Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

SS:2

(Multi Mert.)
Yüzüme gelen tokatla hızlıca yerimden kalktım.
"Ne oluyo lan!?"
Mert'in eli yüzüme çarpmıştı.
"Pardon güzelim acıdı mı?"
"Yok hiç acır mı? Tabii acıdı senin ne kadar güçlü olduğundan gaberin yok galiba. "
Gülümsedi.
"Var evet. Çok kaslıyım değil mi?"
"Egoist."
O arkamda kahkaha atarken ben dolabımın karşısını geçmiş ne giyeceğimi düşünüyordum. Çok sıcak olduğu için şort giyecektim fakat bu gün cenaze olduğu için siyah bir kot üstümede siyah göbeği biraz açık üzerinde de BAD GİRL yazan bir t-shirt buldum. Çok ince cenazedeyken giymek için. Bir ceket aldım. Kıyafetlerimi alıp odamdaki banyoya girdim. Üstündekilerden kurtuldum ve soğuk soğuk suyu açtım. Kakaolu şampuanımdan saçlarıma biraz sürdükten sonra,yine kakaolu olan duş jelimden lifime döktüm. Güzelce arındıktan sonra. Suyu kapattım. İç çamaşırlarımı giyip, kıyafetlerimi giymeye başladım. Saç kurutma makinesiyle saçlarımı iyice kuruttuktan sonra uçlarını hafif dalgalandırdım ve kırmızı bir bandana taktım.Saçlarım zaten kısa olduğu için böyle hem güzel hem de spor duruyordu. Kapıyı açtığımda hâlâ yatakta yatan bir Mert buldum.
"Mert hadi geç kalacağız."
"Haklısın. Duşunu kullanabilir miyim?"
"Tabii. Zaten burda siyah bir kotun ve siyah bir üstün olacaktı bende onları çıkarayım."
Yanağımdan öpüp iyi ki varsın dedi. Kardeşim benim ya.
"Sen de iyi ki varsın. "
Gülümseyip duşa girdi.
"Havlular dolapta."
"Tamam."
Bende o sırada çok ince bir eyeliner çekip rimel sürdüm. Hem eyeliner fazla belli olmuyordu. Dudaklarım kurumasın diye de bir nemledirici sürdüm.
"Ben aşağıdayım. Kahvaltı hazırlayayım. Sende rahat rahat giyin."
İçerden onaylayan bir ses duyduğumda. Kapının kilidini açıp çıktım. Aşağıda hizmetli kadınlar vardı.
"Kahvaltı hazırlayalım mı Eliz Hanım?
"Hayır. Ben hazırlarım."
"Peki."
"Ve bu arada sadece sen,Necla teyze ve Selma abla kalsın diğerleri artık gelmesin. "
"Tamam ben ileteyim. Teşekkürler Eliz Hanım. "
"Bir şey değil."
Fazla çalışana gerek yoktu değil mi?
Dolaptan 2 tane yumurta çıkarıp cezvenin içerisine koydum. Salatalık,domates ve biberi iyice yıkayıp doğradım. Ve Mert nutellayı çok sevdiği için dolaptan nutella ve çilek reçeli çıkardım. Ekmekleri fırında biraz ısıttıktan sonra dilimledim. Yumurtaları da ocaktan aldıktan sonra soyup tabaklarımıza dilimledim. Son olarak da Mert'in çok sevdiği siyah zeytinlerden ve burgu peynirden çıkardım. Islık sesiyle sıçrayarak arkamı döndüm. Mert saçlarına şekil vermişti ve her zaman ki gibi çok yakışıklıydı kardeşim.
"Vay be! Her zaman ki gibi yine muhteşem."
"Teşekkürler hadi otursana."
Hemen karşıma oturdu.
"Çay mı portakal suyu mu?
"Portakal suyu. "
Buzolabından portakal suyunu çıkarıp bardaklarımıza doldurdum. Bir dikişte bitirip çıkalım mı diye sordu. Onayladıktan sonra hizmetli ablaya toplamasını rica ettim. Çantamı da aldığımda hazırdım.
"Araban ne zaman gelecek?"
"Dışarıda."
Kapının açılmasıyla şok oldum siyah arabasını altın rengine boyatmıştı.

"Ohaa!"
Gülümsedi ve
"Nedense böyle yaptırdım güzel olmuş mu?"
"Tabii ki bayıldım.Güle güle kullan."
"Beğenmene sevindim. "
"O zaman çıkalım haydi."
Onayladıktan sonra arabasının kapısı açtım. İçerisi çok güzel bir araba parfümü kokuyordu. Arabayı çalıştırdığında Sude'yi aradım.
"Alo?"
-
"Sude?"
-
"Kanka bir şey diyeceğim. Hazırsın değil mi? Biz geliyoruz da."
-
"Tamam gelince ararım."
Mert'te telefonunu çıkarıp görebildiğim kadarıyla Efe'yi aradı.
"Kardeşim?"
-
"Biz geliyoruz ilk Sude'yi alıcaz daha sonra sana geliriz."
-
"Tamam."
Bana bakıp gülümsediğinde bende gülümsedim. Çok üzgündü fakat bunu belli etmek istemiyordu. Araba durduğunda geldiğimizi fark ettim Efe ve Sude arabaya bindiler.
"Hoşgeldiniz."
İkisi de aynı anda hoş bulduk dediler. Mert sessizliği bozup yapacaklarımızı anlattı.
"İlk önce hastaneye gidip amcamı morgdan çıkaracağız sonra cenaze arabasıyla mezarlığa gideceğiz. "
Bunları anlatırken sesi titriyordu.
Araba hastanenin önünde durunca hepimiz indik Mert bir kaç görevliyle konuşup. Amcasını cenaze arabasına bindirdi. Bizde arkasından yola koyulduk. Mert'in gözlerinden bir kaç damla yaş düştü. Elimi yanağına götürüp onları sildim. Bana bakınca ağzımı oynatarak lütfen dedim. Ve buruk bir şekilde gülümseyip onayladı.
Geldiğimizde kalabalıktı çok seveni vardı Selim Amcanın bende çok severdim. Mert gidip bir kaç adamla konuştu. Selim amcayı tabuttan çıkarıp açtıkları yere koydular ve üstünü örtmek için Mert'i çağırdılar. Mert'in arkasından Efe'de gitti. Son olarak dua ederek Selim Amcayı sonsuz yolculuğuna uğurladık. Mert yanıma gelip sıkıca sarıldı. Yine ağlamaya başlamıştım. Sonra yanımıza Sude geldi ve en son da Efe o gün birbirimiz asla bırakmayacağımıza dair yemin ettik. Mezarlıktan ayrılıp araya bindiğimizde Sude'nin mutlu tavrıyla sessizlik bozuldu.
"Annem ve Babam ev konusunda beni onayladılar."
Efe soğuk bir şekilde;
"Benide." Dedi.
"Bu gün dinlenelim isterseniz?"
"Hayır bakalım. "
Mert'e dönen bakışlarımla peki dercesine kafamı salladım. Uzun uğraşlar sonucu harika bir ev bulduk.

Ev iki katlıydı ve gerçekten çok güzeldi. En üst katta dört oda vardı. Ev bizim için yapılmış gibiydi. Efe'nin odasının yanında Sude'nin odası sonra benim odam benden sonra da Mert'in odası vardı. Eşyalıydı ve çok güzeldi.
"Çok acıktım."
Efe'nin ne yemek istediğini hepimiz biliyorduk. Pizza isteyecekti.
"Ben arıyorum kardeşim pizzacıyı."
Biz kahkaha atarken Mert hepimize çok beğendiğimiz bir menü söyledi. Güne kötü başlamıştık fakat şuan mutluyduk Mert hariç.
"Annemi arayacağım."
Herkes meraklı bakışlarla ailemin ne diyeceğini bekliyorlardı.
Annem açmadı evi aradım. Necla teyze açtı ona olanları anlattım o da annem ile babama iletti. Onların onayladıklarını fakat  yarın eve gelmem gerektiğini söylemişler. İyi geceler deyip telefonu kapattım.
"Annem ve babam onayladı fakat yarın eşyalarımızı toplamak için evlere dağılacağız ya hepimiz, benimle bir şey konuşacaklarmış. "
Ben cümlemi bitirdiğimde eşzamanlı olarak kapı çaldı.
"Pizzalar geldi açım ben."
Efe'nin şuan da önemsediği tek şey açlığı olduğu için hepimi gülüyorduk. Parayı ödediğimizde mutfağa geçip yemeğimizi yemeğe başladık. Açıkçası yarın ne olacağını bilmiyordum ve biraz tedirgindim. Sadece patates yiyip diğerlerine dokunmadım bile.
"Size afiyet olsun."
Merdivenlerden koşarak çıkıp odama girdim. Ellerimi yıkayıp banyodan çıktıktan sonra, kapımı kilitleyip önüne oturup dizlerimi kendime çekip kollarımla bağladım. Nedensizce ağlamaya başladım. Aslında bir çok nedeni vardı. Yıllardır içimde biriktirdiklerime ağladım. Şuan hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Kardeşim için ağladım. Ailem için ağladım. Duymuş olacaklardı ki kapıyı yumrukluyorlardı.
"Eliz aç şu kapıyı!"
Mert hiddetle bağırıyordu.
"Eliz kardeşim açsana şu kapıyı kırayım mı illa! Yeni taşındık eve yazık olacak."
Efe bile bağırmaya başladı.
"Eliiiiiiiz aç artık söz sana en sevdiğin çikolatadan alacağım bonibonum hadi."
Sude'nin ağladığı belliydi. Kardeşim benim. Ve son noktayı Mert geçmişe giderek koydu.
"Sen istedin Eliz dört sene öncesine dönmek istiyorsan bende konuşmayıp yeni geçmiş olan faça izlerine devam edeyim ama kapıyı açmayacağım haberin olsun!"
Dört sene önce Mert on dört yaşındayken üzüldüğü her zaman falçata atardı kollarına ve hiç konuşmazdı oturup ağlardı ben vazgeçirmiştim şimdi o yapacağım derse yapardı ve asla izin veremezdim.
"Mert hayır yalvarırım hayır yapma bak açıyorum!"
Kapının kilidini hızlıa açtığımda Mert yoktu.
"Nerede söyleyin nerede yalvarırım!"
Gözleri kıpkırmızıydı Efe gözüyle banyoyu işaret etti.
"Ya Mert açtım bak hadi, yalvarırım sende aç! Lütfen! Bak ne istersen yaparım!"
Kapıya şiddetle vurdum. Ağlamaktan çok yorulmuştum yere yığılıverdim. Bayılmamıştım fakat yerdeydim. Mert kapısını açıp hemen yanıma çöktü. Sude ağlıyordu Efe ise kolonya getireceğini söyledi. Mert beni kucaklayıp yatağıma yatırdı.
"Mert kolun!"
"Yok bir bir şeyim iyi misin güzelim?"
"İyiyim. "
Hâlâ ağlıyordum. İyi olduğumu gösterdiğimde Efe Sude'yi alıp dışarı çıktı.
"Pijamaların yok değil mi?"
"Hayır."
Mert kalkıp gitti. Aynı hızla geri döndü. Eşofmanını getirmişti. Banyoya giderken.
"Gitmene gerek yok bakmam zaten."
Diyen Mert'e bakıp kafamı salladım. Giyinip yatağa gittiğimde Mert tam odadan çıkacakken;
"Mert?"
"Efendim güzelim?"
"Senin için sorun olmazsa,birlikte uyuyabilir miyiz?"
"Uyuyabiliriz güzelim uyuyabiliriz."
Usulca yanıma yattı ve dudağımın kenarını öptü. Bende onun dudağının tam kenarını öptüm.
"İyi geceler güzelim."
Kollarımı sıkıca sarıp yüzümü boynuna gömdüm.
"İyi geceler."

Merhabaaaa! Nasılsınız her gğn bir bölüm yazdığımı fark ettim sjsjsjjs neyee yorum ve vote atmayı unutmayın XPandaWomenXxx ❤️💙🐼

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro