beş
"Ne demek gelinlik giymeyeceğim?" annemin bağırmasını engellemek için yapabileceğim hiçbir şey yoktu sanırım.
Onu takmadan dolaptan kıyafet seçiyordum. Bu akşam Zayn beni ailesi ile tanıştıracaktı. Önce o benim evime geldi, şimdi de ben gidecektim.
İkimiz de acılarımızdan kurtulmak için yapıyorduk bunu ve bazı şeyleri zorla da olsa yapmak zorundaydık.
"Sana diyorum, Val. Gelinlik giyeceksin!"
"İstemiyorum diyorum!"
"Pijama takımınla mı evlenmeyi düşünüyorsun!"
"Anne yeter bağırma."
"O zaman sende çıldırtma beni..Al şu dergiden model bak." dedi ve elinde tuttuğu dergiyi gözüme soktu.
"Model bakmaya gerek yok. Düz beyaz bir elbise giyeceğim. Abartıya gerek yok."
"Aman tanrım..Sanki kırk yaşında! Öldürecek bu kız beni!" Kendi kendine ayılıp bayılmasına başlarken ona göz devirdim.
"Yaşıtların saraylarda düğün hayali kurarken, gelinlik bile giymiyorsun, neden böylesin?"
"Çünkü yaşıtlarım ailesinden kaçmak için evlenmiyor!" diye bağırdım bütün hırsımla.
Birkaç saniye sonra sakinleşirken ne dediğimi fark ettim.
"Ne dedin sen?" Annemin gözleri büyürken durumu toparlamaya çalıştım.
"Sen sevmiyor muydun bu adamı?"
"Seviyorum, öyle demek istemedim. Yani..Beni çok sinirlendiriyorsunuz."
Annem çok umursamadan söylene söylene odamdan çıktı. Aşağıya inerken bile bağırma sesi geliyordu.
Çok az kaldı.
Kurtuluyorum.
Dolaptan giyebileceğim en uygun parçaları alıp yatağa serdim. Beni beğenmelerini istiyordum, bunun için dış görünüşümün de güzel olması gerekiyordu. Abartısız ama şık olmak istiyordum.
Kıyafetleri alıp giyindim. Boy aynasından kendime baktığımda hoş gözüküyordum.
Güzeldim işte.
◇◇◇
Zayn ile birlikte arabada gidiyorduk. Arabayı sürdüğünden beri selamlaşmanın dışında bir şey konuşmamıştık.
"Nasılsın?" diye sordum. Konuşalım istiyordum, sıkıldım.
"İyilik sen?" dedi yola bakarak.
"İyiyim..Javadd nasıl?"
"O da iyi."
Anlaşılan konuşacağı yoktu. Bu biraz moralimi bozmuştu. Evlenmeyi isteyen oydu ama çok soğuk davranıyordu. Belki de heyecanlı ve şaşkındı. İki gün önce tandığı birine ailesini tanıştırıyordu. Anlamaya çalışıyordum.
"Yarın sabah nikah için gün almaya gidelim. Annemlerin evini göreceksin birazdan, bahçesi çok büyük düğünü orada yapmayı düşünüyorum. Ne düşünüyorsun?"
"Nasıl istiyorsan öyle olsun. Bir an önce bitsin bu iş." dedim omuz silkerek. Şaşkınlıkla bana baktı.
Söylüyordum ama anlamıyor sanırım. Ben bir an önce ailemden kurtulmak istiyordum.
"Aile içinde olur, kimleri çağıracaksın?"
"Akrabalarımı istemiyorum. Yakın olduğum üç tane kuzenim var birkaç tane de arkadaşım. Annem babam gelirse gelirler."
"Nasıl yani? Ailen gelmemeyi mi düşünüyor?"
"Aramız iyi değil. Söyledim." dedim iç çekerek.
"Karşı mı çıktılar evliliğe? Dün yemekte sakinlerdi.."
Gözlerimi kapattım ve sabırla cevap vermedim. "Benim için başka hayalleri vardı. Yurt dışına gönderip birkaç üniversite daha bitirip onların bulduğu işte çalışmamı ve onların bulduğu bir adamla evlenmemi isterlerdi."
"O gün de bunun için mi ağlıyordun?"
"Evet."
"Ya vazgeçersen, ailene kızgın olduğun için evleniyorsun..Onlardan kaçmak için. Ya onlara olan sinirin geçerse."
"Zayn." dedim kararlı sesimle. "Bu bir günlük olay değil. Onlara olan nefretim, kırgınlıklarım çok eskiye dayanıyor. Ayrıca anlık bir kızgınlıkla hayati bir karar verip kimseyi yarı yolda bırakmam."
Kendimden emin konuştuğumda bu kararlılığıma o da inanmıştı.
"Çalışmayı düşünüyor musun? Yani gelecekle ilgili hayallerin vardır muhakkak."
"Evet istiyordum. Hukuk mezunuyum ama ailemin zoruyla okuduğum için avukatlık yapmayacağım..Bilmiyorum şu an bir planım yok."
"Anlıyorum. Seni engellemeyeceğim, ama Javadd sana alışana kadar, iş konusunu ertelesen?"
Oğlu için soruyordu. Beni tanımak istiyordu. Benimle böyle kendim hakkında sohbet ettiğim tek kişi olduğu için güzel bir andı benim adıma.
Haklıydı. Oğlunun bana alışması gerekiyordu. Onun için evlenecekti benimle.
"Tamam." dedim gülümseyerek.
Konuşa konuşa geldiğimiz için yol çabuk bitmişti. Bahçe girişli bir evin önünde durduğumuzda kalbim heyecanla çarpmaya başladı.
"Durumu biliyorlar. Karşı çıkmadılar, sadece bu kadar hızlı olmasına şaşkınlar. Pot kırma tamam mı?"
Kafamı sallarken aynı anda arabadan indik. Heyecanlıydım.
Evin önüne geldiğimizde Zayn zili çaldı, kapıyı annesi açtı. Kocaman bir aile karşıladı beni. Kız kardeşleri, babası, annesi, erkek kuzeni ve minik Javadd.
Bir çocuğun bu yaşta bile havalı ve yakışıklı olması nasıl mümkün oluyordu anlamıyorum.
Babasını görünce dedesinin elini bıraktı ve koşarak Zayn'in kucağına atladı. Zayn onu koltuk altlarından yakalayarak kucağına aldı.
"Hoşgeldiniz." dedi herkes bize.
Herkes ile tek tek el sıkıştım ve selamlaşıp isimlerini öğrendim.
"İçeri geçin."
Zayn'i takip ederek gittikleri yere gittim. Herkes salona geçti, sonra yavaş yavaş masaya oturduk. Zayn yanıma geçmişti. Oğlu da inmiyordu kucağından. Yemek servisi yapılırken Javadd ile bakıştık. Uzun uzun beni inceliyordu. Ben de ona gülümseyerek bakıyordum.
Zayn bakışmamızı fark etmiş olacak ki sohbeti başlattı.
"Neler yaptınız?"
"Seninki hiçbir şey yemedi bugün. Çok ısrar ettik ama sadece süt içti." dedi Doniya, kız kardeşiydi.
Annesi tabaklarımıza servis yaparken Zayn'e baktım. Telaşla oğluna baktı.
"Hasta mısın? Neden yemek yemedin oğlum?" Gözlerindeki panik duygusu dikkatimi çekmişti.
"Canım istemedi baba. Seni özledim."
Kollarını babasının boynuna sardığında Zayn göz ucuyla bana baktı. "O zaman şimd yiyeceksin tamam mı?"
Javadd başını sallarken bir süre sessizce herkes yemeğini yedi. Yemeğin ortalarında muhabbete başlanmıştı.
"Düğünü ayarladınız mı?" diye sordu babası.
Zayn'e baktım. Umarım o cevap verirdi. Çatalımı masaya bıraktım ve onlara baktım.
"Yarın gün almaya gideceğiz. Burada yapmayı düşünüyoruz. Bahçe yeteri kadar büyük." dedi ve Javadd'ın ağzına bir lokma daha yemek verdi.
"Ne zaman tanıştınız?" diye sordu kuzeni.
Direkt bana doğru sorduğu için Zayn'in sözümü çalma şansı yoktu. Ama ben panikten titriyordum ve ellerim bembeyaz olmuş buz kesmişti.
"Şey, biz-" diye başladığımda lafımı Zayn kesti.
"Ortak arkadaşlarımız vardı, öyle tanıştık. Uzun zamandır arkadaştık ama evlenmeye yeni karar verdik." dediğinde derin bir iç çektim.
Teşekkürler.
"Evet, öyle." diye onayladım.
"Javadd seni çok sevdi baksana, gülüyor." dedi Doniya.
Kafamı ona çevirdiğimde gerçekten bana gülümsüyordu.
"Böyle bir yakışıklının bana gülümsemesi bir şereftir!" dedim şakacı bir ciddiyetle.
Javadd kocaman bir kahkaha attı. Çok hoşuna gitmişti. Onun gülümsemesi herkesi güldürmüştü.
"Bebeğim, doyduysan in hadi. Televizyon izleyebilirsin sıkıldıysan." dedi Zayn oğlunun saçlarını karıştırarak.
Kafasını sallayıp kucağından indi ve içeri doğru kayboldu.
Sanki herkes onun gitmesini bekliyormuş gibi ciddiyet ve gerginlik kapladı masayı.
"Nasıl bir sorumluluk aldığını biliyorsun değil mi?" dedi Babası.
Zayn'e baktım. Sonra herkese. Bütün masa bana bakıyordu. "Herkese samimi olmaz. Ama sana uysal davranıyor." dedi Javadd'ı göstererek.
"Sen annesiz büyümüş bir çocuğun sorumluluğunu alıyorsun, iyi düşündünüz mü?" dedi ikimize bakarak.
Hayır tabiki düşünmedik.
Sigara içerken bana evlenelim demişti.
Ama buna ihtiyacımız vardı.
Ve ben o çocuğa layık olmaya çalışacağımdan emindim. Kendime güveniyordum.
"Ben elimden geleni yapacağım. Onu mutlu etmek ve kalbindeki o doldurulması imkansız olan boşluğu yumuşatmak için her şeyi yapacağım. Bana güvenin lütfen."
Dedikten sonra içtenlikle gülümseyerek elimi sıktı.
"Ben de ona güveniyorum. Doğru olanı yapıyoruz eminim." dedi Zayn bana destek olarak.
Şimdi herkes daha da rahatlamıştı.
Ve ben de.
###
da da da dannn
çok güzel annecim çok güzelll♡
javadd bebegimmmm 😍😍😍👅
+++
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro