! Öncelikle bu bölümde Yeonjun'un amacını yanlış anlamayın lütfen. Sadece görev için yalandan  rol yapıyorlar!

Söylene söylene bayan reyonundan Taehyung'un dediği tarzda bir şey bulabilmek için dolanıyordum. Barda anladığım kadarıyla birazcık sürtük gibi görünmemi istiyordu. Bunu başarabileceğimden şüpheliydim.

Dikkatimi çeken croplarla adımlarımı o tarafa yönlendirmiş çok geçmeden ulaştığım kıyafetlerle duraklamıştım. Cidden benim iri kaslı bedenime olacak mıydı bunlar?

Gördüğüm transparan modelle cropla aklıma daha iyi bir fikir gelmiş erkek reyonunda gördüğüm uzun kollu transparanı aldığım gibi kasaya geçmiştim. Bunu kesip crop hale getirirsem içine rahatça sığabileceğim baştan çıkarıcı bir crobum olmuş olacaktı.

Yeni evime girdiğim gibi üstümdeki tişörtten kurtulmuş transparanı üstüme geçirdikten sonra ayna karşısına geçip göz kararı işaretlediğim yerden kesmiş ardından biraz zorlanarak diktikten sonra eserime gururla bakmadan edememiştim. Cidden iyi görünüyordu.

Çok fazla vaktim olmadığından hazırlanmaya başlamam gerekiyordu ve ben hızlıca dolabımdan uzun zamandır giymediğim siyah geniş deri pantolonumu çıkarmıştım. Jimin yüzünden aldığım bu şort ve pantolonun birleşimi şeyi bir kere bile giymemiştim. Yani bugüne kadar. Altımdaki pantolondan kurtulduğum gibi ayağımın pantolonun yırtığına takılmamasına dikkat ederek üstüme geçirmiş ardından biraz önce diktiğim crobu da giyerek daha önce hiç alışık olmadığım bu stilime bakmıştım.

Sanırım yakışmıştı. Pantolonun yırtığından dolayı görünen beyaz ve kaslı uyluklarım, crop giydiğim için tamamen gözler önünde olan ince ve kaslı belim birbirine tezat ama güzel bir görüntü sunuyordu. Saçlarımla fazla uğraşmadan dolabımı biraz didiklemem sonucu bulduğum kirazlı lipbalma tuhaf bir bakış atsamda bunların sadece bir günlük bir görev için olduğunu kendime hatırlatıp onu da dudaklarıma sürmüştüm.

Son kez geçici boyayla boyamış olduğum saçlarımı düzeltirken Taehyung'dan gelen aşağıdayım mesajı ile üstüme aldığım kısa kot ceket ile hızlıca aşağı inmiştim.

- - - - - - - -

"Vay komiser! Bu güzelliği niye bizden saklıyorsun?"

"Sus Taehyung. Kendimi çok tuhaf hissediyorum."

"Tamam tamam bir şey demiyorum. Al şunu kulağına tak haberleşmemiz için lazım. Ha birde barın arkasındaki sokağa park edeceğim sen benden önce gidersin ve biraz sarhoş ol lütfen. Sonra Yeonjun seni bulacaktır."

Onu sadece başımla onaylayıp gergin bir şekilde gidene kadar dışarıyı izlemiştim.

- - - - - - - -

Bu üçüncü içkimdi ve yanımdan kovduğum beşinci adamdı. Açıkçası sıkılmaya ve yavaştan bilincim bulanıklaşmaya başlamıştı. Bardağımda kalan son yudumu da kafama dikip barmenden yenisini istemiştim.

"Birileri hızlı başladı."

Barmenin öneme koyduğu içkiden büyük bir yudum alırken ne zaman Yeonjun'un burada olacağını düşünüyordum.

"Usun zamandır senin kadar seksi bir alfa buralara uğramıyordu."

"Teşekkür mü etmeliyim?"

"Yani edersen fena olmaz."

"Teşekkürler o zaman?"

"Sevgilinden felan mı ayrıldın?"

Tam başımı olumsuz anlamda sallayacağım esnada belimde hissettiğim güçlü tutuşla aldığım ağır feramonlarla Yeonjun'un geldiğini anlayıp rahatlamıştım.

"Hayır ayrılmadık. Değil mi bebeğim?"

Yeonjun'u mal gibi ortada bırakmamak adına rolüme bürünmüş dudaklarımı yalandan büzerek bakışlarımı başka yöne çevirmiş ardından sanki küsmüşüz gibi bir tonda konuşmuştum.

"Sadece yaptığın hareket benim moralimi bozdu. Sana küstüm ben şu an?"

"Ah bebeğim benim. Alacağım o gönlünü sen merak etme."

Bana göz kırparak gülümseyen Yeonjun elimden tutup beni sandalyeden kaldırmış dans pistine çekmişti. Sanırım şimdi sıçmıştık?

"Jungkook hadisene!"

Yeonjun'un mal mal bakmama dayanamayarak konuşmasıyla onu onaylayıp ne yapacağımı bilemezcesine bir iki şey denemiş ardından bana bön bön bakan Yeonjun'a aynı şekilde karşılık vermiştim.

"Lisede çok iyi dans ettiğini ve ödül aldığını biliyorum Jungkook."

Daha mı çok sıçmıştım. Yoksa bana mı öyle geliyordu?

Daha fazla oyalanmadan Yeonjun'a karşılık vermiş ellerimi boynuna atarak onunla beraber kendimi çalan şarkıya kaptırmıştım.

Elleri sıkıca belimde duran beden beni kendine yaklaştırarak kulağıma fısıldadığında planın bu kısmından habersiz olan ben 'Ne!' diye çığlık atmamak için zor durmuştum.

"Şimdi öpüşüyormuş gibi yapalım ve üst kata ilerleyelim. Daha gerçekçi görünmesi için sana rahatsız etmeyecek şekilde dokunacağım tamam mı?"

Yutkunarak gözlerine baktığımda sakince yüzüme bakmıştı. "Sınırları aşmayacağım Jungkook. Lütfen daha fazla korkarak bakma yüzüme. Kendimi suçlu hissediyorum."

"Pardon. Özür dilerim gerçekten. Biraz gerildim."

Yüzünü yavaşça bana yaklaştırıp başını yana eğmiş ama dusaklarıma temas etmeden sadece öpüşüyormuş gibi görünmemize neden olmuştu.  Belimdeki ellerinden biri azıcık kalçama doğru kaymış dediği gibi abartmamıştı.

Bende daha oyunu devam ettirmek için ensesindeki saçları kavradığımda birkaç saniye sonra ayrılıp elimden tuttuğu gibi beni merdivenlere yönlendirmişti.

"Nerede oda?"

"Bu taraftan."

Bizi kocaman bir odaya soktuğunda kapıyı çarpıp beni araya kıstırmış yüzüme eğilerek sessizce konuşmuştu.

"Birazdan seni kucaklayıp masaya oturtturacağım. O esnada gizlice dinleme cihazını masanın altına yerleştirmem gerek. Beni gizlersin?"

"Tamam hadi. Birazdan birileri gelebilir."

Kollarım tekrar omuzlarına dolanırken hiç beklemeden beni bacaklarımın altından yakalayıp arkamızda kalan büyük ve uzun masaya oturttuğunda yutkunarak öncekinden daha sessiz bir şekilde fısıldamıştı.

"Artık bizi daha net görüyorlar. Sana biraz daha yakın duracağım. Ve bizi büyük ihtimalle izliyorlar yakında iki alfa kokusu alıyorum. Hızlı olmalıyız."

Başımı onaylayarak diz kapaklarımın altından kavrama bahanesiyle masanın altına el çabukluğuyla cihazı yerleştirdiği gibi dizlerimi kavramış temas etmememize dikkat ederek beni iyice yakınına çekmişti. Ardından beklemeden başını boynuma yaklaştırdığında başımı geriye atarak yalandan inlemiştim ve tam bu sırada açılan kapıyla iyice yanlış bir pozisyonda yakalanmışız havası veriyorduk.

Yalandan şaşırmış gibi yaparak boynumdan uzaklaşan Yeonjun'un göğsüne saklandığımda odaya sesleri dolmuştu.

"Kusura bakma delta ama bu akşam burada toplantımız var."

"Üzgünüm çocuklar. Diğer odalar dolu olunca biraz boş bulunarak buraya girdim."

"İsterseniz oda ayarlayalım efendim?"

"Hayır teşekkürler biz otele geçelim en iyisi. Hadi bebeğim."

Beni kucakladığı gibi yüzümü adamlardan gizleyerek alt kata ulaştığımızda beni indirmiş ardından elimden tutarak hızlı adımlarla çıkışa ilerlemiştik.

Yeonjun'un kapıdaki arabasına bindiğimizde rahat bir nefes almış panikten hızlı hızlı atan kalbime istemsizce elimi koyup gözlerimi kapamıştım. Ah cidden bir an yakalanacağız zannetmiştim.

"Çok iyiydin Jeon. Şimdi Taehyung'un yanına gidip birkaç saat sonraki toplantıyı dinleyeceğiz."

"Umalım işimize yarar bilgileri elde ederiz."

"Edeceğiz zaten."

Sesindeki keskinlik beni ürpertirken bakışlarım dışarıya kaymıştı. Ah saat gece ikiye gelmeden biraz kestirsem fena olmazdı.

"Gideceğimiz yerde koltuk var mı?"

"Evet neden?"

"Biraz kestirmek istiyorum da."

"Feramonlarım seni yormuş olmalı. Uzun süre dip dibeydik. Gerçekten güçlü bir kurdun var."

"Teşekkür ederim. Ve galiba biraz sersemlemiş olabilirim. Baksana ellerim titriyor!"

Gülerek gerçekten de öne uzattığım titreyen ellerime bakmış ardından bakışları tekrar yola dönmüştü.

"Merak etme artık güvendeyiz."

- - - - - - -

Umarım bölümü sevmişsinizdir.

Hepinize iyi gecelerr

Diğer bölüm görüşürüz ✌️

•Leo