Emekli Daredevil ile uzunca konuşmuştuk.Hatta hava bile kararmaya başlamıştı ama bu benim için bir sorun değildi.Eski Dd'ye eve gitmem gerektiğini söyleyip parktan uzaklaştım ve binaların arasında,kalabalığın içinde yürümeye başladım.Nedense insanlarda hep bir telaş,hep bir acele etme duygusu vardı.Sürekli koşuşturmaca,hep bir heyecan,stres,panik.Hiç kimse rahat rahat takılmıyordu.

  Gerçi stresli olmıyanda da keder ve üzgünlük vardı.Benimde sorunlarım vardı tabiki fakat ruh halimi olabildiğince dışardan görünmemesi için çalışıyordum.Kalabalığın arasından geçmeye çalışırkene telefonum çalmaya başladı,arıyan Alex'di.Telefonu hemen açtım ve

"Alex ne oldu,bir sorun mu var?"

"Hayır,sadece seni merak ettim bir süre senden haber alamayınca endişilendim"

"Alex,sadece bir kaç saat geçti,hemen endişelenme"

"Senin bir kaç saat dediğin  yaklaşı altı yedi saat oluyor.Bu kadar uzun dışarıda kalıcağını bilseydim bende senle gelirdim."

"Aslında bende bu kadar uzun süre dışarıda kalmayı planlamıyordum.Ancak gittiğim parkta Matt Murdock ile karşılaşınca onla konuşamaya başladık,sonra bi baktım saatlarce konuşmuşuz.Bu arada Matt Murdock bana telefon numarasını verdi".

"Daredevil olan Murdock mı?İnanamıyorum gerçektenmi?Nasıl karşılaştınız."

"Parkta oturuyordum ve gelip yanıma oturdu.Tamamen tesadüfen oldu ama gerçektende iyi bir insanmış."

"Tamam iyi olmana sevindim.Çok geç kalma."

"Tamam,elimden geldiğince çabuk gelmeye çalışırım"

Telefonu kapadıktan sonra evin yolunu tuttum.Eve doğru yürürkene aklımda bir sürü soru vardı.Bu güçleri nasıl kullanabilirdim.Murdock'a doğa üstü güçlerim olduğunu söylemediğim için bu güçleri nasıl kullanbileceğimi soramadım malesef.Bir kahraman olabilirdim,kötü adamda olabilirdim.Bana böyle bir seçme şansı verilseydi hiç düşünmeden kahraman olmayı seçecektim.

Hala eve varmamış olan ben havanı iyice kararması ile beraber hiç bir şekilde hızlanmamıştım.Aynı adım hızıyla yürümeye devam ediyordum.Çokta geç değildi saat hava daha yeni kararmaya başlamıştı bende yavaşça ilerlerken önüme çıkan elektronik mağazasının vitrinindeki televizyonda oynıyan Avenger çizgi filmine takıldım ve yaklaşık yirmi dakika onu izledim.Animasyonun bitmesi üzerine tekrar yola koyunlan ben kafama bir ağrı girmesiyle dengemi kaybettim ve diz üstüne düştüm.

Zar zor yürüyüp ilk gördüğüm banka oturdum.Ağrı çekerken bir yandanda garip garip görüntüler görüyordum.Gördüğüm görüntülerde bir ara sokağa giriyordum.İyice ilerledikten sonra çıkmaz sokağın kenatındaki kapıya ritimli bir biçimde üç kez vurup bekliyordum.Çok uzun beklemeden kapı hafifçe aralandı ve bir tane zenci koruma bana bakıp "Girebilirsin REMY" dedi.O anda o anının bana ait değil abime ait olduğunu anladım ama o şoku başımdaki ağrı yüzünden fazla yaşıyamadım.

İçeri girdikten sonra önümde dar bir koridor belirdi.O anıda ne olucağını bende bilmiyordum.Koridoruda yürüdükten sonra önüme üç kişinin oturduğu bir kumar masası belirdi.Her ne kadar duvarlar,avize falan eski olsada kumar masası çok yeni idi,o ortamla alakası yok gibiydi masanın.Masanın önüne kadar gidip oturduktan sonra sigara yaktım.Abimin sigara içtiğini o ana kadar bilmiyordum.İyice yerleştikten sonra ben konuşmaya başladım

"Bu sefer yenilmeyeceğini umuyorum"

Karşımdaki üç tane takım elbiseli adamların arasından ortadaki cevap verdi

"Hayır,kaybetmiyeceğim bu sefer hazırlıklıyım"

"Bakalım gerçekten hazırlanmışmısın" dedim ve kafamın arkasında bir silah dayandığını hissettim.Hislerimi doğrulayınca "Bu adil değil,sen buna hazırlanmakmı diyorsun" dedim.Karşımdaki adam sinsice sırıttı ve "Kazanırsan,ölürsün.Herşeyini yatırmassanda ölürsün"dedi.Ben ise karşı cevap vermeden sadece "Tamam başlıyalım" dedim ve masanın ortasına mor çizgileri olan siyah bir sopa ve siyah bir çanta koydum.Karşı taraftan ise hiçbir şey koymadılar.

Kartlar masaya dağıtılınca oyunu oynamaya başladık.Aniden zihnimde tuhaf şeyler olduğunu hissettim sanki kartları saymaya çalışyormuş gibi (Saymak derken destedeki kartların sırasını hesaplama) hissediyordum.Ağır hesaplamalar sonucunda karşı tarafın kartlarını anladım.Ona göre hamlemi yaptım.Bire bir oynadığımız bu kart oyununda karşımdaki adam hamlesini yaptı ama tahminimden başka bir kart oynadı.Böyle bir şey olamıyacağını bildiğim için "Nasıl hile yaptın" dedim tepkisizce.Sonra yanımdaki adam silahını bana daha çok yaklaştırdı karşımdaki adam ise sırıtarak "Ne dedin,ben ölmek istiyorum mu dedin?Tam duyamadımda" dedi.Bende öfkeli bir halde "Zaten en başta hilekar biriyle oynamamalıydım" dedim.Bunun üzerine karşımdaki adam bir anda kalktı ve yanındaki iki adamda kalkıp bana silah çekti.

Bana doğru tutulan üç tane tabanca vardı.O an oradan kurtulma planı yaptım ve hızlıca kalkıp sağımdaki adamı yakalayıp siper yaptım.Hızlı davrandığım için karşımdaki adamlar düşünmeden bütün şarjörü boşalttı.Adamlar şarjörleri değiştirene kadar önüme siper ettiğim adamın silahını alıp o iki adamı öldürdüm.

Bu görüntü devam ederkene bir anda uyandım.Gözlerimi açar açmaz havanın karardığını fark ettim.Düşünmeden yürümeye başladım.Hızlı adımlarla eve doğru yol alırkene bir tane adam önüme çıktı ve bana yol tarifi sordu.Tam ben ona cevap vericektimki eli ile ağzımı kapattı ve beni yanımızdaki ara sokağa itekledi.Çıkmaz sokağın sonuna kadar getirdikten sonra adamın yanından iki kişi daha belirdi.

İki adam yanıma gelip kollarımdan tuttular ve beni iteklemiş olan adam kıyafetlerim çıkarmaya çalıştı.Bende karşı çıkmama rağmen zorla soymaya çalışıyordum.İyice uğraşmıştı ama üstümdeki ceketimi,kazağımı,t'shirt'ümü falan hepsini çıkarmıştı.Sonrada kolumda hiç bir kıyafet yokken dokundu.Kolumu tutunca onun eski anılarını ve duygularını alıyordum ve ben anıları istemiyordum.Her ne kadar uğraşsamda adam kolumu bırakmıyordu.Bunu gören diğer iki adamdan biri "Adamı bıraksana" diye bağırdı ve o da diğer kolumdan tutup beni çekmeye çalıştı sonra onunda anılarını ve duyguların almaya başladım.

Üçüncü adam ise ikisinin durumunu görünce hiç uğraşmadı ve oradan kaçmak istedi.Arkadaşlarını orada bırakıp caddeye doğru koştu.Depar atarak kaçıyordu ki önüne çıkan aniden çıkan adama çarpıp yere düştü