#39
Bir önceki önemli duyurumdan sonra aynen Meyra gibi battı balık yan gider diyerek devam ediyorum...
Okunma sayısına göre vote ve yorum çok az geliyor arkadaşlar, lütfen satır aralarına okurken bol bol yorum bırakın. Seviliyorsunuz ♡
Keyifli okumalar!
●●●
Anonim: Selam. (22.49)
Anonim: Umarım kafamı duvara vurmadan bir konuşma bitirebiliriz.
Siz: Günaydın. (00.03)
Anonim: Yeni mi uyanıyorsun? (00.04)
Siz: Eve gelince uyumuşum.
Anonim: Neden? Şimdi nasıl uyuyacaksın?
Siz: Uyumam herhalde.
Siz: Bir şeyler okurum.
Anonim: Allah'ın adını verdim sen kitap okuma.
Anonim: Fotoğraf atmanı hâlâ unutmadım.
Anonim: Geliyorlar yine sağdan soldan.
Siz: Konuşmak istemiyorum.
Siz: İzninle yalnız kalmak istiyorum, her zaman olduğu gibi.
Siz: İyi geceler.
Anonim yazıyor...
Anonim çevrimiçi
Anonim yazıyor...
Anonim: İyi misin?
Siz: Evet.
Anonim: Uyumayacağını biliyorum, istersen konuşalım. Kafan dağılır.
Siz: Teşekkürler ama istemiyorum.
Siz: Hatta biraz hava almayı düşünüyorum.
Siz: Eve dönünce yazarım belki.
Siz: Görüşürüz.
Anonim: Bu saatte ne havası? (Gönderilmedi)
Anonim: Off... Şimdi senden önce çıkıp motorla geliyormuş gibi yapmam gerek... (Gönderilmedi)
Anonim: Yordun be Meyra. (Gönderilmedi)
Anonim: Nasıl istersen, görüşürüz.
Görüldü ✔️✔️
Üzerimdeki pijamaları umursamadan üzerime hırka alarak topuzumdan düşen tokayı tamamen çıkardım. Uyuşuk adımlarla odamdan çıktığımda annem hâlâ salonda oturuyordu, babam yoktu yine... Pazartesi ve salı evde olması şaşırtıcıydı yeterince, üçüncü gün de olmasını beklemek saçmalık olurdu.
"Anne." diyerek salona girdiğimde önce televizyona, sonra anneme döndüm. Yanılmıştım, oturmuyordu. Koltukta uyuyakalmıştı. Televizyonu kapatarak yatak odasına gidip battaniyelerden birini aldım. Annemin üzerini örttükten sonra salonun lambasını kapattım.
Evden çıkmadan anahtarımı aldığımda yorgun hissediyordum. Eve gelir gelmez duş almış, pijamalarımı giyerek uyumuştum ama yetmemişti. Belki de üzerimde ruhsal bir yorgunluk vardı ve fiziksel olarak yansıyordu. Asansörü geçerek yavaş yavaş basamaklardan indim.
Apartmandan çıktığımda hava tam anlamıyla buz gibiydi. Nemli saçlarım ve üzerimdeki ince hırkayla hasta olmamayı dileyerek her zaman oturduğum banka oturdum ve yine her zaman yaptığım şeyle kollarımı masaya, kafamı üzerine koydum.
Her zaman istediğim kötü çocuk geldiyse neden mutlu değildim? Neden hâlâ ellerim sımsıkı tutuluyormuş gibi hissediyordum? Sanki hâlâ oradaydım, o andan hiç çıkmamıştım.
Hiç böyle hayal etmemiştim.
"Ne işin var bu saatte dışarıda?"
Yerimde sıçrayarak kafamı çevirdiğimde Emir'i gördüm. Elinde kask vardı, sanırım yeni gelmişti işten. Özür diledi, dedim içimden. Özür diledi ve bir daha böyle bir şey olmayacak.
"Hava alıyorum," dedim önüme dönerek. "Yasak mı?"
"Öylesine sordum," dedi yanıma oturarak. Bu çocuk neden bu kapıyı kullanıyordu? Kendi evinin oradaki kapıyı kullansaydı daha rahat edebilirdim. "Yasak mı?"
"Niye bu kapıyı kullanıyorsun?"
"İstediğim kapıyı kullanabilirim, buraya gelmek için arka kapıyı kullananlar da var."
"Motorun burada kalıyor ama, kendi evinin önüne alsan daha mantıklı olur."
"Niye? Sen sahip çık işte, bak arada bir pencerenden."
"Bakarım." diye homurdandım. Kafamı dinlemek istemiştim, onu bile yapamıyordum.
"Soğuk değil mi, neden montunu almadın?"
"Canım böyle istedi." dediğimde üzerindeki deri ceketi çıkararak omuzlarıma bıraktı. Kötü çocuk, iyi çocuk olmaya mı karar vermişti?
"Hasta olursun."
"İstemiyorum, alabilirsin." diyerek ceketi çıkarmak için elimi uzattığımda tutarak buna engel oldu. "Kalsın," dedi. "Birazdan kalkarız zaten."
"Kalkarız derken?"
"Kaç saat oturmayı planlıyorsun?"
"Belki sabaha kadar."
"Donarsın."
"Kendimi, kendim düşünebilirim. Teşekkürler."
"Ters ters konuşup durma," dedi gergin bir şekilde. "Adam akıllı konuşuyoruz şurada."
"Emir, başlama yine."
"Asıl sen başlama Meyra, ne bu haller?"
"Bir şey yapmıyorum ki," dedim şaşkınca. "Sessiz sakin oturuyorum şurada."
"Adam akıllı cevap ver, her şeye itiraz etme."
"Buraya oturmak için izin istedin mi?"
"Duymadığına göre istememişimdir."
"Belki yalnız oturmak istiyordum, saygı duysaydın keşke biraz."
"Bu saatte, dışarıda yalnız kalamazsın. Gavat mıyım ben?"
"Anlamadım." diyerek ona çevirdim kafamı. O bile ne dediğini bilmiyor gibi duruyordu.
"Bu saatte çıkma bir daha," dedi. "Hele de yalnızken."
"Seni ilgilendiren kısım ne tam olarak?"
"Saçma sapan konuşma kızım, çıkma diyorsam çıkmayacaksın."
"Kim olarak karışıyorsun?"
"Meyra," diyerek kolunu omzuma atarak kendine çektiğinde ben bugün sayamadığım şaşkınlığımı yaşıyordum. "Yapma fıstık, laf dinle biraz."
"Emir sen bu aralar çok sigma videosu mu izliyorsun? Anlıyorum, bazen ben de gaza geliyorum ama istersen izlemeyi bırak."
"Çok tatlısın," diyerek diğer elini burnuma getirip sıktı. "Üşümüşsün, eve gitmiyorsan bana gidebiliriz."
"Y-yok," dedim kolunun altından çıkmaya çalışırken. İzin vermedi. "Eve gideyim ben."
"Bana geçseydik," dedi tekrar. "Isıtırdım seni."
Son kötü çocuk bükücü olamıyordum, yapamıyordum... Gitmem gerekiyordu şu an, gerçek aptal kızlar giderdi çünkü onun kasları vardı...
Cevapsız kaldığımda yüzünü yüzüme eğerek "Bana baksana," dedi. "Gözlerime bak."
"Senin de mi göz fantezin var?"
"Meyra," dedi fısıldar gibi. "Gelsene bana."
"Sonra gelirim," dedim kaçmak için. "Şimdi eve gide-..."
"Şimdi gel," dedi. "Bu gece."
En azından bileğimden tutarak sürüklemek yerine gel diyordu, bu da bir şeydi.
"Emir," dedim yüzü bir nefes ötemdeyken. "Kiminle iddiaya girdin tam olarak?"
"Ne?"
"Benim için bir erkekle iddiaya girip kazandın ya, kim o?"
"Kimseyle iddiaya girmedim, sadece benimsin."
"Ne?"
"Duydun, sen benimsin Meyra."
"Emir yapma, yemin ederim soğuma geldi. Kusacağım şimdi."
Ayağa kalkarak kolumdan çekip beni de kaldırdı. Sürükleyerek bizim eve soktuğunda ne yaptığını anlamaya çalışıyordum. Yoksa sarhoş muydu? İçip içip evime mi gelmişti? Annem... Nasıl böyle insanları hayatına aldın diyerek kemiklerimi kırardı...
Bodrum kata indiğimizde sırtım duvarla buluştu. Burada herkese ait bir oda vardı, bizimki de az ilerdeydi. "Yakalanmak istemezsin diye düşündüm."
"Bir şey yapmıyorduk," dedim sakin kalmaya çalışarak. "Alt tarafı oturuyorduk."
"Öpemem ama seni orada."
"Ne!?"
"Bağırma," diyerek avcunun içini ağzıma bastırdı. "Sadece öperken bile bağırıyorsan... Çok işimiz var gerçekten seninle."
"Emir," dedim boğuk sesimle. Konuşmak istediğimi anladığında elini çekti. "Sana bilmediğin maddeler vermiyorlar, değil mi?"
"Yok, beni sarhoş eden şey sensin."
Neden etkilenemiyordum? Neden itici geliyordu? Şu an karşısında eriyip gitmem gerekmiyor muydu?
Yüzünü yüzüme yaklaştırdığında kafamı duvarın içine sokmak istedim, yapamadım. "Öpecek misin?" diye sordum şaşkınlıkla.
"Öpmeyeyim mi?"
Eski hâli daha etkileyiciydi, diye geçirdim içimden. Bu hâliyle... Olmuyordu... Sorun bende miydi yoksa onda mıydı bilmiyordum. Ya o gerçekten kötü çocuk olamıyordu ya da ben gerçekten salağa yatamıyordum.
"Meyra," dedi kısık sesiyle. "Bir şey söylesene fıstık."
Konuşmayı unutmuştum.
Tekrar "Meyra," dedi. "Öpeceğim şimdi, bir şey söylesene."
Krallığım... Son kötü çocuk... Son kötü çocuk bükücü...
"Öp," dedim fısıldar gibi. "Sen bilirsin."
Yüzünü yüzümden geri çekerek "Evine git," dedi. "İstemiyorum."
"Ne oldu şimdi?"
"Hadi Meyra, git evine."
"İyice dengesiz oldun," dedim sinirle. "Öpeceksen öpseydin, ne öper gibi yapıyorsun?"
"Bu gece başka biriyleyim," diyerek merdivenlere ilerledi. "Şansına küs."
Apartmandan çıktığını biliyordum, kapıyı sertçe kapatmıştı. Bodrum katta tek başıma kalmaktan rahatsız olduğum için üst kata çıkarak eve girdim. Ellerim titriyordu, bu çocuk benim dengemi sarsıyordu ve... Ne demek başka biriyleydi?
Kapıyı çarpmak istesem de salonda uyuyan anneme saygı duyarak odama girip yastığımı ısırdım. Sinirliydim, her şeyi parçalamak istiyordum. Belki bir kitapta olsaydım odamdaki her şeyi aşağı dökerdim ama anca yastığımı ısırarak bağırabiliyordum.
Çıkmadan şarja taktığım telefonumu alarak yatağa uzandım. Ağlamak istiyordum, zaten uzanır uzanmaz da şakaklarıma birkaç damla düşmüştü.
Siz: Allah belasını versin kötü erk*klerin. (01.02)
Siz: Yerlerde sürünsünler, aç kalsınlar, içecek su bulamasınlar.
Siz: Erk*kler kapatılsın.
Siz: Yanarak can da verebilirler???
Siz: Yaşamak istemiyorum artık aşağılık erk*klerin olduğu bu dünyada.
Siz: Artık erk*k sinek bile görmek istemiyorum.
Siz: Ya kahkar Mehmetsu ya kahkar.
Siz: İçimde kopan çığlıkları neden kimse duymuyor?
Siz: Eşek sürüsü kadar adamsınız, bi kadını bulamadınız. İtfaiyede çalışıyorum, yangına mı yetişeyim Neriman'a mı?
Siz: İçim yanıyor içim.
Siz: Ne eksiğim vardı watty kızlarından? Sen söyle anonim.
Siz: Doğuştan vanilya kokmuyorum da vanilyalı parfüm sıkıyorum diye mi?
Siz: Kimse doğuştan vanilya kokmak zorunda değildir.
Siz: Hiçbir gelin robot değildir.
Siz: Zaten daha güzel parfümler varken gittim şu vanilyaya para verdim, yanarım da ona yanarım.
Siz: Çilekli lipgloss yerine şeftalili sürdük diye mi her şey?
Siz: Çilekli dudaklarımı çok pembe yapıyor, Cennet Mahallesi Pembe'ye dönüyorum.
Siz: Vicdan nedir, o ne ulan?
Siz: Doğuştan lazerli doğmadık diye miydi her şey?
Siz: Ya da lazere giderken millete, ben doguştan lazerliyim dedim diye mi?
Siz: Bir metrelik havuzda boğulan bir yetmiş kız olmadım diye mi?
Siz: Ne yaptım gerizekalı, ne yaptım? Aile gibi yaşayalım dedim.
Siz: Bir şey söyle anonim, uyudum deme.
Siz: İçimde kopan çığlıkları sen duy.
Anonim: Sen gerçekten erkeği sansürledin mi, yoksa ben yanlış mı görüyorum? (01.20)
Anonim: Neriman kim?
Anonim: Vanilya kokusunu anlamadım, doğuştan gelen bir şey mi bilmiyorum.
Anonim: Çilekli lipgloss deme, sınavı geçememiştim.
Anonim: Lazere gidip doğuştan lazerliyim mi diyorsun?
Anonim: Sen cidden... Yani... Ben artık diyecek bir şey bulamıyorum.
Siz: Neredesin sen?
Siz: Yokluğunda gidip texting kitabının kaldığım yerinden devam edeyim dedim ama başıma bir felaket geldi... Artık daha kötüyüm...
Anonim: Ne geldi?
Anonim: İyi misin?
Siz: KIZ GİTTİ ANONİMİN ARKADAŞININ ONA YAZDIĞINDAN ŞÜPHELENDİ, YAZIKLAR OLSUN ARTIK YA... NEFRET EDERIM YANLIŞ ANLAŞILMA OLAN TEXTING KİTAPLARINDAN.
Siz: O anonim bunu hak etmedi.
Siz: İnsan ellerinden bile tanırdı ulan...
Siz: Sen ne hakla o çocuğun gözünün önünde gidip arkadaşına yavşıyorsun?
Anonim: Bu anonim bunları hak ediyor mu? (Gönderilmedi)
Anonim: Aynaya bakacak yüzüm kalmadı, kendimi sevmiyorum. (Gönderilmedi)
Anonim: Elbet gerçeği bulunur, takma kafana.
Siz: Ben watty kızı olma yoluna baş koymuş, bu yolu emin adımlarla yürümüş bir insanım.
Siz: Vanilyalı parfüm almış, soranlara doğuştan demiştim.
Siz: Lazere gitmiş ama ona da doğuştan demiştim.
Siz: Pembe'ye dönsem de çilekli lipgloss sürmüştüm.
Siz: Hiç düşmedim ama bir metrelik havuza düşseydim komşumuz Fahriye ablanın yatalak kocası gibi yerimden kımıldamazdım.
Siz: Neyim eksikti anonim? Bir şey söyle ya, haklısın de.
Anonim: Cidden bunları yaptın mı?
Siz: Daha ne yapayım? Biraz saflık, biraz da güzellikle al sana watty kızı. Güzel mi değilim yoksa?
Anonim: Hayır, güzelsin.
Anonim: Yani her kız güzeldir, herkesin farklı bir güzelliği vardır.
Siz: Ne o zaman sorun? Kesin okumadığım bir kitapta görmediğim bir özellik var.
Siz: Son zamanlarda watty kızlarına gelen bir güncelleme gelmiş olmalı.
Siz: Ama ne? Bulmak için kütüphanemi didik didik etmem lazım.
Anonim: Bu iş hastalık boyutuna ulaşmış senin, farkında mısın? Zarar veriyor sana.
Siz: Benim sorularıma cevap ver. Laf atıp durma bana, estetik burnum.
Anonim: Gerçekten mi?
Anonim: Daha yeni 18 olmadın mı sen? Nasıl yaptırdın koşa koşa?
Siz: Sus lütfen.
Anonim: Ne oldu? Neye bu kadar sinirlendin?
Siz: Aptal kız gitmiş çocuğun arkadaşına yazıyor, sen anonim misin diye.
Siz: Artık dayanamıyorum, nasıl anlamadı hâlâ katil olacağım.
Anonim: Sen çok anladın, saf. (Gönderilmedi)
Anonim: Bunu sormadım, bunun öncesini sordum.
Siz: Bir dakika bölüme ulaşmak için savaşıyorum.
Siz: Reklam geldi de.
Siz: Bildirimden yazıyorum.
Siz: Allah'ım dört bir yanımı sardı erk*kler.
Siz: Off... İkinci reklam geldi.
Siz: Öpüşüyor birileri... Bu nasıl reklam?
Siz: Aa... Öptükten sonra erk*k kızı aldattı, kız şu an bebeğini aldı gidiyor.
Siz: Reklama bak, iyice psikolojim bozuldu.
Anonim: Rica etsem şu uygulamadan çıkıp düzgünce konuşur musun? Hiçbir şey anlamıyorum dediklerinden.
Siz: Ne? Premium mu kullanıyorsun? Spotify mı burası? Premium kullanan da ne bileyim biraz şeydir...
Anonim: Anlamıyorum ya, yeter. Konudan konuya atlıyorsun.
Anonim: Anlatmıyorsan uyuyacağım
Anonim: Zaten biliyorum. (Göndedilmedi)
Siz: Hava almaya çıkınca yakışıklı kötü çocuğumu gördüm.
Anonim: Yakışıklı? (Gönderilmedi)
Anonim: Çocuğum? (Gönderilmedi)
Anonim: Ee... Komşundu ya, gerçek komşun... Normal değil mi?
Siz: Bana kötü davranıyor.
Anonim: Ne yaptı ki?
Siz: Takipçin de 120.000'i geçmiş.
Anonim: Konuya dön.
Anonim: Yazmayacağım hâlâ.
Siz: Neyse... Bana yaklaştıktan sonra gitti, başkasıylaymış bu gece.
Anonim: Kendimden hâlâ utanıyorum... (Gönderilmedi)
Anonim: Yüzüne mi dedi başkasıyla olduğunu? Bu gece?
Siz: Evet.
Anonim: Sen de tokat attın, biliyorum.
Siz: Yok, arkasından su döküp dua ettim.
Anonim: Ne yaptın? Tokat attım de.
Siz: Hiçbir şey, eve geldim çığlık attım yastığa.
Anonim: İyi yapmışsın, keşke sola da vursaydın.
Siz: Tokat atmadım, hatta watty kızı gibi öpmesini bekledim.
Anonim: Gördüm... (Gönderilmedi)
Anonim: Watty boy nasıl olur bilmiyorum ama ben de öpmek istedim. (Gönderilmedi)
Anonim: Ne yaptın, ne yaptın?
Siz: Öpseydi bir şey yapmayacaktım.
Siz: Ama açıkçası watty kızlığımı bozan bir durum var.
Anonim: Ne demek öpseydi bir şey yapmayacaktım? (Gönderilmedi)
Anonim: Benim anladığım dilden konuşur musun artık? Çıldıracağım.
Siz: Sana her şeyi açıklamak yoruyor beni... Ne olurdu anlasaydın?
Siz: Watty kızlarının ilk öpücükleri kötü çocuğa verilir, o gelene kadar kimseyi öpmemiştir.
Siz: Bu, watty kızı olmanın ilk kuralıdır.
Siz: Bende bu yok... Gitti benim iki yıl önce.
Anonim: Ben takılmazdım böyle şeylere, neye üzüldüm şimdi? (Gönderilmedi)
Anonim: Olabilir bu normal.
Anonim: Bir dakika, 16 yaşında oluyorsun, kendi isteğinle olduysa normal.
Siz: Ee yanii... Kendi isteğimle oldu tabii ki.
Siz: Şimdi ben ilk sevgilimle arkadaş olarak ayrıldım ya, sonra lise ikide Burak ile tanıştık.
Siz: Çapkındı biraz, kötü çocuk sandım.
Siz: Bileğimden çekmesine kandım.
Siz: Sonra konuştuk, sevgili olduk.
Siz: Bana iyi davranmaya başladı.
Siz: İstemiyorum dedim anlamadı.
Siz: Meğer aldattığı için çok iyi davranıyormuş zaten, kötü çocuğum benim...
Siz: Yemin ederim Burak, Emir'den daha iyiydi.
Siz: Daha kötüydü yani, kötü olması iyi burada.
Siz: Burak'tan sonra başka kötü çocuk bulamadım.
Siz: Zaten her şeyin ilki iyidir.
Siz: Gelinim Mutfakta da Fatih Ürek'ten sonra iyi olmadı.
Siz: Ben galiba yine Burak'ın Bursalı Bella'sı olacağım.
Anonim: Ne olacaksın?
Siz: Bursalı Bella'm derdi bana...
Siz: Çapkın çocuk tüm mankenleri bilir,
Siz: 90'ların mankenlerini ve onların çocuklarını bile ezbere bilir.
Anonim: Yani? Bu iyi bir şey mi?
Siz: Ne bileyim, iyi herhalde.
Siz: Sohbeti sarıyor, hakkını yiyemem.
Anonim: Off... Nasıl tokat atmazsın?
Siz: Atamadım ki...
Siz: Çok yakındı.
Anonim: Sana yakınlaştıktan sonra başka biriyleyim demiş, dayaklık işte.
Siz: Ben eski Emir'i istiyorum anonim.
Siz: Ne yaparsam geri gelir bu çocuk?
Siz: Bu şekilde giderse dayanamam.
Siz: Gerçi... Çoktan tekmeyi basmam gerekiyordu ama bir şeyler olduğunu düşünüyorum.
Siz: Bir insan aniden böyle değişemez.
Anonim: Atsaydın tokat düzelirdi, kaybettin şansını.
Siz: Atamam.
Anonim: NEDEN?
Siz: Söyleyemem, utanıyorum.
Anonim: O kadar şey söyledin ki utanılacak...
Siz: Neyse, battı balık yan gider.
Siz: Tokat atmadım ama atmam gerekiyordu.
Siz: Bu bir kitap sahnesi olsaydı kıza içimden söverdim, yazar üzülmesin diye yorum atmazdım.
Siz: Yani tam sövülecek hâldeyim.
Siz: Zaten Eylem uyarmıştı çok linç yerim diye.
Anonim: Sadede gel artık.
Siz: Tokat atmak istedim ama atamadım.
Anonim: NİYE?
Anonim: Bugün söylersin umarım.
Siz: Bana bir şeyler oluyor anonim...
Anonim: Can çekiştin kızım, söylesene artık.
Siz: Çünkü...
Meyra yazıyor...
Meyra çevrimiçi.
Meyra yazıyor...
Siz: Çünkü sanırım... Yani, bilmiyorum.
Siz: Ben de öpmek istemiş olabilirim.
Siz: Biraz.
Görüldü ✔️✔️
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro