Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

0.4: tozlu felsefe kitabı

04: tozlu felsefe kitabı

Bazen sessizliğe ihtiyacım olduğunu hissediyordum.

Uyurkenki sessizliği değil, insanlarla beraber olan sessizliği seviyordum. Herkes bir aradaydı ama ses yoktu, herkes kendini dinliyor ya da bir şeyler için çabalıyordu. Hayatlarını garip şeyler için harcıyor ve zamanın farkına varmıyorlardı. Şehrin en gürültülü kısmı insanlardı ama farkında değillerdi.

İşte bu yüzden kütüphaneler en güzeliydi. Bazı şeylerin farkında olan insanlar buraya geliyordu, sessizlik istiyorlardı. Ben de onlardan biriydim.

Parmaklarım raflardaki tüm kitaplara dokunurken hangisini alacağımı bilemedim, gözlerimi kısarak kitaplara bakarken diğerlerine göre biraz daha arkada olan felsefe kitabı dikkatimi çekti. İnce kitabı alıp üzerindeki tozu üfledim. Anlaşılan insanlar felsefeyle ilgilenmiyordu. Kitabı alıp rafların arasından çıktım ve boş olan tekli bir koltuğa oturdum.

Kütüphaneyi sadece sessizliğinden dolayı değil, ortamından ve klişelerden uzak olduğu için de seviyordum. Kargaşa yoktu, insanlar kendileriyle beraber kitaplardaki yaşamları da öğreniyordu. Empati yapmayı öğreniyor, kendilerini bir karakterin yerine koyuyorlardı ve bence çağımızın en büyük ihtiyacı buydu. Hem ihtiyacı, hem eksikliğiydi.

Telefonumu da sessize alıp kitabın sayfalarını karıştırırken insanların ne kadar meşgul oldukları gözüme çarptı. Kitabı beş dakika sonra da okuyabilirdim ama insanlar... İnsanlar beş dakika sonrayı beklemezdi. Hepsi harıl harıl çalışıyor, not alıyor ya da bir şeyler dinliyordu. Hayatlarının buna bağlı olduğu düşüncesi içimi acıttı. Keşke dışarıyı, hayatı gözlemleyerek sınava tabi tutulsalardı. Herkesin sınavı da farklıydı işte. 

Başımı iki yana salladım ve iç çekerek kitabı okumaya başladım. Felsefeye meraklı değildim ama insanların ilgi duymadığı her şey hoşuma gidiyordu. Mesela diğerlerinin arasında tozlanmış olan bu kitap gibi. İnsanların gitmediği eski butik sinemalar, küçük işletmeler, kafeler yerine parklar. Bunlar benim hoşuma gidiyordu ve bu tür şeylerin gittikçe unutulacak olması çok acıydı. Özellikle de butik sinemalar.

Kitabı okumaya devam ederken daha on beşinci sayfaya gelmiştim. Sayfayı çevirdiğim anda karşıma minik bir not kağıdı çıktı ve onu elime aldım. 

Bu kitabı okuyan kişi,
bir şeyler anlatmak istediğinde ve beni dinlemek istediğinde burada olacağım.
No: ***********

Kaşlarım havaya kalktı, felsefe seven ve bir şeyler anlatmak isteyen insanlar pek kalmamıştı. Bu hoşuma giderdi. Yan tarafa koyduğum telefonumu aldım ve numarayı girip ne yazacağımı düşünmeye başladım.

kayra:

merhaba?

Cevap hemen gelmedi tabi ki, ben kitabın son sayfasını da okuyup bitirdiğimde, yani yaklaşık bir saat sonra cevap gelmişti.

bilinmeyen: 

selam.

Ne yazabileceğimi düşündüm. İlgi alanlarımız aynı olmayabilirdi, belki de avmleri ya da kafeleri seviyor olabilirdi. Yine de denemekten zarar gelmezdi.

kayra:

kütüphanedeki kitabın arasında buldum numaranı.
sanırım anlatacak bir şeylerin var?

bilinmeyen:

ve sanırım senin de var.

Aslında yoktu, dürüst olayım ama cidden yoktu. Monoton bir hayatım vardı ve anlatacak hiçbir şeyim yoktu. Bu bir öngörü müydü yoksa sallama bir cevap mıydı bilmiyordum ancak anlatacağım şeyler olduğunu söylemesi garibime gitmişti.

kayra:

aslında yok ama sen bilirsin, seni dinlemek istemiştim.

bilinmeyen:

insanların sadece dinlemek isteyeceğini düşünmem, genelde ne yaptılarsa aynısını geri isterler.

kayra:

düşüncene bir şey diyemem ancak ben o insanlardan değilim,
anlatacak bir şeyim yok ama seni dinleyeceğim.
ismin ne bu arada?


bilinmeyen: 

peki, öyle olsun.
ismimi bilmesen de olur :D


kayra:

ama sen benimkini biliyorsun.


bilinmeyen:

bilmiyormuş gibi davranırım.


kayra:

peki.

görüldü, 01.14pm

04

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro