Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

"Dönek"

Bölüm şarkısı = Duman Bu Aşk Beni Yorar.

Dinlemeyi unutmayın ;))

Satır içi yorumları da görmek istiyorum :))

''Ohoo kesin bunlar erken gerdeğe girdi.Görende birbirlerine sırılsıklam aşık sanır''şöyle cırtlak bir ses resmen kulağımı delik deşik etti. Terlemiştim.Hatta yüzümü örten saçlarım bile yapışmıştı tenime.Her zaman yaptığım gibi nefesimi üfleyip geriye doğru attırdım.Başım kaya gibi ağır o kaya da her an çatlayacak gibiydi.

Gözlerimi açmamakta ısrarcı olup arkama döndüm ve kolumu resmen yüksek bir şeyin üzerine atmıştım.Bunu fark ettiğimde ise gözümün birini açınca karşımda uyuyan Baran'ı görür görmez iki gözümü de açtım.Üzerimdeki beyaz pikeye yapıştığımda,kollarından kurtulduğum gibi bizi seyreden Doruğu gördüğümde gözlerim direkman üstüme gitmişti.

Sütyen?

Kilot?

Allahım ne demek oluyor bu!!

Baran'ı tedirgince dürttüğüm de Doruğun suratındaki gülümseme daha da yayıldı.Baran irkilerek uyandığında ise Dorukları görür görmez ''Siktir!'' diye mırıldandı.

Bence de koca bir siktir!

''Doruk! siktir olup git kardeşim! Nasıl girdin lan sen buraya!''

''Çok kolay olmadı'' dedi ve yeniden sırıttı.Elini cebine attı ve 2 çift anahtar çıkardı.''Artık dün ne kadar ateşli geçmişse.Anahtarı dışarda bırakmışsınız.'' dedi.Bunun üzerine bir yastık fırlattım kafasına.Başka seçeneğim yoktu.Sinirlenmiştim.En azından böyle müsait bir durumdaymışız gibi girmesi.Olacak iş değildi.''Doruk çık!!'' diye ben bağırdım bu sefer.Bağırmamla birlikte başıma bir kaç ok fırlatmışlar gibi hissettim.Böyle bir ağrı kırk yılda bir görülür bende.

Odada yalnız kaldığımızda yavaşça Baran'a döndüm.Üstü açıktı her zamanki gibi.Bende yarı çıplak sayılırdım.''dün gece ne oldu?'' ben ona korku dolu bir bakış atarken o gözlerini ovuşturup gülüyordu.En sonunda yüzüme iyice yaklaşıp kalbimi hızlandıracak bir bakış attı ''İnan ki çok güzeldi.''

''Yuh! sarhoşluğumdan yararlandın dimi?'' yine de sakin kalmaya baktım.Yoksa gerçekten sinirlenirsem başımın ağrısına yetmeyecek ilaçlar kullanabilirdim.

Direkt üstüme çıktı.Yok efendim biz iyice bozduk niyeti.Ellerimi çıplak göğsüne koyduğum anda aramızda bir mesafe açmayı başarabilmiştim.Ama bu hareketimden daha da hoşlanmışa benziyordu.

''Ya-yanlış anlama yani aramızda belirli bir boşluğun olması-''

''Karım oluyorsun Maral.'' cümlem yarıda kalmıştı yine.Kalbimin ağzımda attığını hissettiğimde aralamak istediğim dudaklarımı açıp ''E-evet. Öyle.'' diye kekeledim. Şu an o kadar çok derin bir nefes almak isterdim ki,Baran'nın yanında ne yazık ki bunu bile yapamıyordum.''Sana istediğim gibi dokunabilirim çünkü..sen bana aitsin.'' ve ardından devam etti.''Bu gecenin sonunda tamamen bağımsız olacağız.Artık sen benim nişanlım sözlüm değil sen benim Karım olucaksın.Zoraki olsa da sana istediğim gibi dokunabilme hakkım var.Bundan sonra hiç bir şeyi yanlış anlamını istemem çünkü alışmak zorundasın.'' kelimeler bir bir dökülünce dudaklarından ne diyeceğime karar veremeyerek sustum ve gözlerinin içine baktım.Söylediklerinde haklıydı.Bu zamana kadar hep laylay lom geçmişti hayatımız.Ama bu gün.Bambaşka bi gündü.Üstümdeki karizmatik bi adamla ömrümün diğer yarısını paylaşabileceğim bi gündü bu gün.

Onunla mıydım?

Evet.

Yanında huzurlu olduğumu hissediyor muydum?

Fazlasıyla.

Onun yanında yatmayı onunla birlikte uyumaya alışmış mıydım?

Hemde çok.

Bana bir süre baktıktan sonra üzerimden yavaş hareketlerle kalktı.Bende rahat bir nefes alabilmiştim sonunda.O banyoya girerken bende hemen giysi dolabının önünde bitmiştim.İçinden siyah bir büstiyer ve dizleri yırtık kot pantolonumu çıkarıp giydim üzerime.Saçlarımı belirli bir düzene soktuktan sonra ayağıma da adidas superstarlarımı geçirip hafif bir eyeliner sürdüm gözlerime ve tulumun içindeki gelinliğimi alarak aşağıya inmeye başladım.İndikçe de kulağıma gelen seslere kulak misafiri olmadan edemedim.

''Napçaz lan bu gün? ya basarsa bu manyak karı düğünü?'' bu Bora'nın sesiydi.Demek o da buradaydı.Valla akıllı çocuk bi o girmedi hödükçe odaya.

''Basmaz be bi bok yapamaz.Baran bi tatsızlık çıkarsa bizi sikeceğini söylediğinden beni acayip gaza getirdi.'' duyduklarım karşısında ağzım açılmıştı kocaman.Aslında buna sinirlenmeliydim.Bu güzel (!) günümü berbat edecek kadar kim basabilirdi ki düğünü.Ama Bora'nın 'karı' demesiyle birlikte kadın olduğunu anladığımda sinsice gülmüştüm.

Saçını başını yolarım ben onun!!

Hiç bir şey olmamış gibi normal boyutuma döndüm ve elimde tulumla birlikte salona girdim.Bora ve Doruğun sirke saçan suratları beni görünce gülümsediler.''Günaydın yenge'' Doruğa göz devirip ''Sana günaydın yok kusura bakma.'' ardından Boraya döndüm ve ''Günaydın Boracım'' dedim.İçlerinden aklı başında olan bi oydu çünkü.Bora da bana karşılık verince içeriye Baran girdi.Bu gün çok daha farklıydı.Ve...

İnanmıyorum!!!!

Sakallarını kesmiş!!!

Kot pantolon giymiş!!

Üzerine normal bir t-shirt geçirmiş!!

Yani tabi şaşırmakta haklıyım çünkü ilk defa onu günlük hayata göre giyindiğini görmüştüm.Normalde hep resmiydi biliyorum.Beni daha çok şaşırtan da o güzelim çenesiyle yüzünü çevreleyen sarı sakalları artık yoktu.Yani tabi öyle daha yakışıklıydı.

''Noldu?'' dedi bana yaklaşıp.''Suratını astın''

''Y-yok bi şey.Kesmişsin de bi değişik geldi.'' dedim ve işaret parmağımla yüzünü gösterdim.''Merak etme güzelim kökü yine bende.Çıkar.'' dediğinde suratım buz kesildi.

Bora ve Doruk kıkırdamaya başlayınca Baran'nın da pişkince gülen suratına canı acımayacak derece de tokat atıp ''Ne-ne diyosun sen ya ağzını topla.B-ben gidiyorum.Aşkama almaya gel.''

''Aşkama?'' diye sordu arkamdan.Gözlerimi sıkıca kapadım.Yanlış söylemiştim!

''Akşama işte ya of!!''

Evet sevgili okur severler.Ben çocukluğumdan beri bir çok kelimeyi yanlış söylerdim.Özellikle de çok saçma bir kelime uyumuyla birlikte.Özellikle de Aşkama!!


Çantamı da alıp çıktım evden.Asansörün çağırma düğmesine bastıktan sonra bir iki dakika beklemeden asansöre binip zemin kata bastım.O sırada arkama dönüp aynadan kendime baktım.Saçlarımı falan düzelttim.Nereye gidiyorsunuz diye soracak olursanız annemlere.Dün bana bir sürü kuaförlerin eve çağıracağını söylemişti.Karnım aç benim kahvaltı yapmadım bunlar hala kuaför diyor.

Kendi kendime söylenip asansörden indim.Dışarıya çıktığımda ise cebimden çıkardığım arabanın anahtarlarıyla birlikte sitenin çıkışına doğru yürüdüm.O sırada karşımda beliriveren Egemen'ni gördüm.Elinde ekmek poşeti vardı.

Hayret.Havuzda değildi bu gün.

''Maral?'' dedi yanıma yaklaşıp.Hah dedim yine.Başlıyoruz.

''Erkencisin'' güldüm.''Evet annemlere gitmem gerekiyor bu gün düğün var''bu sırada da kollarımda ağırlaşan gelinliğimi gösterdim.Suratını yine asmıştı.Anlam veremeden ''Noldu?'' diye sordum.Bir kaç saniye sonra elimdeki gelinliğime baktı ve kendisini toparlayıp;

''Hiiç sadece ortada zoraki bir evlilik olmasına rağmen fazlasıyla mutlu görünüyorsun.''

''Ne? bi-bi dakika sen nerden biliyorsun ki bizim zo-'' o sırada da telefonu çalmasıyla sohbetimiz yarıda kesilmek zorunda kalmıştı.''Çok pardon.'' deyip cebinden çıkardığında durmadan açıp kulağına dayadı ve yanımdan uzaklaştı.

Bende içimin dolup taştığı kuşkuyla arabaya doğru ilerlemeye başladım.Bu ne be.Nerden öğrenmiş bu bizim zoraki yoldan evlendiğimizi.Hadi yani zoraki evliliğimizi nasıl hangi yoldan öğrendiğini geçtim ya herkese duyurursa.

Yok canım yapmaz öyle bir şey.Valla yaparsa milletin diline düşeriz.

Dudaklarımı büzüp kulağımı çektim ve sonradan elimi kapı tıklatırmış gibi arabaya vurdum.Allah korusun.

**




Annemlere geldiğimde kapıyı çalmak yerine arkadan yani mutfaktan girip salona doğru ilerledim.Bu sırada evin hizmetçisi Gülsüm abla beni görüp korkmuştu.Gülümsedim ve ona sarıldım.Hey ağlıyordu bu kadın!

''Noldu Güşü? öf ağlama be görende temelli evlenip de yurt dışına çıkacağım sanacak.'' elimle susması için işaret ettim.Duygulanmıştı.Yani tabi normal...evleniyoruz yani uzağa gitmiyoruz.Başını sallayıp burukça gülümseyerek sildi göz yaşlarını.

Seviyom lan bu kadını.

Omzuna vurup salona girdim.Evde 5,6 tane tam sayamadığım kızlı erkekli bir grup vardı.Sanırım beni akşama hazırlayacak olan bunlardı.

Annem bizim ön bahçenin kapısının önünde görüldüğünde elimle alnıma vurdum.Tabi ya burası da açıktı.Neden arka taraftan girdiysem.

''Güzelim hoş geldin.Bizde seni bekliyorduk.'' dedi ve annem ve bana sıkıca sarılıp ayrıldı.Oradan Kerimcan tipli bir çocuk bana doğru geldiğinde yarım ağız sırıtıp elimi hayvanca sıktı.''Kız Derya bu senden mi çıktı kız?!'' dedi beni kast ederek.Beni şöyle bir süzdüğünde elimi yeniden tutup etrafımda döndürttü.

''Bartu sus istersen Nazar deydireceksin kızıma.'' anneme karşın gözlerimi devirip İsminin Bartu olduğunu öğrendiğim adama (!) baktım.''Maralcım seni odana alalım canım.Makyajın ve saçlarını yukarıda halledelim.'' başımı sallayıp odama çıktım ve gelinliğimi yatağımın üzerine bıraktım.

Vay odamı da basmışlar.

Yavaşça odamdakilere selam verip makyaj masamın başına oturdum.O sırada içeri Bartu girdi siyah bir kutuyla.Bana doğru yaklaşıp masaya bıraktı kutuyu ve gelinliğime yöneldi.Bir kaç dakika boyunca odadakilere baktı. Bende aynadan izliyordum onları.

''AYOL NE GÜLÜYORSUNUZ ORADA MAYMUNUN GÖTÜNE GÜLER GİBİ!! BEN Mİ AÇACAĞIM GELİNLİĞİ!!!'' diye kükredi birden.O an kulaklarımı kapamak istedim.Sesi bağırınca bok gibi çıkıyordu.

Dönek!

Gelinliğime şöyle bir göz atınca yine o yarım ağız gülüşlerinden birini sergiledi.O yarım ağız gülüşü nasıl oluyor bilmiyorum ama yapıyordu işte bir şeyler.Ya da ben doğru düzgün tarif edemiyorum bilmiyorum.Ellerini çırpıp ''Başlıyoruz!!'' diye bağırdı.''Bu muhteşem ötesi gelinliğe harika pedikürlü parmaklarım saçlarında ahenkle dans edicek Maralcım.'' dedi bana doğru gelirken.Güldüm.Yani dönek mönek diyorum ama harbi sevdim bu çocuğu.

''Pelinsu,Maria!! altın makasımı verin saça giriyorum!'' allahım sanki ameliyata giren heyecanlı cerrahlar gibi bu ne ya.İçimden binlerce kahkaha atsam da dışıma yansıtmadım.En iyisi işi profesyonellere bırakmak.

Arkama yaslandım ve Bartu denen kuaförün tokamı saçımdan sıyırmasına izin verdim.

*******


Selamın Hello!!

Çok beklettim kabul.Ama inanın ki şu lanet hocalar okul başladığından beridir bana daha doğrusu bize bi rahat verseler,en azından bilgisayarı açıp iki kelam bir şeyler yazardım.Şu an bile bunu acele ile yazan birisi olarak bilgisayarı kapar kapamaz derslerimin başına oturmayı planlıyorum.

Önce kariyer arkadaşlar lütfen :))

Yeni bölümü umarım beğenmişsinizdir burada bitirdiğim için üzgünüm ama yapacak bir şey yok (mahçupbirşekildesırıtanemoji)

Yeni bölümde görüşmek üzere yorumlarınızı bekliyorum ;))

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro