Canım yanıyor. İçim paramparça. Kardeşim gözlerimin önünde eriyor.
Ve ben hiç bir şey yapamıyorum. Telefon geldiğinde Selma Teyze'nin kalp krizi geçirip... Öldüğünü öğrendik. Hastaneye gittik. Herkes çok kötü herkesin içi acılarla dolu fakak kimse hiç bir şey yapamıyor.
Şu an cenazedeyiz ve kardeşim annesiyle konuşuyor.
"Sude kardeşim. Hadi gidelim yapma bak ne olur?"
Onu yatıştırırken hıçkırarak ağlayan bendim. Ona nasıl faydam dokunurdu ki.
"Eliz?"
"Efendim kardeşim?"
"Sarıl bana Eliz yanlız bırakma beni ne olur."
Nasıl canı yanıyordu kim bilir. Kafasını alıp göğsüme bastırdım.
"Annem ağladığımı görse kızardı bana yine. Derslerine çalış anca anime izle çocuk musun sen? Derdi."
"Belki şuan da diyordur da biz duymuyoruzdur."
"Eliz. Ben annemi özledim. Ben annemle yatacağım beni bırak git."
"Kardeşim söz yarın da getireceğim seni. Ondan sonraki günde. Gecenin yarısı özlesen bile getireceğim söz ama gel gidelim helâk oldun."
Sözümü dinleyip. Güçlükle ayağa kalktı koluna girip sımsıkı sardım onu. Mert ve Efe bizi mezarlığın kapısında bekliyordu. Arabaya bindik Mert'in arabasıyla gelmiştik. Sude ve ben arkaya oturduk. Mert sürüyordu yavaş yavaş. Acılarımızın hepsi yola dökülsün diye. Eve gelene kadar uyumuştu Sude. Efe onu kucaklayıp odasına doğru götürdü.
"Ben yatayım onunla korkar benim kardeşim."
"Tamam. Bir şey olursa uyandır güzelim."
"Güzelim mi? Aptal diyecektin galiba."
"Eliz sinirliydim yapma. O herifin senin hakkındaki iğrenç düşünceleri geliyor gözümün önüne!"
"Tamam. Yalnız kalmak istiyorum kardeşimle."
İkiside onaylayıp çıktılar sessizce. Bende Sude'nin üstündekileri çıkarıp pijamalarını giydirdim. Kendime de bir tane seçip giydim. Toplu olan saçlarını açtım rahat etsin diye. Sonra da yanına uzandım Nutellamın nasıl da yıpranmıştı üç günde. Çektiği acı okunuyordu yüzünden yanağından öpüp sarıldım kardeşime.
Sabah yanımdaki kıpırdanma ile uyandım.
"Eliz?"
"Sude?"
"Yanımda mı uyudun?"
"Evet. Tüm acıların geçsin diye bol bol sarıldım."
Gözleri dolmuştu.
"Şşşhh! Hadi kahvaltı hazırlayalım."
"Yemek isteyorum babamın yanına gideceğim."
"Ama üç günde bir deri bir......."
"Eliz itiraz etme kardeşim. Biliyorum beni düşünüyorsun çok teşekkür ederim ama bana en iyi ilaç babamın yanına gitmek."
"Peki."
Yanağıma bir öpücük kondurup. Giyineceğini söyledi. Onu fazla sıkmamalıydım. Aşağı indiğimde kimse yoktu. Mert'in odasına çıktım. Kapısını tıklattım ses gelmedi. Ben de direk girdim odaya. Uyuyordu.
"Mert?"
"Hmm?"
"Uyan hadi."
"Uyumak istiyorum gel sende uyu."
"Mert Sude babasının yanına gidecek kalk."
Hızlıca yataktan kalktı.
"Tamam güzelim hadi inelim."
Altında sadce eşofman altı vardı. Üstü çıplaktı ve kasları çok güzeldi.
Kardeşim ya. Efe uyanmıştı. Aşağıda koltukta oturuyordu.
"Günaydın."
"Günaydın Eliz."
Mert ve Efe de günaydınlaştıktan sonra merdivenlerden indi. Onun üstünde hiç görmediğim kadar siyahtı. Siyah deri taytı. Üzerine sitah deri göbeğin çok az gösteren büstiyer ve simsiyah ruj sürmüştü. Ve yine simsiyah bir göz makyajı. Altında da siyah deri botlar.
"Ben çıkıyorum akşam gelmem belki. Bir şey olursa seni ararım Efe."
Efe gülümsedi. Ona bunu söyleyeceği için ezberlemişti artık. Ve el sallayıp çıktı.
İKİ AY SONRA. TEMMUZ AYININ 5'i.
"Kızım hadi uyan artık. Akşama doğum günün var annen bekliyor aşağıda sen hâlâ uyu.
Sude başımda debeleniyordu. Annem ve babamla barışmıştık. Yani ben onları affettim. Ve bu gün doğum günüm.

Bu elbiseyi seçtim. Ne fazla şık ne fazla spor. Sude de bu elbiseyi seçti.

Kalkıp giyindikten sonra aşağı indik Mert ve Efe bize ıslık çaldıktan sonra sarıldık. Annem ve Babamla da sarıldıktan sonra hepimiz çıktık. Arabalara binip doğum günümün olacağı bara gittik. Herkesle sarıldım. Hediyeler verildikten sonra. Herkes dansa kalktı. Efe ve Sude dahil.
"Bu dansı bana lütfedermisiniz hanımefendi?"
"Tabii."
Dans ettikten sonra. Mert beni kolumdan tutup her zaman gittiğim uçuruma götürdü. Yıldızlar ne kadar da güzeldi.
"Yıldızlar ne kadar güzel parlıyorlar."
Ellerimi tuttu.
"Doğum günün kutlu olsun güzelim."
"Teşekkür ederim."
Sarılıp öptüm kardeşimi. Aniden yere uzandı.
"Gelsene."
Gidip bende uzandım.
"Yıldızlar gökyüzünden bağımsız sadece senin için parlıyor bu gece."

Merhaba arkadaşlaaar! Nasılsınız. Yukarıda gördüğünüz sözü rüyamda hikaye yazarken yazıyordum. Çok acayip ama ehueue. Neyse sizi çook seviyorum iyi ki varsınız. Yorum ve votlerinizi bekliyorum.