Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

"Pardon Bayım!"

Multi Maral..

umarım yeni hikayem hoşunuza gider..

İyi Okumlar..

****

"Maral.Sude geldi kalkmayı düşünmüyor musun canım?" sabah sabah yüzüme vuran yaz sıcağının güneş ışınları annemin o otoriter sesiyle eşit derecede de olunca yüzümü buruşturdum.Böyle uyandırılacaksam hep, daha bir sürü işimiz vardı bizim.

"Sude kim?" dedim çarşafımı sinirle yumruklarımın arasına alarak.Önüme gelen sarı saçlarımı üfleyerek geriye attım."Sude Maral.Sude.Bi düşün bakalım kim neyin?"

"Ebem?"

"Maral! Ağzını topla kalk çabuk.Öğlen oldu."

Perdelerimi ve odamın sürgülü kapısını acar açmaz odamdan çıktı.

Bende arkasından ister istemez taklidini yaptım.15 yaşımdan beri böyleyim ben.Kendi başına buyruk,ailem çoğu zaman yanımda olmadığı zaman kendi başımın çaresine bakmış,kendi halinde takılan öyle..

Ve şansa bak ki babamın daha dün mimari şirketi iflas etti.

Çok şanslı bir aileyiz ya valla.

Oflayıp kalktım yataktan.Duşa girip güzelce temizledim vücudumu.Altıma kot etek üstüme beyaz bir salaş gömlek geçirip beyaz convers ayakkabılarımla tamamlayarak bileğime bir kaç bilezik taktım.Saçlarımı tepeye sıkıca toplayıp hafif bir makyajla aşağıya indim.

Hala daha Sude kim diye soracak olursanız benim en yakın arkadaşım olur.Evlerimiz yan yana ve neredeyse aynı kafadandık.Ben deliyim o da deli.

Kahvaltı sofrasına ilerlediğimde Sude'nin yanına oturdum.Babam,annem dünden daha üzgün bir şekilde huzursuzca kahvaltılarını yapıyorlardı.

Ah ne büyük mutluluk..

"Somurtmayın ya şöyle Öf.Olan oldu.Sabah sabah sizin suratınızı çekemeyeceğim"

Bir dilim ekmek alıp üstüne reçel sürerken durmadan bir ısırık alıp hala daha dumanı tüten çayımdan bir yudum aldım.

"Maral?"

"Efendim baba?" ağzımdaki lokmayı iki çiğneyip yuttuktan sonra babama baktım.

"Nasılsın?" garip bir soruydu.

"İyiyim.Nasıl olmamı bekliyorsun ki?" burada garip bir şeyler dönüyordu. Babamın gözleri bir başka türlü bakıyordu etrafa. O sanki babam değilde bir başkasının kılığına girmiş gibi.İlk defa bana merhametle bakıyordu.

Rüya gibi.

"Şey-" dedi ilk baş.Boğazı düğümlendi gibi.Annemden küçük bir hıçkırık duyduğumda kafamı ona çevirdim.Elleri yüzlerini örtmüştü.

"Neler oluyor? Bi söyleseniz artık!" hakikaten bu sessizlik canımı sıkmaya başlamıştı.Sude baktığımda onunda boynu eğikti.

"Maral.Bak bu söyleyeceğim şey-"

"Baba konuya giriyor musun yoksa ben kalkıp gideyim mi?" nereye gideceksem sabah sabah diyeceğim ama neredeyse öğlen oldu.

"Maral..Evlenmek zorundasın"

Yeni bir ısırık aldığım lokmam cümleyi duyunca boğazıma kaçtı.Sude sırtıma bir yandan vurup bir yandan da bana bir bardak su uzatırken elinden alıp kafama diktim.

"Şaka bu dimi baba? Şaka?" kocaman bir kahkaha attığımda delirdiğimi düşündüm. Her ikisininde suratlarına baktım.Herhangi bir mimik olmadığını,saçma sapan bir şekilde somurttuklarını gördüğümde,"Hadi ama.." diye uzattım cümlemi.İnanmak istemiyordum.

"Hangi devirde yaşıyoruz? Zorla güzellik mi olurmuş allah aşkına?''

''Borçlardan dolayı kızım zorundayım.Ödeyemediğim için bize düşman bile olan ortağımız seni istiyor.Oğluyla evlenmeni.Zorunlu olmasam bunu sana yapar mıyım? Seni hiç onlara verir miyim?'' durmadan ayağa kalkıp çantamı elime aldım.''Kusura bakma ama.Ben bu işte yokum''

Arkamı dönüp bahçeden çıkacakken babamın sert sesini yeniden duydum."Yarına kadar hazırlanmanı istiyorum Maral!!"

**********

Bir tekila bardağı daha istedim barmenden.Ve Sude bir kez daha koydu elini koluma.''İçmesen artık.Sarhoş olucaksın başıma iş alma sonra!''

''Kapa çeneni ya! Yanımda durmanı kim söyledi sana? gitsene sen!'' kolumu elinden kurtarıp barmenin uzattığı bardak dolusu viskiyi de bilmem kaçıncı kez kafama diktim.Beynim uyuşmuştu.Sadece beynim değil bütün bedenim içki sayesinde çöp olmuştu.''Ne bakıyorsun be!''diye çirkefleştim Sudeye.Gözlerini devirdi.''Hadi gitsene ne duruyorsun!''

şu an gerçekten ne dediğimi bilmiyordum.

''İyi.Kendi başının çaresine kendin bak.Ailenden de azarı sen işitirsin.'' masadaki çantasını sinirle alırken ayağa kalkıp benden uzaklaşmaya başladı.''Çocuk değilim zaten! elbet kendi başımın çaresine kendim bakacağım!'' arkasından arsızca bağırıp halinden yoksun başımı masaya koydum.

Şimdi ne yapacağım?

Ofladım uzunca bir süre.Gözlerim sürekli önümdeki boş bardakta oyalandı.Canım sıkılınca kalktım ayağa.Dans etmek falan değildi amacım.Amacım neydi?

Unuttum...

Birden ani gelen hapşurma isteğiyle ağzımı kapatmadan hapşurduğum da yerimden olarak popo üstü düşmüştüm.

Ben anca üşüdüğümde hapşururdum şimdi niye böyle olmuştu?

Belkide gerçekten üşüdüğümdendi.Ama bedenim değil içim üşümüştü.Buz tutmuştu.Meğersem yeni yeni fark ediyorum.

Birden birisi bileğimden tutup beni ayağa kaldırınca sert bir bedene dayanmıştım yeniden düşmemek için.Ellerimi de kaslı olduğunu fark ettiğim kollara koyduğumda sersemce gülümsedim.

''Pardon bayım!''

**********

Yorumlarınızı merak ediyorum.:)

Bu arada bölüm sonundaki gif Maral'a ait.

Yeni bölümde görüşmek üzere...

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro