medya = akira&aiki (diğerlerini boşverin)

yavaş yavaş gözlerim açıldı. uyanmıştım. acaba yaralarım ne alemdeydi? kalkıp kendime geldikten sonra sargı bezlerini açıp yaraya baktım. iyileşiyorlardı. nedense yaralarımı iyileştirmeye çalışmamıştım. yine koridordaki o pencereye gittim. güneş yeni doğuyordu. burdaki odaların bir numarası vardı. toplandığımız yer A-2 odasıydı. oraya gidip kimse var mı diye baktım ama yoktu. herkesin uyuduğu belliydi. canım çok sıkılmıştı. ayrıca kurt gibi açtım. A5 odasına yani mutfağa gidip yiyecek birşeyler aradım. bulduğum dangolardan birini alıp yedim. bu aralar çok dango yiyordum. yapacak birşey olmadığından dışarıya çıktım. ama geri içeriye girdim çünkü hiçbir şey yoktu. biranda aklıma bir fikir geldi. gizlice mikuranın odasına girip bir kitap almalıydım. ve öylede yaptım. odaya girme kısmı tamamdı. tek sorun mikurayı uyandırmadan kitabı almak idi. sessiz adımlarla yatağın yanındaki çekmeceyi açtım. birkaç tane kitap vardı. aralarından biri dikkatimi çekmişti. kitabı alıp aynı şekilde odadan çıktım. A-2 odasına gidip kitabı açtım. burda birsürü doujutsu vardı. yani göz teknikler. içimden kesinlikle bir tane bile olsa bir doujutsu öğrenmeliyim dedim. bir kağıt bulup kalem ile mikuraya ormana gittiğimi yazdım ve kapının altından içeriye soktum. kitabı alıp dünki suyun olduğu yere gittim. kitabın ilk sayfasını açıp bir doujutsu seçmeye başladım. elimdeki kalem ile küçük noktalar koyup işaretliyordum seçtiklerimi. sayfa 79'daki doruku doujutsunu açtım. yazanları okumaya başladım.

bu doujutsuyu kullandığınızda istediğiniz herşeyi eritebilir, kırabilir, yıkabilir, parçalayabilir veya toz haline getirebilirsiniz. bu doujutsu yapmak iin bütün çakranızı gözlerinizde toplamanız gerekir. ilk denemelerinizde veya bazı durumlarda gözlerinizden kanlar akabilir. kanın akması bazen normalken bazende tehlikenin habercisidir. gözlerinizde çakrayı topladıktan sonra kendinizi çok enerjik ve güçlü hissedeceksiniz. işte bu kısımda doujutsu etkin olur.

teknik kolaydı. gözlerimde çakrayı toplarsam herşey hallolur. ağacın altında bağdaş kurup ellerimi birbiriyle birleştirdim.(tam yazamadım. naruto shippudende sakura nejinin zetsu olduğunu farketmek için yaptığı el işaretini yapıyor burda) tüm gücümle rahat bir şekilde bütün çakrayı gözlerimde topladım. ne olduysa o an oldu. kitaptaki yazanlar oluyordu. kendimi enerjik ve güçlü hissediyordum. sanki gözümden birşeyler akıyormuş gibi hissetmeye başladım. ve gözlerimi açtım. çimenlere baktığımda yerde kan vardı. ellerimi gözlerime götürdüm. gözümden kan akıyordu. doujutsu işe yaramıştı. dorukuyu etkinleştirmiştim. ama şimdi ne yapacaktım ki? kitabı alıp tekrar okumaya başladım. özelikkle bir kısm vardı. orayı ardı ardına okuyordum. bu doujutsuyu kullandığınızda istediğiniz herşeyi eritebilir, kırabilir, yıkabilir, parçalayabilir veya toz haline getirebilirsiniz. beynimden bir ses karşıdaki ağacı yıkmamı söylemişti. aynısı beynimle tekrarlayıp kaşlarımı çattığımda ağaç gözümün önünde ortadan ikiye ayrıldı. 

sakura: şimdi anladım. eğer ağacı parçalamak istiyorsam beynime bu komutu vermeli ve kaşlarımı çatmalıydım

alet çantamdan bir shuriken çıkartıp beynime erimesini söyledim ve kaşlarımı çattım. sonucu olumluydu. shuriken gözlerimin önünde yavaş yavaş eriyordu. elimde parçalara ayırabileceğim bir şey yoktu. bu yüzden bu doujutsunu öğrendiğimi sayarak başka bir doujutsuna geçtim. bu da sayfa 165'te idi. yazan yazıları okumaya başladım.

bu doujutsunu kullanan bir kişi 4 elementi ve buz ile yapılan teknikleri rahatlıkla kullanabilir. ayrıyeten bu doujutsu ile ateşten, sudan, buzdani topraktan, sarmaşıklardan ve havadan kalkanlar yapabilirsiniz. eğer güvende değilseniz bu teknik ile hiçbirşeyi farketmeden kendinizi koruyabilirsiniz. bu doujutsuda'da çakranızı gözlerinizde toplamalısınız. 10 saniye bekledikten sonra elinizi istediğiniz elementin bir  el işaretini yapıp gözlerinizi açmalısınız. gözlerinizi açtığınızda karşınızda yaptığınız elementin etrafınızda bir kalkan oluşturduğunu görüceksiniz.

sakura: yani haberim olmadan biri arkamdan bana saldıracaksa buz ve 4 element beni kendiliğinden koruyacak. ayrıyeten birşey yapmama gerek yok demek. kesinlikle bunuda öğrenmeliyim

gözlerimde yeteri kadar çakra topladıktan 10 saniye sonra elimle ateş elemnti işareti yaptım ve gözlerimi açtım. etrafımda birsürü alev vardı. aynı işlemleri sürekli tekrar ettim. 2. deneyişimde su ile yaptım. sonuç olumluydu. 

sakura: ne yani? bu kadar kolay mı? bunların hepsini bir günde öğrenebilirim

aslında toprak, hava elemntlerini ve buz tekniklerinide öğrenmeliyim. yoksa bu doujutsu pek işe yaramaz. oturduğum yerden kalkıp direk yeraltına gittim. kitabı çekmeceme koyduktan sonra A-2 odasına gittim. içeride akira vardı.

sakura: günaydın

akira: sanada günaydın. hayrola! erkencisin bu gün

sakura: öyle mi?

akira: odanda yoktun. dışarıda da yoktun

sakura: haa, orman yürüyüşüne çıktım biraz

akira: sevdin sen bu ormanı demi?

sakura: evet. huzur veriyor

sakura: ben sana bir şey soracağım

akira: evet, seni dinliyorum

sakura: sen hep kızlara nazik mi davranıyorsun?

akira: ah, evet. hele de senin gibi güzel bir bayan olunca

sakura *kızarır* t-teşekkürler

akira bana tek gözünü kırptı. bu çocuk benle ciddi ciddi flört etmeye çaşıyor gözümden kaçmadı.(förtün anlamını tam bilmiyorum. yani yanlış olduysa boşverin siz) aslında kötü bir niyeti yok ya neyse. 

sakura. söylesene akira, senin elementin ne?

akira: su

sakura: güzel. o zaman sana bir sır vereceğim. ama sakın mikuraya söyleme

akira: tamam ama söyleyeceğin şeye bağlı

sakura: tamam ama bak lütfen. bu benim için çok önemli

akira: peki

sakura: benim acilen su elementinde ustalaşmam lazım. bana yardım eder misin?

akira: ederim etmesinede nerde yapacağız bunu?

sakura: ormanda. bir yer biliyorum. orada yapacağız. ha birde, acele edelim çünkü kaybedecek hiç zamanım yok!

akira: tamam da neden acele ediyorsun? ya da başka bir soru sorayım. ne oldu da kaybedecek zamanın yok?

sakura: ... üzgünüm ama söyleyemem

akira: pekala. ne zaman başlıyoruz?

sakura: bu gün. saat 15:00'da ormana gideceğiz

akira: tamam

***

akiraya kendi başıma öğrendiğim su dansı-kaboon'dan bahsetmiştim. bu günkü denemelerim fazla iyiydi. hatta akira "daha fazlasına gerek yok çünkü iyice öğrenmişsin" dedi. bu teknik haricinde normal teknikleri öğrendim. su kalkanı, su duvarı vb. ama onlar çok basit idi. saat 23:30'a kadar çalıştıktan sonra geri yeraltına gittik. yine mikuradan azar işittim. ama ben işittim. akira değil. mikura hala bana pek güvenmiyordu. bu gün fazlasıyla yorulmuştum. mikuranın beni sorgulaması bittikten sonra direk odama gidip yattım. zaten yatmaktan başka yapabileceğim bir şey yoktu.

2 SAAT SONRA - SAKURANIN RÜYASINDA:

  ???: sakura... sakura...

sakura: huh, ben neredeyim? (not: kadın sesi)

???: sesime gell

sakura: s-sende kimsin?

???: kim olduğumu yakında öğreniceksin

sakura: adını söylesene lanet olasıca!

???: seni bir yere götüreceğim

sakura: n-nereye?

bir anda mekan değişöişti. az önce bembeyaz bir yerdeydim. şimdiyse başka bir yerde. ama burada savaş vardı. yani heryer alev içindeydi. insan çığlıkları, ağlayan bebek sesleri, bilmediğim bir şeyen gelen kükreme sesleri duyuyordum. 

sakura: söylesene, ben neredeyim lanet olasıca?!

???: hadi senle bir oyun oynayalım. mekan hatırlamaca. oyun başladı. burayı hatırlamaya çalış. bu sahneyi

sakura: KAPA ÇENENİ!! BURAYI BİLMİYORUM BEN!! BİLMEDİĞİM ŞEYİ NERDEN HATIRLAYACAĞIM!!

???:orasını sen düşün artık

sakura: kim olduğunu söylemezsen seni bulup gebertirim!!

???: sanki beni bulabileceksin. daha kim olduğumu bile bilmiyorsun

sakura: üfff, lanet

???: *kötü kadın kahkahası atar* cidden çok sevimli görünüyorsun şuan

sakura: evet. sende az sonra yolunmuş tavuk gibi görüneceksin

???: gerçekten mi? çok korktum

sakura: gül sen gül. daha belanı bulmadın nasıl olsa

???: beni çok güldürüyorsun ama ben gidicem. seni bu mekanda kendinle başbaşa bırakacağım. bu arada, burayı hatırlamaya çalışmayı sakın unutma. mekan hatırlamaca oynuyoruz sonuçta

sakura: BEKLE!!

gitmişti. gitmişti. gitmişti!! cidden kafayı yiyeceğim! nerede olduğumu bile bilmiyorum. birde gelmiş hatırla diyor. kaç defa gördüysem?

DIŞ DÜNYA:

biranda yerimden hızlıca kalktım. kan ter içinde kalmıştım. 

sakura: sadece rüyaymış. tanrıya şükürler olsun

kendimi umursamazca yatağa attım. sağ elimi havaya kaldırıp bakmaya başladım. kendimi çok kötü hissediyordum. halsiz ve yorgun. hareket edecek halim yoktu. gözlerimi kapayıp güçlükle uykunun kollarına gittim.