Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

"Beni Seviyor musun?"

Bölüm şarkısı Kehlani-Gangsta (from suicide squad ;))

Dinlemeyi unutmayın ;)

İyi okumalar..

Kelebeklerim meşhurdur benim. Kimisi rengarenk kimisi kapkara,zifiri karanlık.Renkli olanlar sevindiğim de kalbimin içinde uçuşurlar karanlık olanlar ise ağladığım da konmak için yer ararlar.Çünkü ben her ne kadar ağlamaktan yorulmuşsam onlar da uçmaktan yorulurlar.Saçma olucak ama ben olmayan kelebeklerimle can bulduğumu hissediyorum.Olmayan diyorum.Sadece insanlara göre olmayan.Ama benim için gerçekler...

Mesela şu an karmakarışığım.Mutlu muyum belirsizim yani.Çünkü şu anda Ölsem  de cennette de senin yüzünü izlesem dediğim bir adet uyuyan adam vardı karşımda.

O an dokunmak istedim yüzüne. Sakallarına.Dışarıdan görüldüğünde o kadar sertti ki,ama şu an sanki annesinin kucağında uyuya kalmış masum bir bebek gibiydi.Dün gece ona sarılarak uyumuştum evet.Ama bir baba şefkati gibi saçlarımı okşayıp sarılmıştı bana.İşte o an...Rengarenk uçuşan kelebeklerim canlanıvermişti.Mutlu olmuştum.Hic daha o kadar rahat uyuduğumu hatırlamıyorum belki de.

Ama bi yandan da utanıyorum.Henüz daha evlenmediğim bi adamla sarmaş dolaş.Gerçi fesat anlaşılacak bir şey yoktu ortada.Sadece..öyle bir tedirginlik uğradı bedenimi.

Muhteşem ötesi sakallarını izlemeyi bırakıp en önemli yerine geldim.Vücuduna..

Kesinlikle spor yapıyordu.Vücut geliştirme olarak.Ölsem de böyle bir şey göremem ben.Kafasını ve bacaklarını kes,gövdesini müzeye sok.Gelen geçen hayran kalsın.Hoş bakacakları yerde karşılarında beni bulurlar ya.Neyse..Lafın gelişi söyledim sayın.

Yavaşça kıpırdanınca gözlerimi kapattım.Sonuçta uyuyorum ben (!)

Sırtımdaki eli belime doğru kaydı.Kaydı..ve kaydı.Sonra birden elini bluzumun içine sokunca çıplak tenim sanki karımcalandı gibi bir şey oldu.

Of ölüyorum.

Biri bizi kurtarsın şu durumdan.

Sıcak bastı.

Kapının sesi birden yukarıya kadar gür bir şekilde duyuldu.Bu şekilde bende dahil Baranla birlikte yatakta zıplamıştık.Aslında iyime gelmişti.Kötü bir durumdan kurtulmuştum."Kim lan bu sabah sabah.Bi uyutmadılar.Sikerim böyle işi!" sakin kalamayan Baran yataktan fırlayıp kalktı."Ben bakarım" diye ayağa kalkmıştım ki eliyle geriye yatmam için işaret etti."Kal burda üstün başın uygun değil." cevap vermeme bile izin vermeyip yatak odasından çıktı.

Maalesef evet.

Neden evet dedim bilmiyorum işte.

Ayağa kalktım.Altımda bulunan çokta kısa olmayan şortu çıkarıp neredeyse yerde teptim.Sonra üzerimde bulunan tazmanya canavar figürlü bluzu de çıkarıp şortumla birlikte hepsini ayağımla boş bir yere ittirdim.

Ruh halim budur.

Dağınık ve umursamaz.

Öylece iç çamaşırlarımla birlikte lavaboya girip yüzümü falan yıkadım.Sonra yeniden yatak odasına geçip üzerime daha uygun bir şeyler giyip saçlarımı güzelcene topladım ve adımlarımı aşağıya yönelttim.

Tanımadığım bi adam sesi...Ve konuşmaları..

Salona girdiğim anda daha önceden gördüğüm Dorukla karşılaştım.Ve yanında oturan tanımadığım karizmatik bir adam...

Seni de tuttum pikaçu!!

"Maral Meraba Bora ben.."  ismini yeni öğrendiğim ama Doruktan daha önceden işittiğim kişi..

Gülümsedim ve elini sıktım."Memnun oldum." Doruk'dan daha çok ciddi birisine benziyordu.Baran gibi yani.

Baran yanına gelmem için parmaklarını sallayınca ona doğru ilerleyip yanına oturdum.

"Ee Doruk sen nasılsın?" bacak bacak üstüne atıp onun cevap vermesini bekledim.

"Çok iyiyim.Sen bu herifin yanında mı kalıyordun ya?''  gözleriyle Baran'ı işaret edince gülümsedim.Evet zorunlu bir şekilde hemde.

''Hı..Hı.'' dedim öneme almayıp.Umursamadan omuzlarımı silktim.Yani tabi burada özenli bir şekilde bakıldığım (!) için ben,Hiç bi şekilde şikayetçi değildim burada kalmama.Burada yaşayarak kendime daha çok dikkat ediyorum ben.

Derken kapının zil yeniden duyuldu.Bu sefer Baran'a dönüp ''Ben bakarım.'' dedim ve ayağa kalktım.

Kapıyı açtığım anda tanımadığım ama alımlı  ve tahminen benim yaşlarımda olan bir bayanla karşılaştım.Yeşil gözlerini bana dikip sarı saçlarını savurdu ve ''Selam güzellik.Beni içeriye davet etmeyecek misin?'' sanki beni tanıyormuşçasına konuşunca şaşırdığım da,ilk baş cevap veremedim.''Ah pardon.Doruğun kız arkadaşıyım ben.Hande.'' içeriye girip kapıyı kendisi kapatınca elini uzattı.

Tamam şimdi herşey rayına oturmuştu.

''Memnun oldum Maral bende.''

''Baran'nın yakında eşi olacak şanslı kız sensin herhalde ha?''güldüm.Benden zayıf olduğu belliydi.Sevecendi.Sıcaktı.Daha ilk tanışmadan bilemezdim ama en azından mimikleri ve hareketleri bunları gösteriyordu.

Salona geri girdiğimizde Hande hemen  Doruğun kolunun altına girdi.

Bora bunu görür görmez başını iki yana sallayınca ''Bu gerizekalının bile sevgilisi var bi benim yok.'' dedi.Şaşırmıştım yine.Oysaki  o kadar güzel bi yüzü vardı ki,kızların ona nasıl hayır diyebileceğini düşünemiyordum.Mavi gözlü olduğunu da unutmamak gerekirdi şimdi.

''Üzülme.Bizde sevgili sayılmayız..'' deyip Baran'ı gösterdim.Suratını asmıştı.Kıkırdadım bende.Bu hali çok komikti.

''Kahvaltı yapmadıysanız,bir şeyler hazırlayabilirim.''

''Valla ben açım..'' dedi Doruk.''Ne zaman toksun ki?'' diye sordu Bora.Yine güldüm.''Açım ama sana Boracığım.Sevgilim diye yakınma ben varım burda''

''Ayıp lan ayıp.Sevgilin var yanında.Terbiyesiz..''

''Saçlarımdan tut önce beni yerlerde sürükle.Canım acısın boşver bu benim için bir zevk.Fantezi dünyam rengarenk-''

''Doruk şu Kerimcanı  bi bırak abi.Şarkı da söyleme bi daha bırak o söylesin.''

''Korkma benden sal kendini bebeğim dediğim anda vur banahğğğ!!'' Doruk bunu söyledikten sonra Bora tarafından başına bir yastık yiyince gözlerimi devirip Baran'a odaklandım.

Hey deminden beridir bana mı bakıyordu bu? bana olan bakışlarını yakalayınca yavaşça yutkundum yine heyecanlanmadan.

Ayağa kalkıp ''Ben size hazırlayayım madem bir şeyler..'' dedim.Ardından Baran elimi tutup ayağa kalkınca ''Bende yardım edeyim dur.'' deyip benimle birlikte mutfağa girdi.Elimi tutuşuna mı yanayım yoksa bana mutfakta yardım edişine mi anlayamadım.

Birlikte kahvaltı hazırlamaya başlayınca,hepsini özenli bir şekilde masaya hazırlayıp yerleştirmiştik."güzel oldu be?"

Elini omzuma koyup "Tabiki.Yemesinler de görelim."

Onlara seslenince ilk Dorukla Hande sarmaş dolaş girdiler.Sonralarında arkalarından gelen bi adet Bora.Yalnızlık ona çok koymuş gibiydi.Ama yine de yüzündeki samimiyetliğini koruyup masaya oturdu.Ardından Baran ve bende.

''Yenge böyle çat kapı gelmiş bulunduk ama..'' dedi Doruk.Mahçup olmuşçasına masumca güldüğünde,tam cevap vereceğim sırada Baran ''Evet çat kapı geldiniz.Yataktan fırladık lan..''dedi.Dirseğimle koluna vurdum uyarır bir şekilde.Bu cümle ulu orta söylenmezdi.

Borada hemen ağzına bir peynir parçası attıktan sonra ''Abi valla benim bi suçum yok.Bu Doruk salağı zorladı.Yoksa biz öğleye doğru gelmeyi düşünüyorduk.''  dedi.

''Aşk olsun aşkım. Balım sen demedin mi Baran erken kalkar diye.'' o anda donup kaldım Doruğa bakıp.Bora daha cevap vermeden Hande lafa atlayıp ''Öyle olsun Doruk.Boraya ettiğin iltifatların yarısını bile bana söylemedin.''diye triplerine girip kollarını göğsünde kavuşturdu.

Bunlar nasıl tipler ya böyle? Hayatımda ilk defa böyle değişik kişilerle birlikteyim.Baran sayesinde sosyal ortamım genişleyecek yemin ediyorum.

''Hiç öyle şey olur mu Hande.Ediyorum ya bazen iltifat?''

''Göt lalesi diye bir şey yok Doruk.''

O anda gülmeme dair bir hıçkırık koptu dudaklarımdan.Baran'ın bana doğru uzattığı kolunun altına sığınıp yüzümü kapadım.Gülmemi görüp yanlış anlarlar diye.Ama bir süre sonra kendimi toparlayıp eski halime döndüğümde,hiç bir şey olmamış gibi kahvaltıma geri döndüm.




Kahvaltı faslı bittikten sonra Handeler biraz daha oturup  evden ayrılırken kendimi yatak odasına oradan da duşa attım.Kendimi güzelce temizleyip bedenime bir havlu saçlarıma da bir havlu sarıp çıktığımda aynanın karşısında dikilen Baran'ı görür görmez üzerimdekine sıkıca sarıldım.

Olacağı buydu zaten ne bekliyorum ki? özellikle burada olmamasına şaşırırdım.

Yanına ilerleyip ona bakmadan dolabı açtım ve içinden bir kaç kıyafet çıkardım.''Hayırdır bir yere mi gidiyorsun?''

''Evet.Sudeyle yani arkadaşımla gelinliği almaya gideceğiz..'' başını sallayıp çalışma masasına ilerleyince,siyah rugan kutudan gümüş renginde dikkat çekici denebilen bir yüzük çıkarıp parmağına yerleştirdi.Eline baktığımı fark edip bana doğru yürümeye başlayınca suratına kaldırdım başımı.''Dün altın yüzük beyensem de takamadım.Gümüş daha iyi benim için..''

tedirgince cevap verdim ''T-tabi kimileri takamıyor altın yüzük biliyorum.'' cümlenin saçmalığına bakar mısınız ya! off!!

Bana bu kadar yaklaşırsa olacağı bu tabi.Saçmala bakalım.

O anda aklıma saç malanmaz saç taranır espirisi geldi.Tamam vurmayın sustum.

Başını yana eğip bakmaya devam etti.Bende olduğum yerde ona bakmaya.Niye her an havlumu bedenimden düşürecek gibisinden hissediyorum.Böyle her an sanki ona karşın rezil olacağım gibi geliyordu.

Üzerinde duran beyaz gömleğinin önü açık olduğundan o güzelim kavruk teni resmen benim içimi de kavurup geçmişti.Yok ya kesinlikle iyi değilim ben.

Elini kaldırıp hala daha ıslak olan omzuma koydu.O elini tenimde gezdirerek yavaşça yanağıma getirdiğinde nefesim kesildiğini hissederek ''Ne yapıyorsun?'' diye fısıldadım.

''Aldığın her nefesi hissettiğimde yok olduğumu düşündüm ilk defa..''gözlerini kıstı.''Söylesene sen bana ne yapıyorsun?''

''Imm.. bu hızlı oldu biraz..''

''9 gün oldu Maral.Sarhoş olduğun günü de sayarsak eğer.''

''Oh right.What pattern you're right Baran.'' (ah doğru.Ne desen haklısın Baran)

Her iki kolumu da sıkıca tutunca beni dolaba kadar sürükleyip sırtımı sertçe dayadı.Ve ben yine kendimi uçuyormuş gibi hissederim.. Neden mutlu oluyorum ona yakın olunca bilmiyorum.Saatlerce böyle kalabilirdim belkide.

''Maral?''

''Efendim?''

''Stai per entrare nel mio cuore'' anlamadan yüzüne baktım.Dil İtalyandı ama bende o kadar yoktu tabi.Ben bi ingilizce bi de Almanca.Of iyi ingilizce konuştum ama ha!

''Ne dedin şimdi anlamadım ben.''

''Boşver güzelim bilme daha iyi.Ben gidiyorum toplantıya geç kaldım.Akşama görüşürüz olmazsa.'' hızlıca söyledi kelimeleri hemen.Gitmek üzereyken kendini durdurup dudaklarını yavaşça yanağıma sürtüp kendini ayırdı ve çıktı yatak odasından.O anda ben bu dünyada neden varım diye salakça geçirdim içimden.

Ulan öptü sayılır neredeyse.Naptı bu herif ne yapmaya çalıştı anlamadım ki ben.

Yani çokta abartma be Maral.Öptü sayılmaz.

Derin bir nefes aldım.Kim bilir dudağımdan öpse nasıl olurdum.Tansiyonum düşer hastanelik olurdum herhalde.Ama şu an içimde öyle kelebeklerim uçuşuyordu ki mutlu olmak az bile kalırdı sanırım.

''Neyse..'' diye söylendim kendi kendime ve havlumu vücudumdan sıyırıp iç çamaşırlarımı giydim üstüme.Sarı saçlarımı kuruladım güzelce ve yine aynı şekilde güzel bir şekil verdim.Üzerimi değiştirip son hazırlıklarımı tamamlayınca çantama evin anahtarını attığım gibi evden çıktım.

Asansöre geçtim kapı her iki yandan açılınca.İçerisine girip zemin kata bastığım an arkamda bulunan aynaya dönüp üzerime baktım.Yine yazlık elbisemle su yeşili parmak arası sandaletlerimle uyum sağlamıştım.Kahverengi boyundan asmalı küçük deri çantam  da elbisemin kemerine uygundu.

Fena değildim işte.Her zamanki gibi süslü Maral.Şımarık Maral.Yeri geldiğinde hakaretlerini çok iyi yapan koyduğu zaman oturtan bir Maral.

Baran şanslı olmalı.

Asansörden yüzümdeki o meşhur sadistlere andıran gülüşümle çıktım.Bahçeye çıktığımda Egemeni gördüm ilk.Saçları ıslaktı yine.Omzunda havlusu vardı bir tane.Ve altında mayosu.

Bu herif suda mı yaşıyor?

Beni görür görmez gülümsedi ve adımlarını hızlandırıp karşıma dikildi.''Naber Maral? Görüşemedik seninle ne zamandır.''

''Senin gibi suda yaşamıyorum ondandır...'' diye mırıldanınca ''Anlamadım...'' dedi.Allahtan anlamadı.Ya da iyiki mırıldandım.

''Iıı haklısın diyorum.Görüşemedik pek.'' sonradan yüzü gülünce bende güldüm.''Bu gün boşsan eğer..Bir şeyler yapabiliriz.''

''O-olur tabi neden olmasın.'' yani şimdi hayır diyemezdim. Ne bileyim ayıp olurdu galiba.

''Harika o zaman.Sen şu an dışarıya mı çıkıyorsun?''

''Hı hı evet.Gelinliğimi alacağım bu gün arkadaşımla.'' bunu der demez yüzü asınca omuzlarımı silktim.Adama yalan mı söyleyeyim şimdi.Gerçi evet bir kaç işim var onları halledeceğim de diyebilirdim ama aklıma ilk bu gelmişti.Söz ağızdan çıktı bir kere.

Ama yine de belli etmek istemez gibi yeniden gülünce ''Tamam o halde.Telefon numarını alabilir miyim? Yanlış anlama yani sadece haberleşmek için.''  başımı sallayıp çantamdan çıkardım telefonumu ve numaramı söyledim.O da kaydedince vedalaşıp ayrıldık birbirimizden.


----

Sudeyle buluşacağımız yere geldiğimde,onu görür görmez yanına doğru ilerledim.Herhangi bir cafede buluşacaktık.Yanına varıp soluklanmak adına oturdum hemen.Yerimizden oturup selamlaştık.

''Nabıyon be kızanım..''

''İyi bea sen nabüğünn..''

''İyi bea nolsun seni bekliyodum.''

''Çok bekletmedim umarım.''

''Yoo.Alışkınım.Ne zaman bir yere çağrılsan sen geç kalırsın.''

''Bak seen,Nasılda bilirmiş beni.''

''Tabi kızım.Kaç senelik olduk lan biz.İçini dışını biliyorum ben senin.'' gülümsedim.Çocukluk arkadaşımdı benim.İlk okul ya da ortaokulda,sınıflarımız ayrı olsa bile biz her teneffüs onla beraber takılırdık.Ben okulda ondan başka kimseyle konuşmazdım.Elif de benim liseden arkadaşımdı tabi.Bu ikisi vazgeçilmezlerimin arasında.

Birer kahve içip sohbet ettik ardından.Yolda gelirken bir hödük diye adlandırdığı adamla tartışmış.Saya saya bitirimedi.Tam benlik bu kız ya.Ona öğrettiğim bütün hakaretleri saydırmış.

Bana onu anlattıkça sinirlendiği için yatıştırdım biraz.Sakin ol gibisinden falan.Sonrasında hesabı ödeyip çıkınca doğruca gelinlik aldığımız dükkana girdik. Bir kaç dikiş hatalarını düzeltip tulumun içinde özenlice yerleştirip teslim aldık hemen.Araba da giderken Sude ''Akşama Elifi'de alıp bir yerlere gidelim mi?'' diye sordu.Aklıma hemen Egemen'le buluşacağımın düşüncesi geldi.

''Ya canım çok iyi olurdu ama,biz onu yarına şey yapsak?''

''Hmm enişteyle yalnız kalmacalar yani.'' bir şey diyemedim.Gülüp geçtim sadece.




--------

Eve varıp gelinliğimi boydan boya yatağa yatırıp tulumu çıkardım ve bembeyaz kar gibi belli olan gelinliğimi kollarımın arasına aldım.Tam istediğim gibi kabarık olmayan,elime ayağıma dolaşmayan,kolları dantel işlemeli ile dizayn edilmişti.Gülümsedim.Yeniden özenlice koydum tulumuna ve fermuarını kapatıp dolaba astım.

Aynanın karşısına  geçtiğimde,üzerimi süzdüm.Değiştiriple değiştirmemek arası gidip gelmeye başladım.Sonrasında vazgeçmiştim.Ne gerek vardı ki buna?

Elbisem var işte üstümde daha ne isterim..

Ama saçlarım berbat bir görünümdeydi.

Dağınık saçlarımı güzelce arkama alıp ördüm ve saç rengimde olan tokamla örgümün çözülmemesi için ucunu bağladım.Yüzüme canlılık gelmesi için hafif allık sürdüm  yanaklarıma ve hazırdım.

Bir kaç saat ya da bir kaç dakika Yatak odasında kaldım.Ev hanımlılığı yapacak kadar büyümüştüm sanırım.Baran'nın kıyafetlerini ve kendimkileri çamaşır makinesine attım.İnanılır gibi değildi fakat ilk defa bu işi eğlenceli bulmuştum.İçimden gelse elde de yıkardım çamaşırları o derece.


Telefonumun melodisini duydum aniden.Yatağın üzerinde titreşip duruyordu.Ekrandaki ismi okuduğum an cevap vererek kulağıma dayadım.

''Nasılsın Egemen.?''

''Çok iyiyim Maral sen?''

''B-bende iyiyim.''

''Buna sevindim.Şey ben sitenin arka tarafında seni bekliyorum.Geliceksin dimi?''

''Iıımm Tabi tabi.Geliyorum şimdi.''

''Pekala görüşürüz o zaman.''

''Görüşürüz.''

Telefonumu kapatır kapatmaz çantamı boynuma asınca aşağıya indim direkt.Mutfağa inip kendime bir bardak dolusu su koyup kafama dikince kapı alacaklı gibi çalındı.Korkmuştum tabi.Bardağı yerine koyup kapıya ilerledim ve delikten Baktım.

Ah evet Baran..

Kapıyı açtığım gibi üzerime yüklendi.

Hey bu herif leş gibi Anason kokuyordu!

Düşmemesi için kollarımı ona doladım hemen.Yoksa bende düşecektim kesin.''Of Baran niye içtin yine!'' ayağımla kapıyı ittirip kapatınca,Onu salona yönlendirdim.''Bunun nedenini sana daha önceden söylediğimi hatırlıyorum sarı kafa?''

''İnsana Mantıklı düşünmek de gereklidir Baran.Öyle mal mal etrafta-''

''Kes sesini.Karışma bana.''

''Aman iyi!'' onu hızlıca koltuğa yatırdığım gibi doğruldum.''Ben gidiyorum.Ne halin varsa gör!''

Bu kadar da hayvan olunmaz ama ya.Ben burda ona bir daha içmemesi gerektiğini söylerken lafımı kesip,karışma bana diyor.

Karışan dedem olsun zaten.

Arkama dönüp ilerlemeye başlar başlamaz bileğimden tuttuğu gibi beni kucağına düşürdü.''A.a.Ne yapıyorsun ya bırak!!'' Bu onun kucağına ikinci düşüşümdü.

''O pis Egemenle buluşacağını söyleme bana..'' sağ eliyle saçlarımı okşadı.Yine kalkmaya çalıştım ama bu sefer iki kolunu da devreye sokup beni koltuğa yatırdı.Bedenini de üstüme  yatırdı.''Ya hasta mısın sen? napıyosun be adam kalk üstümden!''

Bu sözlerim etkilemedi onu.Boşuna uğraşmadım bende.Adam sığır gibiydi ben ne yapabilirim.Kalkamıyorum ki.Kıpırdayamıyorum ki.

Zor olsa da derin bir nefes aldım.Yükünü bana tamamen verdi.

''Kadın parfümü kokuyosun sen!!''

''Bildin Maral.Bravo!!''

''Yaa kadın düzdün yine dimi! Aşağılık herif!! pis domuz!'' içimi bir duman sarmaladı yine.Onun her kadınla yatışını hayal  ettiğimde boğazım düğümlendi.Sebebini anlamadığım hisler doğuyordu içimde.Kafamda canlandırınca buz kesiyordu her tarafım.

Telefonum çaldı.Açamadım daha doğrusu Baran bırakmadı.

''Beni seviyor musun?''

''Ne!!''

''Beni diyorum.Seviyor musun?'' durukladım o an.Konuşmayı unutmuşum gibi oldum.Apaçık Seviyorum diyemezdim ben bu adama.

''S-sevmiyorum.Hatta iğrençsin ya iğrenç mal herifin tekisin sen Öküzsün hatta.Sevmiyorum.Git başka kadınlarla ol ve onları sev.Onlarla evlen.Beni  bırak.Ben yalnız da mutlu olurum.Evlendikten sonra Ayrılırsak bile hiç özür falan da dileme benden tamam mı? Beni kaybettiğine göre özürlüsündür zaten.Sen ha-''

Cümlemi kesmemin sebebi başını göğsüme koyup boynuma dudaklarını bastırması olunca kelebeklerim havalanıverdi birden.

''Kısaca seni seviyorum diyebilirdin.Bir çok dolaylı yoldan anlatmana gerek yoktu.'' dedi yine dudaklarını boynuma bastırıp.Kalbim durdu o an hissetmedim bedenimi.Kollarımı bile hareket ettiremedim.Sanki böyle kendimi beyaz bulutların arasına bırakmışımda bir rahat orada bulmuşum gibi hissediyordum.

''Biliyor musun Maral..'' başını yavaşça kaldırıp gözlerimin içine baktı.Sonra her zamanki gibi yaptığını yaptı.Saçlarımı okşadı.''Bende bi kalp vardı. Ama kapakçıklarına kadar anasını siktiler.

******

Yukarıdaki Resim Bora ve Doruğa ayit..

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro