Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

53- Baek Hyun boykot uyguluyor.

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldığımda üzerimdeki kahverengi monta biraz daha sindim ve okul bahçesinin kapısından kendimi içeri attım. Asker yeşili şapkam ve atkım beni biraz olsun şu dondurucu soğuktan korumaya yetiyordu fakat bu tam olarak üşümediğim anlamına gelmezdi.

Aksine, inim inim titriyordum.

Bugün uzun süren tatilimin ardından okula ilk dönüşüm olacaktı. Resmen devamsızlık sınırına ulaşmıştım. Babamın bu sorunu nasıl çözdüğünü gerçekten çok merak ediyordum. Özellikle de mankenlik vakası sonrası, durumumum oldukça meçhuldü.

Etraftaki öğrencilerin bana ilginç ilginç bakmasına aldırmadan neredeyse koşar adımlarla okula girdim ve neden sonra kendimi kantinde buldum. Çok geçmeden sıcak bir kahve ve bitter çikolata ile masalardan birine yerleşmiştim. Birkaç dakika üzerim ile uğraşmadan elimdeki kahve ile olduğum yerde bekledim. Ne zamanki buzum çözülmeye başladı, işte o an yavaş yavaş kışlık ağırlıklardan kurtulmayı başardım.

Siyah kazağımın ve içinden görünen, kırmızı kot gömleğimin kollarını ellerimle aşağı indirdim ve kahvemi içmeye koyuldum. Rahatlık ve huzurla iyice mayışırken yanımda bir hareketlenme oldu. Aynı dakilarda benim de kaşlarım çatıldı ve hızla başımı sağıma çevirdim.

"Xiumin?" dedim, tek kaşımı kaldırarak.

"Merhaba seni güzel satıcı."  

Yüzümü buruşturdum.  

Ben daha olayın şokundan çıkmadan omzuma sol taraftan birisi dokundu.

"Chen?"

Chen gülümseyip Xiumin'in koluna vururken anibir hareketle önümden gelen ses  "Naber bebek!" dedi. Yüzümde anlam veremediğim bir ifade oluştuğunda kahvemi içen Sehun'u gördüm.

"Burada ne işiniz var? Yine bana ne yumurtlayacaksınız acaba?"

Sehun yüzünü buruşturup kusuyor gibi yaptı. "Tanrım. Bu zehir gibi şeyi nasıl içiyorsun?"

Sehun'un omzunun üzerinden eğilip kahveyi alan Kai, önce inceledi ve ardından o da işti. Ve biz daha ne olduğunu anlamadan kendini Sehun'un üzerinde buldu.

Xiumin hemen yanımdan "Kahve çarptı," diyerek teşhisi koyduğunda Sehun, sersemleşen Kai'ı üzerinden atıyordu.

"Akıllanmamış olması onun suçu," dedim başımı iki yana sallayarak. Sonra neden burada olduklarını sorduğum aklıma geldi ve ciddi ruh halime büründüm.

"Size bir soru sordum. Hangi rüzgar attı buraya?"

Sehun Dünya'nın en önemli sorununu anlatıyormuş gibi hararetle konuya girdi.

"Baek'in yanında yoğun ve ürkütücü bir kasırga vardı. Kendimizi buraya zor attık."

Sonra ağzına çikolatamı attı ve yüzünü buruşturdu. "Bu da zehir gibi, anasını satayım!"

Tek kaşımı kaldırdım. "Yani?"

"Bitter mi bu?"

Kollarımı önümde birleştirdim ve "Sehun," dedim.

Bıkkınlıkla cevap verdi.

"Baek Hyun boykot uyguluyor. Seni her an sıkıştırabilir."

"N, nasıl?"

"Merak etme yenge!" dedi, Xiumin. "Senin aksine ben çok iyi bir insanımdır. Bundan böyle, Baek'in bütün öpüşme eğilimlerini sabote edeceğiz! Seni koruyacağız."

Yüzümdeki şaşkın ifade yerini korurken telefonum titredi. Benim yerime mesajı okuyan Chen olmuştu.

"O s*ktiğimin p*çlerini yanından kaldır Aden!"

Duyduklarım ile gözlerim fal taşı gibi açılırken Xiumin ve yeni ayılmış olan Kai şeytanice gülüyor, Sehun ve Chen ise bize merdivenin yanında öfke kusan Baek'e bakıyordu.

Yüzümü buruşturdum.

Sanırım rüya görüyordum.

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro