Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

#47

Günün ikinci bölümü, diğerini atlamayın

Bugün okul tatildi ve ben, saat on bir olmuşken yeni uyanıyordum. Babam işteydi, annem de öğretmen arkadaşlarıyla kahvaltıya gitmişti.

Yine evde yalnızdım.

Elimi yüzümü yıkayıp kahvaltı için çay suyu koyduğumda telefonum aklıma geldi. Dün şarja takıp uyumuştum, artık kitap okumak bile gelmiyordu içimden.

Yatak odasındaki telefonumu alarak tekrar mutfağa geldim. Çay suyunun kaynamasını beklerken mutfak masasına oturarak telefonumu açtım. Bir sürü mesaj ve bildirim vardı.

Sınıf grubunu, Eylem ve Burak'ı geçerek bilinmeyen numarayı açtım. Dün engellediğim anonimin numarası birkaç kişi alttaydı hemen.

05**: Günaydın, (08.40)

05**: Engellesen bile yeniden yazacağımı söylemiştim.

Siz: Kimden yazdın?

Siz: Yayma numaramı orada, burada.

05**: Yeni mi uyandın?

Siz: Telefonun başında çaresiz bekliyor musun?

05**: Evet, sanırım.

Siz: Ee, kimden yazdın?

05**: Kimseden yazmadım, yeni numaram.

Siz: Ne?

Siz: Sen yeni hat mı aldın?

Siz: Doğruyu söyle, lütfen.

05**: Evet, engelleyince başka ne yapabilirim?

Siz: Vay salak,

Siz: Hat çıkarmak pahalı,

Siz: Instagramdan yazsaydın.

05**: Ama adımı görürdün.

Siz: Sahte hesap açmak bedava?

Siz: Meyraninanonimi olarak açsaydın seninle evlenirdim.

05**: Ciddi misin?

Siz: Hayır.

05**: Aldın mı paketimi?

Siz: Ne paketi?

05**: Kapının önündeki.

Siz: Hadi be,

Siz: Şaka mı yapıyorsun?

05**: Hayır,

05**: Annen çıktıktan beş dakika sonra bıraktım.

Siz: Evimin adresini nereden biliyorsun?

05**: Öğrenci işleri sağ olsun.

Siz: Bu kadarı fazla ama,

Siz: Nasıl kafana esince evime geliyorsun?

05**: Sadece hediye bırakmak istedim.

Siz: Ama ben dün hediye istemiyorum dedim.

05**: Ben de arkana yaslanıp eğlenmene bak dedim.

Siz: Engelledim?

05**: Yeni hat aldım?

Siz: Enayisin, ondan.

05**: Kırıcısın.

Siz: Kapıyı açınca enayi diyerek asansörden fırlamayacaksın değil mi Eylem?

05**: Eylem yok, unut.

Görüldü ✔️✔️

Telefonu masanın üzerine bırakarak kaynayan suyun altını kapatıp dış kapıya ilerledim. Delikten baktığımda kimse yoktu, yere bakmaya çalıştım ama yapamadım. Kapıyı küçük bir şekilde açarak köşesinden kafamı uzattığımda hâlâ kimse yoktu ama o haklıydı, yerde kutu vardı.

Eğilerek kutuyu alıp kapıyı kapattığımda kalbim çok hızlı atıyordu. Hayatımda ilk kez bunları yaşıyorum ve her ne kadar güzel olsa da korkutucu tarafı da vardı. Hiç tanımadığım birinin evimi, okulumu bilmesi... Buralara hiç çekinmeden gelip hediyeler bırakması güzel olsa da korkutuyordu.

Kutuyu kaldırdığımda kahvaltı tabağı olduğunu fark ettim, paketlenmişti ve paketin üzerinde alınan yerin adresi yazıyordu.

O adrese giderek bunu kimin aldığını sorabilirdim fakat yapar mıydım bilmiyordum.

Siz: Bu ne?

05**: Okulda hep kahve içiyorsun, doğru düzgün beslendiğini görmedim.

05**: O yüzden kahvaltın.

Siz: Sen benim kaçta uyandığımı nereden biliyorsun? Annemin evden çıkacağını?

05**: Annen tesadüftü, senin de daha geç uyanmanı bekliyordum,

05**: 11 senin için erken bile oldu.

Siz: Sen psikopat mısın?

05**: Evet dememi mi bekliyorsun?

Siz: Evet?

05**: O zaman, evet.

Siz: Bunu tabii ki yemeyeceğim,

Siz: Nereden geldiği belli olmayan, kimin aldığı belli olmayan bir şeyi nasıl yerim?

Siz: Ya zehir varsa?

05**: Yemelisin,

05**: En sevdiğin kruvasandan almıştım.

Siz: Farkındayım, bunu nereden biliyorsun?

05**: Kuşlar söyledi.

Siz: Korkmaya başlıyorum artık,

Siz: Takıntılı herifin teki çıkma sonra.

05**: Sana kafayı biraz takmış olabilirim,

05**: Mutluluğuna yani,

05**: Sadece mutlu olmanı istiyorum.

Siz: Bunlara gerek yok,

Siz: Benimle arkadaş olmaya ne dersin?

Siz: Seni öğrenmeden rahat rahat konuşamam ben,

Siz: Film çekmiyoruz.

05**: Şu an değil.

Siz: O zaman yazma bana,

Siz: Ya da engellerim.

05**: Seninle konuşmak için aldım bu hattı, ne demek yazma bana?

Görüldü ✔️✔️

Kahvaltı tabağına gözüm kayarken gözüm sadece kruvasandaydı. En sevdiğim bademli kruvasandan almıştı ve ben, yememek için zor duruyordum. Üstelik öğlen olmasına rağmen bir lokma bile yememiştim ve açtım.

"Aman Meyra," dedim paketini yırtarken. "Yemek buldun, ye."

Kruvasanı elime alarak kendime koyduğum çay suyunu bir bardağa döküp içine tek içimlik çaylardan attım. Tek başıma olduğum için koca bir demlik çay yapıp israf etmiyordum.

Masaya geçtiğimde tekrar telefonumu elime aldım, Yiğit bölüm yayınlamış mı diye girdiğimde yayınlamış olduğunu fark etmiştim.

Dokuz bölüm birden.

Kitabın on bölümü olmasına rağmen şimdiden üç yüz bin okunmayı geçmişti.

Sanırım kısa olduğu için böyle fazla bölüm atıyordu, son bölüme merak ederek baktığımda yeni bölüm bekleyenlerle dolu olduğunu fark etmiştim. Herkes yeni bölüm istiyordu, bazıları diğer kitaba yeni bölüm gelmesi için ısrar ediyordu... Profiline girdiğimde takipçisinin yüz elli bini geçtiğini fark etmiştim ve diğer kitabı yoktu. Ya kaldırmıştı ya da taslağa almıştı.

Yanlışlıkla bir yeri görmemek için onuncu bölümden çıkıp tekrar ikinci bölüme döndüm, bu sırada reklam gelmişti ve ben savaşmak zorunda kalmıştım.

Kruvasanı yiyorum, hâlâ bir sorun olmadığına göre gerçekten zehirli değildi.

Kahvaltımı yaparken oldukça kısa olan sekiz bölümü bölümü okuduğumda art arda bildirimler geldi telefonuma. Okumam gereken bir bölüm kalmıştı, şimdilik mola vererek gelen mesajlara girdim.

05**: Yine mi engelledin?

05**: Yok, engellememişsin,

05**: Yedin mi?

05**: İçimden bir ses diyor ki bademli kruvasana dayanamadın.

Siz: Yemedim,

Siz: Ama sağ ol yine de.

05**: Öyle olsun.

Görüldü ✔️✔️

Mesajlardan çıkarak tekrar onuncu bölüme girdim, ben okurken on birinci ve on ikinci bölüm de gelmişti.

Ne oluyordu bu çocuğa?

Bir daha asla yazmam diyen bu çocuk muydu?

Durmadan bölüm atıyordu, o bölüm attıkça takipçisi ve kitabın okunması da artıyordu. Yeni gelen takipçileri sürekli bahsedilen yarım kalmış kitabın hangisi olduğunu soruyor, başkaları taslağa aldığı için isyan ediyordu.

İşler çok karışmıştı.

Onuncu, on birinci ve on ikinci bölümü okuyup uygulamadan çıktım, on üçüncü bölüm de gelmişti ama beynimin sulandığını hissediyordum.

Kitaptakı kız ve erkek birine benziyordu ama kime, anlayamıyordum.

05**: Hayatında bir değişiklik var mı Meyra?

Siz: Ne gibi?

05**: Bilmem, herhangi bir değişiklik,

05**: Daha iyi misin, mutlu musun?

05**: Veya şaşkın?

Siz: Neyden bahsettiğini bilmiyorum ama hâlâ aynıyım,

Siz: Seninle konuşmama konusunda da hâlâ aynıyım,

Siz: Gerçekten konuşmak istemiyorum,

Siz: Kendi isteğinle vazgeç ya da karşıma çık.

Görüldü ✔️✔️

Tekrar okumam için on üçüncü bölüme girdiğimde okuduğum mesajlaşma kısmı, bana iyiden iyiye tanıdık gelmeye başlamıştı.

Her şey aynı değildi ama benzer kısımlar çok fazlaydı, sanki... Sanki bana benziyordu ama kitapta konuştuğum kişi Yiğit'e değil, Emir'e benziyordu.

Oysaki Yiğit'in, Emir'i tanıması imkansızdı.

On dördüncü bölüm geldiğinde gözlerim sonuna kadar açıldı. Bu kadar hızlı yazması imkansızdı, muhtemelen bu bölümler önceden yazılmıştı ve taslakta olan bölümleri peş peşe atıyordu.

Tekrar mola vermek istediğim için uygulamadan çıktım. Beynim sulanmış gibiydi, hem kitap hem de anonim beni karmakarışık bir durumun içine düşürmüştü.

05**: Şu an olmaz dedim.

Görüldü ✔️✔️

Bir süre ne yazacağımı düşündüm, ardından çok da uzatmamaya karar verdim.

Siz: O zaman üzgünüm.

05** engellediniz. Engeli kaldırmak için dokunun.

05**: Neye üzgünsün? (İletilmedi)

05**: Hayır ama, (İletilmedi)

05**: Off... (İletilmedi)

05**: İki numaramı da engelledin, boşuna mı aldım ben bunları? (İletilmedi)

05**: Üçüncüyü almakla uğraşamam. (İletilmedi)

05**: Meyraninanonimi olma vakti geldi sanırım. (İletilmedi)

Gidip taslaklardaki kurguma bölüm yazacağım, onu yazmayı da çok sevdim :') Birkaç güne buraya yine bölüm gelir, seviliyorsunuz ♡

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro