Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

"Hayal kırıklığı."

(Egemen Ve Grace👆👆👆)

Egemen'e kurban olun siz be!

Ulan bi de Genç Kız Edebiyatında 3'Ü sıradaymışız.Ne sevindim anlatamam aq.

Güzel gidiyoruz güzel.

İyi okumalar :D


**

''Bunlar ne demek oluyor Baran?!!'' evi inleten sesimle sinirden kırmızı rengini görmüş boğa misali her an patlamaya hazır bir lav gibi bir Grace denen kıza bir de Baran'a bakıyordum.

Tüm bu olanlar gerçek olamazdı.

Grace kollarını göğsünde kavuşturunca o da benim gibi kaşlarını çattı hemen.

Bak sen.Hem suçlu hem güçlü!

''Baran! Kim bu kadın? Seninle ne alakası olabilir bunun.Bi açıklama yapar mısın artık?'' kulağımın pasını yenileyen bu sese karşın yüzümü buruştururken ne yapacağımı bilemeyerekten dudaklarımdan bir çığlık feryat etmişti.

Bu zamana kadar nasıl sözlü bir adamla evli olabilirdim ki ben! Nasıl!

Grace'i ittirip iki yumruğumu da birden sıkınca delirdiğimi falan düşündüm.

Evet iyi değildim.

''Canım sen beautiful ülkemin gerizekalı peoplesın.Çekil şurdan.Ben Baran'nın nikahlı karısıyım var mi diyeceğin?!''

Aslında ne desem boştu.Şurada iki kelime edeceğim diye ağzını bir türlü açamayan Baran'a sinirlenmeliydim. Ya sadece 'Hayır güzelim bu benim sözlüm falan değil tanımıyorum ben bu kadını' diyecek o kadar. Çok mu zor bunu diyebilmek...

Başımı çaresizce iki yana sallayınca Baran'nın gözlerinin içine baktım.

''Bir şey de lütfen..'' hayal kırıklığına uğramış hissi bütün bedenimi sarınca gözümden bir damla yaşın şahidi olmuştum.

Bir kez daha dişlerimin arasından ''Bana bunun yalan olduğunu söyle lütfen...Bana bu kadını tanımadığını söyle..''' diyebildim.Sanırım daha fazla konuşursam bayılabilirdim.

Baran bir süre karşımda sessiz kalarak gözünü kırpmadan bana baktı.Biliyordum.

Her şey doğruydu.

''Allah senin belanı versin! Ulan ben sana gerçekten aşık olmuştum be! bu mu senin sevgin ha bu mu!''

Keskin bir bıçak kalbime saplanmışçasına acıdı sanki.Bütün bir ay ona hissettiğim hislerim hepsi toz olmuş ve boş bir havaya karışmıştı bile.Bu hayatta kendimi hiç bu kadar kötü hissetmemiştim.

''Baran sana inanmıyorum!'' dedi Grace.Dolmuş olan gözlerim görüntümü bulanık bir hale soksa da hızla kafamı Grace'e çevirmiştim. ''Ben senin bebeğini karnımda taşırken sen nasıl olurda bir başkasıyla evlenebildin!''

Duyduğum yeni aksanlı bir sözcükle gözlerim kapanmaya hazır oldu.Birde bu yetmezmiş gibi bu kaltak,Baran'nın bebeğini mi taşıyordu karnında.

Sinirden ne yapacağımı bilemedim ilk.Kıracak bir şeyler aradım.Ne yapsam boştu.Ne desem de.

Bi anlamı kaldı mı ki onun yanında kalmam.

Söyleyin hadi.

''İnanamıyorum sana.Bu kadar pislik,şerefsiz bir adam olduğunu bilmiyordum..''

Çaresizce omuzlarımı düşürmekten başka bir şey yapamadım.Göz yaşlarımı tutamadım ilk.Yanaklarımdan hislerim kadar sayısızca akıp gittiler. Dayanamadım.Onun bir başkasından bir bebeği olucaktı ve hala daha susuyordu öyle mi?

Parmağımdan yüzüğü çıkartıp suratına fırlatasaya kadar ciğerim söküldü sanki.Ciddi söylüyorum abartmıyorum.Baran'a bir kız bile baksa kıskanan ben,şimdi ise yıllardır birlikte olduğu kadına'a bir şey yapamıyordum.

Şu zamanda şu anda vicdanımı düşünmemem gerekirdi fakat hamileydi.Karnında bir can taşıyordu ve...

Derin bir nefes aldım ve artık bir şeyler yapmam gerektiğini anladım.

''Peki o zaman.Umarım yakında çocuğunuzla birlikte daha iyi bir aile olursunuz.Size hayatınızda başarılar.''

Burada daha fazla kalmamın bir anlamı yoktu anlamıştım.Aldatılmıştım bi kere.Kırılmıştım.İşte kırıldığımı anlatacak bir kelime bulamadığımda susuyorum.Bana daha fazla bir şey demek düşmezdi. Bir üst kata hızlı adımlarımla çıkarken göğsüm sıkıştı.Bütün organlarım birbirine düğüm olmuş da boğazıma toplanmış gibi.

Kendimi kullanılmış ve hiç durmadan çöpe atılmış gibi hissediyordum.

Ama nereden bilebilirdim ki..

Yatak odasına girdiğimde yatağın altından çıkardığım bavulumu sertçe yatağın üzerine koydum.Artık burada bir dakika bile kalabileceğimi pek sanmıyordum.

''Maral dur!'' dedi bağırarak.Kolumu birden tutup kendine çevirince beni,durmadan kolumu kurtardım elinden ''Dokunma bana!! sakın.Yaklaşma.Bir adım bile. Seni çok sevdim.Tahmin edemeyeceğin kadar çok.Ama bi hataydı.Anladım ki artık kalbim bana yetmiyor.Bırak gideyim.''

Kalbim bana yetmiyordu.

Arkamı dönüp dolaba doğru ilerlerken dizlerimin dermanı kalmadı artık.Bir adım bile atacak gücü kendimde bulamazken,hissettiğim bu sinir yüzünden ayaktaydım.

''Allah şahidim olsun ki Maral,ben Grace ile hiç bir zaman birlikte olmadım.Sana yemin ediyorum ki onunla yatmadım!! bir zamanlar sözlüydük evet ama ben ondan ayrıldım.Yine söylüyorum bak onunla hiç bir zaman birlikte olmadım.Aramızda hiç bir zaman böyle bir şey geçmedi!!''

Şu an o kadar çok acı çekiyordum ki.Deliremiyordum bile.

Bir yanım ona deli gibi inanmak istiyordu ama olmuyordu işte.Bedenim,yüreğim kalbim...Soğumuştu ondan.Elimden ne gelirdi ki başka.Baran'nın bir çocuğu varken hala daha onunla evli nasıl kalırdım ki..

''O kadar çok yaktın ki Baran canımı,Artık sana da bu söylediklerine de güvenemiyorum artık.Senin benden daha önce bir hayatın varmış zaten.Ben.. ben bunu..''

''Maral hayır Maral.Benim senden öncesinde de sonrasında bir hayatım yoktu.İnan bana.Ben hiç bir zaman onunla birlikte olmadım.''

Terli ellerimi tuttuğu an alnını alnıma yasladı ve gözlerini kapadı.Göz yaşlarım çoktan yanaklarını ıslatmıştı bile.

''Ben şu an ne hallerdeyim biliyor musun? ulan sana doğru dürüst köpek gibi aşık olduğumu bile söyleyemedim be! ben en çok sana yandım.Benim sana canım bile yandı..Sen bu kadar çabuk her şeyim olmuşken gitme Allah aşkına..''

Seviyordu beni öyle mi..

Bu muydu ki sevgisi...

Hala daha aynı pozisyondayken derin bir nefes aldım.Sıkıntılara karşı kendimde dayanma gücü ararken daha çok yoruluyordum.Sanki kalbimde pilimin bittiği bir elektronik sistem vardı da bana sürekli pil zayıf uyarısını yapıp duruyordu.

''Ben sana tutunurken..Ellerimi bırakmak zorunda mıydın ki Baran?''

''Bırakmadım ki,hiç bir zaman..''

tuttuğu ellerimi daha fazla sıkarken kendimi geriye çekip elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim.''gitmeme sakın mani olma.Doğacak olan çocuğuna iyi bak.Sözlünün kıymetini iyi bil tamam mı? Onu da benim gibi ihanete uğratma.Onun da canı acır belki..''

Askılıklarından çıkardığım kıyafetleri tepmiş bir şekilde bavula yerleştirirken durmam için bir sürü kelimeler yağdırsa da duymazlıktan geldim.Buraya gelir gelmez bir şeylerin olacağını zaten başından beri hissetmiştim.

Kendimi kandırıyordum.

Yaşadığım şeylerin hepsi canı cehenneme.Artık bundan sonra hiç bir erkekle ilişki yaşamayacağımı kendime yedirmeliydim.

Hemde fazlasıyla..

Elime aldığım çanta şeklindeki büyük bavulla Baran'a bakmadan hızlı adımlarımla korkuluklardan tutunarak aşağıya indim.Grace'i bacak bacak üstüne atmış bir şekilde koltukta oturduğunu gördüğümde,kendimce ona tiksinir bir bakış attım.

Burada bir dakika kalmaya tahammülüm yoktu.

''Maral bekle! dur.'' yanıma ulaştığında tam çıkmak üzereydim ki kolumu tuttu.''Bırakıp gitmek bu kadar kolay mı senin için? hiç mi güvenmiyorsun bana? '' nefesi yüzüme çarparken onunla bu kadar yakın durmaktan rahatsız olup bir iki adım ileri gittim.Ona nasıl güvenebilirdim ki? her şey ortada değil miydi zaten? onun itaatkarı olmaktan bıkamaz mıydım..

''Ben yukarıda söyleyeceklerimi söyledim Baran.Hayat boyunca size yeniden mutluluklar dilerim.Hoşçakal..''

Kapıyı açtım ve adımlarıma dikkat ederek evden ayrıldım.Arkamdan ismimi bağırsa da artık keçi inadım da dahil bir daha buraya geri dönmeyeceğimi anladım.Bende kendi evimmiş gibi konuşuyorum.

Göz yaşlarımı durduramadım ilk defa.Belkide onu bu kadar çok sevdiğim için ağlıyordum.İnsanların üzerimdeki değerlerine göre ağlardım her zaman.Boş beyinli faydasız birine ağlamaktansa,canımdan çok sevdiğim adama ağlamayı tercih ederdim.Ve öyle de oldu.

Hala daha kararsızdım.Güvenmemekte hata mı yaptım?

O evden o kadar çok istemeye istemeye ayrılmıştım ki,tekrar ona dönecek gücüm olsa bir saniye bile beklemeden dudaklarına yapışırdım.

Ama bitti.

Her şey bitti.

Her zaman ona tutkuyla şehvetle bakabileceğim bir adet Baran'nın olmadığını biliyordum.Her defasında ismini dudaklarımda haykıracağım o adonistlerini yediğim dediğim adam da yoktu.

Kalp atışlarım birden hızlanırken asansörün kapısı her iki yana açılır açılmaz dışarıya çıktım. Bir insan nasıl aynı anda 100 tane duyguyu aynı anda yaşayabilir.

Üzüntü,sinir,pişmanlık,aldatılma,hayal kırıklığı,güven eksikliği..

Ve daha bir çok..

Bütün bu olanlara inanamıyordum..

Dışarıya çıktığım an Egemen beni gördü ve koşarak yanıma gelerek sıkıca sarıldı bana.Bir kolum ister istemez sırtına giderken göz yaşlarımın daha da hızlandığını anladım.

Tanrım şu an şimdi kendimi yere atıp hüngür hüngür ağlamak istemem normal miydi..

Ulan adam bana daha eve dönemden benimsin demişti ya.

En çok koyan da buydu zaten.Onca bana karşı kullandığı sözcükler.

''Maral iyi misin?'' dedi benden ayrılırken.Hıçkırıklarımı dindirmek istiyordum ama anca konuşabilirdim.

Hayata inat kocaman gülümsedim ve ''İyiyim Egemen.Hemde tahmin ettiğimden daha çok iyiyim.Ve daha iyi olacağım.'' dedim acı dolu gülümsememi yüzümden eksik etmezken..

Belki fazla abartıyor olabilirim ama hayatımda hiç bu kadar kötü olmamıştım.

''Senin için ne yapabilirim söyle hadi bana..''

''Hiç bir şey.'' diyip omuzlarımı silktim.''Sadece buradan gitmek istiyorum o kadar..Sonra ya da belki bir gün olur ya görüşürüz.'' ona son bir bakış attım ve sitenin çıkışına yöneldim.

Belkide en iyi başardığım şey kendime acı vermekten başka bir şey değildir.

Çok aptalım..

Ama tek bir şey var ki..

Artık Duygularımı eskisi gibi kontrol edememem..

***********


Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi bekliyorum;))



Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro