Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

"Sadece Senin İçin Yanarım"

"Evliyim.Şimdi siktir git."

yüzümde güller açan gülücüklerim Baran sayesinde bi anda solunca elimde tuttuğum soğuk milkshake'i sertçe masaya koydum.

İki dakika yanından ayrıldım kim bilir neler olmuştu.

"Benim Baran.." şenzlong'a otururken başını telefonundan kaldırdı ve bana baktı.Demek ben yokken bir kaç kız gelmişti ve beni de o kızlardan (!) zannetmişti.

Aferim ama.Böyle demesi hoşuma gitmişti.

"Pardon"

"Kim o kızlar söyle bana.Ya da burdalarsa göster." etrafıma bakınınca bir süre Baran'nın sıkıntıyla veren nefesini işittim ve kafamı yeniden ona çevirdim.Bardakta duran soğuk çikolatalı içeceğimi bir güzel mideme indirirken havanın rüzgarlı olması iyime gelmişti.Çok sıcak olması bunaltırdı en azından insanı ve bu gün şanslı günümüzde olacağız ki tam bir deniz havası bizi karşılamıştı.

''Döver misin ki?''

''Dövmem de küfürlerimle hallederim ben işimi.''

''Kızlar küfür etmez..''

''Hadi ya.Kızlar küfür etmezmiş.Sen benim evli olduğum adama yavşa bak sülalenle nasıl fanteziler kuruyorum.''

''Ooo Maral hanım sert kız çıktı ha.Daha mı çok istiyorum seni ne?'' kaşlarını yalandan çatıp bana doğru eğildiğinde utandığımı hissederek bardağımın içindeki pipetimle oynamaya başladım.Böyle yapmaması gerekti ama.Daha çok şımartmak istiyordu herhalde beni.Bir süre sonra yine ona bakınca hala daha bana baktığını gördüm ve güldüm.

Hadi ama..

Bu kadar derin bakmamalıydı.

''Sert kızları mı seversin ki sen?'' keçi inadı değilmiydi zaten benimkisi.Bende inadına gülümsedim ve hafifçe ona doğru eğildim.''Kızları derken illa çoğul eki getirmesen olmiycak dimi?'' benden uzaklaşırken geniş gövdesini şenzlong'a yatırdı ve bacaklarını da boylu boyunca uzattı.

Ben de sap gibi kalmıştım ortada.

Ne diyeceğimi bilemeyerekten öylece durunca elimdeki bardağı küçük masaya bırakıp boğazımı tazeledim.

Bu iyi olmamıştı.

Bu olayı unuttuğumu farz ederek ellerimi dizlerimin üstüne koydum ve ''Hadi Baran denize girelim!'' diye bağırdım.Kapattığı gözlerinden birini açtığında üstümü süzüp ''Giydiğin bu bikiniyle ne havuza girerim senle ne de denize.'' dedi.Sonrasında yine sinir bozucu bir tavırla gözünü kapattı.

''İyi! haşema alıp onu giyeyim istersen? '' bi an saçma düşüncelerime dalıp bu adamla evlenmekte hata mı yaptım diye kendime sormadan edemiyordum.Yahu normal kıyafet giyip de mi denize girmemi istiyor bu herif.

''Mayo diye bir şey var en azından o biraz daha kapalı!'' diye yine kükreyince gözlerimi kırpıştırdım.

''Ha bu üzerimdeki bikini ha mayo.Ne fark eder ya?''

Huysuzca yerinde kıpırdandıktan sonra pes etmiş olacak ki kalktı ve ''Yürü baş belası yürü!! Yanımdan ayrılmak yok.''

32 dişimi göstererek güldüğümde onunla birlikte ayağa kalkıp koluna girdim ''Koca denizde senin yanından nasıl ayrılabilirim bayım? belki de seninle dubayı geçip maviliklerin en derininde kayboluruz ha?''

''Evet işte oraları daha temiz olur.Denize sıçan da oluyo işiyen de.'' bu söylediğine kısık seste kahkaha atarken bir yandan da söylediğim romantizim içeren cümlemin içine ettiği için üzülüyordum.

Bir üzülüp bir kahkaha atmak nasıl oluyor bilmiyorum ama sanırım becermiştim.

Tuzlu su ilk önce tenime soğuk gelince bu yetmezmiş gibi suya iyice alışmam için Baran o koca avuçlarına aldığı suyu göğüslerimden aşağıya doğru üzerime boca etmişti.

Sıçrayıp çığlık atarken omzuna durmadan vurup "Ne yapıyorsun ya!" diye cırladım.Bir kahkaha atıp beni havalandırarak omzuna attı ve sonuç olarak dünyayı ters görmeye başladım.Ve bir adette popo.

"Ee bikini giymenin cezası o zaman.Neredeyse her şeyler meydanda yani.Bi sütyen bir kilot o kadar."

"Off saçmalama!"

Baran'nın beline kadar gelen suya,benim saçlarımın yarısı girince "İndir beni ya.Boğulmamı istiyorsun sen!?" diye yeniden bağırmıştım.

Sonrasında zaten nazik bir şekilde omzundan indirilmiş adımlarımı yavaşlatan suda Baran'nın elini tutarak ilerlemeye başlamıştım.

Dakikalar sonra su omuzlarımıza gelecek kadar olunca bundan sonraki yolumuza yüzerek devam etmiştik.

Ben kulaç atmaya devam ederken başıma uygulanan baskı ile neler olduğunu anlamamış nefesimi doğru ayarlayamayarak suyun dibini boylamıştım.

Burnumdan verdiğim nargilelerimin arasından gözlerimi açtığımda benimle birlikte suyun içinde olan Baran'ı görür görmez boynuna sarıldım.

Nedenini bilmediğim bi anda korkmuştum.Herhalde nefessiz kaldığım içindi. Başıma baskı uygulayıp beni suyun dibine de iten Baran'dı evet,ama yine de çareyi onun kollarında aramıştım.

''Sen beni öldürmek mi istiyosun be adam!'' nefesimi tamamen Baran'nın suratına verirken ayaklarımın tamamen zeminle bağlantısının kalmadığını anlayıp bacaklarımı beline doladım.''Ölürsen bende seninle birlikte ölürüm fena mı lan?''

dudaklarımı dilim sayesinde ıslatırken tuzumsu bir tat ağzımın içini neredeyse buruş buruş etmek yolunda ilerliyordu.

Az önceki söylediği söze kelebeklerim şaha kalkınca içtenlikle gülümseyip Baran'nın tuzlu dudaklarına kapandım.Bende seninle birlikte ölürüm dedi ya resmen bana.Bu gün benden mutlusu var mıydı ki.Ya da benden daha şanslı bi kadın..

Ben bu adama kesinlikle aşıktım.Artık bu..kanıtlanabilir bir şeydi.

Ne oldu da ona bu kadar çok bağlandım?

Güzel seviştiğinden mi?

Kesinlikle hayır.

Sadece bazı şeyleri zamana bırakmak en iyisiydi ve ben Baran'ı çözmek için kendime epey bi zaman tanımıştım.

Beni kendisine iyice bastırınca dudaklarına bıraktığım titrek nefesime güldü ve gözlerini açtı.

Suyun içinde böyle olduğumuza inanamıyordum.Ya da inanmak istemiyordum.

Çünkü hayatımın en mutlu anlarından birini yaşamam da normal değildi.

Benim Baran'dan nefret etmem gerekti dimi.Onunla zoraki olarak evlendiğim için.Ya da tamamen ondan nefret ettiğim için.

Ama buna da hayır.

''Yeter artık tamam.'' dedi ve dudaklarımdan ayrıldı.Kaşlarımı bi an da çatınca kendimi şaşkınlıktan geriye çekmiştim.Evet kulaklarımda bir sorun yoktu.Yeter artık dediğini duymuştum.

''Öyle mi Baran efendi tamam!'' ellerimin yardımıyla suratına güçlü bir su çarptıktan sonra suyun etkisiyle kapanan gözlerine bakıp ondan uzaklaşmak için ters yöne yüzmeye başladım.Benden hemen bıkacağını az çok tahmin ediyordum zaten.Zaten Maral kim ki?

Kim!

Belime yapışan kolları fark ettiğimde çoktan yüzmeyi bırakmıştım. Baran'ı görür görmez güçsüz yumruklarımı sert ve dik omuzlarına geçirirken ''Bırak beni!!'' diye bağırıyordum.

Eğer bırakmamakta ısrarcı olursa da 'tecavüz ediyorlar!!' diye bağırabilirdim.Gerçi kolay kolay duyabileceklerini sanmıyordum çünkü dubayı geçen çok az kişi vardı.Onlar da baya bi uzağımızdaydı.

''Öyle demek istemedim Güzelim dur.!'' vücuduna attığım darbelerden kurtulmak istercesine kendisini sağa sola iterken belimi sıkıca kavramış bırakmıyordu.

Oysaki ben anlayacağımı anlamıştım.

''Odunsun Baran odun!!''

''Odunum ama sadece senin için yanarım..'' ellerim bi anda yavaşlarken nefes nefese gözlerinin içine baktım.Bi an da nasıl yumuşar bi insan bu adama karşın.Bu çok...

adilce...

Benim duygularımı hislerimi bi anda değiştirmeyi başarabiliyordu.

Kaşlarım bi ara yumuşasa da istifimi bozmadan ayrıldım ondan.''Üşüdüm ben çıkıyorum.''

*******


''Eh be Maral! nasıl sürmezsin sırtına güneş kremi.Lale gibi kızarmışsın''

''Dokunma!!'' diye çığlık attım elini ittirerek.Sırtım öyle bir yanıyordu ki neredeyse alev fışkıracak diye korkuyordum.

Yüz üstü yattığım yatakta gözlerimden oluk oluk akan yaşlarım yastığı ıslatmıştı her defasında.Baran elinde tuttuğu bir kase yoğurdu benim görüş alanıma sokarken gözlerim sonuna kadar aralandı.

''Sakin ol Baran.Şimdi o elindeki yoğurdu yavaşça yere bırak!'' onu sırtıma sürerse daha beter olacağımı biliyordum.Canım tatlıdır benim!

''Hayır Maral.O kadar gittim yemekhaneye aldım geldim.Sus ve ağlama artık!''

Bir küfür savurduktan sonra yüzümü yastığa gömdüm.Her iki elime de çarşafı aldım ve sıktım.Kabahat bendeydi.Denize girmek için o kadar hevesli olursam olacağı buydu.

Sırtımda hissettiğim soğukluk, közün üstüne su dökülmüş gibi hissettirirken bir çığlık feryat etti dudaklarımdan.Yüzüm yastığa gömülü olduğu için boğuk çıkmıştı Allahtan sesim.

Baran sırtıma o soğuk şeyi bastırmadan sürerken her defasında aynı şeyi hissetmiştim.Ama bir zaman sonra alıştığımda ''Yeter artık!'' diye mırıldandım onun duyacağı bir şekilde.Daha ne kadar dayanabilirdim bilmiyorum.Birinci derece de yanıklarım vardı sanki.Bi gidip de yanık kremi alamamıştı öküz.Üşengeçliğinden yoğurt alıp gelmişti.

Nihayet beni bıraktığında derin bir nefes aldım ve kendimi iyice saldım yatağa.Üstümde hiç bir şey yoktu ve odada yanan klima bacaklarımı buz gibi yapmıştı.Yanmasından iyidir diye düşünerek gözlerimi yorgun bir şekilde kapatınca bir kaç dakika sonra derin bir uykuya dalmıştım.







Nefes alış verişlerimin düzensizleştiği anda gözlerimi açınca 1 çift göz çıkmıştı karşıma.Karımcalanan boynumu kıpırdatamazken hala daha bulanık gören gözlerimi bir kaç kere kırpıştırmıştım.

''Sırf sırt üstü dönmemen için başında saatlerce bekledim..'' Baran yavaşça fısıldadıktan sonra parmaklarını yanağımda gezdirdi.''Ve en güzeli..'' dedi ve yüzüme düşmüş bir parça saçımı arkaya attı ''O güzel göz kapaklarını öpmek istedim.''

Uyanır uyanmaz mutlu olmak ne güzel bir duygu olduğunu Baran'la birlikte tatmıştım.Elimi yavaşça boynuna götürüp yüzüme doğru yaklaştırırken o benden önce davranmış dudaklarıma şefkatli bir öpücük bırakmıştı.''Hadi yıkan da yemeğe inelim artık'' yavaşça başımı salladım ve göğüslerimi ellerimle kapatıp yataktan kalktım.

Üzerimdeki ağırlığı alan tek şey ılık bir duş almaktı bunu biliyordum.Sırtımdaki yoğurdu da temizlemek için iyi bir seçenekti.

Altımdaki şort ve iç çamaşırından kurtulunca suyu açıp küvete girdim.Güzelce temizlenip kişisel işlerimi halletim ve çıktım banyodan.

Baran'nın hazırlanmış olarak telefonuyla konuştuğunu gördüğümde dola ilerleyip kulağım onda olmak üzere iki kapağını açıp yırtık kot bir şort ve askılı bir bluz çıkarıp yatağın üzerine bıraktım.

''Oğlum nasıl yarın ihale var? Ben İstanbul'da değilim Bora biliyorsun.İhaleyi ertelediğimizi de söyledik onlara!'' gözlerimi gergin suratına çevirdiğimde kaşlarımı çatmıştım.İşiyle ilgili bir sorun vardı sanırım.

Onu her sinirli gördüğümde üzülüyordum ben.İçim böyle bir başka oluyordu.Tarif edemediğim anlatamadığım bir duyguydu bu.

Yönümü aynaya çevirip ona kısa bir bakış attım ve daha sonra kendime baktım.Banyodan sonra kıvır kıvır olan sarı saçlarıma dokunurken Baran'nın gergin sesini yeniden duymuştum.


''Bora bu adamlar kendi şirketlerine büyük yatırımlar yapmadılar mı? bizim bankadan çekilen kredilerle paralarla üstelik! daha neyin işi bu!'' bir süre Borayı dinledikten sonra oflayınca dayanamayıp yanına doğru ilerledim.Denize bakan deri uzun koltuklardan birine oturmuştu ve bende onun sol dizine oturup kolumun birini omzuna attım.Burnumu direkt sarı saçlarına gömünce kendimi cennetin en derinliklerinde gibi hissettim.Sanki çocuğumdu da bir bebeğimmiş gibi seviyordum.

Ne ironi ama!

''Ne batması ya.Siktir et.Bu ihale iptal.'' burnumu saçlarından çekip beni daha çok çeken eline karşın gülümsedim ve burnumu boynuna sürttüm.Gerildiğini hissettiğim an inatla dilimi de devreye sokunca dudaklarından kısık seste bir inilti koptu ve ''Sonra konuşuruz Bora.'' deyip telefonu karşı ki koltuğa fırlattı.

Hiç beklemediğim bi anda beni altına alırken bir kahkaha attım ve kollarımı başımın üstüne sabitlemesine izin verdim.

Dudaklarına ve gözlerinin içine iyice bakarken nasıl mükemmellikle yaratıldığını bir kez daha gördüm ve tanıdım.

''Elin kolun bi rahat dursun Hatun! amacın ne senin.?'' dudaklarım alayla yukarıya kıvrılınca hatun diye söylenen dudaklarından öpmek istedim.Yok ben iyice abaza çıktım.

''Baran?''

''Söyle.!''

''Acıktım ben.'' ofladı yine.Sonra kalktı üstümden ve havlumu tutup ardından bende kalktım.

''Bu burada bitmedi.Akşama göreceksin sen!''

''Sabahlar olmasın kocacağım'' göz kırpıp sırf inadımdan ona sürtünerek önünden geçtim ve kıyafetlerimi elime aldım.

Şimdiden aklımda deli senaryolar dönerken kendime gelip vücudumdan havlumu sıyırıp yatağa bıraktım.

Biz birbirimizi öyle sevmeliydik ki,şeytan bile gördüğünde bismillah demeliydi.Gökyüzünde bulunan sayısızca yıldız şahit olmuş zaten onu ne kadar da sevdiğime.Onun bana karşı olan hislerini hala daha anlamasam da ben..

Mutluydum.

Ama onunla...



*****************

Karakterlerimin daha iyi günleri bunlar.Aksiyon yok diye yakınmayın.O bölümler de gelecek..;)

Benden bu kadar canlar :D günlerdir uzun yazmaya çalıştığım bölüm.Ama hala daha kısa geliyorsa artık ne diyeyim sfçşködlmjşk

Satır içi yorumlarınız ve düşünceleriniz en büyük desteğim.Tabi vote'da ;))

yeni bölümde görüşmek üzere







Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro