NARUTO'DAN: 

evde, yatağımın üstünde uzanıp tavana bakıyordum. her şey çok sıkıcıydı. sakura-chan'ın gidişi beni fazla etkilemişti. hem de çok. sasuke'nin acısı yetmiyormuş gibi bird sakura-chan'ın acısı çıkmıştı. takım yedi iyice dağılmıştı. tsunade obaa-chan'ın dediğine göre kendi isteğiyle gitmemiş. halası götürmüş onu.  kesin konoha ile ilgili uyduruk uyduruk şeyler söyleyip sakura-chan'ın aklını karıştımıştır. ayrıyeten anlamadığım bir şeyde vardı. bu zamana kadar bir çok göreve çıktık. ama nedense sakura-chan'ın özel güçleri hiç açığa çıkmamıştı. özelliklede ilk görevimizde sasuke ölmek üzereyken. gerçekten çok garip. düşünmeyi bırakıp boş boş tavana bakmayı sürdürdüm. tabi kapı çalınana kadar. kalkıp kapıya baktım. gelen shikamaru idi.

naruto: shikamaru!? ne oldu? neden geldin?

shikamaru: sana da selam naruto

naruto: ah, şey... kusura bakma. bu aralar dalgınımda

shikamaru: bu aralar mı? sakura gittiğinden beri dalgınsın

naruto: öyle

shikamaru: neyse. seni tutmadan direk konuya gireceğim

naruto: ???

shikamaru: kakashi-sensei yarın saat 05:00'da köprüye gelmenizi söyledi. önemli bir şey varmış galiba

naruto: önemli mi?! ne acaba?! *heyecanlanır* yoksa, yoksa sakura-chan ile ilgili bir haber mi var?!

shikamaru: o kadarını bilmiyorum. kakashi-sensei sadece bu haberi iletmemi söyledi

naruto: t-tamam o zaman

shikamaru: naruto... kendini daha fazla üzme

naruto: tamam. elimden geleni yaparım

shikamaru: görüşürüz

naruto: görüşürüz

shikamaru gider gitmez kendimi yatağa attım. meraklanmaya başlamıştım. acaba sakura-chan ile ilgili bir gelişme mi var?! aklıma ggelen fikir ile direk dışarıya fırladım. bu kadar önemli olan şeyin ne olduğunu bilmek istiyorsam yarın olması gerek. yarın olması içinde bir şeylerle meşkul olarak vaktimin hızlı geçmesini sağlamak ve uyumak. ondan sonra zaten yarın olacak. koşarak çalı kaşlının yanına gittim. 

naruto: selam çalı kaşlı!

lee: selam naruto-kun

naruto: işin var mı?

lee: yok. ama antrenman yapıyorum gördüüğün gibi

naruto: hadi ya! ne zaman boştun ki?!

lee: bir sorun mu var?

naruto: y-yooo. yok. hiçbir sorun yok. neyse görüşürüz

normal adımlarla yürümeye başladım. herkesin işi vardır belki diye düşünerek kalabalığın arasında yürümeye başladım. gittiğim belli bir yer yoktu. öylece yürüyordum. 

???: naruto-kun!

gelen sese döndüm. bu hinataydı.

naruto: hinata!

hinata: ş-şey... n-nasılsın?

naruto: ben?! evet, iyiyim. her zamanki gibi işte

hinata: demek öyle. ben... sevindim. yani iyi olmana

naruto: teşekkürler hinata

hinata: sakura-san'dan haber yok demi hala?

naruto: maalesef hayır

hinata: üzülme. sakura-san geçte olsa eminim bir gün geri gelecektir konohaya. o arkadaşlarını asla unutmaz

naruto: ...aslında haklısın! hatta... evet! evet! sakura-chan bizi kesinlikle unutmamıştır. kesinlikle dönecektir

hinata: evet. ben döneceğine inanıyorum

naruto: çok teşekkür ederim hinata! sayende moralim yerine geldi

hinata: ö-önemli değil

naruto: bu arada bir şeyler yapalım mı? evde durmaktan sıkıldım

hinata: *kızarır* o-olabilir

naruto: tamam o zaman. ne yapalım?

hinata: ımm, ichirakuda ramen yiyebiliriz

naruto: aklımı okudun vallahi! tamamdır! hadi gel gidelim

hinatayla birlikte ichirakuya gidip ramen yedik. hinata... nasıl desem, gerçekten iyi bir kız. sadece iyi biri değil. masum ve utangaçta. aslında öyle şok edici ya da utandırıcı şeylerde yapmıyorum ama nedense beni gördüğünde hemen kızarıyor ya da bayılıyor. ilk defa bu gün bayılmadı. 

ramenlerimizi bitirmiştik. parayı ödedikten sonra ichirakudan çıktık.

hinata: artık gitsem iyi olur

naruto: seni bırakmamı ister misin?

hinata: b-bilmem

naruto: hımm... tamam seni ben bırakıyorum

hinata: peki

hinatayı evine ben bırakacaktım. 

naruto: bu gün dünyada bir ilk oldu

hinata: ilk olan ne ki?

naruto: senin beni görünce bayılmaman

hinata: ...ş-şeyy, galiba evet. bu benim için büyük bir başarı

naruto: *gülerek* ben de öyle düşünmüştüm

sonunda gelmiştik. 

hinata: bu gün için teşekkür ederim naruto-kun. gerçekten güzel bir gündü

naruto: önemli değil. asıl ben teşekkür ederim. sayende kafamı biraz dağıttım. ve moralimi yerine getirdin. ve dediğin gibi güzel bir gündü 

hinata: içeriye geçsem iyi olucak. görüşürüz

naruto: görüşürüz...hinata!

hinata: ???

naruto: bir dahaki sefere ramenler benden

hinata: tamam

dedi ve evine girdi. hinata yanımda olunca rahatlıyordum. sanki dünyanın en mutlu insanıymışım gibi oluyor. kendi kendime gülüp ben de eve gittim.

***

ilk defa sabahın köründe rahatça kalkmıştım. hızla elimi yüzümü yıkayıp üstümü giydim. bardağa koyduğum sütü içtikten ve ramenimi yedikten sonra hızla dışarıya çıkıp köprüye gittim. köprüde sadece sai vardı. 

naruto: günaydın sai

sai:sana da günaydın

naruto: sence kakashi-sensei ne söyleyecek bize?

sai: bilmem

naruto: ayrıca... kakashi-sensei kesin yine saat sekizde gelecek. bak gör

sai: galiba öyle

her zamanki gibi kakashi-sensei'nin gelmesini bekliyorduk. 

???: günaydın!

gelen sese döndük. bu kakashi-sensei idi. bi dakika bekle! kakashi-sensei mi geldi?! NE OLUYOR LANN!!? kesinlikle imkansızdı bu. mümkünatı yok. kakashi-sensei nasıl olduda erken geldi?! lan olum haberim olmadan dünyanın dengesimi değişti ne?!

kakashi: hey, naruto? iyi misin?

naruto: ben iyiyim. hem de çok iyiyim. bu soruyu size sormak lazım. siz iyi misiniz?

kakashi: iyiyim de neden şaşırdın ki böyle?!

naruto: şaşırmamak elde değil ki. ilk defa erken geldiniz. kesinlikle dünyada haberimizin olmadığı şeyler gerçekleşiyor

kakashi:  üzgünüm ama öyle bir şey yok

sai: önemli olan şey nedir?! bizi çağırma sebebiniz

kakashi: haa, evet

naruto: sakura-chan ile ilgili bir gelişme var demi?

kakashi: üzgünüm ama sakura ile ilgili çağırmadım sizi

naruto: öff be! bende umutlanmıştım

kakashi: bildiğiniz üzere sakura artık köyde değil. takım yedi'de tekrar bir eksiğimiz oldu

naruto: artık asıl konuya gelsek

kakashi: insanları dinlemeyi öğrenmelisin naruto

naruto: tamam tamam öğreniriz. direk konuya girseniz diyorum

kakashi: sakura'nın yerine birini bulduk

sai: kim?

???: ben!

arkamıza döndüğümüzde karşımızda bir kız vardı. kız siyah saçlı ve mavi gözlüydü. ten rengi sai'ninkine yakındı.

kakashi: günaydın 

mika: günaydın kakashi-sensei

naruto: bu kız mı?

kakashi: evet. bu mika. mika utsuki

mika: demek naruto uzumaki sensin

naruto: evet benim

mika: ve sen de sai olmalısın

sai: evet

mika: tanıştığımıza memnun oldum

sai-naruto: bizde

kakashi: anlaşabilmenize sevindim. mika ile iyi geçinin. ha birde ona köyü gezdirin. buraları bilmiyor

naruto: peki kakashi-sensei

kakashi: ben gidiyorum. bir sorun olursa bana gel mika

mika: peki kakashi-sensei

kakashi-sensei gittikten sonra sai ve ben mika'ya köyü gezdirdik.