalar devri ve doruku ile ilgili gizemi öğrenmek istiyordu. Sakura kılıca tutunarak ayağa kalktı.
Sakura: *kısık sesle* istesende...istemesende...benimle uyum sağlamak zorundasın! Anlıyor musun seni pislik!!
Sakura kılıcı daha sert tuttu. Parmağını ısırıp kanatlı ve parmağındaki kanı kılıcın yüzüne sürdü. Sonrada rokai'si şiddetlendirdi, şiddetlendirdi, şiddetlendirdi ve şiddetlendirdi. Çimen yeşili gözlerini zerefe dikti.
"İşte ben buna gerçek uyum derim!" diye bir ses geldi kılıçtan. Sakura şaşırmıştı.
Sakura: ne?!
Kılıç: işte bu gerçek uyum! Artık uyum içindeyiz! Sen ve ben!
Sakura: ...hayır! Sen ve ben değil! BİZ!
Kılıç: haklısın!
Sakura: sana bir isim vermem gerekir! Kılıç diye seslenemem! Senin adın...razor harmony olsun! (Razor= jilet. Harmony =uyum. Jilet uyumu yani)
Razor harmony: neden böyle bir ismim var?
Sakura: sen bir Jilet kadar keskin olmalısın?
Razor harmony: evet!
Sakura: ve biz uyumluyuz! Razor harmony! Jilet uyumu!
Razor harmony: anladım! İyiymiş! Beğendim!
O zaman güzel bir gösteri sunalım!
Razor harmony: evet! Uyumumuzun gücünü aezoe'yi gösterelim!
Sakura: geliyoruz zeref!!
Zeref: gel ve belanı gör!!!
SAKURA'DAN:
Zerefe doğru koştum ve kılıçlarımız tekrar bir araya geldi. bir ileri bir geri bir sağa bir sola gidip geliyorduk. Şuan kolayca aezoe ile dövüşebiliyordum. Zerefin bu durumdan memnun olmadığı az çok anlaşılıyordu. Aezoe ile razor harmony tekrar yine bir araya geldi. Bu kez razor harmony'nin üstündeki rokai'yi daha da şiddetlendirdim. Rokai aezoe'yi de etkileyince zeref aezoe'yi elinden attı.
Zeref: lanet!
Sakura: hıh! Beni kolay kolay yenemezsin!
Zeref: ..öyle mi?! ..göreceğiz!
Zerefe doğru normal tempoda gidiyordum. Ama ne olduysa o zaman oldu. Göğsümün altında bir acı hissettim. Öyle böyle değildi. Canım çok yanıyordu. Gözlerim büyüdü. Bu aezoe'ydi. Göğsümün altına saplanmış durumdaydı.
Zeref: ölmene sadece beş dakika var! Çok acıtıyor değil mi?!
Sakura: seni...!!!!
Zeref: hep beni gebertmekten bahsediyorsun ama bir türlü gebermedim. Benim yerime sen gebereceksin!
Sakura: kapa çeneni!!!
Gözlerim ağırlaşıyordu. Ayakta kalmak için çaba sarfediyordum ama pek bir işe yaramıyordu.
Razor harmony: hey! Sakura! Sakuraa!!!!
Yere düştüğümü hissediyordum. Hala dört dakikam vardı ama ölecektir bu kez. Bunu biliyordum.
•••
Mikotoko GA: sakuraa! Neyi bekliyorsun daha! Sencede güçlerimden tamamı ile faydalanmanın vakti gelmedi mi?! Gel! Gel ve güçlü ol! Beni ve güçlerimi kabul et! Birlikte seromoni'yi gerçekleştirelim!
Sakura: sero..moni?
Mikotoko GA: sana ne olduğunu söyleyemem ama çok güçlü olacaksın! Gücümüzü zerefe gösterelim!
Mikotoko GA dorukusunu etkinleştirmişti. Siyah gözleri kıpkırmızı olmuştu. Onun gözlerinin içine bakıyordum. Ne olduğunu anlamadan kendimi demirlere doğru yürürken buldum. Vücudum istem dışı hareket ediyordu. ne yaptığımı anlayamıyordum. neden gittiğimide. sonunda demirlere varmıştım. mikotoko GA bana soru sordu.
mikotoko GA: seromoni'yi gerçekleştirmemi istiyor musun?
sakura: seromoni...evet
şu seromoni'nin ne olduğunu bilmiyorduma ma bana tğm gücünü vereceğini söylemişti. sanırım bu seromoni oluyordu. ekaterina GA oradan bağırdı hayır diye.
ekaterina GA: hayır! sakın yapma bunu sakura! eğer seromoni'yi kabul edersen geri dönüşü olmaz! sakın!
güçlü olacaksam, zerefi yenmemde yardım edecekse seromoni'yi zevkle kabuul ederdim. mikotoko GA gözlerimin içine bakıyordu. seromoni'nin olmasını istediğimi gözlerimde okumuştu. güzel dedi kısık sesle. ve etrafımdan mor halkaklar çıktı. sonra git gide siyaha dönüştüler. bu kez demirlerin demirlerin üstünde mühür vardı. halkalar merdiven şeklini aldı ve üste çıktım. seromoni için sanırım mühür yazılı bu büyük kağıdı koparmam gerekiyordu. bende öyle yaptım. kağıdı kopardım. sonra yere indim. anlamadığım şekilde demir kapı açıldı ve mikotoko GA içeriden çıktı. gözlerime son kez baktı. kendime gelmiştim.
mikotoko GA: seromoni...sana gücümü vereceğim anamında değil. seromoni deyince sana gücümü vereceğimi sandın sanırım. ama vermeyeceğim. seromoni...ruh ve beden değişimi demek
sakura: he! yani?!
mikotoko GA: senle seromoni yaptık. bu sayede ruhlarımız ve bedenlerimiz yer değiştirecek.burada mühürlü kalan kişi ben değil sen olacaksın. bense dışarıda olaağım. hem ruhen hem de bedensel. ya da sen bir ejderhaya dönüşeceksin. sonsuza dek!
sakura: NE?! SENİ PİSLİK!!!!!! BAŞINDAN BERİ BUNU PLANLIYORDUN DEMİ?!!! ZOR KALDIĞIM BİR ANI ARIYORDUN VE BULDUN DA!!!!!! SENİ PİSLİK!!!!
mikotoko GA: seromoniyi kendi isteğinle kaul ettin. suçlama beni!
sakura: kapa çeneni!!!! sanki seromoni'nin ne anlama geldiğini biliyordum ya!!!! lanet olsun, lanet olsun,lanet olsun!!!
demirlerin ardında bir şeyler olmaya başladı. bir şey beni oraya çekiyordu sanki. daha ne olduğunu anlamadan kendimi orada buldum. sonra demir kapı kapandı ve mikotoko GA mühür yazan kağıdı alıp aynı yere yapıştırdı.
mikotoko GA: artık özgürüm! tam özgürüm diyemem ama istediğim her şeyi yapacak kadar özgürüm! ya bir ömür boyu bu demirlerin ardında yaşayacaksın! ya da hayatının geri kalan zamanını bir insan olarak değil, bir ejderha olarak yaşayacaksın! bu seromoni'ye bağlı!
kendi hayatımı kendi ellerimle mahvetmiştim. sadece hayatımıda değil. zerefi yenme isteğim ve atlantisi kurtarma çabam. hepsi gitmişti. mikotoko GA'nın ortalığı karıştıracağındanda emindim. her şey burada sona mı eriyordu yani? kahretsin!
•••
büyük bir gürültü koptu. toz ve dumanların arasında büyük bir lşeyin gölgesi gözüktü. zeref ne olup bittiğine anşam verememişti. dumanlar kaybolunca şok oldu.
zeref: ...mi-mikotoko GA!
mikotoko GA seromoni sayesinde özgürdü. sakura ile yerleri değişmişti sonsuza dek.
zeref: sen nasıl dışarıya çıktın?!
mikotoko GA: uzun hikaye. ama değdi. herneyse! asıl sorun bu olmamalı! seni o pembe veletin yerine ben öldüreceğim! ve atlantisi geri alacağım!
zeref: rüyanda görürsün! beni yenmene izin vermem! sahi sakura nerede?!
mikotoko GA: benim yerim o demirlerin ardında sonsuza dek kalacak kişi o oldu artık!
zeref: ...anlıyorum! seromoni mi yaptın? aptal!
mikotoko GA: ne yaptıysam yaptım! asıl sorun bu değil! sen bu işleri kurcalayacağına canını kurtarma çabasına girsen iyi olur! ne de olsa az sonra kafan bedeninden ayrılacak!
ikisi son kez bakıştılar. zeref aezoe'yi aldı ve mikotoko GA'ya doğru koştu.
***
zeref: bu çok kötü!! her an beni yenebilir! bu savaşı kaybeden değil de kazanan olmak istiyorum!
kaybetmek zerefin en nefret ettiği şeydir ki gerçekleşecek gibi gözüküyor. savaş çok uzun sürmüştü. bulundukları alanın yarısı çökmüş durumdaydı. yarısı buzla kaplıydı. mikotoko GA ağzında biriktirdiği ateş topunu zerefe fırlattı ve hemen ardındanda ateş püskürttü. onun istediğini yapması zerefi deli ediyordu. ama kaybedemezdi. onu ele geçirmek zorundaydı. mikotoko GA kontrolünü yitirmiş vaziyetteydi. durumlar hiç iç açıcı değildi.
(daha gzl yapardımda savaş kısmını üşendim valla yazmadım. böylesi daha iyi sanırım)
•••
müziği burada açın.
sakura çaresizdi. yakınıp duruyordu. isyan ediyordu her seferinde. demirlerin ardında olmasına karşın oda kontrolünü kaybetmişti. kenidnde değildi. gözünü kapatıp geri açmasıyla deöirlerin hemen önünde bir kız belirdi. beyaz saçları ve tıpkı kendisininkiler gibiçimen yeşili gölzeri olan bir kızdı bu. demirlerin arasından geçip kendisine yaklaşıyordu. sakura ürkülerek geriye doğru gitti.
sakura: sen de kimsin?
???: sonunda seninle tanışabildim. şuan çok mutluyum. ama bir o kadarda üzgünüm!
sakura: kimsin dedim?!
???: ben...mavis
sakura: ...dalga mı geçiyorsun sen benimle?!
mavis: hayır. dalga geçmiyorum. çok ciddiyim. seromoni yüzünden bu haldesin değil mi? büyük bir hata yaptın!
sakura: ..biliyorum! söylemene gerek yoktu!
Mavis: hımm...anlaşılan pek kendinde sinde diyemeyeceğim. Mikotoko GA dışarıda kıyametleri koparıyor olmalı.eğer karanlık güçlerini kullanıyorsa bu senide etkiliyor demektir!
Sakura: sus artık! Git başımdan!
Mavis: bak! Sana yardım edeceğim! Sen de bana! Tamam mı?
Sakura ayağa kalkıp mavise yumruk atacakken mavis kaybolur ve arkasında belirir. Mavis bir takım el hareketleri yaptıktan sonra elini sakura'nın kalbinin tam üstüne koyar. Sakura'nın sinirleri yarışmaya başlar. Yavaş yavaş kendine gelir. Kırmızı gözleri yeniden çimen yeşiline döner. Ve yere çöker. Hızlıca nefes alıp verir.
Mavis: iyi misin?
Sakura: evet de sen kimsin?
Mavis: *gülümser* sanırım az önce kendinde olmadığını için adını hatırlamıyorsun. Ben mavis!
Sakura: mavis mi?! Hangi mavis?
Mavis: *kahkaha atar* hangi mavis olacak? Zerefin düşmanı mavis!
Sakura: ehh!!
Mavis: pişmansın değil mi?
Sakura: evet. Ama haklıyım. Seromoni'yi bilmiyordum!
Mavis: biliyorum. İşte bu yüzden ne olursa olsun karanlıktan yardım isteme! Karanlıktan gelen yardım sana ne kadar fayda sağlar ki? Karanlık...çok iğrenç! Düşünsene! Şirin mi şirin bir çocuğun şeytan gibi bir hal aldığını! Hangisi daha iyi? Hangisi göz zevkini uyandırır? Hangisi seni rahatlatır? O çocuğun şirin hali mi yoksa şeytan hali mi?
Sakura: şirin hali...
Mavis: bence de şirin hali. Ama sen şeytan halini seçtin
Sakura: hayır. Şirin halini
Mavis: öyleyse neden karanlıktan yardım istiyordun?
Sakura: ...bilmiyorum! Güçsüzdüm!
Mavis: Ekaterina GA'dan yardım isteyebilirdin ama!
Sakura: hata yaptığımın farkındayım!
Mavis: sen çok şirinsin
Sakura: ha?!
Mavis: sen diyorum çok şirinsin. Baksana pembe saçların var. Çimen yeşili gözlerin var. Çok olmasa da güzelsin. Anlayışlı birisin. Dışarda seni bekleyen bir sürü kişi var. Her biri için değerlisin. Bu güzel görüntünü neden bir şeytana dönüştürüyorsun? Biliyor musun? Karanlık güçlerini seni ele geçirdiğinde anlam veremiyorum. O kadar korkunç oluyorsun ki! Sen sen değil başka biri sanki! Canileşiyorsun! Kendin gibi davran mıyorsun! Daha önce yapmadığın, yapamadığın her şeyi yapıyorsun!
Sakura: benden yapmamı istediğin şey ne?
Mavis: karanlıktan yardım istememen! Sadece bu! Ha birde her insan hata yapar! Er ya da geç de olsa o hataları affetmektir! Tıpkı Asuka'yı tereddütsüz affettiğin gibi!
Sakura: tam olarak ne demek istediğini anlamadım ama!
Mavis: yakında anlarsın
Sakura: zerefi nasıl yenebilirim? Ve bu durumdan nasıl kurtulabilirim? Sonsuza dek burada yaşayamam! Asuka'ya söz verdim!
Mavis: *tebessüm eder* kılıcın çok özel bir kılıç!
Sakura: biliyorum. Konuşabilen ve uyum sağladığında sana dost olan bir kılıç tabiki de özel olur!
Mavis: hayır! Yanlış!
Sakura: huh!
Mavis: O kılıç özel çünkü babandan miras! O kılıç babanın bir yerlerde hala yaşıyor olduğunu kanıtlar! O kılıçta babanın savaş ruhu var! Sana miras kalan asıl şey o savaş ruhu! Babanın nasıl biri olduğunu bilmiyorum ama mutlaka iyi biridir!
Sakura: ...haklısın!
Mavis: *kılıca dokunur* artık bu kılıçta benimde savaş ruhum var! Bu kılıcı zerefin kalbine sapla! O zaman kazanırsın!
Sakura: peki buradan nasıl çıkacağım?
Mavis: ellerimi tut! Ve gözlerini kapat!
(Hadi millet selenayı çağıralım. Se-le-na! Selena! Selena! )
Mavis sakura'nın tam karşısındaydı. Sakura ile el ele tutuşurlar. Ve sakura gözlerini kapatır!
Mavis: karanlıktan yardım bekleme! Karanlık senin dostun değil düşmanın! Senin dövüştüğünü adam karanlık biriyse senin karanlık kullanan çok saçma olur! İyilik hep seninle beraberdir!
•••
Mikotoko GA bir anda kükremeye başladı. Bir şeyler oluyordu. Ne olduğunu anlamadan kendini demirlerin ardında buldu. Sakura ise gözünü açtığında karşısında kendisine şaşkınca bakan zerefi gördü.
Sakura: dışarıdayım!
Zeref: bunu nasıl becerdin bilmiyorum ama bana çok faydası oldu. Az daha mikotoko GA beni öldürüyordu
Sakura: ...umrumda sanki! Seni ben öldüreceğim!
•••
Mikotoko GA: seni küçük!!!!!!!! Nasıl yaptın bunu?!!!!!!!
Sakura: mavis sayesinde. Ama bunu dert etme bence. Artık güçlerini istemiyorum. Karanlıktan yardım beklemem çok saçmaydı
Sakura Ekaterina GA'nın olduğu yöne gitti. Demirlerin yanına geldi.
Sakura: özür dilerim. Güç konusunda senden yardım almalıydım
Ekaterina GA: hiç önemli değil
Sakura: hala bir şansım var mı?
Ekaterina GA: ..evet var!
Sakura: bana güçlerini verir misin?
Ekaterina GA: evet! Zerefi durduracaksa sana güçlerimi vermekten onur duyarım!
Sakura küçük bir çocuk gibi el çırptı. Ekaterina GA'ya yaklaştı. Ekaterina GA ona nefesini üfledi. Sakura pis kokar diye düşünüyordu ama öyle değildi. Aksine serin ve ferahtı.
•••
Sakura gözlerini açtı. Göz rengi aynıydı ama sanki işlevini çok daha iyi yapıyormuş gibi hissediyordu. Koku duyusu muhteşemdi. İşitme duyusuda. Kendisini çok enerjik hissediyordu. Mikotoko GA'nın gücünü alırken de enerjik oluyordu ama bu farklıydı. Sanki için huzurla dolmuş gibiydi. En ufak bir kötü düşünce bile yoktu aklında. Hanı mükemmel insan yoktur derler ya. Öyle bir insan varmış gibiydi. Dört dörtlük hissediyordu kendini. Zerefi yeneceğine dair en ufak bir umutsuzluk bile yoktu.
Zeref: bakıyorum da bu kez mikotoko GA'nın güçlerini kullanmamışsın!
Sakura: öyle. Ama bu daha iyi. Kendimi çok huzurlu hissediyorum çünkü
Zeref: eh! Senin adına sevindim!
Sakura: birisi düşmanının adına sevinir mi?
Zeref: sanırım hayır. Ama ben farklıyım
Sakura Razor harmony'i eline aldı. Onda sadece babasının değil mavis'inde ruhu vardı. Ona teşekkür borçluydu. Zeemrefe doğru koştu. Eskisine göre daha hızlıydı. Zerefe geldiğinde aezoe ile razor harmony son kez bir araya geldi. Sakura öndeydi. Zerefe karşı rahatlıkla dayanıyordu. Rokai sertleşti ve zerefin elini yaktı. Zeref sinirlenmişti. Sakura fırsat bu fırsat deyip zerefe o sert yumruğunu geçirdi. Zeref yere çakıldı. Sakura hızlı bir şekilde aezoe'yi aldı. Ve gidip zerefin üstüne çıktı. Razor harmony'nin zerefin karnına sapladı.
Sakura: acele et! Yenildin! Bana doruku ve atalar devri ile ilgili her şeyi anlat! Çabuk!
Zeref: sayılmaz derdim ama yolun sonuna geldim galiba
Sakura: galiba değil! Geldin zaten!
Zeref: ne öğrenmek istiyorsun?
Sakura: bana devamını anlatacaktın. Öncelikle doruku ile ilgili bir teorin olduğunu söylemiştin. Çıkış niktası nın leina olmadığını söylemiştin. Anlat!
Zeref: ...bana kalırsa leina değil. Leina'dan önce yaşayan, benim bile bilmediğim atalarımızdan çıkmış olmalı. Bu ilk teorim. İkinci teorim ise ilk ejderha çok güçlüydü. İçinde iyilik ve kötülük dengelendiği için hem dorukusu vardı hemde iyi güçleri. Güçleri iyi ve kötü olarak dengede olduğu için ejderhaları çoğalttı ve iyi-kötü olarak iki gruba ayırdı. Kötü ejderhaların liderine kötü güçleri ve doruku geçti. İyi ejderhaların liderinede iyi güçler geçti
Sakura: bana ekaterina GA ve mikotoko GA'dan bahsediyorsun
Zeref: hayır. Bu bahsettiklerim o ikisinin atası ya da annesi babası felan olabilir. Benim bahsettiklerim o ikisinden daha güçlü. Dorukusu tıpkı benimkisi gibi. Ya da daha iyi. Bilmiyorum. Bu ikinci teorim ne de olsa. Ama ikinci teorinin "doruku'nun çıkış noktası" ile alakası yok sanırım!
Sakura: ...bekle! Hayır! Alakası olabilir. Leina'dan önceki atalarımızın bahsettiğin iki ejderha ile aynı zamanda yaşadığını farz edersek atalarımız kötü liderden dorukusunu almış olabilir!
Zeref: evet aslında! Bunu düşünmemiştim! Ama bekle! Atalarımız ya iyi kişilerse!
Sakura: iyilik ve kötülük hep vardır ve birbirleriyle savaşır. Atalarımızın hepsi özünde iyidirler ama şeytan bazılarının akıllarına girmiştir ve kötü olmuşlardır!
Zeref: olabilir! Bunla ilgili daha bir sürü zekice teoriler sürülebilir. Ama bu büyük bir gizem olarak ta kalabilir! Taaki atalar devrine kadar!
Sakura: atalar devrinden bahset!
Zeref: her şeyi şöyle anlatayım! Babamı öldürdüğüm sıralarda onun kütüphanesinde bazı kitaplar arıyordum. Deneylerim için. O sırada kehanetler adlı bir kitap buldum. Onuda yanına aldım. Yolculuğum sırasında rastgele bir sayfa açtım. Ve karşıma atalar devri çıktı. Biraz okuduğumda korkmuştum. Atalar devri zalim ve acımasız olacakmış. Kitapta yazan bilgilere göre atalar devrinde, az önceki attığımız teoride bahsettiğimiz atalarımız olacakmış!
Sakura: ne?! Ne saçmalıyorsun??
Zeref: dinle! Az önce ne dedin? Belkide atalarımızın hepsi iyiydi ama şeytan akıllarına girdi ve kötü oldular
Sakura: evet!
Zeref: bu doğru olabilir çünkü kehanette sadece atalarımızın arasından kötü olanların bir araya geleceği yazıyordu. Başka biri daha varmış ama o kişi onların arasındaki en genciymiş. Yine kehanette bu atalar devrini başlatacak kişinin o en gençleri olduğu yazıyordu. Bir ipucu var. O en genç kişi benden küçülmüş birkaç yaş
Sakura: başka bilgiler ver!
Zeref: atalar devri asura yanında başlayacakmış!
Sakura: asura zamanı ne ya?!
Zeref: asura zamanı...genelde buralarda iki üç sene anlamında kullanılır. Yani iki üç sene sonra asura zamanı olur. Ya da burada asura denen bir ağaç vardır. O ağaç iki üç senede bir çiçek açar. Çiçek açtıktan iki üç sene sonra da meyve verirmiş. O ağacın kutsal olduğunu söyleyenlerde var!
Sakura: yani asura ağaçlarının açtığı zamanda mı başlayacak? Peki çiçek açışının olduğu zamanda mı yoksa meyve verdiği zamanda mı?
Zeref: o yazmıyordu. Yalnız sadece bir tane asura ağacı var. O da atlantis'te gizli bir yerde
Sakura: korkunç. Ya iki üç sene sonra ya dört sene sonra ya da altı sene sonra başlayacak!
Zeref: evet!
Sakura: benden atalar devrini engellememi istemiştin demi?! Peki atalar devrinin sona vereceğine dair bir şeyler var mıydı?
Zeref: hayır. Bir yazı vardı. Çok iyi hatırlıyorum. Şöyleydi; "atalar devri'nin sonuna dair...ne karanlık ne beyaz! Ya gri ya da bilinmez!"
Sakura: çok karışık!
Zeref: evet!
Sakura bir süre öylece durdu. Sonra aklına bir şey geldi.
Sakura: son iki soru soracağım
Zeref: olur!
Sakura: babamın nerede olduğunu biliyor musun?!
Zeref: hayır! Eğer bilseydim razor harmony'nin varlığından haberim olurdu!
Sakura: son soru!
Zeref: sor
Sakura: ...Annemi...sen mi zorladın bana işkence etmesi konusunda?
Zeref: ...*nefes verir* evet! Ben zorladım! Seni çok seviyordu ve ben onu zorladım
Sakura şok oldu. Annesine inanmamıştı. Şimdi ise gerçekler yüzüne tokat gibi yapışmıştı.
Sakura: *zerefin üstünden kalkar* sen...seni piç!!!!!!
Sakura Razor harmony'i zerefin kalbine sapladı. Sinirliydi. Çok sinirliydi. Zeref son nefeslerini almıştı. Razor harmony'nin kalbine saplanmasıylada can vermişti. Sakura aezoe ile zerefin kafasını kesti. Sonrada hızlıca oradan uzaklaştı. Kaçıyordu. Nereye gittiğini bilmeden kaçıyordu. Uzun süre koştuktan sonra yıkılmış bir evin içine girip yerde diz çöktü. Ellerini dizlerinde birleştirdi ve kafasını eğip ağlamaya başladı.
Sakura: neden?! Kendi ellerimle Annemi öldürdüm!! Neden bu benim başıma geldi!!! Ailemi tekrar birleştirebilirdim!!!!!
Razor Harmony ve aezoe'yi sıkıca tutuyordu.
Sakura: aezoe... Artık sen de benim kılıcımsın!
"Gerçekler çok acı! Değil mi?!" diye bir ses geldi. Sakura kafasını kaldırdı. Karşısında maskeli bir adam vardı. Şaşırmıştı ama hala sinirliydi.
Sakura: sen de kimsin be?!?!
???: sana kimliğim ile ilgili bir bilgi veremem! Ama her şey istediğim gibi gitti! Planım başarıyla son buldu!
Sakura: ne planı?! Neyden bahsediyorsun?!?!
???: doğrusunu söylemek gerekirse zerefin merhametini kaybetmesinin sebebi bendim! O merhametini kaybedip kötü biri olunca asıl amacımı gerçekleştirmek üzere gittim. Zerefin o şeytan virüsünü yayması, asuka'nın atlantise ejderhaları getirmesi, asuka ile birlikte dövüşmeniz, bu savaş...hepsi planımın bir parçasıydı. Geriye kalan planım...zerefi öldürmendi ki oda oldu. Artık amacımı gerçekleştirmem konusunda kimse önüme çıkamaz!
Sakura: kimsin bilmiyorum ama zeref senin yüzünden mi kaybetti merhametini?!?!
???: evet! Amacım atalar devrini başlatmak!
Sakura'nın kanı dondu. Şok olmuştu. Ne yapacağını bilmiyordu. Ağzını güçlükle açtı.
Sakura: sen...osun değil mi?! Zeref söylemişti! Atalar devrini başlatacak olan kişi aralarında en genciydi demişti. Sen o genç olansın. Zerefte bir kaç yaş küçük olansın!?!?
???: cevap vermezdim ama evet. Ben oyum. Hani diyorlar ya her şey bitti diye. İşte sen zerefi öldürdüğünde bir şey bitmedi. Tam tersi asıl her şey şimdi başladı.Neyse! Ben gidiyorum! Nasıl olsa yakında görüşeceğiz! Hem o zaman kimliğini de öğreneceksin!
Ortadan kaybolmuştu. Sakura ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Ellerini açıp içine baktı. Aklı karmakarışıktı. Bir süre öylece durdu.
"SENİ PİSLİK!!!" diye bağırdı asuka ve ışık küresine patlamasını söyledi. Sonra ışık küresi patladı ve son ejderha da öldü. Asuka kapşonunu indirdi ve başını mikuraya çevirdi.
Mikura: A-asuka!!
Asuka: *yanlarına gider* görüşmeyeli uzun zaman oldu!
Mikura: seni!!
Mikura tam yumruk atacakken asuka geriye gitti.
Asuka: ne yaptığını sanıyorsun sen?
Mikura: ne işin var burada?!
Hachiro: sakura öldüğünü söylemişti!
Asuka: uzun hikâye! Ama ben iyiyim. Sizin tarafınızdayım
Mikura: ?!?!?!
Asuka: ölmüştüm ama zeref sayesinde yeniden hayattayım. Hatalarının farkına vardım. Bu konuda çok düşündüm. Hepinizden özür dilerim. *taşıyıcılara döner* hayatlarınızı mahvettiğim için üzgünüm! *sasukeye döner* sana kötü davrandığını için üzgünüm sasuke!
Yuiki: Asuka! Sakura ne alemde?
Asuka: ah! Az önce onunla birlikte zeref ile dövüşüyordum! İyi sanırım! Ben giderken iyiydi! Zaten iyi olmak zorunda? Bana söz verdi! Neyse! Ejderhalar temizlendi siz burada bekleyin ben onu aramaya gidiyorum!
Asuka oradan uzaklaştı ve sakura'yı aramaya gitti.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro