You're Blowing My Mind
Biraz ara verdik.Kusruma bakmazsınız artık.Ehehe.Sakın dövmeyin.Medyada yaptığım bir gif parçacığı var.Reklam bölümünü okuyanlara da teşekkürler.
"Kapa çeneni."Tony sinirle röntgen çekmeleri için itiraz ediyordu ama Steve kızın rahatça tatil yapmasını istiyordu."Zaten bir hafta süresi kaldı.Sonunda buraya gelecek.Biraz daha beklesen çatlayacak mısın Stark?!"Tony ısrar ediyordu.Yanlarında duran Natasha,Bruce ve Wanda onları izliyorlardı.Natasha her ihtimale karşı telefonu elinde tutuyordu.Wanda umutsuzca Bruce'a baktı.Natasha da Bruce'a bakıyordu.Bruce elindeki resimlere baktı.Zaman taşının farklı fotoğrafları ve çizimleri vardı.Labaratuar masasında duran bir klasörü eline aldı.Wanda tedirgin bir sesle "Bunu daha önce görmüştüm."diye fısıldayıp parmağını bir resmin üzerine koydu.Bruce sanki dünyanın en önemli gelişmesini farketmiş gibi Wanda'ya baktı."Nerede gördün?"
"Beyler!Biraz sakinleşin."diye bağırdı Clint labaratuara dalıp."Neredeydin aptal?"dedi Natasha."Yüzbaşı'na bir şey söylersen rahatlayacağım!"Carol'un hala gitmediğini hatırladı Wanda.Kimseye görünmeden labaratuardan sıvışıp terasa koştu."Hey Bayan Danvers."dedi Wanda panikle arkasını kontrol ettikten sonra.Carol terasın soğuk olduğunu biliyordu ama üstüne bir şey almamıştı.Wanda kırmızı elbisesinin üstündeki siyah şalına sarındı.Carol'un yanına kendinden emin ama panikli adımlarla geldi."Kavga ediyorlar,değil mi?"deyip iç geçirdi sarışın kadın.Wanda şaşkınlıkla kadına baktı."Nereden bildin?"Carol elini Wanda'nın omzuna attı."Neden kavga ettiklerini de biliyorum.Ama ben Steve'e katılıyorum.Tony fazla acele ediyor gibi."Wanda kafasını onaylarcasına salladı."Nedir bu taş olayı?"dedi Wanda ağır Sokovya aksanına yenik düşecek bir biçimde."Sonsuzluk taşları...Çok güçlü şeyler.Heaven'da onlardan biri var.Emin olmak için onu istiyorlar..."Wanda bakışlarını Carol'dan alıp gökyüzüne çevirdi."Heaven mutant değil mi o zaman?"
"Pietro kaldır kıçını."Pietro yatakta dönerek söylenmeye başladı."Beş dakika daha?"Heaven gülümseyip kafasına bir top attı."Annen değilim ben senin.O yüzden kaldır kıçını."
"Heaven bir mutant pekala.Ama güçleri geliştirilmiş.Yani senin içinde bu büyü işi önceden varmış ama HYDRA'da gelişmişsin ya hani.İşte Heaven da öyle olmuş."
"Rogers lütfen delirme.Hemen buraya gelmeli yoksa geç olabilir.Belki ani bir kalkp kriziyle ölecek?Nereden bileceğiz?"Tony sinirle Steve'e çıkışırken Carol ve Wanda konuşarak labaratuara girdiler.Natasha ve Bruce taraf tutamadan olanları izliyorlardı.En sonunda Thor panikle odaya girdi."Neler oluyor burada?"diye sordu çekicini masaya bırakırken."Stark kızın buraya gelmesi konusunda ısrar ediyor ama 1 haftası kaldı zaten tatilinin bitmesine."Tony Steve'in sözünü kesti."Ölmeyeceğini ne bileceğim ben?"Thor sıkıntıyla ofladı."Ne saçma kavgalar."Natasha elindeki sonsuzluk taşı resimlerini ve bilgilerini bir dosyaya doldurup Thor'a uzattı.
Heaven oturmuş kitap okuyordu.Rüzgar tenini yalayıp geçti ve huzurlu ortamda olmanın ne harika bir şey olduğunu düşündü.Geriye yaslandı uzandığı koltukta.Önceleri pek rahat hissediyordu.Kuşlar arada rüzgarın sesine katılınca güzel bir şarkı çıkıyordu ortaya.Birden Heaven'ın kalbi sıkıştı.Özgürlük mü fazla gelmişti?Görünmez bir el kalbini sıkıyor,buruşturuyor ve eziyordu sanki.Parçalara ayrılıp yerlere dökülmesinden korktuğu kalbi daha hiç böyle olmamıştı.Hareket bile edemiyordu düzgünce.Kitabı yavaşça kapattı.Sırtına da bir ağrı saplanmıştı,daha önce hiç hissetmediği bir ağrı.Yattığı koltukta hafifçe doğruldu ama canı hala çok acıyordu.Ayaklarını koltuktan sarkıtarak oturduğunda acısı katlanarak arttı."Pi-Pietro?"kekeleyerek seslendi kız.Cevap gelmedi.Muhtemelen sesini duyuramamıştı ama acısı sürekli artıyordu.Ayağa kalktığı anda ayağından giren ve kalbine kadar çıkan bir ağrı hissetti ve anında çığlığı bastı.Ani tepkiyle dizlerinin üstüne çökmek zorunda kaldı.Canı o kadar çok yanıyordu ki gözlerinden süzülen yaşları durduramıyordu.Hıçkırmaya başladı birden.Pietro çığlığı duymuş olmalıydı ki aniden Heaven'ın yanında belirdi."Ne oldu?Dur sakin ol."Heaven'ın yanına çöktü.Kız hıçkıra hıçkıra ağlıyordu."Dur ağlama ne oldu sana?"Pietro panikle kızı yerden kaldırdı ve koltuğa oturttu."Kalbim...Kalbim sıkışıyor canım yanıyor Pietro!"Bir kere daha hıçkırdı kız ve acıyla bir daha bağırdı."Ah,tanrım."Pietro panik ve endişeyle kızı kucağına aldı ve kafasını göğsüne yaslamasını sağladı."Sakin ol hayatım.Hemen oradayız merak etme.Dayanmaya çalış."Pietro birden ortadan kaybolurken arkasında mavi ışık hüzmeleri ve rüzgar bırakarak Kule'ye geldi.
Kule yine kızın çığlıklarıyla inlerken Pietro onu sakinleştirmeye çalışıyordu.Tony ve Steve kavgayı kesmiş seslere kulak vermişlerdi.Steve endişeyle kapıdan çıkmaya yeltenince omzuna Pietro'nun omzu çarptı.Arkasını dönünce susmuş yüzü bembeyaz olmuş,Pietro'nun kucağında yatan Heaven'ı gördü."Bir şeyler oldu ve ben bir bok anlamadım."Pietro bembeyaz olmuş yüzüyle Tony ve Steve'e baktı.Tony alayla karışık Steve'e baktı ama kenarıdan onları gözetleyen Carol'u görünce dalga geçmek için açılan ağzı anında kapandı."Sedyeye yatır."Steve Tony'i alayla süzerken Pietro'ya yardım etti.
"Nabız normal.Kalp atışları normal.Kan tahlileri?Helen!"Tony elindeki yaşamsal değerlere bakıyordu."Kan tahlilleri....Hazır."Doktor Helen Cho Thor'u yavaş yavaş keserken tahlilleri Tony'e uzattı.Tony göz devirip dikkatini tahlillere verdi."Yok artık amına koyayım."Steve Tony'e bakıp göz devirdi."Daha kaç kere ayıp diyeceğim ben?"
Pietro içeride oturmuş bekliyordu.Wanda gelip yanına oturdu."Heaven'la ilgili bir sorun yok.Kızda Nat ve Steve için geliştirdikleri serumun olmadığını öğrendik."Pietro merkla baktı."Ama o yaraların gitmesi için süper asker serumu verilmişti..."Wanda ikizine baktı."O etki etmemiş Pietro.Bu...."Wanda seslice yutkundu."Bu başka birinden."Pietro yine aynı meraklı bakışlarla kardeşini süzdü."Kış Askeri."Wanda fısıldarken Pietro da kardeşi kadar şoka uğramış bir ifade takındı ve şakaklarını ovuşturarak geriye yaslandı.
"Senin şu kankan hani?Metal kollu herif?"Carol tek kaşını kaldırarak Steve'e döndü."O olduğundan emin değiliz."Tony araya girdi."Bucky'e ulaşmışsa,ve Bucky onu öldürmemişse bu işte bir bokluk var demektir."Steve elini saçlarından geçirdi."Ayıp Rogers.Ayıp."Carol kaşlarını hayır anlamında oynatırken 'cık' sesi çıkardı."Bu sefer değil mi?"Tony Carol'a baktı."Hayır değil"
Heaven yaklaşık 3 saat sonra ellerinden birini zar zor oynattı.Gözleri hala açık değildi.Dışarıdan bir patırtı geldi.Pietro labaratuarda uyuyakalmıştı.Patırtı onu uyandırmaya yetmemişti.Steve merakla oturduğu yerden kalktı ve kapının önüne çıktı.Steve elindeki dosyayı düşürürken Carol yanına geldi.Tony alayla söylendi."Yine mi SHIELD unsuru?"Tony de onların yanına gelince aynı şaşkınlığa uğradı.Üç kişi birden şok içindeyken diğerleri de geldi ama herkesin dili tutulmuştu.Kimse konuşamıyor,hareket edemiyordu.
Heaven gözlerini yavaşça açtığında kalbindeki ağrının yok olduğunu hissetti.Sedyeden kararlılıkla doğrulunca kenarıda uyuyan Pietro'dan başkasını bulamadı.Kalkıp kapıya tutunarak diğerlerinin yanına geldi.Steve'e tutundu.En yakınında o vardı.Biraz öne çıktı diğerlerini itekleyerek.Steve'in omzuna tutunurken kafasını karşıdaki yabancıya doğru kaldırdı.
Adamın uzun olduğu belli olan saçları arkada toplanmıştı.Siyah bir şapkası vardı.Yüzünü gizliyordu şapka.Siyah kalın ceketinin ceplerine ellerini sokmuştu.Siyah pantolon ve siyah ayakkabıları da vardı.Adam kararlılıkla başındaki şapkayı çıkardı ve dağılmış uzun saçlarının at kuyruğunu serbest bıraktı.
"Bay Wint-Yani Bucky?"Heaven kekeleyerek sorduğunda karşıdaki ela gözlü adam sırıttı.
"Ben de seni özledim,velet."
*******************************************************************************
Dan dan daaaaaaan.
Sonunda beklenen misafir yeeey!
Biraz şok edici bir bölüm olabilir ama Rebels'teki arkadaşlar anladı ben nereye varmaya çalışıyorum.*sırıtır*
Evet selamlar arkadaşlar.Uzuuuun,uzuuuun ve uzuuuuun *baya baya uzun* süre sonra yeni bölüm.Ehe ben bi bok anlamadım diyenler parmakları indirin bir dahaki bölüme göreceksiniz diyeceğim ama üzücü haberlerim var.*üzgün emoji*
Bana Watty yasağı koydular yani şu an kıçımı yırtmış bulunmaktayım girmek için.Biraz sonra kapanacak o yüzden elimi çabuk tutmam lazım.
Nedeni pek önemli değil ama boşverin yine de.
Çok üzgünüm okuyucukcuklarım.
Biraz ara veriyoruz.
*ağlamaya başlayan emojiler*
Ağlamayın okuyucukcuklarım.Üzülüyorum sonraaa.*gözlerini siler*
Bir süre buralarda takılamayacağım ama fırsat buldukça girmeye çalışacağım.Eğer diğer hikayelerimi okuyorsanız onlar için de ÖGG'ye verdiğim ara geçerli.
Born With Talents'a bölüm atamayabilirim onu da söyleyeyim.
Her neyse.
Sizi seviyorum ve Rebels'teki arkadaşlar spoiler verirseniz gazabıma uğrarsınız saygılar sevgiler.Ben sizi öper,siz güler hepimizin başına da tak tuk elmalar düşer sonra beyin kanaması ve tahtalı köy.Hadi bana eyvallah.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro