#1
Yeni kurguma hoşgeldiniz
Umarım beğenirsiniz 💜
İyi okumalar
- - - - - - - - -
"Merkezden Ian'a beni duyuyor musun Ian?"
"Ian'dan merkeze. Sizi duyuyorum merkez."
"Kaçakların yerini tekrardan saptayabildik. Az önce G**** sokağına giriş yaptılar."
Duyduklarım keyfimi yerine getirirken oyalanmadan gaza köklenmiş az ilerimdeki sokağa hızlı bir giriş yapmıştım.
Az ileride park halinde olan araçla tahminimce toplanma yerleri bu civarlardaydı. Dikkat çekmemek için arabayı karanlık bir köşeye çekmiş silahlarımı ve bıçaklarımı yerleştirdikten sonra arabadan inmiştim.
"Ian'dan merkeze, içeri giriyorum."
"Dikkatli ol Ian."
Kulağımdaki kulaklığı kısa saçlarımla gizleyemeyeceğimi bildiğim için cebime atmış ardından seri adımlarla davada sanıklardan birinin söylediği ismi tanıdık olan az ilerideki bara giriş yapmıştım.
Leş gibi ter ve içki kokusu burnuma dolarken yüzümü buruşturmadan edememiştim. Gözlerimle hızlıca etrafı taradığımda arka taraftaki koridora doğru dönen adamı görmemle sırıtarak o tarafa doğru ilerlemeye başlamıştım.
Önüme çıkan sarhoş insanları olabildiğince nazik bir şekilde iterek koridora ulaştığımda sadece tuvaletlerin olduğunu görünce kafam karışmıştı.
Arkamı kontrol edip koridorun karanlık sonuna ulaştığımda ellerimle duvarı yoklamaya başlamıştım. Büyük ihtimalle buralarda ufak bir çıkıntı olacaktı. Ve evet parmağıma takılan çıkıntıyı hafifçe çekiştirdiğimde bana doğru açılan kapıdan daha aydınlık ve çok kapılı koridor gözler önüne serilirken arkamı son kez tekrar edip kapıdan içeri geçmiştim.
Sessiz adımlarla uğultu gibi gelen ses kalabalığının olduğu o odaya yaklaştığımda seslerin birazı en azından netleşmişti.
"İtalya'dan gelecek olan o adamla iş yaparsak bize kaliteli ve yeni mallar vereceğini söyledi."
"İyi de biz mal satmıyoruz ki? Yani sizin gibi daha düşük rütbeliler hariç. Bizi ilgilendiren kısmı teknolojik aletler. Onları devlete biz satabiliriz eğer yeteri kadar alabilirsek."
"Çok saçma! Onları elden çıkarmak olası bir durumda zor olacak. Bence biz bildiğimiz yoldan gitmeliyiz."
"Sakin olun beyler sinirlenince yaydığınız feramonlar baş ağrıtıyor. O yüzden beş dakika mola. Çıkında hava alın."
Siktir! Biraz önce girdiğim kapıya koşarken hiç beklemediğim anda solumdaki kapı açılmış güçlü bir kol beni sertçe içeri çekmiş ve eliyle ağzımı sıkıca örtmüştü.
Kalbim ağzımda atarken panikle irileşen gözlerim bu ani olayı hiç beklemiyordu. Ama burnuma dolan kahveli yoğun feramonlar yüzünden gözlerim istemsizce kapanmak istesede kendimi zorlayarak önümde duran ama karanlıktan yavaş yavaş yüzünü seçmeye başladığım kişiye dönmüştüm.
"Sen de kimsin?"
"Şşh sessiz ol alfa."
Bunun üzerine dışarıdaki konuşma ve ayak sesleri kesilene kadar beklemiş ardından bir şeylerden emin olan karşımdaki adam beni orada bırakarak bir yere ilerlemiş çok geçmeden odayı loş bir ışık kaplamıştı.
Karşımda duran bedeni net bir şekilde seçebildiğimde şaşırmadan edememiştim. Zümrüt yeşili parlak gözleri türünün ne derece tehlikeli olabileceğinin habercisiyken sırıtarak bana doğru yaklaşmaya başlamıştı.
"Se-n baskın alfa mısın?"
Sarı saçlarını eliyle öylesine geriye doğru itekledikten sonra tekrardan sırıtarak gözlerime baktığında alfam garip tepkiler vermemek için çıldırıyordu.
"Evet komiser Jeon. Ama sanırım bu dikkatsiz gelişini kızgınlığına borçluyuz?"
Kaşlarım çatılırken başımı olumsuz anlamda sallamıştım. Kızgınlığıma bir hafta daha vardı.
"Hayır daha bir haftası var."
Ağzımdan kolayca çıkan bilginin ardından fark ettiğim şeyle tekrar şaşkınca ona döndüğümde küçük bir kahkaha atıp bana daha da yaklaşmış duvarla kendi arasına sıkıştığımdan emin olmak istercesine kollarıyla da iki yandan engellemişti. Burnuma dolan sert feramonlar bacaklarımı titretirken bedenime basan ani sıcaklığa anlam verememiştim.
"Kızgınlığa girmene birkaç dakika gibi bir şey kaldı alfa. Eğer buradan çıkmazsan emin ol bir çok kişinin eline düşersin."
Gözlerim gözleriyle kesiştiğinde kasıklarıma vuran ani sancıyla iki büklüm olurken onun beni nereden tanıdığını bile soramadığımı fark etmiştim.
"Şimdi komiser. Bu odada bir acil çıkış kapısı var. Seni oradan göndereceğim ve bir daha buralarda görmeyeceğim anlaştık mı?"
Kaşlarımı çatarak yüzüne baktığımda sırıtarak boynuma yaklaşmış artık zar zor zaptettiyim feramonlarımı derince solumuştu. Bu hareketi kurdumun hoşuna giderken kaşlarımı çatmış bir şekilde yüzüne bakmaya devam etmiştim. Ama o beni hiç umursamadan bahsettiği çıkışa ilerlemiş ardından kapıyı açmıştı.
Burayı keşfetmeyi sonraya bırakıp en azından eve gidip erken gelen bu kızgınlığıma bir çözüm bulmalıydım.
Kapıdan çıkacağım esnada bileğimden tutmasıyla duraklayıp bakışlarımı ona çevirdiğimde boynuna takılı olan fuları çıkarıp buram buram feramonu kokan o şeyi elime tutuşturmuştu.
"Buna ihtiyacın olacak."
"Pardon? Ben de alfayım ya hani?"
Sinirlenmem onu hiç etkilemezken fuları elime tutuşturup dışarıyı işaret etmişti.
"Sen bana güven. Hislerim çok kuvvetlidir Komiser Jeon."
- - - - - - - - - -
EVETTTTT YENİ KURGUYLA GELDİMM
Şimdi karakterlerimizi gösteriyorum
Komiser Jeon Jungkook
Ve Yeraltı Lideri Kim Taehyung
Diğer bölüm görüşürüz ✌️
•Leo
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro