Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

AGANSHİNE

 hazırlandıktan sonra bahçeye indim. benim dışımda herkes oradaydı. 

aiki: geç kaldın!

sakura: senin keyfine göre hareket edecek değilim!

sasuke-kun2un yanında büyük bir şahin vardı. sasuke-kun şahin'in üstüne çıktı. aiki boş dururmu. lanet olası sasuke-kun'un arkasına geçti. aynı şekilde kotetsu-san ve mikurada bir şahin'in üstündeydi. 

sakura: sen nasıl gideceksin akira?

akira: kanatlarla tabikide

yuuki: tamam da senin kanatların yok ki

akira: tabiki de var

sakura: ???

daha ben ne olduğunu anlamadan akiranın arkasından birden dev bir kanat çıktı. kanat chakra gibiydi. rengide maviydi.

yuuki: nasıl yaptın bunu?

akira: gerçekten bilmiyor musun? ejder taşıyıcıları bunu yapabilir ejder kanatları bunların adı

yuuki: vay canına!

sakura: *parmağını ısırıp* kuchiyose no jutsu!

ben de üstüne bineceğim bir ejderha çağırdım. ve üstüne bindim.

sakura: yuuki arkama bin

yuuki: tamam

dedi ve yuuki arkama bindi. sonrada havaya çıktık. yukarıdan manzara harikaydı. 

yuuki: söylesene sakura abla, sence ben de bir gün kendi taşıdığım ejder ile tanışır mıyım?

sakura: evet. büyük ihtimalle tanışırsın. ama ne şekilde olur bilemem

yuuki: karanlığın beni ele geçirmesini istemiyorum

sakura: biliyorum. ben de istemiyorum

ama karanlığın gücünü kullanmazsam da kesin ölürüm. ya da sevdiğim insanlar ölür

( yuuki ve sakura arasında geçen bu diyalogları diğerleri duymuyor)

yuuki: sana bir şey soracağım

sakura: sorun ne?

yuuki: sen... sasuke abiyi seviyorsan neden aiki ablanın ona yaklaşmasına izin veriyorsun?

sakura: bilmiyorum. sasuke-kun'u seviyorum ama... o beni sevmiyor. benden nefret ediyor. adım gibi eminim. geçmişte onu kazanmak için çok şey yaptım ama yine de istediğim sonucu alamadım. tekrar uğraşmanın anlamı yok artık

yuuki: sana bir şey söyleyeceğim ama sakın sinirlenme ya da ağlama. yani şimdi ağlama

sakura: söyleyeceğin şeye bağlı

yuuki: dün akira abi ile sasuke abiyi konuşurken gizlice dinledim. yanlış bilgi vermek istemem ama...

sakura: ama

yuuki: sasuke abi galiba aiki'ye aşıkmış

sakura: ...

yuuki: gerçekten çok üzgünüm

sakura: üzülme. olacağı buydu. hiç şaşırmadım. dediğim gibi sasuke-kun beni sevmiyor. her şey bu kadar. yıllardır onun için boşuna uğraştım. hatta... belki de onun için işkence bile çekmemeliydim

yuuki: her nekadar o sana aşık olmasada sen onun için acı çekerken bir şeyleri anlamıştır belki

sakura: ne demek istiyorsun?

yuuki: anlamayacak bir şey yok. eğer aiki abla sasuke abiyi senin kadar kuvvetli isevseydi acı çeken işkence çeken kişi o olurdu. sen değil

sakura: sanırım haklısın

yuuki: ben olsam kendime şöyle bir soru sorardım; neden beni hayatı pahasına kurtarmaya çalışan kişi aiki değil de sakura?

sakura: yuuki... biraz olsun acımı dindirdin. sağol

yuuki: gerçekten mi? seni rahatlattıysam ne mutlu bana

sakura: sence ben... asukayı yenebilir miyim?

yuuki: elbette yenebilirsin. ben senin ondan daha güçlü olduğunu düşünüyorum. tanıştığımız günden beri seni kendime örnek alıyorum. söylemeye utanıyorum ama sen benim en büyük ilham, inanç ve umut kaynağımsın

sakura: demek öyle

yuuki: evet. artık savaşırken zor durum da olsam bile senin sayende kazanacağıma dair i,nancım ve umudum artacak

sakura: var ya sen çok şekersin

yuuki: *hafiften kızarır* s-sağol

sakura: sen hava ejderinin taşıyıcısıydın demi?

yuuki: evet. mikotoko GA nasıl bir şey? yani fiziksel olarak

sakura: görmedim. sadece ses tonunu biliyorum. bir de ne kadar sinsi ve kurnaz olduğunu

yuuki: sesi nasıl ki?

sakura: bayağı bir kalın ve ürkütücü

yuuki: ımmm, öcü gibi mi?

sakura: *kahkaha atar* sanırım evet

***

sonunda gelmiştik. hava bayağı kararmıştı. uzun bir süre düşmanlarımla savaşmayacağımız için diğer uchiha'ları aramaya koyulmuştuk. atlantis'ten aganshine'ye gelmiştik. atlantisten sonra en büyük ülke nirvana'ydı. aganshine ise en büyük üçüncü ülke. 

kotetsu: geceyi geçirebileceğimiz bir yer bulmalıyız

akira: kamp yapabiliriz belki

kotetsu: iyi olur ama konaklayacak bir yer daha güzel

aiki: evet. bencede bir yerde konaklamalıyız

kotetsu: sen ne diyorsun mikura?

mikura: fark etmez

konaklayacak bir yer bulmaya karar verdikten sonra rania köyüne gittik. kolayca konaklayacak bir yer bulduk. ( yamatonun takım yediyi götürdüğü bir yer gibi) ücreti ödedikten sonra odalarımıza çekildik. yuuki, ben, ve şu gıcık aiki aynı odada kalıyorrduk. akira ve sasuke-kun aynı odada ve kotetsu-san ile mikura aynı odadaydı. aklınızda hangi soru olduğunu gayet iyi biliyorum. koruki-san nerde diyorsanız o biz gelene kadar yer altına bakacak. eşyalarımızı yerleştirdikten sonra hamama gittik. 

sıcacık su bedenimi fazlasıyla rahatlatmıştı. bizim dışımızda bir sürü tanımadığımız kadınlar vardı. her biride erkekler hakkında konuşuyorlardı. bizse çaktırmadan onları dinliyorduk. 

aiki: hey yuuki, sana bir şey soracağım

yuuki: tamam

aiki: sence... sasuke benden hoşlanıyor mudur?

yuuki: şey... nasıl desem ki... bilmem. sanmam. çünkü sasuke-kun soğuk biri. kızlarla ilgilenen biri gibi durmuyor. öyle olsa bile dış görüntüsü öyle demiyor

aiki: yuukiye sormamalıydım. belkide sakuraya sormalıyım. hem onu gıcık etmiş olurum sen ne diyorsun sakura? sonuçta uzun süredir sasuke'yi tanıyorsun

sakura: *sinirlenir* ne bileyim ben!! git kendisine sor!!

aiki: tam be! ne sinirleniyorsun hemen?!!

sakura: bana gıcıklık olsun diye yaptığını biliyorum aiki. benle uğraşmayı kesmeni söylemiştim sana!!

aiki: evet sana gıcıklık olsun diye yapıyorum!! senden nefret ediyorum!

sakura: hah, ben sanki seni çok seviyorum da!!

olduğum yerden kalkıp gidecekken aiki'nin dediği şey iyice sinirlendirmişti. 

aiki: bu arada tahta olduğunu da öğrenmiş oldum sakura!

üstümü giyip saçımı kuruttuktan sonra yemek yemek için diğerlerinin yanına gittim. sofra iştah açıcıydı. benden sonra yuuki ve aikide geldiler ve yemekleri yedik. 

***

bir sağa bir sola dönüyordum ama bir türlü uyuyamıyordum. kalkıp bağdaş kurdum. derin bir nefes verdim. yuuki'nin dediklerini düşünmeye başladım. eğer sasuke-kun aikiyi seviyorsa bu zamana kadar boşuna onun için çabalamışım. ayağa kalkıp dışarıya çıktım. (sai'nin resim çizdiği yer gibi bir yere yani) hava bu gün biraz soğuktu. rüzgar nedeniyle ağaç yaprakları yere doğru süzülüyordu. 

ayağa kalkıp geri odaya girecekken. küçük fısıltılar duydum. içeriye girmek yerine fısıltıları takip ettim. sasuke-kun ve aiki konuşuyorlardı. duvarın arkasından gizlice onları dinlemeye başladım. ilk başta havadan sudan konuşuyorlardı ama sonra gıcık aiki konuyu yine aşk'a getirdi.

aiki: sasuke ben sana bir şey söyleyeceğim

sasuke: ne diyeceksin?

aiki: *hafif çekici bir şekilde* ben... yani ben... sana aşığım

sasuke: ne?!

aiki: ...

sasuke: ... ben de

aiki: o ne dedi az önce? oda beni seviyormuş! yaşasın be!  o zaman benimle çıkar mısın?

sasuke: evet

gözlerimden akan yaşa engel olamıyordum. ikiside birbirine yaklaşıyordu ve... öpüşmeye başladılar. 

(aq var ya böyle şeyler yazmaktan çekiniyorum var ya. çok kötüyüm. şuan utançtan bir tuhaf oldum) 

ellerimi sıktım. dişlerimide sıkıyordum. onları izlemeye devam ettim. öpüşmeyi bıraktıktan sonra tekrar konuşmaya başladılar. daha azla dayanamayıp odaya girdim. yatağa yatıp sessizce ağlamaya devam ettim. bu çok acı vericiydi. hıçkırmaya başladım. neden?! neden acı çekmem gerekiyor ki?! bunu bana neden yapıyorsun sasuke-kun?! gözyaşlarımdan dolayı yanaklarım yapış yapış olmuştu. kara kara düşündükten sonra bir karar verdim. artık soğuk biri olacaktım. hiç kimseyle yakın ilişkiler kurmayacaktım. sasuke-kun'un peşinden koşmayı bırakacaktım. sasuke-kun'un peşinden gitmek, kendimi ona sevdirmek sadece beni yavaşlatacaktı. kendi meselelerim ile ilgilenemeyecektim. gözlerimi kapayıp uyumaya çalıştım. artık şuanki ben olmayacaktı. yarın yeni ben olarak uyanacaktım. yeni düşünceleri ve fikirleri olan, şimdikinden çok daha farklı bir karakteri olan soğuk ve umursamaz sakura olacaktım. tıpkı sasuke-kun gibi umursamaz olacaktım. baştan beri böyle olmalıydım zaten. çok da geç kalmış sayılmam.

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro