
Don't Be Scared
Bir sonraki bölüm cinsellik içerikli olabilir bilginize.. Bir de herhangi yazım, harf bişey hatası varsa aldırmayın lütfen :*
Blanda'nin elleri hizli bir şekilde akan göz yaşlarını silmeye gitti. Hem ağlıyor hem de konuşmaya çalışıyordu.
"D-Demi Joe'ya ulaşamıyorum. Yardım et lütfen." sesinde yalvarma ve çaresizlik kol geziyordu.
Demi onu içeriye davet etti. Demi buydu işte. Asla kimseye arkasını dönemezdi. Kapıyı açtığı anda Wilmer ile burun buruna gelmişti. Demi Wimer'dan kaçırdığı gözlerini Blanda'ya dikti.
"Gel söyle sakinleş biraz." Wilmer'a kaçamak bir bakış attıktan sonra ekledi
"Wilmer bize yardim eder." sonunda eklediği iç ısıtan gülümsemesiyle Blanda kendini koltuğa bıraktı.
Demi Blanda'nın yanından ayrılarak mutfağa doğru ilerlemeye başladı. İlerlerken Wilmer'in kolundan çekiştirerek onunda kendisiyle birlikte gelmesini sağladı.
Mutfağa girince Wilmer hızlı bir hareketle Demi'yi kenara çekip konuştu .
"Demi nolmuş?" Demi iki omzunu da kaldırarak.
"Bilmiyorum ki. Sanırım Joe yine kafasına eseni yapıyor."
yüzünde umursamaz bir tavır vardı.
Wilmer Demi'ye iyice yaklaştı. Dudaklarını onunla buluşturmadan önce ekledi.
"Ona yardım etmelisin Demi."
2-3 dakikalik öpüşmenin ardından Blanda'nın yanında yerlerini aldılar.
***
"Bir bardak daha!" Nick ekledi.
"Joe yeter artik." Gözlerini devirerek Joe'nun elinden hızlıca çektiği bira bardağını kenara itti. Cebinde titrediği hissettiği telefonuna baktığında ekranda yazan yazıyı görünce Joe'nun yanından hızlı bir şekilde uzaklaştı. Müziğin sesini az da olsa bastırabilmek için bir kulağını eliyle tıkayarak mekandan uzaklaştı.
"Demi?"
***
Ayakta salonu turlayan Demi açılan telefonla birlikte heyecanlanarak Wilmer'in yanına gidip elini tuttu.
"Nick neden açmıyorsun?"
cevap gecikmedi
"Duymamışım bebeğim. Sorun ne?"
Demi ciddi surat ifadesini bozmadan Blanda'ya baktı. Blanda yalvarır tavırla Demi'nin gözlerine bakıyordu.
"Joseph yanında mı?" soruyu sorarken sıkılmış gibi bir tavrı vardı Demi'nin. Sanki onun adını duymak bile istemiyor gibiydi.
"Joseph?"
Nick Joe'ya Joseph denmesini hep yadırgardı bu yüzden de Joseph isminin söylenmesinde Joe aklının ucuna dahi gelmiyordu. Demi ekledi
"Joe."
"Hee evet Demi yanımda. Biraz dağıtmış ama toparlarım."
Demi hic düşünmeden aklınca Joe'ya ders vermek amacıyla ekledi
"Peki onu bana getirir misin?"
Nick ilk önce elindeki telefona baktı sonra da kafasını mekanın penceresinden uzatıp Joe'yu süzdü. Joe sızmıştı. Telefonu tekrar kulağına götürüp 'Neden?' diye sormak isterken düşünceleri kelimelere
"Olur getiririm." seklinde düşüncesizce dökülmüştü.
Saatler saatleri kovalamıştı. Gecenin karanlığı tüm hissizliklerin üzerini örtüyordu.
Blanda bitkin, Demi sinirli, Wilmer ise şaşkın bir biçimde hala Nick'in Joe'yu getirmesini bekliyordu.
Uzun suren sessizliği kapı zili bozdu. Demi hızlı bir şekilde telaşla yerinden kalktı. Demi'nin kolundan tutup onu gerisinde durmaya zorlayan Wilmer kapıya ilerledi. Kapıyı açıp Nick'in kolunda kendinden geçmiş bir sekilde duran Joe'ya baktıktan sonra Nick'e selam verip Joe'yu kendine çekti. Onu eve alırken şaşkınlıktan gözleri falları gibi açılan Nick tepkisiz kalmıştı. Wilmer'in kapıyı boş bırakması üzerine Demi Nick'e teşekkür etmek için kapıya çıktı.
"Nick çok sağol. Blanda c.."
"Ne zamandır birliktesiniz?" Suratı ciddiydi. Demi'de ciddileşti.
"Anlamadım?"
Nick hızlı bir şekilde elini yüzüne götürdü ve saçlarını duzeltti.
Sesi sinirli ve tehditkardı.
"Zor bir soru değil Demi. Ne zamandır birliktesiniz?"
Demi iki defa gözlerini kırpıştırdı ve tam söze gireceği zaman arkasından seslenen Wilmer'in sözleri doldurdu kulağını .
"Bir sorun mu var Nickholas?"
Wilmer Nick'in üzerine doğru ilerlemeye başlamıştı. Sanki ilahi bir güç tarafından herşey ağır çekime girmişti. Demi hızlı sayılacak bir hareketle bir elini Wilmer'in göğsüne diğer elini de Nick'in göğsüne koymuştu. Durdurmazsa ay ve güneşin çarpışmasını izleyecekti. Kendini bu denli büyük bir olaya hazır hissetmiyordu. Wilmer Nick'in üzerine yürümesini durdurdu. Demi'nin yüzünü kavrayıp kendi yüzüne yaklaştırıp dudaklarına sert kelimesinin yanından bile geçemeyeceği bir öpücük kondurdu. Arkasını donmuş eve girerken kapının kenarından, omzunun üzerinden kaydırdığı gözleriyle Demi'yi kendine esir alıp ekledi
"Fazla durma aşkım üşüteceksin." Demi şaşkınlık içinde Wilmer'a bakarken Nick sessizce bekliyordu. Wilmer eve tamamen girdiginde Nick Demi'ye iyice yaklaşıp göğüslerinin birbine değmesini sağladı.
"Bu konu kapanmadı Demetria." sözleri Demi'nin dudaklarına usulca çarpmıştı. Demi anlayamıyordu. Neden kimse onun mutluluğunu istemiyordu? Yeterince gerilmisti zaten. Artık kendini tutmanın bir yararı olmayacağını o da biliyordu. Nick evinin bahçesinden ayrılırken. Demi bağırarak konuşmaya başladı.
"Nick! Onunla dün geceden beri sevgiliyim. Ve senin bu kadar tepki vermeni anlayamıyorum. Üstel..." Demi'nin ardındaki kapı hızlıca açılıp Demi'nin ağzına kapanan eller onu geriye doğru çekmişti.
Demi kendini saniyeler içinde evinde bulmuştu . Wilmer kapıyı yavaş bir şekilde kapattı.
Demi'nin kulağına iyice eğilerek
"Beni durdurdun, ben de seni."
Saat tam gece yarısıydı. Demi koltuğa dayadığı koluyla alnını ovuşturuyor, Wilmer tırnaklarını inceliyor, Blanda ise mahcup bir tavırla Joe'yu susturmaya çalışıyordu. Sarhoşluk onda çene yapmıştı. Sürekli konuşuyordu. Bir konudan diğerine atlıyordu. Demi'nin ise tek düşüncesi Joe'nun onların birliktelikleri hakkında ileri geri konusmasıydı. Eğer konuşursa Wilmer bu kadar sakin davranmayabilirdi. Tam o sırada tanrı duymus olacak ki Joe konuşmaya başladı
"Demi hatırlıyor musun bir kere alışveriş merkezinde sevişmistik." söylediği sözlerin ardından katıla katıla gülüyordu . Demi söylediklerini dikkate almayarak Blanda ve Wilmer'la göz teması kurdu ve ayağa kalktı.
"Ben yatıyorum . Blanda siz burada uyuyabilirsiniz. Wilmer sen de evine gideceksen gidebilirsin. Bu gün yeterince yoruldun zaten. "
***
Belirsizliklere hapsolmustum. Kafam karışıktı . Salonda söylediğim sözleri bitirip odama doğru ilerlemeye başladım. Her adımımda bir belirsizliğe yelken açıyordum. Merdivenlerin her basamağında bu günün yaşanmamış olmasını diliyordum. Odamın kapısını usulca açtım ve kendimi odama attım. Bu gün bu odada yaşananların aklıma gelmesi yanaklarımın kızarmasına neden olmuştu. Aklımdaki düşüncedelerden sıyrılmanın tek yolunun uykudan geçtiğini biliyordum. Ama dün geceki kadar rahat uyuyacak mıydım? Onun vücudumu saran kaslı kollarına nasıl alışmıştım bu denli?
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro