Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

1.6


Tenimi yakan öpücükleri içimden çıkışı ile hala davam ederken derin bir nefes aldım. Kolları arasındakı çıplak bedenime daha çok sarılırken ıslak izlerini göğüslerim üzerine sıralıyordu. Gözlerim kapalı bir şekilde üzerimdeki bedeni ile kıpırdanarak bacaklarımı yatağa sürtüyordum.

İçime az önce akıttığı sıcaklığı ve dudaklarının doyumsuz dokunuşları nefesimi kesecek gibiydi. Yüksek nabzımız ile göğüslerimiz altındakı kalplarimiz birbirini dövüyordu.

"Tamam, duralım artık."

Elimi göğüsüne yerleştirip onu uzaklaştırmaya çalışırken uyluğumda hala sert olan erkekliğinin dokunuşu vardı. Başını kaldırıp gözlerimizi buluşturması ile göğsündeki ellerimi nazikçe tutması bir oldu. Bileklerimi tek eli ile kavrayıp yatak başlığına yasladığında inleyerek altında haraketlendim.

"Gitmeden önce hala biraz daha zamanımız var." Alt dudağını dişleri arasına alıp gururla karşısındakı kendi yarattığı kargaşaya baktı. "Neden duralım ki?"

Kaşlarını çatıp başını olumsuzca sallarken girişime konumlandırdığı penisini bir kez daha içime ittirmişti. Başımı geriye atıp inlerken sırtım bir yay gibi gerilerek yatak ile temasını kısa sürelik kesti.

"Yavaş ol!" Sitemkar bir şekilde konuşarak kısa süreliğine kapattığım gözlerimi açtım. "Çok hassas şu an."

"Onu rahatlatmamı ister misin?" Dilini dudakları üzerinde ağır bir çekimde gezdirirken içimde yavaşça git gel yapıyordu.

"Nasıl?" İnleyerek yanıtladığımda yanağıma uzanarak minik öpücükler bıraktı. "Birazdan sana göstereceğim." Ardından başını boynuma gömüp içime sert olmayacak bir ritm ile girmeye devam etmişti.

Zaten yeni boşaldığı için birkaç dakika ardından kolaylıkla yeniden bu sefer geriye çekilerek boşalmıştı. Derin inleyişleri eşliğinde dudaklarımı öperken ona karşılık vererek saçlarını okşadım. Dudaklarımız uzun bir süre birbirine kenetli kaldıktan sonra geriye çekilerek hızlıca inip kalkan göğsü eşliğinde aşağı doğru düşmüştü.

Eli ile alnına gelen nemli saç tutamlarını geriye ittirirken bacaklarımı yanlara doğru açarak aralarına girdi. Yutkunarak gözlerimle onu izlerken bana gülümseyerek dudaklarını ıslak olan bölge ile nazikçe buluşturmuştu.

Ardından dili kıvrak dokunuşları eşliğinde bedenimi sıcak alevlerin içersinden serin dalgalara sürükledi.

Keyifli mırıltılarımla gözlerimi kapayarak aldığım hoş zevke odaklandım. Dudakları şişmiş noktayı kavrayarak emerken vücudum zevk içerisinde titremişti. Çıkardığı yapışkan sesler ve iniltilerim buluşarak odanın içerisinde duvarlara çarpıyor ve kulaklarıma geri dönüyordu.

Dilinin hızlı darbeleri sonunda beni rahatlığa kavuştururken nefes nefese gözlerimi açmıştım. Kızlığıma ve bacaklarımın iç kısımlarına sırası ile öpücüklerini sıraladığında başımı aşağı doğru eğdim. Yumuşak dudakları yukarı doğru yol çizerek bedeni ile yeniden üzerime örtmüştü.

Elini saçlarıma uzatıp şefkatli dokunuşları ve bakışları eşliğinde gülümsedi. "Kaç kez boşaldın?" Saçlarımı okşarken sorduğu soruya karşı kahkaha attım.

"Asıl sen kaç kez boşaldın?"

"Üç kez." Anında cevaplayarak omuz silkti. "Zamanım olsaydı dört için de hayır demezdim."

"Heveslenme gösteri bitti." Cevabıma karşılık gülerek dudaklarıma uzanıp kısa öpücükler bırakmaya başlamıştı. "Tamam, sahibem."

"Sahiben mi?" Alayla gülerek yüzüne baktığımda kafasını sallamıştı. "Sahibemsin, sana aitim ben." Elimi tutarak dudaklarına doğru götürdüğünde gözlerimin içerisine bakarak üzerine dudaklarını bastırdı. Bıraktığı zarif öpücük ile göz bebekleri onu titreyerek izleyen gözlerime bakmıştı.

Bakışı ve sözleri eşliğinde midem garip bir şekilde kasıldığında bu kez heyecanımdan değildi.

Hissettiğim kıskançlık duygusu, içimde tuttuğum kaygılarım yeniden gün yüzüne çıkmıştı sadece.

"Ben duş alacağım, hazırlanmam gerek artık." Dudaklarıma son bir öpücük kondurup üzerimden kalktığında sadece başımı salladım. Üzerimden kalkışı ile birlikte sıcaklığı da kaybolmuştu anında. Çıplak bedeni banyoya girdiğinde ardından su sesi gelmesi ile birlikte ellerimle yüzümü kapayıp ağır bir nefes verdim.

O kız aklımdan çıkmıyordu ve her yerdeydi. Yeni klibinde, gittiği partilerde, ekibi ile fotoğraflarında. Birbirlerinin etrafındaydılar ve dönen tüm dedikodular çok güçlüydü.

O kızla gerçekten eski sevgili miydi? Eğer eski sevgilisiyse neden onu klibinde oynatmıştı? Neden her ortamda bir aradaydılar?

Üç gündür bunun hakkında düşünüyordum, o daha dün Koreden dönmüştü ve uzun özlem gidermelerimizden sonra şimdi sorabilirdim.

İçimdeki huzursuzluk hissi ile baş etmek benim için zorlaşıyordu.

"Serin bir duş iyi geldi, sana da uyumadan önce tavsiye ederim." Banyodan ıslak bedeni ve belinde havlusu ile çıktığında uzandığım yatakta doğruldum. Beyaz çarşafı alarak çıplak bedenim üzerine çektikten sonra "Birazdan duş alacağım." Demiştim.

"Gece burada kal, geldiğimde sana sarılarak uyumak istiyorum." İçimi ısıtırcasına konuştuğunda parlak gözlerine bakarak yavaşça başımı salladım. Onaylayışımla memnuniyet ile gülümsediğinde kıyafetlerini giymeye başlamıştı.

"Dans performans videosu çekmeye gidiyorsun değil mi?"

"Evet, sonra ekipçe yemeğe çıkacağız." Gömleğini iliklerken ayna karşısına geçerek konuştu. Onu izleyerek yanağımın iç kısmını ısırdım.

"Misora da yemekte olacak mı?"

Düğmeler üzerindeki parmakları yavaşlarken bedeni aynı zamanda bana doğru dönmüştü. "Neden onu soruyorsun?" Ağır bir çekimde çatılan kaşlarına bakarak başımı yana doğru yatırdım.

"İnternetde dolaşan dedikoduları biliyorsundur?" Aslında soru sormamıştım, zaten biliyordu.

"Biliyorum." Başı ile onayladığında hafifçe gözlerim kısıldı. "Doğru mu yani?"

"Hangi kısmı?" Kaşları bu sefer yukarı doğru kalkarak düz sesi ile bana karşılık verdi. Parmaklari yeniden düğmeleri iliklemeye geri dönmüştü.

Verdiği oldukça sakin tepkiler ve sorduğu soru ile aslında bence eski sevgili olduklarını onaylamıştı.

"Eski sevgilin olduğu ve yeniden aranızda bir şeyler olduğu dedikoduları?" Tek seferde hiç uzatmadan sordum. Açık bir şekilde sorarak açık bir cevap bekliyordum. Çünkü bu aramızdakı şeye başlamadan önce birbirimize koyduğumuz kurallar vardı. Ve sorduğum soruya bunun rahatlığı ile bir cevap isteyebilirdim.

Beyaz dişlerini birbirine bastırıp derin bir nefes alarak bana baktı. "Sence yeniden mi onunla birlikteyim?"

"Yani eski sevgilin?" Tek kaşım yukarı doğru kalktı.

"Evet öyle ama şu an bir arkadaştan fazlası değil." Düz bir şekilde cevaplayarak omuz silktiğinde giyinmek için askıdakı pantolonuna uzandı.

"Seni rahatsız eden şey ne?" Yüzünü buruşturarak anlamadığını belirtircesine mırıldandı.

"Beni rahatsız eden şey değil de, anlamadığım bir şey var." Yatakta biraz doğrulur pozisyon alarak ciddiyet ile gözlerimi üzerine diktim. "Neden eski sevgilin ile tüm gözler üzerindeyken bu kadar rahat görüşüyorsun?"

Üzerindeki şüpheci gözlerim tüm dikkatini bana vermesi için bir işaret olmuştu. Pantolonunu giydikten sonra birkaç adım atarak yatağın önünde durdu ve ellerini bol pantolonun ceplerine yerleştirdi.

"Sorguladığın şey ne tam olarak?"

Sakince sorduğu sorusu ile alayla gülümseyerek sırtımı yatak başlığına yasladım. "Açıkça sorduğumu düşünüyorum. Şirketin bu konu hakkında da üzerine gitmiyor mu?"

Özel hayatlarına koydukları kuralları tabii ki biliyordum, gizli kalmak zorundaydı. Tıpkı ben gibi.

"Zaten Misora'yı şirket seçti, ünlü bir model olduğu için. Şirketin geçmiş ilişkimizden haberi yoktu ve sözleşme önceden şirket tarafından imzalanmıştı, medyaya yansıtılmıştı. Ama öğrenildiğinde de ikimizle de konuşulduktan sonra bir sorun olmadı. Çünkü o sadece arkadaşım." Son cümleyi bastırarak söylemişti.

"Arkadaşın ama tüm gün etrafında olması çıkan dedikodular için engel değil." Omuz silkerek karşılık verdim.

Bir yandan kıskandığım şey onunla bir geçmişi olmasına rağmen etrafında olmaktan çekinmemesiydi. Ben ise onun evinde bu duvarlar arasındaydım, tüm hayatım bundan ibaret olmuştu. Aylardır bununla mutlu bir şekilde yaşayabiliyordum ama şimdi sadece kurallar bana mı işliyor diye düşünmeye başlamıştım.

"Çıkan dedikoduları engelleyemem, onunla özel olarak görüşmüyorum bile. Sadece müziğimi ilgilendiren zamanlarda bir yerdeyiz." Derin bir nefes alarak saçları arasında ellerini geçirdi. "Sorgulaman bittiyse artık işime gidebilir miyim?" Sıkılmış bir şekilde konuşarak karşımda durmaya devam etti.

Dudaklarım bu tavrı karşısında şaşkınlıkla aralanmıştı. "Birkaç cümle kurmak zahmet mi oldu?" Çekinmeden kollarımı göğsümde kovuştururken tek kaşımı kaldırdım.

"Gereksiz yere kafanda kurma, Lisa." Yanıma doğru adımlayarak komidin üzerindeki telefonunu aldı. Ardından bana doğru eğilerek burnumun ucuna parmağı ile dokundu. "Hala bekarım ve böyle kalmaya devam edeceğim." Küstah bir şekilde gülümseyerek geri çekilip odayı terketmişti.

Arkasından bakarken sinirle alt dudağımı ısırarak ardından gözlerimi duvara diktim.

Sadece bana ait olduğunu söyledikten sonra bekar olduğunu söylüyordu. Onun için böyle bir ciddiyetsizlik içerisindeyken diğer eylemlerinin de böyle olması şaşırtıcı olmazdı aslında.

Bekardı, bana ait bile değildi ve güzeller güzeli eski sevgilisinin de olduğu bir yemeğe çıkacaktı.

Jungkook, bir şeyleri ciddiye almazken ve bekar olduğu düşüncesi ile yaşarken nasıl bana sadık kalabilirdi ki?

Ve ya daha ne kadar süre bana her anlamda sadık kalabilecekti?

~~~

Lisa için üzülüyorum ya, karakterinin de yumuşak olması yanı sıra Jungkook'a karşı zaafı elini kolunu bağlıyor.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum, güzellerim♥️

Lisa

Jungkook

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro