mühür
selam minna! naruto ile ilgili bildiğim bazı bilgiler var. sizlerle paylaşmak istedim. gerçi biliyorsunuzdur ama yinede söyleyeyim. sanırım kishi boruto ve himawariyede byakugan verecekmiş ama vermeyebilirmişte yani byakugan üçüncü çocuğada verilebilirmiş. o değilde buradan şunu çıkarttım, naruto ve hinata'nın bir çocuğu daha olucak galiba. son 699. mangada sasukenin elini sakuranın alnına koyması sakuaya olan sevgisini ifade ediyormuş. ingilizce olduğu için tam anlayamadım bu yüzden çeviriye baktım işte sakura the last'da çocuk kreşimi ne öyle bir şey açıyormuş heralde konohadaki ilk kreş oluyomuş sanırım ve sasukede yardım ediyomuş galiba. medya = sakuranın mühürlü hali
yavaş yavaş gözlerim açıldı. etrafa dikkatlce bakıyordum. şelale'nin olduğu yerdeydim. yavaşca ayağa kalktım. ölmüş olmam gerekiyordu. elimi kalbimin olduğu yere götürdüm. yara yoktu. bu ne anlama geliyordu ki şimdi?
♦♦♦
mikotoko GA beni yine buraya getirmişti.
sakura: hey! benim ölmüş olmam gerekirdi!
mikotoko GA: uff, teşekkür edeceğine gelmiş bana kızıyorsun! bana borçlusun!
sakura: sana ölmüş olmam gerektiğini söylüyorum! nasıl hayattayım ben?
mikotoko GA: unuttun galiba. yaralarını iyileştirebilirsin
sakura: biliyorum ama ne bileyim...tam kalbime saplandı sonuçta
mikotoko GA: neyse sen boşver orasını! asuka gideli uzun sürmemiş olsa gerek. hemen onu bul! savaş bitmedi!
sakura: olmaz! onunla savaşmak istemiyorum! benden çok güçlü! bu halimle onu yenemem!
mikotoko GA: sana gücümü vereceğim
sakura: senin gücünü kullanmak istemiyorum! nami ile olan savaşımızda asuka olmasaydı kontrolümü kaybediyordum!
mikotoko GA: evet kaybediyordun! ama o güçler mikotoko GA'nın güçleri olsaydı tabi
sakura: ne demek istiyorsun sen ya? sen mikotoko GA'sın. nedemek mikotoko GA'nın güçleri olsaydı!?
mikotoko GA: sana gerçek kimliğimi göstermek zorundayım anlaşılan
ilk başta neler olduğunu anlamasamda mikotoko GA'nın rengini, büyüklüğünü, ta kendisini görmüştüm. şaşırtıcı derecede beyaz renkliydi. nasıl olurda böyle bir ejderha kötü güçlere sahip olurdu?
mikotoko GA: ben mikotoko GA değilim. ben ekaterina GA'yım
sakura: ...O_O NEEEE?!
ekaterina GA: mikotoko GA benim ikiz kardeşim. hades yüzünden birbirimizden ayrıldık. o kötü ejderhaların efendisi oldu. ben ise iyi ejderhaların
sakura: tamam da senin benim içimde ne işin var?
ekaterina GA: aora'nın yaptığı mühürde bende vardım. aora ilk olarak benim içinde olduğum unison mührüne mikotoko GA'yı yerleştirdi. ondan sonra da unison mührünü sana mühürledi. senin mikotoko GA'nın karanlık güçleri yüzünden kötü yollara sapmanı istemedi. bu yüzden unison mührüne onuda koydu. şuan güç bakımından yinngyang gibisi
sakura: öyleyse mikura neden bana bundan bahsetmedi?
ekaterina GA: çünkü bunu sadece aora biliyor. ayrıca mikura'nın ve daha birçok kişinin bildiği bilgilerde yanlış
sakura: nasıl yanlış?
ekaterina GA: aora o zaman ölmedi. buzlar altında da erimedi. aora kayıp oldu. ya da gitti. belki yaşıyordur. belki de yaşamıyordur. ormanda aora'nın miras kalan kılıcının gizemli bir şekilde bulunmasının sebebi de bu
sakura: gerçek olamaz. gerçi birbirleriyle uyumlu. peki, neden bana kendini mikotoko GA gibi tanıttın? iyi bir ejderha isen neden burası kötü bir chakra ve hisle dolu?
ekaterina GA: kontrolünü kaybetmemen için sana kendimi mikotoko GA olarak tanıtıp kendi güçlerimi verdim. chakra ve his kısmına gelirsek bu chakra bana ait değil zaten. mikotoko GA'ya ait
sakura: o nerede ki?
ekaterina: arkanda
arkamı dönmüştüm. arkada demirtler vardı.
sakura: mikotoko GA orada mı?
ekaterina GA: evet
sakura: neden benle iiletişime hiç geçmedi?
ekaterina GA: bilmiyorum. benimle bile konuşmuyor
karşı demirlere doğru yürüdüm.
sakura: hey, mikotoko GA! göster kendini!
uzun süre bir ses gelmedi ama son anda kendimi mor chakra ipinin arasında buldum.
mikotoko GA: demek buralara kadar gelebiliyorsun ha?
sakura: kendini göster!
mikotoko GA: bu lanet yerden çıkmak istiyorum tamam mı?! bunun için seni ödünç alacağım!
ekaterina GA: dur!! ona gücünü vermeyeceksin demi?!
mikotoko GA: elbette vereceğim! yardıma ihtiyacı var nasılsa
ekaterina: ona ben de gücümü verebilirim!
mikotoko GA: senin basit ve işe yaramaz güçsüz güçlerine ihtiyacımız yok ekaterina!! o asıl gücü birazdan görecek!! emin ol sakura, hiç bu kadar güçlü olmayacaksın!
sakura: bırak beni!! kontrolümü kaybetmek istemiyorum!!
mikotoko GA: kontrolünü kaybetmiş bir ejderha'nın ya da jinchuuriki'nin karşısındaki düşçmanın hiç şansı yoktur. bunu sakın unutma!
istemediğim halde bana gücünü vermeye çalışıyordu.
sakura: umrumda değil!! gücünü istemiyorum!!
mikotoko GA: sorun değil! ben de zorla veririm! nasıl olsa seni kolayca etkileyebilirim!
halkalar artmaya başladı ve bütün vücudumu sardılar. kendini koza içine almış bir tırtıl gibiydim. halkalardan kurtuklamıyordum bir türlü. en son kendimi kaybettim.
♦♦♦
ayağa kalktım. o kadar enerjiktim ki anlatamam. nami ile olan dövüşümdekinden de enerjiktim ve güçlüydüm. ellerime ve heryerime bakmaya başladım. kıyafetlerim değişikti. saçlarım daha açık bir pembeydi ve uzundular. gözlerim sarıydı. (medyasdaki gibi)
kollarımı iki yana açıp;
"murasakiiro hikari!" (mor ışık) diye bağırdım. bulunduğum yerde, yerden göğe doğru hortuma benzeyen mor bir ışık halkası olmuştu. bütün bulutlar halkanın çevresine doğru gelmeye başlıyordu. son anda halkanın elektrikli olduğunu fark ettim. uzun süre beklemiştim ama bir şey yoktu. lanet asuka'yı bulmalıydım. tabi karşısdan gelen asuka'yı görünce suratıma pis bir gülümseme yerleşti.
asuka: senin ölmüş olman lazım?!
sakura: gördüğün üzere yaşıyorum şeytan!
asuka: !!!
sakura: bu son dövüşümüz olacak. ve sen kaybedeceksin!
asuka: rüyanda görürsün!
asuka bana doğru koşmaya başladı. yumruğunu bana atacakken kendimi geriye çektim ve direk kolunu tutup onu yukarıya savurdum. hareket etmesine izin vermeden üstüne çıkıp tekmemi geçirdim. sonra da yere dğşmesine izin vermeden çapraza doğru bir tekme geçirdim ona. tıpkı bir top peşinde kpşan çocuklar gibiydim. bir yere düşmesine veya çarpmasına izin vermeden onu tekmeliyordum. (rock lee'nin gaara'ya yaptığı gibi)
o kadar hızlıydım ki asuka hızıma yetişemiyordu. en son bu işi durdurup karnına en sert tekmemi geçirip onu yere fırlattım. sonrada yere indim.
alet çantamdan bir ip çıkardım ve asukaya doğru savurup ayaklarını bağladım. ipi yukarıya doğru çektim ve onu duvarlara sürttürmeye başladım. ipi kendime doğru çektim ve sağa doğpru duvara çarptırdım. bu işlemi sürekli yapıp durdum. asuka güç bela ipden kurtuldu. duvara çok fazla çarptığı için eli yüzü yara bere içindeydi. suratında ve vücudunda bir sürü çizikler vardı. bazıları iç orghanlarına kadar bile derindi belki. ona bu kadar kötü davranmazdım ama mikotoko GA yüzünden kendimde değildim. beni tamamı ile kontrol ediyordu.
asuka katana'sını çıkarttı.
asuka: surudoi katana! (keskin katana)
yaptığı jutsu ile katanası çok keskin olmuştu am bende işe yaramazdı. ben de kendi katanamı çıkardım.
sakura: aka kaminari-gatana! (kırmızı elektrikli katana)
katanam kırmızı elektriklerle kaplıydı. birbirimize doğru koştuk ve katanalarımız buluştu. onu geriye doğru itmeye çalışıyordum. oda beni. katanamı çekip asuka'nın katanasının diğer tarafına geçirdim. onu ittiremiyordum. katanamı tekrar geriye çekip ona doğru savurmaya başladım. geriye doğru gidip hamlelerimden kurtuluyordu. katanamı yere fırlattım.
sakura: bu kadar oyun yeter!! artık bu işe bir son vereceğim!!
asuka: sen mi ben mi?!!
asuka: kuro no chakuraboru! (kara chakra topu)
sakura: rokai! ( mor yıldırım topu. ben uydurdum)
yıldırım topum oldukça büyüktü. asuka'nın kara chakra topuda büyüktü. tekrar birbirimize doğru koştuk. rokai ve kuro no chakurabu birleşecek iken onu kandırıp hızlıca arkasına geçtim ve rokaimi kalbine sapladım. elim dışarıya çıkmıştı. kalbini delip geçmiştim. asukanın ağzından dolusu kan gelmişti. öksürüyordu.
sakura: geber! elimi çektim. mührüm kaybolmuştu ve normal halime dönmüştüm. mikotoko GA beni kontrol etmekten vaz geçmişti anlaşılan. ilk başta ne olduğunu anlamasamda asukanın kalbini deldiğimi fark ettim. elimi direk kendime çektim. asuka tam düşecekken onu tuttum ve yere oturdum. kafasını dizlerime koydum. gözlerimi ölü vücudunda gezdirdim.
sakura: ...b-ben...ben çok üzgünüm abla! *ağlar* affet beni!
ağlamam git gide şiddetleniyordu. elimle yüzünü okşadım. gözyaşlarım suratına düşüyor ve yavaşca süzülüyordu.
sakura: affet beni ne olur! sana bunu yapmak istememiştim! hepsi mikotoko GA'nın suçu!
yağmur başlamıştı.
uzun bir süre asuka'nın ölü vücudunun başında beklemiştim. ayağa kalktım ve kılıcımı aldım. bana anı olması için onun kılıcınıda aldım. yavaş yavaş yürümeye başladım.
teyzemi ve diğerlerini bir trülü bulamamıştım. onları son bıraktığım yerde yoklardı. tam bir adım atacakken başım dönmeye başladı. midem bulanıyordu. ve çok üşüyordum. elimi ağaca dayadım. dizlerimi yere çöktüm. çok bitkindim. titriyordum. kendimi yere attım. sonra ise gözlerim kapandı.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro