Alev çocuğun öfkesi
Medya= minerva
Esdeath: buldum seni yakışıklı şey!
Ejderha aşağıya indi. Ren arkasına döndü. Esdeath'ı görünce sinirlendi.
Ren: ne işin var senin burada be?!
Esdeath: seninle dövüşmek istiyorum
Ren: hachiro nerede?!
Esdeath: o mu?! Imm en son kan kaybından gebermek üzereydi
Ren olduğu yerde donup kaldı. İnanmak istemiyordu. Kekelemeye başladı.
Ren: ha-hachiro! Ö-öl-dü..mü?!
Esdeath: sanırım öldü. Çok fazla kan kaybetmişti çünkü. Nefes alışı da zayıftı. Bunun ne önemi var ki? Benimle ilgilene sen!
Ren: ...kapa çeneni...kaltak!!
Esdeath: istediğim zaman seni de gebertebilirim. O yüzden beni çok sinirlendirmemeye bak sen!
Ren: sana çeneni kapamanı söylemiştim!!! Esdeathumrumdabiledeğil. Hachiro'nunyanınagitmeliyim
Ren esdeath'ı umursamayıp koşmaya başladı. Ama esdeath onu durdurdu.
Esdeath: hiç bir yere gidemezsin!!
Ren: bıraksana bee!!!!
Esdeath: olmaz!!!!
Ren esdeath'dan kurtulmaya çalışsada başarısız oluyordu. Ren hachiro'nun yanına gitmek istiyordu. Hachiro ne kadar onu sinirlendirsede çocukluğundan beri tek dostu oydu. Ailesi öldükten sonra ren uzak bir akrabası ile yaşamaya başlamıştı. Ama akademiden mezun olduktan sonra onlar öldürüldü. Böylece ren tek kalmıştı. Ama hachiro onun hep yanındaydı. Hachiro onun tek ailesiydi. Onu kaybedemezdi.
Esdeath ren'e sertçe bir yumruk attı. Sonra da ardı ardına tekme attı. Son anda ren esdeath'ın ayak bileğini tutup onu yere düşürdü. Ren direk ayağa kalkıp kılıcını esdeath'ın karnına sapladı. Ren gidecekken ejderha onu alıp havaya fırlattı ve keskin tırnağı ile kimsenin atamayacağı derin bir çizik attı. Aslında çizik demek hafif kalırdı. Ren'in ağzından dolusu kan geldi. Kendini yerde buldu. Ejderha onu geri alıp sertçe yere fırlattı. Sonra da ren'i bir kez daha alıp onu sağa sola döndürmeye başladı. Ren önüne gelen her şeye çarpıyordu. Her yeri yara bere içindeydi. Suratı kandan belli olmuyordu. Esdeath güçlükle ayağa kalktı. Yerde yatan ren'e doğru yürüdü. Ren'in saçından tutup havaya kaldırdı. Ona küçümser gözlerle baktı. Sonra da bileğini kırdı. Ren dayanamayıp bağırdı.
Ads by DigiCouponAd Options
Esdeath: bayağı acıtmış olmalı! Buna ne dersin?!
Ren'in karnına ve göğsüne yumruk ve tekmelerini attı. Diziyle vurdu. Ren'in kaburgalarını kırmıştı.
Esdeath: son olarak ta kolunu alıp koleksyonuma ekleyeceğim!
Esdeath kolunu buza çevirip ren'in sağ kolunu kopardı. Ve onu aldı.
Esdeath: seninle ilgili güzel hayallerim vardı. Ama artık bir işe yaramazsın. Doğrusu durumun hachiro'nun kimden de kritik!
Esdeath tam arkasını dönüp gidecekken suratına yumruk yedi. O yumruk öyle böyle değildi. Dişleri kırılmıştı. Ağzı kan gölüne dönmüştü. Esdeath şok olmuştu.
"EĞER BİR DAHA ARKADAŞLARIMDAN BİRİNE ZARAR VERİRSEN KENDİ ELLERİMLE VÜCUNU İKİYE AYIRIRIM!!!!!!!!!!!!!"
Bu kesinlikle hachiroydu. Ren'in bilinci yerinde değildi. Üzgün gözlerle ren'e baktı.
Esdeath: sen...nasıl?!!
Hachiro: kanamam hala var ama bedenimi draken sang koruyor. Şu an pek enerjik olmayabilirim ama arkadaşımın başına bir şey geldiyse ne pahasına olursa olsun onu korurum!!!
Ejderha hachiro'yu alacaktı ama hachiro buna izin vermedi. Gözlerinin kapatıp geri açtı. Bu kez bu gözler draken sang'ın sapsarı gözleriydi. Ren ejderha ya bakar bakmaz ejderha kırmızı alevler tarafından yanmaya başladı. Alevler kıpkırmızıydı. Turuncu ya da sarı da yoktu. Normal alev değildi bu alev. Kıpkırmızıydı.
Hachiro: alevlerimin rengi ruh halime göre değişir. Tabi gücü de. Ve ben şu an sinirden deliye dönüyorum. Alevlerim de çok sinirli ve güçlü!!!!!!
Ejderha alevleri donduruyordu ama bir işe yaramıyordu. Geri eriyordu. Su ile ıslatıyordu. Ama sönmüyordu.
Hachiro: draken sang'ın alevleri asla sönmez seni Piç kurusu!!!
-lanet olsun!!!
Hachiro: *esdeath'a bakar* sıra sende!!!
Hachiro esdeath'a doğru yürüdü. Gözleri "seni öldüreceğim" diyordu. Esdeath'ın yanına geldi. Yukardan ona göz ucuyla baktı. Esdeath'ın saçından tutup yerdeki devrilmiş ev çatısına kafasını geçirdi. Hachiro bunu ard arda yapıyordu.
Hachiro: kesinlikle bir aptal olabilirim. Ama sevdiklerime zarar gelirse benden daha sinirlisini bulamazsın!!
Esdeath: lanet!! Senin gibi bir çocuktan dayak yiyorum!!
Hachiro: utanç verici olmalı! Ama sen bunu hak ediyorsun. Önce ren'in akrabalarını öldürdün. Şimdi ise bana ve ren'e zarar verdin eğer gelmeseydim daha kaç arkadaşıma acı çektirecektin?!
Esdeath: sen... !!
Hachiro: az önce saldırdığınız kişi, ren. Se onun akrabalarını öldüren kişisin. Suratın tıpkı o günki ile aynı. Ren'e çok acılar çektirdin. O bunları hak etmiyordu. Sıra sende!!
Hachiro'nun eli alevlendi. Esdeath'a yine o sert yumruğunu geçirdi.
Hachiro: kaen enberōpu no jutsu! (Alev çemberi)
Esdeath'ın etrafı büyük alevlerle sarmalandı.
Hachiro: fukusū no honō jutsu! (Çoklu alev)
Çemberin içindeki alan kıpkırmızı alevlerle doldu. Esdeath görünmüyordu. Alevlerin arasında bedeni yanıyordu.
Hachiro'nun vücudun da ki koruma gitmişti. Gider gitmez yere yığıldı. Tam da ren'in yanındaydı. Her yeri ağrıyordu. Gözleri yavaş yavaş kapanıyordu. Ren'e bakıp gülümsedi.
"Üzgünüm! İntikamını ağır bir biçimde alamadım dostum!"
MİKA'DAN:
Yanımda yuuki vardı. Önümüze çıkan ejderler ile uğraşıyorduk. Bizim gücümüz daha fazla olduğu için onlarla uğraşmak kolay oluyordu. Tam önümde duran ejderhayı öldürdükten sonra koşmaya devam ettik. Yuuki ateşleri söndürüyordu. Koşarken karşımıza uzun saçlı bir kadın çıktı. İki kaşının ortasında sarı bir şey vardı. İlk gördüğümde görüntüsü biraz hayaleti andırıyordu. Bir ejderha'nın üzerinde oturuyordu. Arkasında da bir kaç tane ejderha vardı.
Mika: sen de kimsin?!
Minerva: *sahte bir şekilde gülümser* ortalıkta gezinmemelisiniz çocuklar. Burası çok tehlikeli
Mika: sana kim olduğunu sordum!!
Minerva: ben Minerva
Mika: asıl sen ortalıkta gezinme!!
Minerva: burası çok tehlikeli
Mika: kapa çeneni!! Senle uğraşamayız! Oyalama bizi!
Minerva: *ejderhalar döner* size oyuncak buldum çocuklar. İstediğiniz gibi oynayın onlarla
Mika: huh!
Ejderhalar üstümüze doğru gelmeye başladılar. Bu iyi değildi. Bu kadar ejderha ile nasıl başa çıkacaktık ki?!
Yuuki: geldiğiniz gibi geri gideceksiniz. Tabi sağ kalırsanız!
Yuuki'nin cesareti beni şaşırtmıştı. Onun bu hali beni de gaza getirdi. Geri ejderhalara doğru dönüp gülümsedim. Onları kesinlikle yenecektik.
Mika: kaçacak kadar korkak değiliz! Bizi hafife almayın sizi pis yaratıklar!!
KOHANA'DAN:
Aganshine'de yoktu sakura. Nasıl olurda ortalıktan kaybolur? İçimde garip hisler vardı. Umarım tehlike de değildir. Yuiki onu aramak için konoha köyüne gitmişti. İkizler de ayrılıp başka ülkelere bakıyorlardı. Yorulduğum için bir dükkana girip bir iki bardak sake içtim. Gerçekten az da olsa bütün dertlerini Unutuyorsun. Dükka'nın önü açıktı. Bu yüzden dışarıyı izleyebiliyordum. Bir adam geçti. İlk baş dikkatimi çekmesede son anda dikkatimi çekti. Arkasında uchiha sembolü vardı. Ama haruno sembolünün içindeydi. Bir an için şok oldum. Hızlıca sakelerin parasını ödeyip adamı takip etmeye başladım. Yanında bir köpeği vardı. Ayrıca söylemeyi unuttum ama gözleri Yeşildi. Normalde yeşil gözlü bir uchiha olmaz ama. Artı haruno sembolü içinde uchiha sembolü de ne anlama geliyordu? Adamı takip ettim. Bir an için gözümü kırptım ve geri açtığımda yoktu. Bu neydi şimdi? Garip şeyler oluyordu. Ve bir an önce ne dolaplar döndüğünü bulmalıydım.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro