elli
"Evet bebeğim şimdi onu iki ile çarp."
"Buldum!!"
Javadd büyük bir heyecanla bulduğu sonucu defterine yazarken gülümseyerek onu izledim. Matematik dersini çok seviyordu garip bir şekilde. Çok akıllıydı oğlum.
"Annee bu bitince oyun oynayabilir miyim?"
"Oynayabilirsin bebeğim."
Saçlarından öptükten sonra onu izlemeye devam ettim. O dersini bitirince yemek yiyecektik. Bu yüzden kalktım ve tabakları hazırlamak için mutfağa doğru ilerledim.
Mutfaktan içeri girdiğimde Zayn arkası bana dönük bir şekilde telefonda konuşuyordu.
Bu aralar çok sık telefon araması ve mesaj geliyordu zaten. Sinirleniyordum.
"Ben sana beni arama demiyor muyum?" dedi konuştuğu kişiye.
Sinirden patlayacak hale gelmiştim ve yanaklarım kızarmıştı.
"Ya-"
Tam konuşmaya devam ederken arkasını döndü ve beni görünce şaşkınlıkla panikledi.
"Tamam, Harry, kapat."
Yalancı.
Telefonu kapattı ve sahte olduğuna yemin edebileceğim bir gülümseme ile yaklaştı.
Kafasını patlatmak istiyordum. Lanet olsun, çok sinir bozucuydu.
"Kiminle konuşuyordun?" diye sordum bilerek.
"Duydun ya, Harry ile."
"Hı hı," dedim tripli bir şekilde. Onu itip dolabı açtım ve tabakları çıkardım.
"Ne oluyor sana?"
"Bir şey olduğu yok."
"Ne bu tripler?"
Sinirle arkamı döndüm.
"Yok dedim ya!"
"Bağırma bana."
"Bağırırsam ne olur?!"
"Valeria, haddini aşıyorsun."
"Ben mi aşıyorum?" neredeyse ağlayacaktım.
"Günlerdir gizli gizli telefonda konuşuyorsun, biriyle mesajlaşıyorsun. Ben sinirlenince de haddimi mi aşıyorum?"
"Off," Benim gibi sinirli bir şekilde söylendi ve mutfaktan çıktı.
Aptal.
Ben sanki salaktım anlamayacak kadar.
Bir işler çeviriyordu.
Neyse ağlayamayacağım.
Gelen yaşları sıktım ve kendimi tutup işime döndüm. Kafasına tavayla vurmak istiyordum. Gıcık.
Kısa bir süre sonra Javadd defterini ve kalemlerini toplayıp odasında çıktı. Ben de masayı kurmuştum.
"Javadd ellerini yıka masaya gel bebeğim."
İkimizin tabaklarını doldurduktan sonra Zayn'in tabağını boş bıraktım. Bir de ona yemek koyacak değildim.
Javadd koşarak masaya geldi ve kollarını kıvırıp yemeğine başladı. Zayn de yerine oturdu. Önce boş tabağına sonra bana baktı. Hiç görmemiş gibi yaparak yemeğimi yemeye başladım.
Homurdana homurdana kendi yemeğini tencereden doldurup, bana öldürücü bakışlarını yolladı.
Onu takmadan zevkle yemeğimi yemeye devam ettim.
Ne çevirdiğini öğrenmeliydim. Çünkü bu normal değildi, sürekli mesaj sesleri, sürekli gizli gizli telefon konuşmaları..
Eğer aynı şeyi ben yapsaydım, büyük ihtimalle şu zamana kadar kıyameti koparırdı. Ben susuyorsam eğer zaten yeni başlamış ilişkimize zarar vermemek için susuyordum.
+
Son zamanlarda yaşadığım sıkıntıların beni fazla çıldırttığı için Zayn'e haksızlık ediyor olabilir miydim?
Sakin kafayla düşününce Zayn'in düşündüğüm gibi bir şey yapmayacağına inanmıştım. Başka bir sorunu vardı ama benimle ilgili olsa anlatırdı diye düşünüyorum.
Tartıştığımız için aramız soğuktu bugün. Ama ben ondan uzak kalmak istemiyordum ki.
Salonda tek başıma oturuyordum. Sıkıldığım için kalkıp yatak odasına ilerledim. Javadd çoktan uyumuştu.
Odaya girdiğimde Zayn yatağa uzanmış bilgisayarla ilgileniyordu. Kapı eşiğine yaslanmış onu izliyordum.
Ona sinirliydim ama hemen yumuşamıştım. Çünkü çok seviyordum.
Beni fark edince bilgisayarın kapağını kapattı ve yanına çağırdı.
"Gelsene."
Gülümseyip yatağa doğru ilerledim ve kucağına tırmandım. Kollarımı omuzlarına sarıp yanağından öptüm.
"Bir sorun mu var?" diye sordum.
"Hayır. Neden ki?"
"Şu sürekli telefon görüşmelerin.."
"Valeria,"
Sabırla bir nefes aldı ve alnımdan öptü. Çok seviyordum bana böyle davranmasını, içimi ısıtıyor ve beni yumuşacık ediyordu.
Bir şey diyecekti, ama sonra vazgeçip ağzını kapattı. "İş ile ilgili gerçekten."
"Peki,"
Daha fazla bu konu hakkında konuşmak istemiyordum. Belki ben fazla büyütüyorumdur.
Ona yaklaşıp dudaklarına uzandım. Onunla öpüşmek dünyanın en güzel şeyiydi. Yavaş ama tutkulu öpüyordu beni. Ellerini belime sardı, ben de kendimi ona daha çok itip karnına doğru çıktım.
Yavaşça tişörtüne uzandığımda dudaklarımızı ayırdı.
"Hadi uyuyalım."
Ne?
Dehşete düşmüş gibi ona bakmaya başlamıştım. Neydi şimdi bu? O çarşafı kaldırıp altına girerken ben hala boş boş ona bakıyordum.
"Işığı kapatır mısın?"
İkinci şokumu yaşarken yerimden kalkmak için kendimi zorladım ama Zayn'in tavırları bunu imkansız kılmıştı.
Sinirden gözlerim dolmuş bir şekilde ayağa kalktım ve ışığı kapatıp yatakta kendi tarafıma geçtim. Niye böyle oldu ki şimdi?
Zayn bana sırtını dönmüş yatarken ben de ona sırtımı döndüm.
Benden bu kadardı, daha fazlasına kafamın basacağını sanmıyordum. Acilen destek almalıydım yoksa üşütecektim.
Bu işlerden anlayacağını düşündüğüm bir insan vardı, o da tanışalı birkaç gün olan Kaia. Yani..Belki ona anlatsam rahatlardım hiç olmazsa. Ama ne diyebilirdim ki?
Parkta tanıştıktan sonra bir kez görüşmüştük sadece. Hem şimdi mesaj atsam uyuyor olabilirdi.
Şansımı denemek adına komodinin üstünde duran telefonumu aldım ve mesajlara girip Kaia'nın adını buldum. Acaba kızar mıydı?
valeria: kaia müsait misin?
Beklemediğim bir hızda cevap gelince sevinmiştim.
kaia: eveetttt
valeria: yarın buluşalım mı
kaia: olur tabii
kaia: ama oğlan hasta dışarı çıkamam sen bana gel
valeria: tamam
kaia: bir şey mi oldu
valeria: evet
kaia: şu anlattığın şey mi
valeria: hayır ama birazcık onla alakalı da olabilir
kaia: hayatım enişte kalkmıyorsa ben napiyim yani
valeria: kaia!
Kendimi tutamayıp gülerken bir yandan da üzülmüştüm.
kaia: aman tamam be
kaia: adresi atarım yarın gelirsin
valeria: tamam♡
Kendi kendime gülmeye devam edip yan tuşundan telefonu kapattım ve geri yerine koydum.
Gözlerimi kapatmaya yakın, Zayn bir kolunu karnıma sardı ve yüzünü boyun boşluğuma yasladı. Gözlerimi kapatıp, elimi, karnıma sarılı elinin üstüne koydum.
Sırtımı göğsüne yaslayıp tamamen ona sokuldum.
Hem derdimdi hem de ilacım oydu.
+
Aynanın karşısında saçlarımı tararken Zayn de pantolonunu giyinmiş gömleğini ilikliyordu.
"Okuldan sonra annemlere gidersiniz. Dedesini özlemiş."
"Olur."
Ve sonra, yatağın üstünde duran telefonundan bildirim sesi geldi.
Zayn hiç duymamış gibi giyinmeye devam etti.
Sakinim, sakinim, sakinim.
Sinirlenmiyorum ki.
Tepkimi belli etmek için önünde oturduğum aynalı masaya vurarak yerimden kalktım. Hiçbir şey demeden yatak odasından çıktım ve salona indim.
Birkaç dakika sonra Zayn de indi. Ben aptal gibi olayı büyüttüğümü düşünerek tepki vermemeye çalışıyordum ama ben de insanım, bu kadar gizeme kimse dayanamazdı.
"Çıkıyorum ben."
Öpmek için dudaklarıma uzandığında yüzümü çevirdim. Bozulmuştu. İyi oldu, benim günlerdir yaşadıklarımın yanında bu azdı bile.
"Güle güle." dedim gülümseyerek.
Onu kapıya kadar uğurladıktan sonra ben de hızla ayakkabılarımı giyip çantamı da aldıktan sonra evden çıktım.
Kaia'nın attığı adrese doğru gidiyordum.
Kafam çok doluydu, Zayn'in tavırları beni delirtecekti. Bir yakındı bir uzaktı. Bana bunu niye yapıyor anlamıyordum. Ama ben eminim ki, yaptıklarının beni etkilediğini düşünmüyordu. Bilinçsizce hareket ediyordu.
Doğru ev olduğuna emin olduktan sonra zili çaldım ve birkaç saniye bekledim.
Kaia neşe dolu bir ifadeyle kapıyı açtı ve beni içeri çekip sarıldı.
"Selam yıkık,"
Kendisi bana bu lakabı takmıştı. Tam bana uyan bir şeydi..
"Sana da selam."
Kollarımı çektikten sonra beni salona yönlendirdi. "Geç sen."
Salona girdikten sonra, halının üstünde oyuncaklarıyla kendi kendine oynayan kız çocuğunu gördüm.
Beni görünce şaşkınlıkla bana baktı. Sonra annesine döndü.
"Valeria ablanla tanışmak ister misin bebeğim?" dedi Kaia kızını kucağına alırken. Ama o hala bana şaşkın şaşkın bakmaya devam ediyordu. İlk gördüğümde arabasının içinde uyuyordu. Bu yüzden daha tanışmamıştık.
Koltuğa oturdum ve ona içtenlikle gülerek bakmaya devam ettim. Beni inceliyordu.
Önce annesinin kucağına saklandı. Ne kadar güzel bir kızdı böyle. Aynı Kaia'ya benziyordu.
"Biraz dursun sonra üstüne atlar merak etme. Eve misafir gelince ufak bir şok yaşıyor.." dedi Kaia göz devirerek.
"Merhaba Zaia," dedim yanağından öperek.
Annesi onu tekrar yere bıraktı ve yanıma oturdu.
"Ee, anlat hadi çok merak ettim."
Heyecanlı bir nefes aldım ve ona döndüm.
"Anlatacağım ama gülme."
"Söz veremem."
"Yaa,"
"Tamam, tamam hadi."
O sırada Zaia ağzında emziği ile oynarken küçük ellerini dizime koyup bana bakmaya başladı. Bir an içim kötü olsa da şu an için bunu düşünmemeye çalıştım.
"Zayn bana soğuk davranmaya başladı."
"Nasıl soğuk?"
"Yani soğuk dediğim, aramız iyi ama bir mesafe var sanki."
"Ne diyorsun hayatım? Kafan mı karışık senin?"
"Beni anlarsın sanmıştım."
"Anlatsan anlayabilirdim.."
Kollarıma birbirine bağlayıp sakinleşmeye çalıştım. Ben bile kendimi anlamıyorum ki.
"Ya, birkaç gündür sürekli telefonda konuşuyor, mesajlaşıyor. Ama ben gelince hemen kapatıyor."
"Ne!"
Konuşmamızın ciddiyeti, dizime yapışan Zaia'nın kahkahası ile bölünmüştü.
"Kızım baştan söylesene şunu!!"
"Öyle işte. Ben sorunca da geçiştiriyor." neredeyse ağlayacaktım.
Kaia kızının kulaklarını kapattı ve bana döndü. "Pezevenk, aldatıyor olmasın?"
"Deme öyle. Hem yapmaz ki."
"Ne biliyorsun? Hem aranız nasıl?"
"Dedim ya."
"Öyle değil salak," dedi kaş göz işareti yaparak. "Şey işte, söylettirme çocuğumun yanına."
Ne sormak istediğini anlayınca yanaklarımın kızarmasına engel olamadım.
"Çocuğumun olmadığını öğrenmeden önce.."
"Ohoo, kesin aldatıyor kızım."
"Nasıl anlayacağım peki?"
Havalı bir şekilde saçlarını savurdu ve güldü. "Sen bana güven tatlım."
Pek güvenemiyorum ama..Şu an başka çarem yok gibi duruyordu çünkü benim kafam böyle şeylere basmıyordu.
"Güveniyorum."
"O zaman operasyon başlasın!"
Uzattığı eline çak yaptım ve bizi görüp avucunu açan Zaia'ya kahkaha attım.
+++
YA YA YAAA
ÇOK TATLI OLMADILAR MIIII
canım kızlarımı kanka yapmak çok istiyordum aynı biz değil mi lan @zainftme
eeee nasıl gidiyorrrr
yorum yapın bb
♡♡♡
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro