Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

୨87୧

🌻Şu kısımları yazmama anlam veremeyenler olabilir fakat bağlantı noktaları olarak gerekli.

🌻JK zamanında Jimin'e karşı yaptığı köstekliklerin bedelini fazlasıyla destek olarak ödeyecek.

🌻Ve bu zamanlarda Jimin'in onu süründürme manevraları meydana çıkacağı için bir hayli zorlanacak :)

⋆ ˚。⋆୨୧˚

17.04

"Benim güzel kızım niye bu kadar tatlı,hm?"

Sessiz odada kısık hayransı mırıltılar huzurla uyuyan kısa bedenin düzenli nefeslerine karışıyordu.

"Yiyebilir miyim seni,hm?Çeneni ısırabilir miyim?" dedi,Jungkook.Aldığı her soluk eriyerek karnına akıyor,midesi gıdıklanıyordu.

Kemikli parmaklarının kavradığı biberondan beslenen kızının yutkunma sesleri ve dudak hareketlerine bayılacak gibiydi.Özellikle küçük çenesinin ileri-geri döngüsü gözlerine parıltılı kalpler yerleştiriyordu.

Göğsünü tamamiyle çevrelemiş ılık hissiyat mimiklerini sarhoş etmişti.Meyhoş ifadesiyle kucağında hassasiyetle karnını doyuran bebeğe bakıyordu.

"Baban seni tek lokmalık olarak doğurmuş.." dedi,ışığa alışmamış iri gözlerin saniyelik açılıp kapanmasına imayla bakıp kaşlarını kaldırdı.
"..bu büyük risk,her an mideme yerleşebilirsin."

"Ne demek istiyorsun?Kızıma zayıf mı diyorsun?"

Jimin'in uykulu ve aksi sesi uzun bedenin dünyadan arınmış pembe bulutların sarmaladığı alanına ok misali saplanırken Jungkook neredeyse yerinden sıçrayacaktı.

Panikle başını kaldırıp yatağa bakarken gülümsemesini sabit tutmaya çalışarak yutkundu.Uyku mahruru birini ısırmak doğru bir davranış olmazdı,dirayetli olmaya çalıştı.

"Hayır,tabii ki.." diyerek,duruma el attı.Kafasını bir-iki kez olumsuz nitelikle sallayıp devam etti.
"..benim kızım gayet tombul bir kere,şu yanaklara bakar mısın?"

Kısa beden,tek kaşını indirip kaldırıp esneme dürtüsüyle açılan dudaklarına elinin tersini siper edip sessiz kaldı.Yaşaran gözlerini kırpıştırıp başını çevirerek komidinin üzerindeki digital saate baktı.

Üç saate yakın bir zamandır uyuduğunu fark ettiğinde burnunu kırıştırarak gözlerinin izlemek için yuvalarında titreştiği görüntüye döndü.

Aldığı duştan sonra temizlenme ve hafifleme hissiyatlarıyla birlikte deliksiz bir uyku çekmişti.İşittiği mest olmuşluğun fısıltılarıyla bilinci buğusunu kaybetmiş saniye saniye açılmıştı.

Jungkook'un bir ona bir Yeosin'e baktığını görünce göğsünde duran yorganı iki eliyle bir tık katlayıp karnına indirdi,bu esnada yanıt verdi.

"Benden bu kadar çıktı,memnun kalırsın kalmazsın,ilgilenmiyorum."

Alıngan bir tonda atar yaparak kızına baktığında biberondaki mamanın bitmek üzere olduğunu gördü.Ellerini yatağa bastırarak doğrulmaya çalıştığında yüzü buruştu.

"Dur,ben yardım ederim.Mama bitti zaten." telaşla,söylenip kızının dudaklarının arasından boş şişeyi çıkarıp ayaklandı.Yatağa yaklaşıp dikkatle eğilerek biberonu komidine bıraktığında Jimin oturur poziyona gelmişti.

"Arkamı desteklersen yeterli olacak." kollarını uzun bedene uzatarak kıpırdanan kızını istediğinde Jungkook başını sallayarak Yeosin'i sarsmadan ona verip yastıkları eline aldı.Patpatladığı yumuşak yastığı kısa bedenin arkasına döşerken Jimin'in eğilip burnunu bebeğinin burnuna sürtmesiyle tebessüm etti.

Yeosin,tekrar gözlerini kısaca açıp kapattı fakat bunu birkaç kez yaptığı için uzun beden onun saydam irislerine büyülenerek baktı.

"Minik kelebeğim.." parlak gülümsemesi eşliğinde tekrar eğilip dudaklarını varla yok arasında kızının alnına bastırıp çekti.
"..cennetten bolca koku getirmişsin."

Küçük kız,minik iltifatları ve yoğun sevgiyi sezmişcesine eldivenli elini kaldırıp Jimin'in göğsüne koymuştu.Şapırdattığı dudaklarıyla huzurla çenesini oynatırken kısa beden hassas duygularına esir düşüp bulanıklaşan görüşüyle dudaklarını birbirine bastırdı.

Kalbinden tüm bedenine akan hissin kelimelerle tarifini yapamayacak kadar kusursuz bir duyguyu yaşıyordu.Bu özel seziye layık görüldüğü için ardı sıra şükretti.

"Tek seferde yutabilir miyim?"

Yanıbaşında konuşan bedenin boynuna çarpan nefesiyle fısıldamasına göz devirip burnunu çekti.Artık şüphe çekmeye başlıyordu,kollarına kızına iyice sardı.

"Yeme konusunda çok istikrarlısın,önlem almalı mıyım?"

Jungkook,onun tepkilerine ağzının içinden gülerek başıyla onay verdi.

"İkinizi yeme potansiyeline sahibim." göğsünü kabartarak göz kırptığında Jimin,çenesini buruşturup garip bir şekilde ona baktığında avuç içini yatağa vurup hareketlendi.

"Pekala,yemek konusunda da istikrarımı göstermek isterim.Öğün zamanı.." yataktan indiğinde alnına düşen saçlarını eliyle geriye tarayarak boş biberonu mutfakta yıkanması için eline aldı.

"Aç değilim." dedi,Jimin.Yorgun sesiyle gözlerini kırpıştırdı.Aslında midesi kazınıyordu fakat uykuyu tercih ettiği için önemsemiyordu.Bu yüzden Jungkook çok dikkat ediyordu.

"Hayır,açsın." kesin ve kararlı konuşarak kapıya ilerlediğinde arkasından bakan bedene söz hakkı tanımadı.Odadan çıktığında Jimin,iç çekerek kollarının arasında uykuya dalmış kızının inip kalkan göğsüne bakarak mırıldandı.

"Sırayla bizi besleyip uyutuyor."

⋆ ˚。⋆୨୧˚

18.21

Jungkook,dumanı üzerinde tüten yemeğin bulunduğu tepsiyle kapıyı sessizce aralayıp odaya girdiğinde kısa bedenin telefonla ilgilendiğini gördü.Bayık gözler ona döndüğünde gururla sırıtıp yatağa adımladı.

"Sana Bulgogi yaptım."

Beyaz tenlinin uykulu hareleri sevinçle parlarken arkadaşıyla ettiği sohbetin ekranını kapatıp telefonu komidine koydu.Bu yemeği seviyordu fakat uzun bedenin yapması farklı bir lezzet kattığı için tadına bayılıyordu.

Jungkook'un yarım saat önce gelip altını değiştirdiği ve tekrar uyuttuğu kızına kontrol amaçlı bir bakış atıp yatağın diğer tarafına çöken bedene döndü.

Yapılı beden onun bitişiğine yerleşerek bağdaş yaptığı bacaklarıyla kurulup uyluklarına tepsiyi koydu.Kenardan aldığı peçeteyi parmaklarıyla ustaca katladığı sırada chopsticklerle yemekten bir lokma hazırlıyordu.

Jimin,çenesinin altına koyulan peçeteyle uzatılan lokmaya üfleyen bedene kirpiklerinin altından hoşnutsuz bakınırken araladığı dudaklarının arasından sızan lezzetin damağına yayılmasıyla neredeyse gözleri kayacaktı.

Ancak uzun bedenin onu beslemesi garibine kaçarak onu memnun etmiyordu.Bu duruma başta fazlasıyla muhtaçtı fakat artık izin vermek istemiyordu.

"Kendim yiyebilirim.." yüzündeki heyecanlı ifadeyle hevesli hevesli kimchiyi didikleyen bedene konuştuğunda yüzünün bozularak gevşediğini gördü.Eli karamsar bir şekilde kaldıp ince parmakların arasından çubukları kurtararak kavradı.
"..teşekkür ederim."

Jungkook,bakışlarını kaldırıp ela harelere bakındı.Anlayış göstererek dalgın bir şekilde başını sallayıp onu sıkboğaz etmemeye çalıştı.Hamilelikten öte bir dönemden geçtiğini unutmayarak kabullendi.

"Peki.." dedi,tepsiyi dikkatle kısa bedenin dizlerine bırakarak yatakta dönüp bacaklarını çözdü ve inmek için yerinde ileri kaydı.
"..ama biraz bekle,öyle yiyemezsin."

Büyük ve seri adımlarla kapıya ilerleyip Jimin'in meraklı gözlerinin açısından çıktığında beyaz tenli dayanamayarak Bulgoginin etini çubuklarla yakalayıp peçete eşliğinde ağzına attı,bu lezzete karşı koyamazdı.

Birkaç dakika içerisinde tekrar odaya gelen bedenin elindeki yatak üstü küçük masayı gördüğünde mahçup bir ifadeyle yutkunup bakışlarını kaldırdı.

Jungkook,beşik tarafından yaklaşarak elindeki minimal boyuttaki masayı uygun bir şekilde koymak için iki eliyle kaldırdı.

"Tepsiyi kaldırır mısın?"

Kısa beden,bekletmeden dediğini yaptığında uyluklarının hizasında iki yanına yerleşen bacaklarla göğsüne paralel duran zemine tepsiyi sessizce bıraktı.Bu sırada ikisinin gözleri beşiğe döndü,Yeosin'in seslerden ötürü uyanmamasını diliyorlardı.

"Afiyet olsun."

Jungkook'un belli belirsiz bir gülümsemeyle fısıldamasıyla müteşekkir bir biçimde kafasını aşağı doğru sallayıp esmer tenlinin uzaklaşarak yatağın diğer tarafına yönelmesini göz kenarıyla izledi.

Onunla arasına mesafe koymak istemsizce yaptığı bir tutumdu ama pişmanlık duymuyordu.

⋆ ˚。⋆୨୧˚

21.57

"Pansumanını yenileyelim."

Jungkook,banyodan elindeki ilk yardım kitiyle çıktığı sırada konuşurken Jimin kucağında parmağıyle çenesini okşadığı kızından bakışlarını ayırdı.

Mecbur ve muhtaç bir halde gözleriyle onaylarken uzun beden kutuyu yatağa koyup kızın almak için eğildi.

"Gel bakalım,küçük tatlı minik hanım." beşiğe yerleştirdiği bedenin şapkasını hafif yukarı kaldırarak öbür tarafa geçmek için adımlar attı.Yatağa çıkıp kısa bedenin arkasındaki yastıkları çıkararak Jimin'in yatar poziyona gelmesi için yardım etti.

Uzanıp çantayı alarak beyaz tenlinin karnındaki yorganı uyluklarına indirip aşağıdan gömleğinin üç düğmesini açmaya koyuldu.

Jimin,tavana bakarak bu anın hızlıca bitmesi için dualar ederken karnına vuran serinlikle gözlerini kapattı.Yeosin'in uykulu mırıltıları gerginliği çok az seyreltiyordu.

Jungkook,banyodan sonra yaptığı pansumanın üzerine yapıştırdığı gazlı bezi dikkatli bir şekilde cımbızla sökerken beyaz tenlinin tıslamasıyla tedirginlikle yutkundu.Günde iki defa yapılması gerekn bu pansuman onun için panik kapısıydı.

Kutudan bir parça pamuk alarak verilen batticonla ıslatıp hafif hafif yaranın üzerinde gezdirdi.Bir dakikayı aşan kısa bir süreden sonra kutudan temiz bir gazlı bez çıkardı.Hemşire yaranın üzerinin kapatılması iyileşme sürecini yavaşlatacağını söylemişti ancak dikiş sızısı ve lekelenmeyi önlemek için gazlı bezi önermişti.

Jungkook,ilgi ve özenle pansumanı bitirip eşyaları topladıktan sonra açtığı düğmeleri tel tek ilikleyip yorganı yavaşça eski konumuna getirdi.

Kısa beden,hareketlenen yatakla gözlerini açıp rahat bir nefes verirken Jungkook'un banyoya yöneldiğini gördü.Elini beşiğe atarak küçük küçük sallamaya başladığında bir müddet sonra Jungkook ortama girdi.

"Işığı kapatıyorum?" sorar gözlerle yataktaki bedene baktığında Jimin,gözlerini kırpıştırarak onay verip yorganı biraz daha üstüne çekti.Çok uykulu hissediyordu,hamileliğinin son aylarında almadığı uykuyu günlerce aralıksız uyuyup geçirebilirdi.

Uzun beden,kendi tarafındaki gece lambasını açarak odayı loş bir ışıkla aydınlattıktan sonra yatağın boş tarafına yatmak için yorganı kaldırdığında Jimin'in hışımla başını ona çevirmesi korkuyla gerilemesine sebep olmuştu.

"Ne oluyor?" beyaz tenli,kaşlarını çatarak sorduğunda Jungkook'un anlamsız bir ifadeyle gülümsemeye çalışmasına tek kaşını kaldırdı.

"Uyuyacağım?"

Masum bir ifadeyle dişlerini gösterip sahte bir gülümseme yaptığında Jimin,tahammülsüz bir sesle karşılık verip onu kovmuştu.Şok içerisinde elindeki yorganla ayakta dikilip kısa bedenin yorganı hiddetle çekmesiyle kenarda duran koltuğa bakmıştı.

"Koltukta uyuyabilirsin."

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro