- note / red steam

Jennie duyduğu kelimelerle kafasını kaldırıp Rosé'ye baktı ve gözlerini büyülterek sordu "N-ne dedin sen?"

Rosé "La maldición de los títeres te encontró dedim notta yazıyor. Ne demek olduğunu biliyor musun?"

Jennie "Şey, hayır. Öylesine dedim." dedi. Aslında Rose'nin söylediği cümleden emin olmak için sormuştu. Kağıtta yazan cümleyi kütüphanede okuduğu bir kitapta görmüştü ve cümlenin anlamını merak edip araştırmıştı. Öğrendiği şey ise o cümleyi sesli -Jennie kitabı içinden okumuştu- söyleyen kişinin bir daha konuşamayacağı olmuştu. Normal bir insan olsa buna gülüp geçerdi ama Jennie efsanelere inanırdı.

Jennie Rosé'ye "Nasıl hissediyorsun?" diye sordu. Amacı değişik hissedip, hissetmediğini ve konuşup, konuşamayağını öğrenmekti.

Rosé sadece "Hayır." dedi çünkü nedenini sorsa da cevap vermeyeceğini biliyordu. Jennie ise rahat bir nefes verdi. Belki de efsanelere bu kadar çok takılmamalıydı.

Lisa "Rosé, şu nota bir de ben bakayım." dedi ve notu Rosé'nin elinden almaya çalıştı fakat kağıt birden kayboldu. Kızlar aynı anda çığlık atarken notun -kağıdın- üzerindeki yazılar Rosé'nin elinde belirdi.

Rose şaşkınlık ve korku dolu bakışlarla bir kızlara bir eline bakıyordu. O sırada kuklaların içinde bulunduğu kutu yere devrildi. Kızlar dikkatlerini kutuya verdi.

Kutunun içinden kırmızı bir buhar çıkmaya başladı. Birkaç saniye içinde buhar bütün odayı kaplarken buharın içindeki zehir kızların ciğerlerini ele geçirmişti. Kızlar yavaş yavaş bilinçlerini kaybederken gördükleri tek şey göz bebekleri olmayan bembeyaz dört çift gözdü.

Teorileri alayım zdmdnkdnf
Aklımda acayip süper düper fikirler var ehem
Bir de ilham perilerim bu kitap üzerinde yoğunlaşmamı söylüyorlar bu yüzden bu kitaba yoğunlaşacağım 💕
Bu arada istediğiniz çiftler varsa da yazabilirsiniz ama vsoo kesin söyleyeyim bdbsbwb
Hiç sınır koyasım yok ama öbür türlü oy verilmiyor neyse.
Sınır: +30 vote
Sizi sefiyom yahu <3