Minik parmaklarınızı haraket ettirin ve bölüm için yorum yapın. Okuyanlar artık kendini belli etsin🌖

✨✨✨

Sigara dumanını dudaklarım arasında dışarı bırakarak kitabın diğer sayfasını çevirdim. Yeniden sigarayı dudaklarım arasına alarak satırları yavaş bir şekilde okumaya devam ettim.

"Özür dilerim, burada beklemek zorunda kaldın."

Helen'in sesini duyduğumda başımı kaldırıp ona bakarak gülümsedim. Oldukça acele ile gelmişti ve mahçup bir şekilde bakıyordu.

"Sorun değil, beklerken kitap okudum. Nereye gidiyoruz?" Sigarayı yanımdakı çöp kutusuna atarak kitabın kapağını kapayıp sordum.

"Ailem benimle birlikte şimdi evden çıktı, istersen bize gidebiliriz?" Önerisi ile yüzüne bakarak başımı hafifçe olumlu anlamda salladım.

Birlikte binaya girip asansöre binerek onuncu kata çıktığımızda kapıyı anahtarı ile açmıştı ve evlerine girmiştim. Gözlerimi etrafta gezdirerek yönlendirmesi ile odasına geçtim.

Mutfağa gittiğini düşünerek odasının içerisini incelemeye başladım, on sekizlik, klasik genç kız odasıydı. Posterlere bakarak odasındakı kitab rafına yürüyüp incelemeye başlamıştım.

"Buzlu kola ve çerez getirdim, belki film izleriz?" Elimdeki kitabla ona doğru dönerek başımı olumlu anlamda salladım.

Kitabı yerine yerleştirirken aklıma gelen düşünce ile yatağa ilerleyerek konuştum. "Gelecek hafta yani iki gün sonra gruba geri döneceğim, sanırım göl kenarında olacağız."

"Bu kararın beni mutlu etti, orada seninle birlikte de olmak hoşuma gidecek." Yanağıma öpücük bırakarak dizüstü bilgisayarını açmıştı. O, film seçerken bardağı alıp soğuk içecekten birkaç yudum aldım ve arkama yaslandım.

Aşk filmi seçerek yanıma uzandığında bu beklediğim bir şeydi ama sıkılmazdım. Aşk filmlerini, kitaplarını, şiirlerini severdim. Gözlerimi ekrana kilitlemiş sessizce izlerken sorusu ile ilgim ona doğru yöneldi.

"Hiç aşık oldun mu?"

Dudaklarım üzerinde küçük bir gülümseme oluştuğunda bu hem tatlı hem de oldukça hüzünlüydü. Zayn'e karşı duygularımı nasıl adlandırırdım bilmiyordum ama bu kadar derin bir acı içerisinde kalbimi bıraktığına göre buna aşk diyebilirdim. Ona çaresiz bir şekilde aşık olmuştum.

"Hayır, olmadım." Omuz silkerek cevap verdim, bunu onunla ve ya birileri ile paylaşmak istemiyordum. Sadece Eric biliyordu ve de dün konuştuğumuzda doğru yolun Helen olduğunu söylemişti.

Ben de bunun için çabalıyordum.

"Ya sen, hiç aşık oldun mu?" Ona bedenimi çevirerek sorduğumda başını olumlu anlamda sallamıştı. "Dinlemek isterim." Mırıldanarak konuştuğumda anlatmaya başlamıştı.

"Dört yıl önceydi, aynı sınıftaydık hatta aynı sırada. Önce çok yakın arkadaş olmuştuk sonra aşka evrilmeye başladı. Oldukça güzel zamanlardı ama sonra onlar taşınmak zorunda kaldılar. Böylelikle gitmiş oldu ama son güne kadar herbir saniyeyi birlikte geçirdik."

"Güzel bir hikaye." Onun da gülümsemesin görmemle ben de gülümseyerek konuştum.

"Teşekkür ederim." Birkaç saniye sonra üzerime doğru eğilmesi ile gözlerimi kapayarak öpücüğüne karşılık vermeye başladım. Bu sefer dudaklarımız ayrılmadığında elimi yanağına yerleştirerek üst dudağını öptüm. Dudaklarını saniyelik ayırıp gömleğimin düğmelerine parmaklarını getirdiğinde bedenim kasılmıştı.

Düğmeleri açmaya başlarken öpüşmeye devam ettiğimizde biraz tedirgin olmuştum. Uzun zaman sonra ilk kez bir kıza karşı ilgi duymuştum ama seks konusunda kararsız hissediyordum.

Daha önce yani erkeklerden önce iki tane kızla birlikteliğim olmuştu. Yine de bu durumu bedenimin verdiği tepkilere dayanarak çözmeye çalışacaktım.

Gömleğimi çıkararak ellerini gövdem üzerinde gezdirmeye başlaması ile eli daha aşağıya indiğinde dudaklarımı boynuna kaydırmıştım. Bedenim daha doğrusu erkekliğim üzerinde dokunuşları işe yaramaya başladığında onu belinden tutarak altıma aldım.

Üzerine eğilmeden önce elbisesini çıkarıp bir kenara atarak yeniden dudaklarımızı birleştirdim. Aceleci haraket etmeye başlamıştım, öpücüklerim dudaklarında ve boynunda hızlanıyordu.

Dudaklarım bedeninde aşağıya giderken göğüsleri üzerine öpücükler bıraktım elim bacağına gelerek belime sarmasını sağladım. Sıklaşan nefesleri arasında yüzüne gelen saçları ile gözlerime bakarak sütyenini çıkardığında yavaşça yüzüne eğildim. Dudakları üzerine nazik bir öpücük bırakarak ardından omzunu öptüm.

Elleri tenimde gezinirken dudaklarımı birkaç dakika sonra göğüslerinden yumuşak dudaklarına çıkardım. Kesik nefesleri dudaklarıma çarparken ellerimi yüzünü çıkararak saç tutamlarını geriye itmeye başladım.

Gülümseyen yüzü ile beni izliyordu, dudakları aralıktı ve iniltilerini dakikalar boyunca duymuştum. Onu tatmin etmeyi başarıyordum ve de o da beni tatmin ediyordu.

"Helen..." Gözlerine bakarak derin bir nefes alıp devam etmeye çalıştım. "Bu ilk mi?"

"Daha önce oldu." Aldığım cevap beni rahatlatırken başımı eğerek yeniden dudaklarımı dudaklarına bastırdım.

Eğer bakire olsaydı üzerimdeki baskı daha yoğun olacaktı, hatta korkacaktım. Daha önce yapmış olması beni biraz daha hem kendi hem de onun açısından iyi kılıyordu.

Elim pantolonuma inerek düğmeyi açıp çekiştirerek çıkardım. Hızlıca nefes alırken bir kolumu başının yanına yaslayarak diğeri ile iç çamaşırını çıkardım.

Elleri yüzümün kenarlarını kavradığında "Hazır mısın?" diye sordum, heyecanlanmıştım.

"Hazırım." Başını yavaşça salladığında bedenimi ileri ittirerek gözlerimi kapamıştım, aynı zamanda dudaklarım dudaklarının üzerini örtmüştü.

Aradan geçen dakikalar ardından doruğa ulaşarak nefes nefese ve terlemiş şekilde üzerinden kalkmıştım. Yatağın boş tarafına yatarak gözlerimi kapayıp nefeslerimi düzenlemeye çalışırken bir süre sonra gözlerimi açarak başımı ona çevirdim.

Aynı zamanda yüzünü bana çevirip gülümsediğinde kıvırcık saçlarımı alnımdan iterek aklımdakı soruyu onu okumaya çalışaral sordum.

"Nasıldı?"

Vereceği cevap karşısında endişelenmeyi durdurmaya çalışırken dudakları arasından çıkan kelimeler açıkçası göğüsümün kabarmasına yol açmıştı.

"Çok güzeldi ve bilirsin... büyüktü." Sona doğru sesi kısıldığında gülümseyerek kafamı salladım. "Benim için de güzeldi."

O da benim gibi kafasını salladığında "Pezervatifi unuttuk yani ben bilmiyordum bunun yaşanacığını." dedim bir anlık panikleyerek.

"Sorun değil, ben korunuyorum." Duyduklarımla rahatlayarak başını göğüsüme yaslanmasına izin verdim. Karnım üzerine dizüstü bilgisayarı yerleştirip filmi yeniden oynatmaya başlamıştı.

Parmaklarım yavaşça saçlarını okşarken ekran yerine beyaz tavana bakarak bu ilişkiyi koruyacağıma dair kendime söz verdim.

Umarım Tanrı beni yanıltmazdı.

✨✨✨

Timmy abimiz kendini aştı😝

Bölüm ile ilgili düşüncelerinizi benimle paylaşmayı unutmayın ve de lütfen oy verin.

Sizleri seviyorum❤️