Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

16

Yaşam belirtisi veriyorum ve yb atıyorm

"Ya! Düzgün yapsana"

"Ses çıkarma Jangmi, yapıyorum işte"

Junmyeon ile bu üçüncü yemeğimizdi. Çatlak Min hemen derse başlamış benide benden beter olan Junmyeon ile eşlemişti. Normalde efsanevi bir kişiliği var, öncelikle kalbi çok temiz, dede şakaları yapıp kendinden soğutuyor falan ama iyi biri, taki mutfağa girene kadar.

"Junmyeon son on beş dakikamız kaldı. Hızlansak mı artık"

"Tamam tamam Jangmi o iş bende"

Tatlının üzerini süslemeye geçtiğimde Junmyeon u tekrar tekrar tembihlemiş bu sefer yemeği yakmaması için uyarmıştım.

Süsleme bitmiş sadece üzerine kiraz koymam kalmıştı. Kirazı sudan geçirip tatlının üzerine koyacağım da bileğim den bir el tuttu.  Başımı yan tarafıma çevirdiğimde Yoongi bakışlarını elimde ki kiraza odaklamış en sonunda elimde tuttuğum kirazı ağzına götürdü. Hemde benim elimle

"Yoongi ne yapıyorsun? "

Kirazı ağzında çiğneyip muzipce sırıttı

"Lezzetliymiş"

"Ne lezzetlisi be saman gibi tadı var"

Yan tarafımdan gelen junmyeon un sesi ile bakışlarımız ona dönmüştü.
Junmyeon yemeği bırakmış ikimize bakıyordu.

"Bence lezzetli"

Junmyeon burnunu kıvırıp sırıttı

"Jangmi yüzünden mi? "

Yanaklarımın alev aldığından emin olduğum için hemen elimi Yoongi den kurtarıp tatlıma odaklandım. Hem ne bu samimiyet sanırsın asker arkadaşı.

"İşini yap Junmyeon yene sınıfta kalmak istemezsin"

"Nasıl arkadaşsın sen iki de bir beni sınıfta bırakıyorsun! "

Başımı tatlı dan kaldırıp Junmyeon a baktım

"Siz arkadaş mısınız? "

"Evet küçüklükten beri arkadaşız"

Demek bu samimiyet ordan gelmekteymiş.  Bir anda yangın alarmı çalmaya başlayınca kim ne olduğu anlamadan etrafa bakınmaya başladık taki junmyeon eti kömür gibi yakmış üstüne üstlük alev aldırmıştı.

"Suyun altına tut! "

Junmyeon kimseyi dinlemeyip salak gibi önlüğünü söndürmek için kullanmıştı, buda alevin büyütüp daha çoğalmasını sağladı. Taki Yoongi Junmyeon un önünde duran tavayı alıp suyun altına tutana dek.

Hepimiz derin nefes almış Yoongi nin sakin çıkan sesine odaklanmıştık.

"Junmyeon"

Nefes nefese kalan junmyeon nefesini düzene sokup Yoongi ye baktı.

"Efendim en sevdiğim dostum"

"Galiba bu senede sınıfta kaldın"

Ben şaşkınlığı sürdürürken junmyeon bu olanlar normalmiş gibi başını dik tuttu.

"Eskiden sevdiğim Yoongi"

Ben dediğine gülerken Yoongi gözünü devirmiş, dersin bittiğini söylemişti.

"Bugün birşeyler yapalım mı? "

Dudaklarımı büzüp Yoongi ye baktım.

"Sanırım yapamam, senin dersinden geçmek için çalışmam gerek"

Yoongi de benim gibi çantasını hazırlamış sırtına takmıştı.

"İstersen beraber öğreniriz, hem senin içinde kolay olur sonuçta ben öğretirsem hemen öğrenirsin"

Bu sunduğu teklif baya cazip geldiği için kabul etmiş şimdi de arabasına binip onun evine gelmiştik. Ne kadar bana gidelim desem de *olmaz her zaman size geliyorum bir kerede sen gel bana demişti.*

Umarım gazozuma Nuri Alço gibi ilaç atıp ırzına falan geçmez.

Yoongi nin oturduğu müstakil büyük eve geldiğimizde şaşırsam da belli etmemeye çalışmış ona ayak uydurup evine geçmiştik.

Yoongi nin dediğine göre babası zaten varlıklı biriymiş. Tabi buda bu güzelim evi açıklıyor.

"Geç otur bakalım."

Yoongi mutfağa yöneldiğinde bende etrafa bakınmaya başladım. Anlaşılan evde tek yaşayan biri

"Kırmızı mı?, beyaz mı? "

"Kırmızı"

Elinde tuttuğu kırmızı şarabı ve bardakları getirip birini bana uzattı.

"Beyaz tercih edersin sanmıştım"

"Beyaz bende çarpıntı yapıyor"

Beni başıyla onaylayıp şaraptan bir yudum aldı.

"Sormayacak mısın? "

"Neyi? "

"Jangmi içinden merak ettiğini biliyorum sor gitsin"

Elimde ki bardağı sehpanın üzerine koyup ellerimle oynamaya başladım. Aslında sormak istediğim birşey yok çoğu kafamda oturmuş şekilde. Benim merak ettiğim kendi duygularım.

Jin ileyken zaman hızlı geçiyor, ne zaman akşam oluyor anlamıyordum.

"Birşey deneye bilir miyim? "

Yoongi beni başıyla onaylamış ne yapacağımı beklemeye başlamıştı. Ta ki bedenimi ona dönüp dudaklarına yapışana dek. Başta afallasa da hemen kendine gelmiş elinde ki şarabı gelişi güzel bir yere koyup elinin tekini belime yerleştirip kucağına yerleşmemi sağlamıştı bile. Ne ara bu hale geldik hiçbir fikrim yok ama soruma cevabımı almıştım.

Jindeyken hızlı geçen zamana zaman dursun diye yalvarır ken, Yoongi ileyken zaten zaman yavaşlıyor onunla daha anlamlı vakit geçirmemi sağlıyordu.

Nefes nefese kaldığımız için dudaklarımızı ayırmış, Yoongi de bundan fırsat bulup anlını anlıma yasladı.

"Soruna cevap aldın mı? "

Başımı aşağı yukarı sallayıp onu onayladım.

"Aldım"

Evet gerçekten de almıştım, zamanımı yavaşlatıp aşkıma karşılık verip beni ayakta tutacak insan Yoongiydi. İşte şimdi benim bahçemde çiçekler açma zamanı gelmişti ve bunu yapacaktım, yapacaktık, biz, beraber....

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro