Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

#27

Kitapvekahve: Sana inanmıyorum. (23.27)

Kitapvekahve: Kesin 30 yaşındasın.

Kitapvekahve: Eşim geldi yazma.

Yigitalptekin: Eşin geldi? (23.44)

Kitapvekahve: Ciddi duracağım demiştim, duramadım.

Kitapvekahve: Off...

Kitapvekahve: Neyse, ciddi söylüyorum ki 30 yaşındaki biriyle konuşmak rahatsız hissettirdi.

Kitapvekahve: O yüzden kendine iyi bak, umarım en yakın zamanda yeni hikayelerinde görüşürüz.

Yigitalptekin: Ya sabır...

Yigitalptekin: 30 yaşında falan değilim, şakaydı.

Kitapvekahve: Kimlik at diyeceğim, atılmıyor burada fotoğraf.

Kitapvekahve: Burası kasıyor, geçelim mi başka yerlere?

Yigitalptekin: Otuz yaşındaki adamla konuşmam dedikten sonra attığın mesaja bak.

Kitapvekahve: Hani değildin? Lütfen artık kandırmayın beni...

Yigitalptekin: 05**... yaz şuna, eğer istersen.

Kitapvekahve: Nereden bileceğim beni kandırmadığını?

Kitapvekahve: Ya bu numara bir polise ya da askere aitse?

Kitapvekahve: Hep öyle olur... Öylesine yazdığın kişi polis, asker çıkar.

Yigitalptekin: Ne oldu? Artık klişe yaşamak istemiyor musun?

Kitapvekahve: Yok, yazacağım belki çıkar diye.

Kitapvekahve: Lütfen, lütfen, lütfen... Çıksın...

Yigitalptekin: Sen iyice balataları sıyırdın.

Yigitalptekin: Sanki polis çıksa ne olacak.

Yigitalptekin: Kusura bakmayın der geçersin.

Kitapvekahve: Kitaplarda polis olduğunu bilmedikleri numaraya selam yazmıyorlar

Kitapvekahve: Dalga geçiyorlar ki kitap devam etsin... Bir şeyi de ben söylemeden anla.

Yigitalptekin: Hadi, yazmıyorsan uyuyacağım.

Kitapvekahve: Tamam, bekle.

Kopyaladığım numarayı rehberime kaydederek adına baktım, yoktu. Profiline baktım, yoktu. Hoş, o beni hâlâ kaydetmemişti...

Siz: Hey hintli.

Yiğit: Yanlış numara oldu herhalde.

Siz: Ay polis misiniz?

Siz: Neden dalga geçmedim ki...

Siz: Polis Bey vur kelepçeyi, hak ettim.

Yiğit: Sen gerçekten salaksın.

Yiğit: Ne hemen atlıyorsun kızım? Ayrıca hintli ne Allah aşkına?

Siz: Neyse...

Siz: Hadi kaydet, profiline bakayım.

Yiğit: Kaydettim zaten.

Siz: Hani profil? Durum?

Yiğit: Burası gelişmiş bir uygulama hatırlatırım.

Yiğit: Fotoğraf gönderiliyor hem de tek seferlik bile... Ekran görüntüsü de alamıyorsun.

Yiğit: Mesajlar geri çekilebiliyor.

Yiğit: Ve profilini istediğin kişiye gizleyebiliyorsun.

Siz: Ama bu haksızlık, ben gizlemedim sana, artık beni gördün.

Siz: Ben salağım.

Siz: Sana saçmaladıktan sonra yüzümü gösterdim.

Siz: Ama unuttum... Gerçekten unuttum.

Siz: Bu sefer gerçekten konuşamayız.

Siz: Kendine iyi bak.

Bu kişiyi engellediniz. Engeli kaldırmak için dokunun.

Yiğit: Ya saçmalama. (İletilmedi)

Yiğit: Niye engelledin hemen? (İletilmedi)

Yiğit: Ya sanki tanımıyorum... (İletilmedi)

Yiğit: Delirttin beni de, iletilmediği halde yazıyorum. (İletilmedi)

Sıkıntıyla inleyerek yüzümü yastığa bastırdım. Utanıyordum, belki de çoktan profilimin ekran görüntüsünü almıştı ve yayacaktı.

Kitaplardaki gibi...

"Hay kitabına tüküreyim," diyerek kafamı yastığa vurdum. "Merakından başına geliyor, ne geliyorsa."

Telefonum titrediğinde elime alarak mesaja tıkladım, ne de olsa görüldü diye bir şey yoktu.

Yigitalptekin: Açsana engeli.

Yigitalptekin: Görmedim bir şey kızım, basmadım bile üzerine.

Kitapvekahve: Buradan da engellemek istemiyorum, yazma.

Kitapvekahve: Sil uygulamayı hatta, burası benim rahat olduğum bir yerdi. Bırak rahat kalayım.

Yigitalptekin: Artık numaran bende var, istersem başka birinden de yazabilirim.

Yigitalptekin: Aç şu engeli.

Kitapvekahve: Bir de tehdit ediyor... Allah'ım bu başıma gelenler ne... Ben bunları istiyordum ama çok da gerek yokmuş...

Kitapvekahve: Senin de numaran bende var, yazarsam panona yerler seni.

Yigitalptekin: O benim numaram değildi, yiyebilirler.

Kitapvekahve: Bir de kandırıldım.

Kitapvekahve: Ağlıyorum, mutlu musun?

Yigitalptekin: Ciddi misin?

Kitapvekahve: Hayır.

Yigitalptekin: Evdeki diğer telefondu, yani o da benim sayılır ama yayılması çok da umrumda değil.

Kitapvekahve: Bayılacağım ve bir gören olmaz, sorun yok.

Yigitalptekin: Engeli açıyor musun yoksa başka numaradan yazayım mı?

Kitapvekahve: Taciz etme beni ya, istemiyorum.

Yigitalptekin: Sadece konuşmak istemiştim.

Yigitalptekin: Taciz diyecek kadar rahatsız olduysan kalsın, iyi geceler.

Kitapvekahve: Salak mıyım ben? Beş yıldır bu kitapları okuyorum diyorum sana, yemem bu manipülasyonları...

Kitapvekahve: Hey yavrum hey... Sen giderken ben dönüyordum. (00.54)

Kitapvekahve: Nereye gittin? (01.10)

Kitapvekahve: Yemedim ama açacağım engeli.

Kitapvekahve: Kitap devam etsin diye.

Kitapvekahve: Yanlış anlama, seninle alakası yok.

Uygulamadan çıktıktan sonra diğerine geçerek engelini kaldırdım, son görülmesi en son konuştuğumuz zamanla aynıydı.

Siz: Neyse, profilimi gizledim.

Siz: Adımı da bilmiyorsun, en azından isim yerinde adım yoktu.

Yiğit: Anlamadım kar tanesi.

Siz: Sonunda... Bildiğin bir şey çıktı.

Siz: Ama kar tanesi de yok. Boş orası.

Yiğit: Anlamadım boşluk.

Siz: Neyse... Kimlik at, yaşına bakacağım.

Yiğit: Olmaz.

Siz: Fotoğrafına meraklı değilim, adın soyadınla birlikte doğum tarihini görsem yeterli.

Yiğit: Yine olmaz.

Siz: Yılını at bana, göreceğim. 30 yaşında biriyle konuşmak istemiyorum.

Yiğit: Gerçekten 30 yaşında değilim, bir daha sana şaka yapan ne olsun...

Siz: Ne olsun?

Yiğit: 20'lerdeyim.

Siz: Ya 29'san?

Yiğit: 25'ten aşağı.

Siz: Yemin et.

Yiğit: Ya sabır... Yemin desem inanacak mısın? Umarım her yemin ettirdiğine inanmıyorsundur.

Siz: Aslında inanıyordum.

Siz: Ama boşa yemin edilmez.

Yiğit: Tamam, yemin ederim. 25'in altındayım.

Siz: Avukatsan... 23 yaşında mezun olsan, bir yıl yapsan... 24 yaşındasın bence.

Siz: 6 yaş büyüksün, bilemedim yine de fazla geldi.

Yiğit: Nikahına mı alacaksın? Sadece konuşuyoruz.

Siz: Ağabey diyeyim o zaman.

Siz: Yiğit ağabey.

Yiğit: Hey hintli desen daha iyiydi.

Siz: Artık ağabeyimsin.

Siz: Arkadaşın var mı yakışıklı? Söyle de anonimden yazsın.

Yiğit: Yok arkadaşım falan.

Siz: Düşün biraz, belki vardır. At numarasını ben yazayım, gözlerimiz kapalı buluşuruz.

Yiğit: Sen hiç ciddi olmaz mısın?

Siz: Vicdan nedir, o ne ulan?

Siz: Pardon. Ciddiyet nedir, o ne ulan?

Yiğit: Neyse, yaşımı az çok tahmin ettiğine göre sorun yok.

Yiğit: Konuşabilirsin.

Siz: Ama yüzümü gördün.

Siz: Ya karşılaşırsak bir yerde?

Yiğit: Kesin karşılşamıyoruz. (Gönderilmedi)

Yiğit: Sanmıyorum.

Siz: Nasıl bu kadar eminsin?

Yiğit: Eminim demedim, sanmıyorum dedim.

Siz: Ben neden seni göremiyorum?

Siz: Takipçin 105.000 oldu.

Siz: Hâlâ bölüm istiyorlar.

Siz: Yeni bir hikaye yaz o zaman, insanlara bir şeyleri telafi et.

Yiğit: Konu buraya nasıl geldi?

Siz: Bilmiyorum, üzülüyorum.

Siz: Okumak istiyorum senden bir şeyler.

Yiğit: Okuyorsun şu an.

Siz: Mesaj değil, kitap.

Siz: Çok değil, 40 bölümlük bir şeyler yaz bari...

Siz: Diğer kitabında çok ısrar ederdim ama sonunu öğrendiğim için vazgeçtim.

Siz: Yeni bir şeyler yaz.

Yiğit: İstemiyorum ve zaten vaktim de yok.

Siz: Kısa hikaye yaz.

Siz: Ama bir şeyler yaz.

Yiğit: Artık yazmayı bıraktım.

Siz: Ne?

Siz: Sadece o kitabı bırakmamış mıydın?

Siz: Ne demek yazmayı bıraktın?

Yiğit: Öyle işte.

Yiğit: Sadece bir hobiydi ve bitti.

Siz: Hobi falan değildi, basit değildi.

Yiğit: Basitti.

Yiğit: Hatta sabah erken kalkacağım.

Yiğit: İyi geceler. (01.46)

Yiğit çevrimdışı.

Siz: İyi geceler.

Siz: Kaçabilirsin şimdilik.


Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro