44- "Geri zekalı! Önce besmele çekmeliydin."
Tıkırtılar yükseliyordu. Evin içerisinde oradan oraya geçen insanlar vardı. Ya da hayaletler. Anlamadığım bir dilde, yüksek ihtimal hayaletçe, konuşarak bana doğru yaklaşıyorlardı. Arada bir şeylere çarparak küfrettiklerini işitiyordum. Yani her halde küfrediyorlardı.
Bense artık adını ağzıma anmak istemediğim o şeyi yediğimden oldukça emindim.
Şu anki halimi tarif edecek tek kelime korkuydu şüphesiz. Etraf karanlık, pencereden vuran ay ışığı loş, yükselen tıkırtılar oldukça tiz... Evet. Evet. Tek tarif, hatta en iyi tarif buydu.
Ellerim saçlarıma giderken, kalbimin attığı yeri düşünmemeye çalışıyordum. Düşünmem gereken tonlarca şey varken ben neden arkamı düşünüyordum?
"Lâilâhe illa ente sübhâneke innî küntü mine'z-zâlimîn."
Tıkırtılar yükseldiğinde, daha doğrusu adım adım yaklaştığında, çığlık atarak sıçradım ve yutkunup alnıma vurdum.
"Geri zekalı! Önce besmele çekmeliydin."
Derin bir nefes alıp yeniden duaya başlayacağım sırada ensemde ılık bir nefes hissettim. Dizlerim çoktan titremeye başlamıştı. Ellerim de aynı hızda terliyordu. Yutkundum ve gözlerimi sıkıca yumdum.
Tavam neredeydi?
Lanet olsun, koltuğa bırakmıştım!
Koltuk kırk cm uzaklıkta ise, ona ulaşmama yalnızca üç saniye vardı. Üç saniyelik bir farkla dönüp tavayı da kafasına indirirsem, olmuştu bu iş.
Yutkundum ve bana doğru yaklaşan elleri es geçerek tavaya uzandım. Hızlı ve atik bir şekilde arkamdaki şahısın kafasına indirdiğim yirmi altı cm papilla maxi tavanın sesi ağzımda atan kalbimin üzerine oturduğunda, çılgınca bir çığlık koparıp geriye kaçtım.
Fakat hesapta olmayan bir şey yaşanarak ağzım kapanmış ve kısa bir süre sonra da etrafım sarılmıştı. Gözlerim korku ve heyecan yüzünden kapanırken en son duyduğum şey ise tanıdık bir sesin ağza alınmayacak küfürleriydi.
"Sehun, senden neden yirmi tane var lan aq?!"
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro