kısa görüşme
yoo minna! fazla söze gerek yok, aikinin ölmesine sevindiğinizi biliyorum. bu bölümden sonra artık işler iyice kızışacak. bol bol epic bölümler geliyor artık. iyi okumalar. medya = leiko
çağırdım ejderha sayesinde birinci ninja dünyasına gidebilmiştim. aşağıya doğru bakıyordum. konoha tam altımızdaydı.
sakura: kimsenin seni görmeyeceği bir yere in. konohada bir kaç işim var
-arkadaşlarını göreceksin demi?
sakura: evet
-mikuranın sana konohaya gelmeni yasakladığını sanıyordum
sakura: yasak mı? yollarımız ayrıldı artık. onun dediklerini yapacak değilim. kendi yolumda ilerleyeceğim ve her şeyi çabucak bitireceğim. bu zamana kadar eğitimler haricinde hep zaman kaybettim. bunu telafi etmeliyim. ama önce naruto ile görüşmeliyim
-anlıyorum
ejderha kimsenin bizi göremeyeceği bir yere indi. sonra onun sırtından aşağıya atladım.
sakura: ben gidiyorum. sen de şimdilik geri dön. ben seni tekrar çağırırım
-peki. bir sorun olursa hemen beni çağır
sakura: çağırırım
normal tempoda köye doğru yürümeye başladım. giriş kapısından girersem şüpheli olduğum için başım belaya girer. aslında girmez ama naruto dışında kimsenin yaşayıp yaşamadığımı veya köye geldiğimi bilmesini istemiyorum.
köye varmıştım. konohadaki sıcaklık eskisi gibiydi aynı. değişen bir şey yoktu. kendimi evimde gibi hissediyordum ki zaten evim burası. doğduğum yer olmasa bile buraya aitim ben. etrafıma bakınıp duruyordum. narutoyu bulmak zorundaydım. umarım görevde değildir. çünkü çok vaktim yok. evlerden birinin çatısına çıktım. sonrada çatılardan çatılara atlayıp yukarıdan narutoyu aramaya koyuldum. ama yoktu. parka gittim. oradada yoktu. bakmadığım tek bir yer vardı. ichiraku!
doğruca ichirakuya gittim. naruto burada değildi. ama konohamaru vardır. elimi konohamaru'nun omzuna attım. başını geriye çevirdi.
konohamaru: s-sende kimsin?
sakura: *sesini kalınlaştırır* naruto uzumaki'nin nerede olduğunu biliyor musun çocuk? acilen onunla görüşmem gerek
beni düşman sanmaması için böyle bir şey söyledim. soğuk bir şekilde sorsaydım muhtemelen konohamaru bni yanlış yönlendirip birilerine haber verirdi.
konohamaru: ne yapacaksın naruto abi ile? yoksa!
sakura: merak etme düşman değilim. naruto ile daha önce konuşmuştuk. bu gün onunla buluşmam gerekecek. özel bir görev için
konohamaru: hımm... tamam söyleyeceğim ama sana güvendiğimi felan sanma! en ufak bir şeyde bile işini bitirirler ona göre! naruto abi evinde. kaç gündür evden çıkmıyordu
sakura: neden?
konohamaru: takım 7 dağıldığı için
sakura: ...a-anlıyorum. sağol
ichirakudan çıkıp doğruca naruto'nun evine gittim. kapıyı tıklattım. ilk başta açan kimse olmadı. ama sonra bitkin bir halde olan naruto ile karşılaştım. beni görünce şaşırdı. suratımda maske ve üstümde de siyah çeket olduğu için beni düşman sandı. elimle narutoyu omzundan ittirip hızlıca kapıyı kapattım. sonrada kolundan tutup içeriye sürükledim.
naruto: sen de kimsin teme!!!
sakura: *maskesini ve kapşonunu çıkarır* benim naruto
naruto: s-sakura-chan!
naruto direk bana sarıldı. sonrada ağlamaya başladı. ilk baş tepki veremesemde sonra bende ona sarıldım. onu özlediğimi fark etmiştim. benden ayrılıp;
naruto: gitmen herkesi çok üzdü
sakura: biliyorum. naruto, burada daha fazla kalamam seninle sadece kısa bir süre görüşmek için geldim
naruto: konohaya gelmeyecek misin birdaha?
sakura: bilmiyorum. yaşarsam gelirim
naruto: yaşarsam gelirimde ne?!
sakura: anlatacak o kadar çok şey var ki. öldürmem gereken kişiler var. eğer sağ kalırsam konohaya geleceğim
naruto: şey istersen bir yerlere bir şey içmeye gidelim. hem olan biteni anlatırsın hem de dinlenmiş olursun
sakura: iyi fikir. gidelim o zaman
kapşonumu ve maskemi geri taktım ve çıktık. dangocuya gittik. dango ve içecek bir şeyler söyledikten sonra anlatmaya başladım.
naruto: ee, anlat her şeyi başından başlayarak
sakura: görevden döndükten sonra oldu her şey. hatırlarsan bana işim olup olmadığını sormuştun
naruto: evet
sakura: bende kabul etmedikten sonra eve gidiyordum. ama ev yerinde yoktu. tam neler olduğuna bakacakken birisi beni bilmediğim bir ormana götürdü. o kişi halammış
naruto: bunu biliyorum. tsunade obaa-san söylemişti. aslında sen on sekiz yaşına geldiğinde gidecekmişsin ama halan seni erken götürmüş anlaşılan
sakura: aynen. bana gerçekte kim olduğumu anlattı
naruto: bu kısmı bilmiyorum
sakura: şimdi, iki tane ninja dünyası var. yani adı ninja dünyası. gezegen olarak değil. birinci ninja dünyasında konoha, sunanogakure vs. köyler felan var. ikinci ninja dünyasında rojia, aganshine gibi ülke vb. şeyler var. ikinci ninja dünyası dünyanın öbür ucunda olduğu için oraları bilmiyorduk
naruto: anladım da bunun konuyla ne alakası var?
sakura: ben aslında ikinci ninja dünyasında bulunan atlantis adlı ülkenin bir köyünde doğmuşum. haruno klanının asıl merkezi orasıymış. ben beş yaşıma geldiğimde atlantise saldıran ejderhalar nedeniyle halam beni konohaya getirmiş. kendisi bir süre burda kaldıktan sonra beni bırakıp gitmiş
naruto: mebuki-san ve hizashi-san?
sakura: halamın adı mikura. mikura yaratma tekniğine sahip. o teknik ile annem ve babamı... yani üvey ailemi yaratmış. gitmeden önce olan biten her şeyi unutmam içinde hafızamı silmiş. yaptığı teknik pek etkili olmadığı için gitti. olurda ben her şeyi hatırlarım diye. gitme sebeplerinden biri bu
naruto: diğer sebepler ne?
sakura: konohaya bizle birlikte haruno klanından geriye kalan son kişilerde gelmiş ancak halk onları istemediği için öldürmüş. mikura üçüncü hokage ile konuşup ben on sekiz yaşıma gelene kadar burada kalmamı istemiş. üçüncü hokage için hiç bir sorun yoktu ama halk istemedi,ği için bir sınırlama getirildi
naruto: bu kadar mı?
sakura: evet. ama mikura konohayı yıkmak istiyor
naruto: ne?! neden?!
sakura: gerçek babam uchiha soyundan. halamda öyle yani. ikinci ninja dünyasında yaşayan uchihalılardan. halam buradaki uchihalılarında öldürülmesi üzerine ve haruno klanındakilerinde öldürülmesi üzerine intikam almak istiyor
naruto: ya sen?
sakura: bana karar vermem için süre tanımıştı ama unuttu. aslında unutmadıda sadece konuyu açmıyordu. gerçi açsada fark etmezdi. yapmam gereken her şeyi yaptıktan sonra konohaya geri dönerdim
naruto: işte bizim sakura-chanımız
sakura: *tebessüm eder* atlantise ejderhalar geldiği zaman babam onları ortadan kaldırmak için en güçlülerini bir kaç çocuğa mühürlemiş. aralarında bende varım
naruto: O_O s-sen şimdi... sana bir ejderha mı mühürlü?
sakura: evet. şaşıracağını beklemiyordum. nede olsa sen de bir jinchuurikisin
naruto: öyle de ne bileyim, senin büyük güçlerinin olması biraz tuhaf geldi
sakura: ne o! ben güçlü olamaz mıyım yani? sizden neyim eksik canım?!
naruto: yok öyle demedim. yani sen şimdi şirin ve güzelsin ya, görüntü olarak düşününce pek uyuşturamadım
sakura: haa, şey aslında ilk öğrendiğimde bunu bende uyuşturamamıştım
naruto: sana nasıl bir ejderha mühürlü? onu gördün mü hiç?
sakura: evet. yani yüzünü vücudunu görmedim ama sesini biliyorum. kalın bir sesi var ve gerçekten aşırı derecede yoğun ve karanlık bir chakrası var. ejderhaların en güçlüsü. adı mikotoko GA. iki çeşit ejderha türü var. biri iyi biride kötü. bana ve diğer ejder mührü olanlarınkilerde kötü ejderha ve bizlere ejder taşıyıcısı deniliyor
naruto: ejderhalar nasıl gelmiş?
sakura: ablam bir şeytan taşıyıcısı. küçükken onunla çok dalga geçtikleri ve onu sevmedikleri için intikam amaçlı yasak teknikler öğrenip ortadan kaybolmuş. geri döndüğünde onu görememişiz çünkü atlantise ejderhaları getiren oymuş. annem ve babamın ölme sebebi o. bu yüzden onunla dövüşmeyi planlıyorum
naruto: üzülme sakura-cahn. o olan her şeyi bir de iyi tarafından düşün. o gün atlantiste öyle şeyler olmasaydı bizlerle arkadaş olmayacaktın. ayrıca sasukeye aşık bile olamayacaktın
sakura: naruto
naruto: efendim
sakura: mikura bir takım kurmuş benide takıma dahil etmişti. ve takımda sasuke-kun'da vardı
naruto: ...cid-ciddi misin sen?!
sakura: ciddiyim. ilk başta sinirlenmiştim ama sonra normal oldu her şey. sasuke-kun zerre değişmemiş. eskisi gibi soğuk hala. tek bir şey değişmiş. o da bir kıza aşık olması
naruto: sasuke bir kıza aşık mı oldu?
sakura: evet. hatta sevgili bile oldular. ama kızın sasuke-kun'u öldürmek istediğini öğrenince onunla dövüştüm ve onu öldürdüm. sonrasında işler kızıştı ve mikura ile yolları ayırdım. ve sonra buradayım
naruto: anlıyorum...
yediğimiz dangoların ve içeceklerin hesabını ödedikten sonra dışarıya çıktık. hava yavaş yavaş kararıyordu.
sakura: artık gitme vaktim geldi
naruto: keşke biraz daha kalsan
sakura: işlerim olmasa kalırdım. aslında tam olarak ne yapmam gerekiyor bilmiyorum ama sanırım düşmanlarımı arayıp onlarla teker teker dövüşmem gerekecek
naruto: tamam o zaman
sakura: beni görmedin, duymadın, bilmiyorsun. konohamaruya nerede olduğunu sormuştum. maskeli olduğum için beni düşman sandı. ona görev için senle buluşmam gerektiğini söyledim
naruto: tamam
sakura: *narutoya sarılır* hayatta kal!
naruto: *sakuraya sarılır* asıl sen hayatta kal! konohaya gelmezsen ne kadar üzüleceğimi biliyorsun
sakura: merak etme. ne olursa olsun hayatta kalacağım
naruto: ...sakura-chan, eğer bir sorun veya yardıma ihtiyacın olursa sana seve seve yardım ederim
sakura: sağol naruto
naruto: ben senin arkadaşınım. sen benim kız kardeşimsin. elbette sana yardım edeceğim
sakura: görüşürüz
hızlıca çatılara çıkarak köyden uzaklaştım. kuytu bir yere geldiğimdede ejderhayı çağırdım va
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro