Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

"Ben seninle Konuşmayı seviyorum"

Ayın o kusursuz ışığı yüzüme doğru 'Merhaba!' der gibi parladığı anda kendimi terasın o geniş ve rahat koltuklarına atıp hafif esen rüzgarın misafiri oldum.O da hoşgeldin der gibi uçuşturdu bi ara saçlarımı.

Bardakta dolu olan sıcak nescafemi dudaklarıma götürüp oradan da boğazıma gönderirken sıcak sıvıyı yutar yutmaz gözlerimi yıldızlara çevirdim.

Hic bir zaman onlar gibi parıldamadım.Hic bir zaman aydınlanmadım onlar gibi.

Ama olsun.

Neyse zaten lise zamanımda edebiyattan nefret ederdim şimdi de duygusala bilmem neye bağlamak istemiyorum.

Bir süre sessizlik iyi gelmişti bana.Barandan ayrılır ayrılmaz Egemen'i yeniden ayrılıp özür dileyip bu akşamlık planımızı iptal edeceğimizi kibar bir dille anlattım.O da anlayışla karşılayıp telefonu kapatmıştı.

Ayağa kalktım.İçeriye girmek için arkama dönmüştüm ki,kapı pervazına dayanmış Baran'ı gördüm. Altında sadece beyaz bi havlusu vardı ve ayrıca elinde tuttuğu ayrı bir havluyla saçlarını kuruluyordu.

Kaslarına bakmamayı özen gösterip ona yaklaştım ve karşısına dikildim."Şimdi daha iyi misin?" ona duş alması gerektiğini ben söylemiştim.Sarhoştu ve ayılması gerekti.

"Evet.Biraz daha iyiyim."

"İyi." donuk suratımla birlikte içeri girdim.O da arkamdan tabi.

"Elindekini içiyor musun?" diye seslendi arkamdan.Elindeki dediği için gözlerim hala daha dumanı tutan kahveye kaydı.Ona döndüm ve "Hayır içmiyorum." dedim."Güzel.Şöyle bir kenara bırakta.Bende kalanını içeyim."

"Ben sana ayrı yapardım"

"Olsun.Ona da üşenirsin sen şimdi." gözlerimi devirdim.Bu evde yaptığım herşey kusurluydu benim.Ne varki üşengeçsem.

"Üf madem ne diyeyim.Zaten içine tükürmüştüm."

"Kendi tükürdüğünü yalatırım ama."

"Hiihh terbiyesiz!!! Ahlakımı bozdun takılma benle bundan sonra konuşma!"

Önünde durduğu masaya bıraktım hemen bardağı.Sonra beni şaşırtan bir şey yaptı.

Kollarımdan sürükleyerek beni yatağa yatırdı.Allahım bi de altında sadece havlu var.Üstüme çıkmak da ne demek yine!

"Ben senle konuşmam belki ama,sen çeneni bir dakika bile kapalı tutamazsın."

"Tabi canım tabi."

"Canım ha?" ya bu herif her lafımın altından illaki bir şeyler çıkartıyor.

''he evet canım.Her lafımın altından birşeyler çıkartmayı bırak Baran.'' hakikaten sinirlenmiştim.

''Var mısın iddiasına?''

''Yokum.''

''Hah.Biliyosun tabi bir dakika bile konuşmadan duramayacağını''

Dayanamayıp ittirdim onu üstümden.Çapkın bir gülüşle kendini yanıma atınca,ayağa kalkıp nefes alışverişlerimi düzene soktum.

''Kabul ettin.Çeneni tutamayacağını kabul ettin!!'' bir kahkaha patlattığında başını geriye doğru attı.Gülerken gözleri kısık kısık olduğu için hangisine bakacağımı bilemedim.Gülerken ki güzelliğine mi yoksa hala daha kaslı vücudundan akıp giden muhteşem ötesi su damlacıklarına mı?

Evet kaslarına bakmak yerine küçük su damlacıklarına bakıyorum.Çok süperim ya..

Kahkahası durunca yastığı elime alır almaz suratına patlattım bir tane.En sonda sinirlendiğimde,şiddete başvuruyorum ne yapabilirim.''Bak sen.Yaramaz kızım benim..'' o da bir yastık alınca ''Yaramazmışım.Sanane lan sanane!!'' diye çirkefleştim.

Evet şu an evde 3. dünya yastık savaşı çıktı.

''Erkek fatma seni.Nasılda 'lan' diyosun ama.'' bu herif beni sinir etmekle meşguldü şu an.Hayır niye gaza getiriyosun beni anlamıyorum ki.''Sen ne gıcık bi herifsin be! Uğraşmasana oğlum benle bi git.'' saçım başım her şeyim dağılmıştı şu an.''Beni sinir etmekle eline ne geçiyor anlamıyorum!!'' bu sefer ona sert bir darbe daha attığımda elindeki yastığı yatağa bırakmış,benimkini de yere fırlatmıştı.''Eğer...'' dedi nefes nefese.Kollarını belime dolayıp beni kendine bastırınca korkuyla gözlerimi araladım.''Eğer neden sinir ettiğimin sebebini bilmiş olsaydın..Böyle konuşmazdın..''

Bir şey demeden baktım yüzüne.O anda telefonumun sesini işittiğimde Baran gözlerini devirip sıkıntıyla nefesini verdi.Sonrasında kollarını benden çekti.Telefonuma uzanıp ekranda yazan Abidin ismini görür görmez açıp kulağıma dayadım.

''Was was sie wollen Abidin ne var!''

''bi sakin kızım keine Panik yanih.Halamı hastaneye kaldırdılar onu haber verecektim'' dediği şeyi idrak edemedim ilk.''Ne ne diyosun sen ya ne hastanesi?''

''Ah Maral.Mutter Maral Annen!'' içimin yandığını hissettiğim de kafamı sanki bir kurşun sıyırıp geçmiş gibi oldu.Dengemi kaybet üzereyken dibime kadar yaklaşmış Baran'a dayandım.''Ne annem..Anlamadım ben noldu nesi var'' annemin bu zamana kadar hiç bir sağlık sorunu olmamıştı.Şimdi ise Abidinin pat diye annemin hastaneye kaldırıldığını söylemesi dengemi bozmuştu birden.

''Ya önemli bir şey yok.Tansiyonu düştü sadece.Baygın.Seruma bağlı.''

''T-tamam.Sen bana konum at ben geliyorum hemen.''

''İyi hadi çabuk''

Telefonu kapatır kapatmaz Abidinin önemli bir şey yok deyişi az da olsa rahatlatmıştı içimi.Baran sırtımdan destek olup yüzüme doğru eğildiğinde ''Neler oluyor?'' diye sordu.''Annem,Annemi Hastaneye kaldırmışlar Baran gidelim lütfen nolur..''koluna çaresizce yapıştığım da kaşlarını çatıp ''Tamam.Tamam gidelim olur hadi.''

Üzerimizi değiştirip bi an önce dışarıya çıktık.Abidinin telefonuma attığı konuma göre Baran,hastaneye varırken arabadan iner inmez girişte bulunan hemşireye annemin hangi odada kaldığını falan sordum.O da söyler söylemez asansörün yardımıyla 3. kata çıkıp 310 numaralı odaya girdik.

Ah evet.Oradaydı işte.Yarı baygın yatıyordu.Yanına koşturarak ilerleyip baş ucuna oturdum ve elini tuttum hemen.O an içer de bulunan babama bile bakmadan sadece anneme odaklandım.Tam o sırada içeri Abidin girdi elinde iki kahveyle.Umursamayıp annemin elini öpüp saçlarını okşadım.''Noldu sana be annem.Ha? iyi misin şimdi?'' hafifçe elimi sıkınca kocaman bir gülümseme oluştu suratımda.''İyiyim.Bilmiyorum ama yediğim bir şey dokundu herhalde.'' annem bunun üzerine acıyla bir kaç kere öksürdükten sonra benim de onunla birlikte ciğerlerim yırtılmış gibi oldu.Onu böyle görmeye dayanamıyordum.Annemin gözleri yarı baygın bir şekilde Baran'ı görünce 32 diş sırıtıp ''Baran oğlum hoş geldin.'' deyip serumlu kolunu karnına koydu.Baran'ı sevmişti.İnanmıyorum Baranı seviyordu!!

Baran hemen benim yanıma geçince burukça gülümseyip ''çok geçmiş olsun efendim.İyisiniz inşallah.'' dedi.

Vay adamdaki kibarlığa bak.Eve gelince kudurmuş boğa terbiyesizim.

''İyiyim oğlum iyiyim.'' diye yeniden konuşan annem yine öksürüp gözlerini yorgunca kapadı.

Sonrasında gözlerim babama kaydı.Ondan nefret ediyorum diycem ama edemiyorum öyle.Baba sonuçta.Sonra Abidin'e baktım.Gözleri bi bende bi de Baran'da gidip geliyordu.

Anlamadan başımı iki yana salladım.Onun bu malca bakışlarına bir anlam verememiştim.Abidini izlemeye devam edince elindeki kahve bardağını bırakıp yumruklarını sıkarak kollarına baktı.Daha çok kaslarına.Abidin yeniden kısılan gözlerini Baran'a yönelttiğinde, bu sefer yavaştan üzerindeki bluzu sıyırıp göbeğine baktı.

Hey Allahım.Bara'nın kaslarını kıskandı tabi bu.Bende diyorum bu çocuk neden mal mal hareketler yapıyor.

Boğazımı tazeleyip Abidin'e uyarıcı bir bakış attım.Bluzunu hemen indirip hiç bir şey olmamış gibi gülümsedi.Yemin ediyorum anormal bu çocuk.

**

Annemin yanında biraz daha kalıp babamın düğünü en az 4 güne kadar yapacağımızı tembihleyip durmasına saatlerce şait olmuştum. En az dediğine dikkat edin.2,3 gün sonrada olabilir.

Bedenim ağırlaşmıştı yine.Her akşam sık olmaz da zaman zaman böyle olurdum.Sanki büyük bir hastanın pençesine takılmış gibi.Eve vardığımızda,arabadan bile uyuşuk hareketlerle çıkmıştım.

Önden yürüyerek bizim sitenin içine girdim.

Arkamdan da Baran'nın ayak seslerini işittiğimde yavaşlamıştım.Annemi gördüğümde bende hastalanmıştım sanki.Onun gözlerinin içine her bakışım da ben de halsiz düşmüştüm.

Birden ayaklarım kesildi yerden.Kendimi Baran'ın kucağında buldum. Kollarımı boynunda birleştirdiğimde indirmesi için ayaklarımı salladım.
"Yani şimdi ne gerek var Baran beni kucağına alıyosun?"
"Çok uyuşuksun güzelim ondan."yüzümü buruşturdum.Ama,ne bileyim Güzelim derken azıcık tatlı olmuş olabilir.Tamam çok tatlı olmuştu itiraf ediyorum.Ama bana uyuşuk demişti.
"Sensin be o.!!" diye bağırdım.Apartman sakinleri bile duyabilirdi bakın o derece de.
Baran kafasını benden uzaklaştırınca sırtına bir şaplak geçirdim.

"Bi şey sorcam" dedi ve bir banka oturdu.Bunun üzerine bende kucağındaydım yine.Pişkince güldüğünde kucağından kalkıp yanına oturdum.Hayvan herif ne olucak.

"Sor hadi de eve gidelim.Uykum var benim."

Gözlerini kısıp alnıma odaklandı."Sivilcen çıkmış..."

"Ne nasıl? Yine mi ergenlik.Ama ben o dönemimi çoktan atlattım.Ya hayır ya of çıkamaz.Kesin özel günüm ya valla Lanet girsin!" oflayıp parmaklarımı alnında gezdirdim.Kaba kaba geliyordu ellerime bir şeyler ama bilmiyorum.

"Çok kötü duruyo dimi sivilcem Ay bakma bana Baran hadi kapa gözlerini!" bi anda hiç beklemediğim zamanda ellerimi sıkıca tutup yüzümden ayırdı ve dudaklarını alnıma bastırdı.Gözlerim sonuna kadar aralanırken kalbimin aniden atış hızına yetişememiştim.Bu nedir yahu.İnşallah çıplak ayakla legoya basıp geberirsin Be Baran.

"Neyse.." dedim kendimi dudaklarından çekerek.Geri çekilmezsem ölebilirdim.Hala daha gülüyordu.Kesin sirke saçan suratımı fark etti.

"Bence kapatalım bu konuyu.." deyip önüme döndüm hemen.Ellerimi birbirine kenetleyip önüme baktım.O da derin bir nefes alıp konuştu "Ben seninle konuşmayı seviyorum.Konunun bi önemi yok ki."

*****

Düzenlendi.

Ay bi siliniyo tekrar yazmak zorunda kalıyorum bu sefer sıkıldım.Ama sonunda yayinlayabildim.

Eee okullar açıldı.Tabi benim için bir hapishane orası.Sabahın köründe kalkmak tabi.Valla artık bölümler gecikebilir.Baştan söyleyeyim. Ama yetiştireceğim.Kitabı bırakmamazlık yapmayın sfcdögdmln

Her neyse görüşürüz.Düşüncelerinizi bekliyorum. ^^

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro