sasuke + kotetsu
medya = kotetsu
karşımda sasuke-kun ve kotetsu-sama'mı duruyordu yoksa ben mi yanlış görüyordum. kotetsu-sama daha önce benim hayatımı kurtarmıştı. bana sadece adını söyleyip gitmişti.
sakura: ne haltlar dönüyor burada mikura!?
mikura: bir halt döndüğü yok
sakura: sasuke-kun neden burada öyleyse?
mikura: bunun önemsiz olması lazım. ayrıca onu nereden tanıyorsun?
sakura: konhada eskiden aynı takımdaydık
sasuke-kun gergin gözlerle bana bakıyordu. aşırı sinirliydim.
sakura: mikura sen... beni kandırdın?
mikura: saçma salak konuşma sakura! seni neden kandırayım?
sakura: sen... benim güçlerimi ele geçirmek isteyen düşmanlarımdan biri olmadığın ne malum? lanet olsun! nasıl böyle bir tuzağa düşebildim?
mikura: düzgün konuş benle sakura! seni kandırdığım yok!
sakura: peki ya kotetsu-sama? onun burada ne işi var?
kotetsu: mikura benim arkadaşım. ve bu takım işindeki ortağım. sahi seni hatırladım. senin hayatını kurtarmıştım demi?
sakura: evet!
mikura: sana son kez söyleyeceğim. hiçbir yere gitmeyeceksin sakura!
sakura: istediğimi yaparım! buna karışma hakkın yok!
kotetsu: benim var
sakura: ???
kotetsu: senin hayatını kurtardım. bana bir borcun var. madem artık birlikteyiz, bana borcunu nasıl ödeyeceğini düşün. benim sana tavsiyem, mikuranın sözünü dinlersen bana olan borcunu ödemiş olursun
sakura: *ellerini sıkar* lanet olsun!
mikura: köşeye sıkıştın. kotetsu senden borcunu ödemeni istiyor. ne düşünüyorsun sakura?
şu an bu durum çok sinir bozucuydu. kotetsu-sama'ya borcumu ödemek zorundaydım.
sakura: tamam!
kotetsu: güzel. şimdi akıllı bir kız ol ve halacığının sözünden çıkma
mikura: aiki nerede?
kotetsu: yiyecek bir şeyler aramaya gitmişti
sasuke: *sakurayı umursamaz* ben dışarıdayım
sakura: bekle! seninle konuşacaklarım var
sasuke: benim yok!
sakura: ama benim var!
mikura: sakura!!
sasuke: hmp!
sasuke-kun dışarıya çıkmıştı. aptal!
sakura: odam nerede?
mikura: gel
mikura bana odamı göstermişti. kendimi yatağa attım.
sakura: eğitime nezaman başlayacağım?
mikura: yarın sabah
sakura: iyi. burası beni boğdu
mikura: yapabileceğim bir şey yok. en güvenli yer burası. ayrıca bizle ilgili hiçkimseye bir şeyden bahsetme. eğer bahsedecek olursan düşmanlarından önce seni ben gebertirim. kotetsunun dediği gibi akıllı bir kız ol!
sakura: anladık anladık!
mikura odamdan çıkmıştı. peki şimdi ne yapacağım? yatakta mal gibi yatıyordum. çok sıkıcıydı. keşke konohada olsaydım. herkesi çok özlemiştim. yataktan kalkıp dışarıya çıktım. sasuk-kun ağaç dalında oturuyordu. fark edilmeden onun olduğu ağaca çıktım. beni fark etmediğini umarak kunai'mi çıkarıp hızlıca önüne geçtim. beni görünce sinirlendi.
sasuke: ne yapmaya çalışıyorsun sakura?!
sakura: sadece bir soru soracağım
sasuke: cevaplamayacağım!
sakura: senin burada ne işin var?
sasuke: cevap verme zorunluluğum yok!
sakura: hayır, var! cevaplayacaksın!
sasuke: asıl senin ne işin var burada?!
sakura: merak ediyorsan mikuraya sor!
sasuke: o zaman sen de kotetsuya sor!
sakura: cevabı senden duymak istiyorum
sasuke: ben de senden
???: sakura!!
sesin geldiği yyöne döndüm. bu mikuraydı. neden sürekli beni gözetliyor ki? yanlış bir şey yapmıyorum neticede.
mikura: akıllı olmanı söylemiştim!
sasuke-kun'dan bir kaç cm uzaklaşıp;
sakura: cidden, 7/24 beni mi gözetleyeceksin?
mikura: seni her uyardığımda, söylediklerimin tersini yapıyorsun. bu durumda sana güvenmemi bekleyemezsin. ve gerekirse seni 7/24 gözetlerim
sakura: *sinirlenir* ben sizin köleniz değilim tamam mı? bir soruy bile soramayacaksam ya-
mikura: yeter!!
mikura ne yapmaya çalışıyor ki? resmen köle durumundayım. bu böyle gidemez.
mikura: seni sıkmamı istemiyorsan güvenimi kazanman lazım
sakura: mükemmel! işim gücüm yok, senin güvenini kazanacağım yani!
mikura: sasukenin gelmesini ben istedim. cevabını aldığına göre şimdi odana git!
lanet olsun! lanet olsun! lanet!
sakura: (fısıldayarak) sorumun cevabını daha sonra senden duymak istiyorum sasuke-kun! peşini kesinlikle bırakmayacağım!
aşağıya inip odama gittim. tek isteğim ölmekti. şu an ölmeyi o kadar çok istiyorum ki! kapım tıklatılmıştı.
sakura: gir!
yuuki: şey... benim sakura abla
sakura: yuuki!?
yuuki: iyi misin?
sakura: hayır
yuuki: üzgün olmalısın?
sakura: ne için?
yuuki: eski takım arkadaşınla karşılaştığın için
sakura: şey... sinirli gözüksem de evet. üzgünüm doğrusu. ayrıca bana soğuk davranıyor. gerçi ne beklemeliyim ki?
yuuki: nasıl yani?
sakura: biz takım 7 olarak birçok görev yaptık. yani sasuke-kun ile birsürü anımız oldu. ama o köyden gitti. en kötüsü de... beni öldürmeye çalıştı
yuuki: şey.. ben üzgünüm! hatırlattığım için
sakura: sorun yok yuuki. hiçbir zaman aklımdan çıkmadı. sen hatırlatmadın
yuuki:...
sakura: ben... sasuke-kun'u seviyorum. yani seviyordum demek daha doğru olur. beni öldürmeye çalıştığı günden beri ona olan aşkım eskisi kadar kuvvetli değil
yuuki: zor olmalı
sakura: yani. biraz zor işte. ama insan alışıyor
yuuki: sakura-san... ben, yani biz... arkadaş olabilir miyiz? biliyorum ben küçüğüm ama...
sakura: saçmalama yuuki! arkadaş olmamız için aynı yaşta olmamıza gerek yok. tabiki de arkadaş olabiliriz
yuuki: çok teşekkür ederim. artık kendimi yalnız hissetmeyeceğim
yuukiye sarıldım. çok şirin bir kızdı. bana hinatayı hatırlatıyordu.
AİKİ'NİN AĞZINDAN:
hissedebiliyordum. mikura ve yanında getirdiği kişileri hissedebiliyordum. özelliklede birini. chakrası çok yoğun olan birini. sonunda onunla karşılaşabilecektim. haruno sakura ile. sasukeye aşık olduğunu biliyordum. sasuke bana söylemişti. eğer o kız sasukeye yavşamaya çalışırsa onu tek hamlede geberte bilirdim. eğer ben aiki kazuma isem o kızı sasukeden uzak tutmalıyım. sasuke ne olursa olsun benim!
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro