Multi'de çok sevdiğim bir şarkının ikizlere uyarlanmış versiyonu var.Hem izleyin hem dinleyin.Bitince başa sarın. *-*

Heaven zorlukla kafasını kaldırdığında nefes nefese kalmış yüzüne çok yakın Pietro'yu gördü.Zar zor sırıtmaya çalışmıştı oğlan,kız ölüme daha fazla yaklaşmaya çalışıyordu belli ki.

"Bırak beni.Yüzüne bile bakmak istemiyorum."dedi kız kafasını öne eğip ellerini çocuğun kollarından kurtardıktan sonra."Neden böyle yapıyorsun?Ben bir şey yapmadım ki."deyip kızın şaçlarını yüzünden çekti."Sen de yaptın.Bana yalan söylemeye de cesaret ediyorsun Pietro."dedi kız sinirle.Ellerini ilk başta geri çekse de sonra yavaş yavaş çocuğun alnına yaklaştırmaya başladı.İşaret parmağıyla Pietro'nun alnı arasında santimler vardı ve mavi ışık giderek parlıyordu."Yapacaksan yap.Seni daha fazla böyle görmeye dayanamıyorum."

Pietro'nun sözleri kızı derinden yaraladı.Biraz bekledikten sonra ellerini iki yana saldı."Yapamam."dedi kız ağlarken.Elleri normale döndü.Pietro yumuşak bir gülümsemeyle kıza yaklaştı.Heaven sadece kendini bırakmıştı aklını kaplayan tek düşünce neden böyle bir hayatı olduğuydu,insan olmaması için neler yapılmıştı ve neden her şey onun için bu kadar fazlaydı.

Heaven kafasını Pietro'nun kucağına koymuştu ve Pietro ağaca yaslanmıştı.Kızın saçlarını okşuyordu."Daha fazla acı çekmek istemiyorum.Artık dayanamam diye korkuyorum."dedi kız gözleri kapalı bir biçimde.Pietro kızın saçlarında elini gezdirirken cevap verdi."Merak etme.Sana dokunmalarına izin vermem."Kızın üzerine doğru eğildi ve onu yavaşça öptü.Kız bu öpüşe karşılık olarak oğlanın yanağından tutup kendine çekti.Pietro dikleşti.Heaven'ın yanağını okşadı.İkisine göre de konuşmak gereksizdi."Sessizliğin çok güzel."diye fısıldadı Pietro."Gidelim buradan.Daha sonra belki tatile çıkarız."

İntikamcılar Kulesi'nin büyük salonunda rüzgarlar estiren Pietro'ya baktı herkes.Kucağındaki bembeyaz tenli kıza da tabiki.Tony"İyi mi?"diye soracakken Pietro lafını kesti."Çok iyi.Sizinle konuşmak istemiyor olabilir."dedi kızı biraz sarsarak yukarı kaldırırken."Tamam.En iyisi sen onu odasına götür."dedi Tony kendini rezil etmemeye çalışarak.Bir şeyler gizlediğini hafiften de olsa belli ediyordu.Sarışın kadın Tony'e "Salak gibi davranıyorsun."bakışı atsa da Tony onu umursamadı.Pietro Wanda ve Heaven ortadan kaybolduktan sonra Carol Tony'i dürttü."Anlayacaklar.Onca çalışma boşa gidecek seni gerizekalı."dedi Kaptan Marvel."Sakin ol sarışın.Biraz alttan almak lazım.Banner?"dedi Tony ensesini kaşıyarak.Bruce elindeki kağıtları Tony ve Carol'a göstererek "Büyük ihtimalle o."dedi.Dehşetle birbirlerine baktılar."Elimizde röntgenleri var mı?İlla açıp bakmamız mı gerekiyor?"dedi Carol."Maalesef öyle ama kızın kabul edeceğini sanmıyorum."dedi Bruce umutsuz bir bakışı iki kişinin üzerinde gezdirirken."Biraz rahatlasınlar.Çoğu kere onların tatilden konuştuğunu duydum.Belki uzun süren bir tatil onların kaygısını azaltır da deneylere izin verir kız."dedi Tony Carol'u yavaşça süzerken.Carol ellerini birbirine birleştirdi."Bu iyi bir fikir.Aferin Stark.Hadi şu ikisini tatile gönderelim.Nereye olsun?"Tony aklında fikirleri sıralayan gözleri parlayan Carol'a baktı.

"Ormanda bir kulübeye gönderebiliriz.Yakınlarda bir gölet de var.Bir ağaç eve daha doğrusu.Eğer kız fenalaşırsa süper hızlı bir baş belasıyla aynı ortamda olduğu için işi kolay.Acil durum telefonu falan da koyarız.Umarım kabul ederler."

Pietro Heaven'ın başında oturmuştu.Wanda odadan çıkalı yaklaşık yirmi dakika olmuştu ve kafası uykusuzluktan düşmek üzereydi.Tam uyuyacakken Heaven'ın eli ona doğru uzandı.

"Beklemiyor muydun,canım?"dedi kız alaylı bir gülümsemeyle.

"Bu sefer gerçekten beklemiyordum tatlım."