Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

୨91୧

200K🌻

Ve son 20 bölüm🤝🏻

⋆ ˚。⋆୨୧˚

01.23

Kucağında pışpışlayarak uyuttuğu kızının tombul yüzüne tebessümle bakarken dişlerini birbirine sürtüyordu Jimin.Dudakları minik bebeğinin yumuşak tenine öpücükler bırakmak için karıncalanıyordu fakat gece gece uykusunu kaçırma niyeti yoktu.

"Nahif bir kelebeğe sahibim.." minnetle fısıldayarak kızının göğsüne koyduğu elini tutup başını eğerek eldivenin üzerinden öptü.Kalbine bir kapsül misali düşmüştü Yeosin ve kabartarak göğüs kafesini daraltıyordu.

"...parlak yıldızım." mutlulukla mırıldanarak göğsüne yasladığı kızını şefkatle iyice sardı.Aylar öncesini düşündükçe kızına peşi sıra hitaplar dizmek istiyordu.

Hamileliğini öğrendiğinde tamamiyle karanlığa çekilmişti,çaresiz ve yalnızdı.Fakat zamanla o karanlığın içerisinde gittikçe parıldayan küçük bir yıldızı gördü,ona tutunarak dilekler diledi.Ve şimdi aydınlıktaydı,dilekleri kabul görmüş,yıldızı kucağına düşmüştü.

Ailesiyle barışık,kızının babasıyla aynı yataktaydı.

Beşiğe dönük olduğu için arkasındaki bedeni göremiyordu ancak düzenli nefeslerini işittiğinden rahattı.Birkaç gecedir Jungkook'un uyanmasına izin vermeden kızının aç ağlayışlarına uyanıyordu,bunun için mutluydu aksi halde uzun beden izin vermez uyuması için direttirdi.

"Gel bakalım."

Kısık tınısıyla konuşup Yeosin'i sarsmamaya dikkat ederek hassaslıkla kaldırıp omuzuna yatırdı ve sırtını okşamaya başlayarak gazını çıkarmaya çalıştı.

Bu esnada komidinin üzerinde ekranı yanan telefonu loş ışıkta odağı oldu.Ekran açık kalınca düşen bildirimlerin arkası kesilmedi.

Yeosin doğduğundan beri sessizde olan telefonundan ses için gerilmese bile dur durak bileimeyen bildirimler içine şüphe düşürmüştü.

Birkaç dakikanın ardından omuzundaki küçük bedenin ağzından çıkan geğirmelerle rahatlayıp yavaşça kızını yatırır pozisyona getirdi.Uzanarak beşiğe yerleştirdiği bedenin üzerini kapatırken vakit kaybetmeden telefonunu alıp yan dönerek yorganı üstüne çekip sırtını yatağa yasladı.

Şifresini açmadan önce başını çevirerek yanındaki bedene baktı.Kendisine dönük bir şekilde saçları dağılmış halde aralık dudaklarıyla uyuyordu.

Gözlerini ondan çekerek telefonunu açtı,en yakın arkadaşından gelen mesajları panelde görünce kaşları anlamsızca çatıldı.Taehyung'un üniversite sınavlarının yoğunluğundan dolayı geç saatlere kadar çalıştığını biliyordu fakat kendisine sayısız mesaj ve link atmasını kavrayamamıştı.

Arkadaşını cevapsız bırakarak linklerden herhangi birine tıklayıp sayfanın direkt olarak onu Instagram'a iletmesiyle yutkundu.Ekranda beliren magazin sayfasının haberiyle dudakları şokla aralandı.Kapak resminde Jungkook vardı,yana kaydırdığında kendi fotoğrafı çıkınca neredeyse irkiliyordu.

Yutkunamayarak haberi okuduğunda her saniye avuçları terledi,bedeni gerilerek ısındı.Şakaklarına kadar tedirginlik tepkisi verirken panikle sırtını yataktan çekip yatakta bağdaş kurdu.Yorumları okurken elini ağzına kapatıp titreyen parmağıyla kaydırmaya çalıştı.

Ta ki titreyen ellerinden sabit durmayan telefonun ekranına terleyen parmağından ter izi çıkana ve dolan gözleriyle okuma yetisi zorlanana kadar devam etti.

"Tanrım.." endişeyle mırıldanarak ekranı kapatıp telefonu yastığının yanına koydu.Derin nefes alıp vermeye çalışırken elini göğsüne bastırıp sakinleşmeye çalıştı.

"Jimin.."

Yanından gelen boğuk kalın sesle sıçrayarak kafasını çevirip gözlerini üst üste kırpıştırarak ağlamamaya çalıştı ve ifadesini sakladı.

"...Yeosin uyanmadı mı?" elini arkaya atarak komidinin üzerindeki telefonunu almaya çalışırken gözlerini açmaya çalışıyordu Jungkook.Ekranı açarak saate baktığında dirseğinin üzerinde doğruldu.
"..acıkmıştır şimdi."

Oturur pozisyona geldiğinde Jimin,ancak yatağın sarsılmasından kendine gelip konuşmaya çalıştı.

"Uyandı,karnını doyurdum.." telaşını belli etmemek için etrafa bakınarak kuruyan boğazını güçlükle ıslatıyordu.
"..yeni uyudu,sende dinlen."

Jungkook,birkaç saniye merakla onun yüzünü inceledi ardından beşiğe bakarak uyuyan kızına baktı.

"Beni uyandırmalıydın,kendini yorma." dedi,ilgili bir sesle saçlarını geriye tararken fısıldadı.

Kısa beden,başını sağa sola sallayarak karşı çıkıp titreyen elleriyle yorganı kavrayıp göğsüne çektikten sonra bırakmadı.

"Yorulmuyorum,kızımla ilgilenmeliyim."

Esmer tenli,cevap vermeyerek ona bakındı.Beden dilinden sezdiği gariplikler vardı,bacaklarını kendine çekerek Jimin'e döndü.

"Bir sorun mu var,iyi misin sen?"

Kısa beden,sıkıntıyla soluduğu nefesi boğazında tutarak kirpiklerinin altından kuşkuyla ona bakındı.Bu saatte söylemek için uygun olup olmadığını tartmaya çalışıyordu.

"Güzelim ne oluyor?" yanıt alamadığı için panikleyerek ona yaklaştı Jungkook.Beyaz tenlinin dudaklarını dişleyerek ağlak bir ifadeyle ona bakması içine tedirginlik tohumları serpiştirmişti.

Jimin,telefonunu alarak mesajlara girip linke bastıktan sonra açılmasını beklemeden cihazı Jungkook'a uzattı.

Uzun beden,anlamayarak eline aldığı telefonun ekranını incelemeye koyuldu.Saniyeler sürmeden verdiği tepkiyle beyaz tenliyi şoka sokmuş kıskançlıkla solumuştu.

"Bu fotoğrafını nereden bulmuşlar-...ve niye bu kadar güzel çıkmışsın?"

⋆ ˚。⋆୨୧˚

08.32

Jimin,yeni hazırladığı mamayı karıştırarak Yeosin'in odasından çıkarken son derece gergindi.Gece Jungkook,haberi umursamadan fotoğrafa yakındıktan sonra onu sakinleştirmiş ve uyuması için rahatlatacak sözler söylemişti lakin şimdi ise ailelerin söyleyecekleri olacaktı.

Boğulurcasına nefes verip biberonu sallamaya devam ederken beşiğe bakındı.Kızının birazdan uyanacağından emin olduğu için besinini ılık bir hale getirmek için işe koyulmuştu.

Giyinme odasının kapısını açıldığında bedenini çevirdi.Jungkook'un iki haftadır günlük giyinmesinin aksine bugün biraz resmi giyindiğini gördü.Takım elbise değildi fakat ciddi bir duruş için yeterli parçalardı.

"Jungkook,şimdi ne olacak?" korku dolu çehresiyle sesini kısık tutarak uzun bedene birkaç adım ilerledi.

Esmer tenli,rahatlatıcı bir gülümsemeyle gözlerini kırpıp açarak Jimin'in karşısında durdu.

"Sana defalarca söyledim,gerilmeni gerektirecek bir durum yok."

Kısa beden,yutkunarak gözlerini kaçırıp suçlulukla iki eliyle tuttuğu biberonu sıktı.

"Haberleri kaldırtacak mısınız?" masum bir tınıyla sorduğu sorudan sonra karşısındaki bedenin gözlerine bakarken sahte bir tavırla kaşlarını çattığını gördü.

"Ne münasebet,haberler yanlış mı ki?"

Jungkook'un oyuncu sesiyle onu iyi hissettirme çabasını anlıyordu ama elinde değildi.Alnındaki perçemin zarif bir hareketle kulağına doğru tarandığını hissettiğinde başını kaldırarak iri gözlere baktı.

"Rahatla artık,bu gelişme bize hiçbir etki etmiyor." net bir şekilde konuşarak gerçekliği yansıttı.

"Ama aile namınız?"

"Fiske bile olamaz." kaşlarını umursamazca kaldırıp omuz silkti Jungkook.

"Anlamıyorsun,iş ilişkileriniz etkilenmez mi?Akrabaların tepkileri-..?"

Jimin,birçok açıdan düşünerek konuşurken Jungkook onun iki elini tutup dörtle elle sarılmış biberona kısa bir bakış atarak aralarındaki mesafeyi kapattı.

"Bizde iş ve özel hayat asla birbirine karışmaz,kimsenin hayatı hiçkimseyi ilgilendirmiyor.İş odaklı ortaklarımız ve müşterilerimiz var,ayrıca bizim akrabalarımız bile yok." dedi,ciddiyetle konuşmasının sonuna neşeli bir gülüş bıraktı.

Kısa beden,bu detayı atladığı için birkaç saniye onun yüzüne bakarken sonrasında başını sallayıp sesli bir nefes verdi.

"Peki,umarım söylediklerin doğrultusunda ilerleme olur."

Jungkook,gülümseyerek onun ellerini hafifçe sıkıp bıraktı.Son derece güvenli konuşup orantılı davranıyordu.

"Kuşkulanma,halledilir.." kısa bedenin bakışlarını indirip baş onayı vermesinin ardından sözlerine devam etti.

"..yalnız asıl konu bu değil."

Jimin,hışımla kafasını kaldırırken yine paniklemişti.Uzun beden,bunu fark ettiği gibi ayaküstü daha fazla konuşmamak adına onu dirseklerinden kavrayıp arkalarındaki yatağa oturttu ve yanına yerleşti.

"Evlilik konusu için bir fitil oldu,diyebiliriz."

Kısa beden,bu detayı akıl edemediği için dudağını ısırarak odayı tararken eli kolyesine giderek sıkıca kavradı.Jungkook için telaşlanıyordu fakar kendisi için büyük bir sıkıntı vardı.Onun akraba çevresi genişti ve şuan babasının sayısız telefon araması aldığını tahmin edebiliyordu.

"Babam.." diyerek,düşüncelerinden ötürü ağzının içinden mırıldandı.

"Evet ama cevap gayet açık."

Jungkook'un kesin yanıtları onu bu noktadan sonra rahatlatmadı.Bakışlarını bilinmezlikle yanındaki bedene çevirdi.

"Nasıl yani?" hiçbir ihtimali düşünemeyerek sordu.Aklı karmakarışık bir hal almıştı.

Ancak yanındaki beden,onun elini tutarak destekleyici bir edayla okşayıp konuştuğunda yüzü gevşedi,gözleri duyguyla yoğunlaştı.Dudakları şımarık bir gülümseme için gerilirken ondan izin almadı.

"Sınavından önce olmayacağını belirteceğiz."

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro