Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

1.8


Sınır 50 oy ve 50 yorum. Medyadakı şarkı eşliğinde okumanızı tavsiye ediyorum

🤎

Parmaklarım arasındakı gitarın tellerinde hafifçe parmak uçlarımı dolaştırırken çaldığım güçsüz melodi karşısında başımı yavaşça sallıyordum. Odamın camından içeri girmeye çalışan ağacın dalını izleyerek dudaklarımı ıslattım. Üzerine temas ettiği güneş ile en canlı hallerini yaşıyordu yapraklar.

Başımı aşağı eğip parmaklarımın haraketlerini izlerken kapım çaldığında kafamı kaldırdım. Hala gitarı çalmaya devam ederken kapının açılması ile ardında gördüğüm kişi beni durdurmayı başarmıştı. Parmaklarım duraksadığında Zayn odamdan içeri girmişti.

"Baban odanın yerini gösterdi." Bana doğru adımladığında yutkunarak gitarı yatağa bırakıp ayağa kalktım.

Onu burada beklemiyordum ve gelişi beyaz karın altında açan bir çiçek kadar beklenmedik aynı zamanda güzeldi.

"Hoşgeldin, biraz şaşırdım." Gözleri odamın içerisinde gezinirken çalışma masama yürüdüğünde üzerindeki kitaplari incelerken konuştu.

"Ziyaret etmek istedim." İngiliz edebiyatının aşk ile yoğrulmuş kitaplarını parmakları arasına alarak konuşmuştu. Bu isteği karşısında sadece mutlulukla başımı sallamıştım. Tanrı biliyor ya, onu bu odanın içerisinde görmek gerçekleşmeyecek bir hayaldi benim için.

Ama şimdi buradaydı, odamdaydı ve kitaplarıma bakıyordu. Bu duygu o kadar tatlı ve güzeldi ki sanırım açıklayamazdım.

Ardından ben onu izlerken masamın üzerine oturmuştu ayakta dikilmekten vazgeçerek yatağıma oturdum. Aldığım düzensiz ama yavaş nefesler içerisinde dudaklarından çıkacak kelimelerin bekleyişi içerisindeydim. Hoş, konuşmasa bile sorun yoktu. Tüm gün onun odamın içerisinde dolaşmasını ve eşyalarıma dokunmasını izleyebilirdim.

"Hiç dövme yaptırmayı düşündün mü?"

Bu sorusu benim için beklenmedik olduğu için kafamı aşağı eğip tişörtsüz gövdeme baktım ve başımı yavaşça olumsuz anlamda salladım. "Hayır, kendime yakıştırdığım bi şey değil ama sende... iyi gözüküyor." Bir anlık duraksayarak boynunu ve kollarını süzerek konuştum.

"Yani tahrik edici anlamında iyi mi?" Gözlerini hafifçe kısarak sorduğunda kaşlarım yukarı doğru kalktı. Ona hakk vermeliydim, baktığımda dudaklarımın arasından süzülen soluğun titremesine neden oluyordu.

"Sanırım, o türden." Kıvırcık saçlarımı hafifçe kaşıyarak gözlerimi kaçırdığımda onun müzhip gülüşüne şahit olmuştum.

Masadan kalkarak benim yanıma adımladığında yatağın boş tarafına oturarak kafasını bana doğrru çevirdi. Karşı karşıya olduğum yüzüne bakarken ela gözleri bir çekincesi olmadan yüzümde küçük bir seyahete çıkmıştı.

Teni benim için mükemmel renkteydi ama gözleri beni aşağı çekiyordu.

"Bu kadar mı?"

Sorum ile birlikte sonunda gözleri gözlerimi bulmuştu ve kaşları yavaşça çatılmıştı. "Ne bu kadar mı?"

"Dövmeler hakkında konuşmak için mi gelmiştin?" Daha fazlasını umuyordum belki bana yeniden sarılırdı ve o gece ki gibi mi hissettirirdi? O kadar yoğun ve sıcak, dünya bizim için dönmeye başlamış gibi.

"Hayır." Kafasını olumsuzca sallayıp gözlerini odanın başka bir köşesine çevirdi.

"Aslında yarın benimle bir şeyler yapmak ister misin diye soracaktım?"

Küçük nefesimin dudaklarım arasından içeri geçip beynime ulaşıncaya kadar hissetmemi sağlayacak bir ayıklık getirdi bana sözleri.

Bir anlık sorguladım yaşananları. Gerçekten şu an yatağımda otururken onun alışkın olmadığım çekingenliği ile beni randevuya mı davet ediyordu?

Bekle! Bu bir randevu davetiydi değil mi?

Öyle olduğunu umut ediyordum.

"Yani... sadece ikimiz mi?" Bacağım üzerindeki elimin işaret parmağı ikimiz arasında git gel yaptığında yüzünü yeniden benim tarafıma çevirmişti.

Dudakları üzerinde küçük bir gülümseme oluştu, daha çok uçlarında. Bu ayrıntı kalbimin en derinliklerine titreşimler ulaştırıtken dudakları aralandı.

"Evet. Sadece sen ve ben."

Sadece sen ve ben.
Ne kadar da güzel bir cümleydi. Tüm bu zamanlar boyunca kalbimi kırışlarını unutmamı sağlayacak bir etkiye sahipti. Şimdi bu anlar ve sözcükler yarına kadar kafamın içerisinde dönüp duracaktı. Sanırım uyku hapları almam gerekecekti, karşısına uykusuzluktan moralmış göz altlarımla çıkmak en son isteyeceğim şeydi.

"Bir cevap vermedin?"

Heyecanım ve dalgınlığımı bir tarafa bırakarak başımı olumlu anlamda salladım. Biraz şiddetle yapmış olmalıydım ki saç buklelerim alnıma düşmüştü. Gözleri gözlerimden alnıma tırmanınca yukarı kalkan kolunu izledim. Parmak uçları alnıma dokunarak saçlarımı yavaşça parmaklarına dolamıştı.

"Saçların çok tatlı."

Hipnotize olmuş bir şekilde dudaklarını izlerken saçlarım arasında gezinen parmakları gerçek üstü hissettirdi.

"Teşekkür ederim." Kısık sesimle başını sallayarak elini uzaklaştırmış ve ayağa kalkmıştı. Onun kalkması ile yataktan ihtiyacım olan desteği alıp ben de ayağa kalktım.

"O zaman yarın görüşürüz?"

"Sana yazarım." Onu onayladığımda bir adım yaklaşması ile yutkunarak sarılışını bekledim ama bu sefer kolları etrafıma sarılmamıştı.

Onun yerine yanağımda dudaklarının naif baskısını hissetmiştim. Sakalları yanaklarıma batarken tenime bıraktığı nazik öpücük eşliğinde geriye çekildi ve hiç duraksamadan kapıya yürüyerek odamdan çıktı.

Onun gidişi ardından yüzümde oluşan gülümseme ile başımı aşağı eğdim.

Hayallerini yaşayan 'tatlı bir oğlandım' sanırım artık.

🤎

Yazarken ve özellikle medyadakı şarkı eşliğinde aynen bu '🥺' şekildeydim.

Lütfen yorum yapmayı unutmayın, her okuyan ve hikayemi sevenden rica ediyorum.

Sizleri seviyorum🤍

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro