Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

"Oysaki ben seni yaşamak istiyorum"

"Seni o herife bırakacağımı mı sandın güzelim..ha? Ben ölürüm de seni bırakmam be.Yedi cihan önüme gelse de bütün dünya bana karşı gelse de seni bırakmam.Duydun mu beni?!"

Bu gördüğüm gerçek değildi.

Gördüğüm bu siluet gerçek olamazdı..

Sevinç çığlıklarımı içten içe atmaya başlarken,gözlerimden akan yaşlarım daha da şiddetlendi.

Baran buradaydı.Yanımda,gözlerimin içine bakıyordu.

Sonunda...

Allahım sana teşekkür ederim..Mucizemi gerçekleştirdiğin için, sana minnettarım Allahım.

Kollarımı açıp sıkıca sarıldım boynuna.Günlerdir hasret kaldığım kokusunu,göz yaşlarımı akıta akıta içime çektim. Hala inanmakta güçlük çekmem normal değildi.

Halüsinasyon da görmüyorum dimi? Sanki beynime oynadığı oyunlardan bir tanesiydi bu.Ama basbayağı Baran karşımda,canlı bir şekilde duruyordu.

Birde ona sarılıyorum..

''Geleceğini biliyordum sevgilim.Buradasın..'' titreyen çenemle birlikte kulağına fısıldadım yavaşça.Hala burada olduğuna inanmak o kadar güçtü ki,tam umudumu kaybetmek üzereyken bi anda arkamda belirivermesi..

Bir kez daha Tanrıya şükürler olsun..

Ondan ayrılıp ellerimi yanaklarına koyduğumda,gözlerini derince izledim."Nasıl girdin buraya? Gideceğiz dimi Baran buradan?" sorularımın ardından başını hızlıca sallarken belimi sıkıca kavramış arkasına kısa bir bakış atarak "Seni bu lanet yerden çıkaracağım güzelim merak etme.Benimle gel ve arkamda dur anlaştık mı?" dedi emin olan bakışlarla.Başımı salladım ve bana uzattığı elini sıkıca tutup ayağa kalktık.

Beni hemen arkasına alırken,banyonun kapısını araladı ve beni de peşinden getirterek odanın çıkış kapısını açtı.

Koridorda,sağına soluna bakarken sessizce konuşmaya başladı.

"karşımıza birisinin çıkması yüksek.Sessiz olalım tamam mı?" yine ve yine gergince bir nefes verdikten sonra dudaklarımdan,başımı sallayıp "Tamam" dedim. Tek temennim buradan sağ salim çıkabilmekti.

Merdivenleri hızlıca inerken etrafa dikkatlice bakıyorum.Sanki her an bir yerden birisi çıkacak da saldıracak gibi.

Sanki birisi düşüncemi okumuşçasına merdivenleri iner inmez mutfaktan birisi Baran'a saldırıyor.Korku yine bütün bedenimi sararken Baran'nın elini daha çok sıkıyorum.

Adamdan bir yumruk yemesine rağmen kendini çok geçmeden toparlıyor ve gözüne sertçe  bir yumruk indiriyor karşısındaki ahmağın.

Canına susamış gibiydi.

Elimi yine de bırakmayıp yere yığılan şahsın karnına  defalarca tekme atıyor ve onu etkisiz hale getiriyor.

Ve ben ona bir kez daha aşık oluyorum..

Her çıkan sese yüzümü buruşturup kendimi sarsmış bulunuyorum.Ama yine de onun elini bırakamıyorum.Bu sefer elini beline hızlıca  attığında belinden bir silah çıkartıp adeta arkamdaki yaratığı gormüşçesine arkasına dönüyor ve beni yeniden arkasına alıyor.Bu sefer benim arkamda olan adama silahı doğrultup "Kız benim orospu çocuğu.Sıkıyorsa almaya kalk hadi ne yapıyorum seni!" dedi nefes nefese.

Kendimi saçma bir şekilde aksiyon filmlerinde gibi hissettim.Baran önümde tüm koruma kalkanlarını açmış beni korurcasına önüme bedeniyle duvar örüyor.Gözlerinde ona çok yakıştırdığım güneş gözlükleri ve tamamen siyah bir meleğe büründürmüştü kıyafetleri.

Daha ne isterim ki.

Karşısındaki takım elbiseli adam da belindeki silaha yönelince "Sakın!" diye araya girdi Baran."Bunu yapmaya kalkışma seni yemin ederim kendi ellerimle gebertirim!"

Baran'nın bağırışına karşın dakikalar sonra yeni bir ses daha ekleniyor."Baran bırak onu gitsin."

Açık olan kapıdan elinde bastonla çıkageliyor yine babam olacak herif. Ah ondan sonuna kadar nefret ediyorum..

"Siktir git!" başını savururcasına salladı Baran adamın gitmesi için.Ama bu sefer elindeki silah Babama doğrultulmuştu.

"İyi ki geldin Haşmet. Bak benim olanı almaya geldim gördün dimi? Deli ettin ulan beni! Sen ne biçim adamsın be! Sana dedim ben dedim! Alacağım Maral'ı diye.Beni dinlemedin.Zorladın.Dikine gittin.Ama Haşmet,bende herşey  karşılıkdır haberin olsun.Sen zorsan,ben senin iki katınım lan!"

"Tamam oğlum.." ellerini kaldırdı Haşmet."Sen kazandın.Ben sadece kızımın yanımda olmasını istedim.Belki onunla yeni bir başlangıç yaparız.Bir umut.Onu özledim,dayanamadım.Sürekli günlerdir haftalardır hatta.Onu uzaktan seyretmekten bıktım.Bir şeylerin olmasını istedim.Baran..Belki senin de bir kızın olduğunda beni anlarsın belki? Düşünsene ben bir de kız babasıyım.Maral narindir.Doğduğunda da öyleydi.Yetimhanenin bahçesinde hep onu ağlarken görürdüm biliyor musun? En çok o sarı saçları,önüne düştüğü an,içim parçalanırdı.Bir gün ay gibi parıldayan saçlarını okşamak için kendime söz vermiştim hatta.Onsuz yaşamam ben demiştim."

Gözü maziye dalmışçasına boş bir yere sabitlenirken,benim hunharca akan göz yaşlarıma karşın iki damla yaş aktı yanağından.

"Baran!" dedim haykırarak."Lütfen gidelim artık buradan ne olur! Götür daha fazla dayanamayacağım nolur!!"

Elim sonunda yavaşça elinden kayıp giderken dizlerim yere çöktü yara almışçasına.

Neden koşup babama sarılmak istiyorum?
Neden zor tutuyorum kendimi?
Ayaklarım neden her seferinde geri geri gidiyor?

Sorularım beynimde  yankılanırken,hunharca ağlamaktan nefes alamadım.Dudaklarım kurumuştu ve gözlerim iyi değildi.

Ben komple iyi değilim anlayacağınız..

"Allah senin belanı versin Haşmet! Onu bu hale soktun ya! Senin Allah bin belanı versin."

Bana doğru eğilmiş olan Baran beni kucağına alırken başım dayanamayıp omzuna düştü."Bu hayatta kimse beni sevmiyor..." diye mırıldandım delirmiş gibi.Baran bahçeye çıkarken alnıma bir öpücük  bırakıp "Ben daha ölmedim" diyor."Artık bundan sonra elimizin değdiği  her şey gökyüzü olacak sevgilim.."

Gökyüzü..

Mavi..

Mavi sonsuzluktur.Derinliktir.Özgürlüktür. Ama bu kavramlar benden oldukça uzakta gibi görünüyordu.

Ama Baran var dimi? Onun elini yeniden tutsam,hayatım yeniden yeşerir yapraklarını açardı..Biliyorum. Onu seviyorum çünkü..Ona inanıyorum..

"Baran.Bitti mi artık?"

"Bitti güzelim bitti.Artık hayatında ben varım tamam mı? Ailende,arkadaşında,kocanda gerekirse karında amcan da benim şerefsizim.."

Beni bile bu durumda güldürüyordu ya.

Ne diyebilirim bilmiyorum artık.

Arka koltuğun kapısını açmasıyla eğilip benim kapatmam bir oldu."Her zamanki gibi Baran.Yanına."

"Güzelim en azından uzanırsın diye şey etmiştim" dediğinde sırıttım."Şey etme sen.Kapıyı aç."

Hiç beklemeden açtı kapıyı ve yavaşça indirdi beni kucağından.Burnumu çekip yerime yerleşirken gözlerimi elimin tersiyle silip başımı arkaya doğru dayadım.

Evet kurtulmuştum..

Yanıma oturan Baran arabayı çok geçmeden çalıştırmış,evden bir hayli uzaklaşmışken bacağımın üzerinde duran elimi alıp,gözlerini yoldan ayırmadan dudaklarına götürüp öptü.

Gülümsedim.

Onu o kadar çok özledim ki,sanki her şeyine açtım.Bedenine,dudaklarına,saçlarına...

Benim için bahçedeki adamları bile bayıltana kadar dövmüş resmen.Çıkarken gördüm..

Ve hepsini tek başına hakkından gelmişti.

"Teşekkür ederim Baran.İyi ki varsın... "

İyi ki vardı.Hayatımda..

"Maral.Seni çok seviyorum bunu biliyorsun dimi? İnsan sevdiğine zarar gelmesini de istemez öyle değil mi? Ağlamanı,hele banyoya girdiğimde zemine oturmuş çaresizce cenin pozisyon almış halin içimi o kadar acıttı ki yardıma muhtaç olduğun her halinden belliydi güzelim. Kendime kızıyorum bu zamana kadar neredeydin neden karına sahip çıkamadın diye.Maral bak ben sana çok alıştım.Evde diyorum bi şey eksik ya bi şey eksik.Evime neşe oldun bi kıpırtı oldun anladın mı? Senin varlığına o kadar çok alışmışım ki,Kaldı ki ben senden başkasına kapı nasıl açılır bilmiyorum,Maral.."

Sustuğunda,derin bir nefes alıp verdim. Yokluğum o kadar hissedilebilir bir hal almıştı demek ki.Kendisine sinirlenmesi haksızlıktı ama.Ben başından beridir ona inanıyordum zaten defalarca söyledim.

Uzun bir yolcuk çektik belki de. Ben iyice Baran'a baka baka mayışmış her an uyumaya hazır olarak gözlerim kapanmak üzereydi tabi.

Araba durduğunda başımı camdan çekip kendimi toparladım.

Arabadan inmeye yeltendiğimde kapıyı açıp uyuşuk hareketlerle dışarıya çıktım.Eve varana kadar Akşam olmuştu ve belli ki uzak bir yerdeydi.

Benim babam resmen bir psikopattı o zaman.

Uykusuz olduğu her halinden anlaşılan Baran,yanıma gelip kolunu omzuma attığında bende sağ kolumu otomatikman beline attım.

İkimizde ölü gibiydik..

Apartmana doğru yaklaşırken  gözlerim kapalı bir şekilde yürümeye başladım.Uykum yoktu ama yorgundum.Yorgun olan insanın illa uykusu da olması zorunlu bir şey değildi elbet.

Ama eve varır varmaz ilk işim ılık bir banyo ve temiz kıyafetler giymek olacaktı. Orada olduğum günden beridir ne temizlenmiş,ne de üstümü değiştirmiştim.

İnattım ya ben..

Asansörün kapısı açılırken Baran kolunu yavaşça çekti omzundan ve cebinden çıkardığı anahtarla kapının kilidini açtı.

Kollarımı göğsümde bağlayarak içeriye girdim ve eve ister istemez bir göz attım evin içine.

Sanki ilk defa geliyormuşum gibi..

Bulunduğum ortamın kokusunu ciğerlerime doldurdum hemen.

Özlemişim.

Ayakkabılarımı çıkarıp parke zeminde ilerleyerek salona girdim.

Gördüğüm manzara karşısında kaşlarım adeta havaya kalktı ve eğilip sehpada duran içki şişelerini almaya başladım.

İçmişti..

Hemde çok fazla..

Gözlerim halıya kayıyor sonra.Cam kırıklıkları vardı..Bardak kırmıştı belli ki.Ama neden. Bunları yapması beni yeniden kazanabileceği anlamına gelmiyordu üstelik. Tamam beni buldu kurtardı,ama depresyona girmiş gibi hissetmiştim ona karşı.

"Kendini bu kadar hırpalamamalıydın."

Bana doğru ilerledi ve ellerimdeki şişeleri alarak yeniden sephaya koydu.

"Hiç bir şeye dokunmanı istemiyorum güzelim  tamam mı? Lütfen. Bunları sonra hallederiz."

"Ama böyle kalmaz ki bunlar.." diye çaresizce söylendiğimde,kolunu belime atarak beni kendine çekti."Kalmayacak zaten. Sadece gelir gelmez iş yapmanı istemiyorum.."

Evet beni düşünmesi gözlerimi yaşartmıştı.Aptal aptal sırıttığımı fark ettiğimde parmak uçlarımda yükselip boylarımızı eşitledim.Boyum aslında tam idealdi ama yine onun yanında kısa kalıyordum

"Sırf boyuma yetişebilmek  için ayak parmaklarını  yorma.Ben senin için eğilirim"

Ona hayretler içerisinde bakarken gülümseyip dudaklarımı öpmeye başlamısıyla parmaklarım saçlarını buldu.

Allahım ölüyorum galiba. Bu adam ne zaman bu kadar romantik olmuştu böyle..
Resmen ona bir kez daha susuyorum,aşık oluyorum.Beni herhaliyle duruşu bile bitiriyordu.

Dudaklarını benden ayırırken  burnunu boynuma doğru eğilerek sürttü.Başımı anında geriye atarken kollarımı geniş sırtına dolayıp onu kendime yasladım.

"Sana kaç kere sahip oldum sayabildin mi Maral?"

"Bilmiyorum.." dedim etkisinden zor da olsa çıkarak "Sanırım üç veya dört defa.." diye tahminlerde bulunduğum da "İyi" dedi."O zaman bu da dört veya 5'incisi olucak.Belki de daha fazla..."

Ben anlamadan kendimi kucağında bulduğumda küçük bir çığlık atıp kollarım yeniden boynunu bulmuştu.

Suya kavuşmuş bir fok balığı gibiydim şu an.

"Sana aşığım demeden kendimi zırnık vermem sana!" diye şart koştuğumda sıkıntılı bir nefes verip ayağıyla sertçe yatak odasının kapısını ittirdi."Ne yapmamı istiyorsun Maral? Ulan alnıma büyük puntolarla sana aşığım mı yazayım ne yapayım kalbimi  çıkartıp masaya mı koyayım illa!?"

"Her ikisini yapman yeterli benim için sağol.." dediğimde odaya girmiş Baran'nın kucağından inerek karşısına dikilmiştim.

"Eğer.." dedi elleri yanaklarımı bulurken."Kalbimi çıkartıp masaya koyarsam ölürüm.Ama ben daha seni yaşamak istiyorum..."

Öbürkü bölümün +18 olmasını isteyenler..sjsjsj

Ben ✋✋

Valla ne yalan söyleyeyim o kadar aksiyon yaşattım özledim onları aşkla birleştirmeyi...

Her bölümün sonunda da dediğim gibi yorumlarınızı ve vote'larınızı beklemekteyim aşklarım.Artık bana bunu dedirtmeyin sjsj

Sizi seviyorum.Sağlıkla kalın..

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro