Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

16.

Kantinde oturmuş Başak, Gaye Tunç olarak Gayenin dün gece bana anlattığı olayı dinliyorduk. Uraz ile birden bu kıvama gelmiş olmaları bize çok garip geliyordu. Ya Uraz duygularını çok iyi saklamıştı ya da bir şeyler hissetmeye yeni başlamıştı.

Gaye mi? Gaye ise cidden çok mutluydu. Dün geceden sonra Gayeye instadan takip atmış ve konuşmaya başlamışlardı. Ama malesef ki aramızda üzgün birileri de vardı.

Tunç... Ah limonlu kekimiz... Melike başka biri ile konuşmaya başlamıştı. Bizim çapraz dört masa ilerimizde sınıfından bir çocuk ile konuşuyordu. Sınıftan olduğunu Tunç söylemişti.

Tunç daha fazla bu görüntüye dayanamamış olacak ki birden ayağa kalktığında hepimiz ona baktık. Haliyle açıklama gereği duydu. "Maç yapıcaz izlemek isterseniz eğer kortların ordaki sahadayız."

"Yok ya hava soğuk"

"Dersim var"

"Şey Uraz ile matematik çalışıcaz"

Hepimiz şerefsiz gibi gülerek Gayeye baktık. Masumca gülümsedi gözlerini kaçırdı "Ya geçen derste yazamadığım yeri anlatıcak bakmayın öyle. "

Tunç gülüp giderken Başakta Gayenin yanaklarını sıkıp ayaklandı. "Ben dersime kaçar dersten sonra ne yaptığınızı anlatırsın. "

Gaye utanarak "Ya Başak" dese de Başak çoktan gitmişti.

Gaye telefona gelen mesajı okuduğunda yerinde dikleşti ve elleri ile saçını düzeltti. "Uraz geliyormuş kütüphane de çalışabiliriz dedi."

İmayla sırıtırken Gaye nasıl olduğunu sordu. "Çok güzelsiiin"

Kapıda Urazı görmesi ile eli ayağı bariz bir şekilde birbirine dolandı masadaki kalemi yere düştü. Demekki birini sevmek böyle bir şeydi. Düşününce Gaye bu anı fazlasıyla beklemişti ve şimdi duygularına karşılık buluyor oluşu onun için çok güzel bir şeydi. Üstelik Gaye kıpır kıpır enerjik bir kızdı ve ona en çok yakışan şey kesinlikle gülümsemekti.

Uraz yanımıza geldiğinde bana bakıp baş selamı verdi sonra da Gayenin yanına oturdu.

"Selam"

"Selam"

Gaye gülümseyerek Uraz ile konuşmaya daldığında Uraz neden geldiğini açıklama gereği hissetmiş olacaktı biraz da çekingen bir tavırda elindeki defteri gösterdi. "Şey bu notlar hoca biraz karışık anlattı o yüzden ben anlatsam daha iyi olur yoksa sen tabiki çok zekisin"

Urazın peş peşe şeyler sıralaması komiğime gidip gülmeye başladığımda ikiside bana baktılar. O an kahkaham öksürüğe dönmüştü.

"Yani şey video vardı da çok komikti neyse siz çalışın ben zaten kalkıyordum annemi arıycaktım." apar topar yerimden kalkarken telefonumu ve çantamı toparlamakla uğraşıyordum.

Gaye sonra görüşürüz diyerek bana gülümsedi. Bende onlara iyi çalışmalar dileyip kantinden ayrıldım.

Allahım rezil olmuştum!

Çıkıp sahanın yanına ilerlerken Tunç ve birkaç çocuğun basketbol oynadığını görüp onların yanına yaklaştım. En azından Tuncu izleyebilirdim.

Tunç daha önce görmediğim dört çocukla maç yapıyordu ikisinin saçları uzundu biri sarışın diğeri de kısa kumral saçlıydı.

Telefonuma gelen mesaj sesi ile parmak izimi okutup mesaja baktım.

Bir harf eksik:

"Hava soğuk değill mi?"

İdil:

Rezil oldum anca geçer bu soğukluk.

Bir harf eksik:

Ne rezilliği?

İdil:

Çok önemli değil ya gülme krizine girdim biraz domdoemddmdm

Sen napıyon?

Bir harf eksik : Sen beni  merak eder mi oldun?

İdil: iyi be etmeyiz.

Bir harf eksik:

Tamam tamam arkadaşlarla beraberiz öyle takılıyoruz.

Neyse sana sonra yazarım dikkat et kendine.

İdil:Sende

Telefonu kapatıp kollarımı birbirine sardım ve Tunca bakmaya başladım.

Tunç bana gülümseyip göz kırptığında bende ona gülümsemiştim. Tunç arkamda bir yerlere dalıp yüzüne top yediğinde bir anlığına arkamdaki kişiye baktım.

Melike ve o çocuk el ele tutuşmuşlardı. Hemen sahaya girmiştim çünkü Tunç yerden kalkmamış kafasını tutuyordu. Onunla maç yapan çocuklar da Tuncun başına toplanmıştı.

"Tunç Tunç iyi misin?"

"İyiyim İdil iyiyim"

Elimi elinin üzerine koyup yüzüne bakmaya çalıştım. Çok kötü kızarmıştı.

Yüzüm buruşmuştu. Sarışın olan çocuk Tuncu kaldırmak için diğer uzun saçlı çocuğa kaş göz işareti yaptı. İkisi birden Tuncun yanına eğildiğinde sarışın olan çocuk Tunca nasıl olduğunu sormuştu.

"İyiyim ya"

"Buz getirsene"

Sarı çocuğun yanındaki çocuk hızla yanımızdan ayrılmış biz Tuncu yerden kaldırıp çimlere oturtunca elinde su şişesi ile gelmişti. Hiç konuşmaması sinirimi bozmuştu.

Tunç su için teşekkür ettiğinde o kafasını salladı. Sarışın çocuk telefonuna gelen mesaja bakıp Tunca döndü "Şimdilik burada bitsin sonra devam edelim" Tunç kafasını salladı ve su getiren çocuk ile ikisi bize kısa bir bakış atarken ben bakışlarımı Tuncun kızaran yüzüne çevirdim.

"Ne desem seni sevindirir bilmiyorum Tunç ama umarım ayrılırlar."

"Belki de benim ondan ümidi kesmem gerekiyordur İdil" üzülmüştüm uzun süredir seviyordu ve ne zaman açılmak istese kız başka biriyle konuşuyor oluyordu.

Elimi Tunca uzattım oda tutup kalktı bir an çok yakın olsakta bir adım geri çekildim Tunç bana gülümsedi ve saçlarımı karıştırdı.

"Bence bana başkasını bulmak lazım bücürük."












Yaaa bölümü yazmayı unutmuşum hemen yazıp attım diğer bölümü telafi için yarın yazıp atmayı deniycem kendinize iyi bakın öpüldünüz

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro