"Sanırım aşığım"
Ten uyumu..Varlığına koşulsuzca inanılması gereken bir olguydu.İki tenin birbirine sürtüş anında çıkan kıvılcım gibiydi bu olgu.
O gece ilk defa birisiyle birlikte olmak bilmiyorum hala daha inanılmayacak bir sebepti.Şu an çıplak vücudumu beyaz pikenin içine saklayabildiğim kadar sakladım.Dün gece ben ben değildim.
Yataktan sarkan bacağımı yeniden pikenin altına soktuğumda arkama dönmeye bile utanıyordum.Noldu dün geceki kıza Maral?
Omzumun üstünden bana arkasına dönük olan geniş sırta baktığımda yanaklarımı şişirdim.Kalkacak hali kendimde bulabiliyor muydum bilmiyorum.
Üzerimdeki örtüyü yavaştan kaldırdığımda beyaz çarşafın tamamen kırmızı bir lekeyle kapıldığını görmemle yüzümü ağlamaklı bir şekilde buruşturdum.
Resmen bozmuştu bu herif beni!
Ama kendin kaşından Maral..
Ama yine de güzeldi.
Güzel demek yanında az kalırdı.
Ölecektim be ölecek!
Duş almazsam eğer kendime geleceğimi pek zannetmiyordum.
O yüzden yavaşça yatakta doğruldum ve ayağa kalktım.Kasıklarımdaki acı katlanabilir gibi değildi.Resmen oramın yerinden çıktığını hissetmiştim.
Elimi belime yerleştirip yavaş adımlarımla banyoya vardım.Kapıyı kapatıp küvetin içine girdikten sonra musluğu açıp suyun ısınmasını bekledim.
İlk önce o kan lekesinden arınıp sonra saçlarımı bir güzel yıkayınca vücudumu da özenlice temizleyip çıktım.
Banyoda fazla kalmayı sevmezdim.
Bornozumu üzerime geçirip ıslak saçlarıma da bir havlu sardım ve odaya geri döndüm.
Bir adet gözlerini bana dikmiş Baran'ı görünce yüreğim ağzıma gelmişti.
Hangi ara uyanmıştı bu!?
Yarı oturur bir pozisyona gelince dağılmış saçlarını parmaklarının arasından geçirip ağzını bir karış açarak esneyince bana baktı.''Ne ara uyandın sen?" sesi aksine sert çıkmıştı.İnanmasam sabahları huysuz olduğunu söylerdim.
"Uyandım işte bi sakıncası mı var Baran?"
Ayağa kalktığı anda gözlerimi kapatacaktım ki altında baksırının olduğunu görmemle derin bir nefes aldım.Dün gece vücudunun her santimini görmüş ben neden şimdi gözler kapanıyor ki?
Ona bakmadan dolaba yöneldim ve kıyafet çıkardım kendime.Kapağı kapatacağım sırada elini elimin üstüne koyup durdurdu ve dibime kadar girdi.
Henüz uyku mahrumu gözlerine baktığımda kalp ritimlerimin bozulduğunu hissettim ve kalbimin hızlanmasıyla da heyecanlanmaya başlamıştım.
Burnunu boynuma sürttüğünde hissedilmeyecek derecede titremiştim.Sanki vücudumu bir elektirik dalgası sarmıştı.
Elime baskı uygulayarak dolabı kapattı ve beni dolapla kendi vücudunun arasına hapsetti.
Bu anlattıklarımın hepsi hızlı bir şekilde gerçekleşmişti.
Nefesimin hızlandığı anda artık kalbimin pile bağlı bir şekilde çalışacağına yemin edebilirdim.
"Dün akşamki kız nerede Maral?" dudaklarını şakaklarım da hissettiğim de daha da hızlandı nefeslerim.Eski deli dolu sürekli espiri yapan halime geri döneyim diyordum ama olmuyordu "Bilmem buralardadır herhalde."
"Buralardaysa madem geri çağırsana."
"Baran bak söylemeyeyim falan diyorum ama dayanamayacağım.Lan daha dün seviştik!"
"Bunu evet olarak kabul ediyorum."
"Ne?!"
Bornozumun iplerini çözdüğü anda üzerimden atarken bacaklarımı havalandırmasıyla birlikte küçük bir çığlık eşliğinde kollarımı boynuna doladım.
"Nayır! Nolamaz! Bu adam beni bu yakışıklılıktan bu sexsepaliteden öldürecek!!"
Elimin tersini alnıma dayayınca Baran durmadan "Sekse ne?!"
"Seksepalite bilmiyo musun?"
"Biliyorum" diye hayince sırıttı "karşı cinse şehvet uyandırabilmesidir seksepalite"
Bende onun gibi sırıttıktan sonra "Evet"dedim.Aslında bilmiyor musun diye sormam garibime gitmişti. Sadece söylediğim kelimeyi doğru telaffuz edememişti.
"Baran?" sanırım dünkü Maral geri gelmişti.
"Efendim?"
"İşgal et beni!"
Şaşırsa da dudaklarına kapanışımdan ne demek istediğimi anlamıştı.Kalçalarımı sıkınca dudaklarımdan bir inilti koptu ve saçlarıma dolanık olan havlum yeri boyladı.Islak saçlarım omuzlarıma düşünce hiç durmadan parmaklarımı Baran'nın o çok sevdiğim yumuşak saçlarından geçirdim ve kendimi ona daha da bastırdım.
Baran geri geri gitmeye başlayınca ayağı sendelemiş olacak ki ikimizde yere düşmüştük.Tabi ben hemen yanına düştüm ve bundan zevk almış gibi güldüm.
Resmen kolumun üzerine düşmüştüm.
"Sakar bir Baran.."
"Çıplak bir Sarı kafa..."
Üzerime kuruldu hemen ve göğüslerime minik minik öpücükler kondurdu.Özel bölgeme baskısını hissettirdiği anda boğuk bir inleme çıkarken ağzımdan birden derin bir uykumdan uyandıran çalar saatim gibi bir telefon sesi de bozmuştu bu tatlı anımı.
Ofladım ve güldüm.Baran bir küfür savurunca beni bırakmadan belimden kavradı ve kucağına yerleştirdi beni. Sonrasında da koluyla komidine uzanıp telefonu aldı ve kimin aradığına bakmadan kulağına dayadı.
O sırada kimin aradığını merak ettiğim için kulağımı da Baran'nın telefonuna yaklaştırdım.
Of bu sinir bozucu ses kimden gelebilir di ki anca...
Annesinden!
Yüzümü buruşturdum.O benim kaynanam bile olamazdı be!
"Ne diyosun anne sesin hışırtlı geliyor" dedi Baran.O sırada canımın sıkıldığını anlayıp Baran'nın sakallarıyla sonra da kaslarına parmaklarımı deydirip en sonda serçe parmağımı burun deliğine sokmak istedim ama kafasını geriye itti.
Bozulduğumu gördüğünde de dudaklarıma kısa bir öpücük bırakıp "Tamam." dedi."Geliyoruz."
Telefonu kapattığında ise "Ne!? Hayır ama lütfen onlara gideceğimizi söyleme!" diye yakındım.
"Sizinkiler de oradaymış."
"Of ya! Hepsinden nefret ediyorum!"
"Benden hiç bi zaman nefret etme tamam mı?"
"Etmem.." dedim ve burnumu burnuna sürttüm.
"Hadi sen duşunu alda bende buraları toparlayayım."
"Ama benim aklımda daha iyi kurgular vardı"
"Hayır" diye itiraz ettim."Hazırlanmalıyız dimi kocacağım?"
Kucağından kalktığımda beni alaycı bi ifadeyle süzmüştü.Utanarak bir elimi göğüslerime,diğer elimi de mahrem yerime koyup "Ne bakıyosun ya öyle ayıp!" diye söylendim.Bakışlarından rahatsız olmuyordum ama ne bileyim beni değişik hissettiriyordu.
Ayağa kalktı ve alnıma bir öpücük bıraktı."Sanırım mükemmel olduğuna bakıyordum.."
***
Giyinip hazır olduğumda Baran daha yeni banyodan çıkmıştı.Bi an önce kahvaltı yapmak istiyordum artık.Miğdem sırtıma yapışmıştı neredeyse.
Baran hazırlana kadar çarşafı yataktan kaldırdım ve katlayarak çamaşır makinesinin içine attım.Hala daha utanıyordum nedense.
Banyoda iki dakikamı bile almayan bir diş fırçalama faslından sonra havluyla ağzımı kurulayıp odaya geçtim.
''Hazır mısın?'' dedi Baran muhteşem görüntüsüyle.Onu şöyle bi süzdüğümde bacaklarını saran bir kot pantolon ve üzerine ise üstünde Siyah çizgileri olan gri bir bluz giymişti.Gülümsedim ve ''Evet hazırım.Çıkalım.'' dedim.
Arabaya kadar hep elimi tutarak yürümüştü.Yani şu an yolun üzerine bayılsam yeriydi. Zaten mutluluktan havaya uçsam,kesin üst geçide falan denk gelirim.Çarpar geri düşer arabaların altında kalırım.Şansızlık bizde ata spor zaten.
Arabayla ana yola çıkana kadar kemerimi taktım.Taktıktan sonra gözlerim Baran'a iliştiğinde her geçen gün vücudunun daha da geliştiğini fark etmiştim.Bu herifin kesinlikle vücut metabolizması hızlıydı.
''Her geçen gün daha da kaslaşıyorsun..'' dedim düşüncelerimi dile getirerek.Yoldan gözlerini ayırmadan bir kahkaha attı ve ''Sık spor yaptığımdandır o'' dedi.Elimi he yav he dermiş gibi salladıktan sonra ''Spor falan hikaye'' diye geçiştirdim. Türk erkeği dediğin azcık göbekli olur.Döşü hafiften kıllı olur.Ama öyle iyice oğul otu gibi olmıycak.
''Hadi ya neden miş o?'' teorik olarak aklımdan kısa bir felsefik düşüncelerime yer verdim ve biraz düşündükten sonra söze girdim.
''Bak şimdi.Tavşan zıplıyor 8 yıl yaşıyor.Köpek koşuyor 12 yıl yaşıyor.E kaplumbağa durduğu yerde 200 yıl yaşıyor.Yani sonuç olarak spor yapsan da yapmasan da-''
''Anladım Maral.Beynim öldü şu an.Sonra konuşuruz.'' bu söylediğine bıyık altından güldükten sonra kollarımı bilmiş bir şekilde göğsümde bağladım.
***
''Eee çocuklar evlilik nasıl gidiyor bakalım.Sıkıntı yok değil mi?'' babamın sorusunu aldırmazken domatese çatalımı batırıp ağzıma attım ve sonrasında da çayımdan bir yudum aldım.''İyi iyi.Alışmaya çalışıyoruz..'' dedi Baran.Sofrada sürekli benim yerime konuştuğunun farkındaydım.Ama ne yapayım.Açtım ve kahvaltı etmem gerekiyordu.
''Dün gece yorulduğun için mi bu kadar çok yiyorsun yavaşla biraz...'' dedi yine Baran kulağıma yaklaşıp.Yüzüm anında renk değiştirince düz bir ifadeyle Baran'a bakmıştım. Beni sinirlendirmek için elinden geleni yapıyordu resmen.Ya da beni utandırmak için bilmiyorum.
Gerçekten çok hızlı yediğimin farkına vardım ve derin bir nefes alıp arkama yaslandım.
''Balayına ne zaman çıkıyorsunuz?'' dedi Baran'nın annesi.Bu mevzuyu tamamen unutmuştum ben.''Bu akşam kalkıyor uçak.E haliyle akşama kadar hazır oluruz inşallah.''
''Aman iyi dikkat edin kendinize.'' deyip sustu annem.Sonrasında da bardağını eline almıştı.
''Aman bi yaramazlık yapmayın da..'' dedi babam alaycı ses tonuyla.Baran'nın babası da kendini tutamayıp gülünce onunla birlikte eşlik eden babamın gülünç sesi de havaya karışmıştı.
Ağlamak istiyordum şu an gerçekten.
Ah be baba.Biz yaptık dün bir kaç yaramazlık ama neyse.
Baran'nın kolunu dürttüğüm de susmaları için Babamları gösterdim.'Ben ne yapabilirim?' dermiş gibi ellerini havaya kaldırınca huysuzlanıp sabır çektim ve huysuzca kollarımı önümde birleştirdim.
Bir diğer kaçınılmaz konu ise babamla Baran'nın babası ne zamana kadar böyle sıkı fıkı olmuşlardı.Şu an birbirlerine bakıp anlamsızca sırıtırlarken bile ne kadar büyük bir aşkla birbirlerine baktığını görebiliyordum.
Utanmasam birbirlerinden hoşlanıyorlar diyecektim.
Var bi bokluk ama hadi yine neyse diyelim ve derin bir nefes alıp verelim.
Vücuduma en güzel gelen terapi buydu.Derin bir nefes alıp vermek.Cenab-ı Allah'da o burnu boşuna koymamış dimi suratımıza.
Kahvaltıdan sonra bir kaç konuşma ve sohbetten sonra evlerinden nihayet ayrılmıştık.Eve yeniden geldiğimizde Baran ''Uçak biletleri nerede?'' diye sorduğunda yattığım tarafın komidinin çekmecelerini karıştırıp biletleri buldum ve yerinden alarak ''İşte burda!!'' diye bağırıp ona döndüm.
Tatile çıkacağımız için o kadar çok mutluydum ki hele ki sadece yanımda Baran varken..
Sanırım onu seviyordum...
Ya da sadece aşıktım...
*******
Pek içime sinen bir bölüm olmadı açıkçası.Ama diğer bölüme ait harika şeyler tasarladım kafamda diyebilirim.
Rahatsız olacaklar okumasın lütfen sjsjs
Gittikçe büyüyoruz bu arada onu söylemeden edemeyeceğim.Yani 67,9 bin nedir arkadaşlar gerçekten çok teşekkür ederim.
Aslında kendime bir gün belirleyip o zaman yayınlayacaktım fakat yetiştiremedim.Bu yüzden seferlik böyle oldu.Ama yeni bölümün çok daha iyi geleceğine emin olabilirsiniz.
Hedef en geç cuma ya da cumartesi diyorum ;) yine de net konuşmayayım ama.
Yb'de görüşmek üzere...
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro