Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

୨65୧

⋆ ˚。⋆୨୧˚

07.57

Karnındaki kıpırtılardan ötürü yumuşak ve derin uykusundan küçük bir gülümsemeyle uzaklaşırken gözlerini aralayarak esnedi Jimin.

Eş zamanlı,sırtına bitişik duran geniş göğsün sahibin hareketlendiğini hissetmişti.Kaslı kolları hep aynı yerdeydi lakin bacakları bu sefer serbestti.Bu yüzden memnun bir şekilde gülümseyerek kollarını iyice öne doğru uzatıp gerindi,bununla birlikte bacakları da öne doğru kalkmıştı.Kabarık tüylü bir kediden farksızdı.

"Günaydın." dedi,uzun beden avuçlarında hissettiği tekmelerin yerini okşarken heyecanla dolmuştu.

Beyaz tenli,derin bir nefes vererek gözlerini biraz kapatarak ani ışığa maruz kalan irislerini dinlendirip karşılık verdi.

"Günaydın." mırıldanarak yanağını yastığa sürmüştü.Şu poziyonda günlerce uyumak istiyordu ancak ihtiyaçları kocaman birer engeldi.

"Nasıl hisssediyorsun?" burnunu siyah uzun tutamlara daldırarak mırıldandı.Jimin,onun bu hareketiyle kasılarak gözlerini anında açtı.

"İyi.." dedi,tek solukta.
"..sen?" kısa bir duraksamanın ardından sordu.Kız kardeşinin gelişi ve ailesinin biraz olsa mutlu olması onun ruh halini etkilemiş olmalıydı.

"Çok iyi." beklemeden cevaplayıp tebessümle gözlerini kapattı Jungkook.

"..diyorum ki,doktor randevusuna gidelim mi?Kalp atışlarını çok merak ediyorum." nefesini tutarak sordu.

Hamile beden,randevu kelimesini duyduğunda gözleri parlamıştı.Kızını karnında taşıyor olsa bile görüntüsünü net bir şekilde olmasa da görmeyi seviyordu.Jungkook'un böyle bir istekte bulunması kalbini hızlandırmıştı.

"Olur,ne zaman?" bir elini karnına koyarak hafifçe okşadı.Bu sırada eli ince parmaklara değdi ve durdu.

"Yarın gidelim." derken şiş karındaki elin üstüne elini koyup okşadı.Uzun zamandır aklında olan bir plandı.

"Tamam..ve şey.." kararsız kalarak sustu Jimin.Şöyle bir zamanda bunu istemek yerinde olur muydu,emin değildi ama dile getirmekten çekinmedi.
"..bir ara ailemin yanına gitmek istiyorum."

Jungkook'un yüzü düz bir hal aldı.Böyle bir detay beklemiyordu.Sıkıntıyla iç geçirdi ve boğazını temizledi.

"Jimin,buradan çıkmanı istemiyorum.En iyisi bu,aileni getirtebilirim."

Kısa beden,elini onun elinim altından çekerek başını yastıkta öne doğru koyup saçlarına dalış yapan burundan ve nefesten kurtardı,karşıya baktı.

"Anlamıyorsun,buraya geldiklerinde kötü oluyorum.Sanki.." gözlerini uzunca kapatıp açarak devam etti.
"..sanki sınıf farkını görmeleri için bir işaretmiş gibi." sesi kısılarak güçsüzleşti.

Jungkook,anlamsızca kaşlarını çatıp göz kenarlarını kırıştırdı.Ailesinin ve kendisinin öyle bir gayesi yoktu,olamazdı.Bu çok ucuz bir davranış olurdu.

"Böyle bir şey söz konusu bile olamaz,seni özel hayatın ve güvenliğin için burada tutuyorum.Yoksa nerede istersen orada olursun."

Jimin,sessiz kalarak alt dudağını büzdü.Ailesiyle biraz zaman geçirip kırgınlıklarını azar azar yok etmek için girişimlerde bulunacaktı.

"Ailemle olmak istiyorum." ağlamaklı sesiyle fısıldadı.Jungkook'un derin nefes alışını duydu.

"Peki..seni sitenin kapısına bırakabilirim.Kız kardeşin aşağı inip seni güvenli bir şekilde ailene götürür,tamam mı?"

Pes etmişlikle konuştu uzun beden.Jimin'in ondan uzaklaşmasını istemiyordu ama konu ailesi olunca engel çıkaracak kişi değildi.Bu yüzden mecbur,dediklerini yapacaktı.

"Tamam.." rahatlayarak gözlerini kapatıp kırık bir gülümsemeyle başını salladı.Ailesiyle tekrar bir arada gelecek olmanın sevinci onu şimdiden mutlu etmişti.Kardeşleriyle tatili değerlendirip anne ve babasıyla aynı ortamda bulunacaktı.Ve bu ebeveynlerini mutlu ederdi.

"Onlarla hiç konuştun mu?" birkaç dakika sessizlikten sonra merakla sordu Jungkook.Bu cesur bir hareket olurdu.

Beyaz tenlinin ifadesi,dudaklarındaki tebessüm gibi anında kırıldı.Tıpkı annesinin sözleriyle kırdığı kalbi misali..titrek bir nefes aldı.

"Evet..annemle konuştum." diyerek,hafifçe öne kayıp sırt üstü yattı.Ve bakışlarını uzun bedene çevirdi.

"Nasıl geçti?" diyerek,elini başının altına koyup dirseğinin üstünde destek kurdu.Kısa bedenin uyku mahruru yüzündeki hüzne bakarken cevabı alıyordu ama sormadan edemedi.

Jimin,tavana bakarak elini tekrar karnına koydu.Konuşmayı hatırlayınca bile kırılıyordu,o ithamı herkesten beklerdi ama annesinden asla.

"İyi başladı ama çok kırıcı bitti." dedi,kırgınlığı tınısını ele geçirdi.Ailesi onun hassas noktasıydı ve onlardan küçük kötü bir söz duymak bile onu kırardı.Çünkü kendini bildi bileli,çok güzel ve örnek bir ailesi olmuştu.

"Niye,ne oldu?" telaşla sordu Jungkook.Jimin'in yüz ifadesi gittikçe üzgün bir hal alıyordu ve ağlama sınırındaydı.
"..söylemek istersen tabii." diyerek onu zorlamak istemedi.

"Yok,söylenmeyecek bir kelime değil.Sonuçta sende bana söyledin,annem niye söylemesin.." dedi,ve yukarıda olan gözleri tekrar iri bademlerle buluştu.Hareleri sulanmıştı,görünüşü bulanıktı.

"Jimin.." dedi,anlamayarak Jungkook.Boştaki eli şişkin karından ayrılarak dolu gözlerin altındaki dolgun yanağa gitti.

"Bana zengin avcısı iması yaptı."

Esmer bedenin eli durdu.Bakışları hüsranla kırıldı,suçlulukla gözlerini kaçırdı.Kendi pişmanlığının yanı sıra şaşkındı.Bayan Park'ın böyle bir ithamda bulunacağına ihtimal veremiyordu.

"Güzelim,sen yanlış anlamış olabilir misin?" dedi,bir olasılıkla.

Jimin,diğer eliyle onun elini yanağından çekip ayırdı.Ciddiyetle kasılan yüzünü çevirip emin sesiyle konuştu.

"Gözün yükseklerde miydi,dedi.Bunun doğru bir anlaşılması mı var?" teyit etmek istercesine Jungkook'a sordu.Her ne kadar söylediğinde bir kez daha kırılsa da içini dökmek istiyordu.

Uzun beden,yutkunarak sustu.Şuan ağzından çıkacak sözler Jimin için çok önemliydi,hem bir teselli hemde gerçekçi olacaktı.Her açıdan yanında durmalıydı.

"Güzelim.." derken,doğrulup elini yataşa bastırarak yan dönmüştü.Jimin'in çenesini tutarak çevirip göz göze gelmelerini sağladı.Gözlerini kapatıp açarak ona güven verdi,söylediklerinde samimi olduğunu belirtmek istiyordu.

"..annenin ne denli kırgın olduğunu anlamadın mı?Böyle bir sözü söyleyecek kadar üzgün ve düşüncelerine teslim olacak  kadar güçsüz düşmüş.Düşünmek,durup durup düşünmek,hep düşünmek..insanın beynini sömürüyor.Kişinin zihnini çürütüyor ve o anda ağzından çıkanları ciddiye almak pek mantıklı değil,kendisi bile neden ve nasıl söylediğini anlamazken muhatabı bu kadar önemsememeli.." yine uzun uzun açıklama yaptı.Normalde iki kelimeyi konuşmayı kendi prensiplerine ters bulan kişi,konu Jimin ve kızının sağlığı olunca destanlık konuşmalar yapacak hale gelmişti.

Kısa beden,onun dedikleriyle biraz olsun annesine karşı kırgınlığını hafiflediğini hissederken tam anlamda bittiğini söyleyemezdi.Jungkook'un söyledikleri doğru geliyordu,o bakımdan düşününce konunun önü açılıyordu ama hormonları ve hassas duyguları anında unutması veya göz ardı etmesi için engeldi.

Önce başını salladı ardından yatıyor olmasına rağmen omuzlarını silkti.

"Küsüm ben."

Jungkook,onun huysuzlaşan mimikleriyle konuşmasının işe yaradığını anlayıp zaferle gülümsedi.Duygusal anlamda yandaşlık yapmak en büyük kazançlardan biriydi.

"Pekala,bu kabul edilebilir.Ancak.." derken,işaret parmağıyla Jimin'in burnunu patpatladı.Kısa beden anında burnunu kırıştırarak onun eline şaplak attı.

"..annen küs,sen küs.Barışmak için nasıl edeceksin teşebbüs?" kıkırdarak garip bir mâni yapıp göğsüne yediği şaplakla geriye çekildi.

"Annem küs değil,kırgın.Ben küsüm." mızmız tınısıyla çatık kaşlarını düzeltip doğrulmak için sırtını kaldırdı.

"Anlıyorum,anlıyorum.Nasılda fark etti anlatamam." yan sırıtmasıyla alay ettiğinde elini uzanarak Jimin'in belinden destekleyip elinden tutarak oturur hale gelmesini sağladı.

Kısa beden,cevap vermedi ve yatağın kenarına kaydı.Bacaklarını sarkıtarak kollarını yukarıp kaldırıp bedenini esnettikten sonra ayaklanmak için hamle yapacağı sırada kapı çaldı ve açıldı.

"Günaydın~Halasının miniğine güzel günler dilemeye geldim!"

Eunchae,büyük bir neşeyle şakıyarak içeri girdi ve esmer tenlinin yüzünü yatağa vuracak şekilde yüz üstü yatmasına sebep oldu.Jungkook,bıkkınlıkla boğuk sesiyle bağırdı.

"Kızımı rahat bırak,cadaloz."

Genç kız,abisini tınlamadan seke seke Jimin'in yanına gidip önünde eğilerek izin alırcasına gözlerine baktı.Hamile beden,gülümseyerek başını salladı.

"Günaydın Eunchae,birkez daha enerjine hayran kaldım." mutlu mutlu karnını okşayan kıza imrenerek konuştu.

"Yiaaa.." diyerek utanarak gülümsedi kız.

Yataktaki hareketlenmeleri hissettiğinde başını çevirip baktı ve yüzü anlamsız bir hal aldı.Jungkook,tepine tepine fevri hareketleriyle kalkıyordu.

"..çünkü böyle bir abim var."

Eunchae,göz devirerek sözlerine devam ettiğinde Jimin kıkırdayarak ona bakıp uzandı ve zarif eli tutup yanına oturması için yukarı çekti.

"Yat kalk dua et,benim gibi bir mükemmelliyet abidesi senin abin olmuş."

Eunchae,destekliyormuş gibi başını ard arda sallayıp gözlerini kırpıştırdı.Jungkook,tiye alınmadığını anlayınca dağınık saçlarını hırsla geriye taradı.

"Hem,siz niye burada yatıyorsunuz?Abi neden senin odanda değilsiniz?"

Genç kız,sorgularayarak onlara ve yatağa bakıp dururken gözlerini odada gezdirdi.Jimin,kirpiklerinin altından uzun bedene bakarken Jungkook,ıslık çalar gibi yaparak tavanları incelemeye koyuldu.

"Bay Jeon,böyle uygun gördü.Abinin cezasını böyle belirledi ama o her gece gizlice benim yanıma geliyor."

Jimin,utana sıkıla açıkladığında Eunchae'nin kısa şaşkınlığından sonra birden kahkaha atmasıyla irkildi.

"Ay,F sınıfından Jeon Jungkook." diyerek gülüşünün arasından zar zor konuştu.Jimin,kendi sözünü ondan duyduğunda ağzının içinden gülerek elini ağzına bastırıp Jungkook'a baktı.

"Eunchae!" yastığa uzanarak eline alıp kız kardeşinin beline attı.Bu kızın daha çok gülmesine sebep oldu.Böylelikle Jungkook,burnundan soluyup arkasına dönerek odadan çıkmak için uygun adımlar attı.

Kapının kapanma sesiyle Eunchae,gülüşünü sonlandırıp boğazını temizleyerek Jimin'e doğru biraz kaydı.

"Buraları geçsek ve neden abimin ceza aldığı kısmına gelsek Jiminie?" gülümseyerek sordu.Hiçbir şeyden haberi yoktu ama çok şeyin döndüğünü anlayabiliyordu.Bir yeğeni olacağı için mutluydu ama bu mutluluğun arkasında kocaman bir dram duruyordu.

Jimin,aldığı soruyla sesli bir şekilde yutkunup bakışlarını kaçırdı.Eunchae'nin bilgisizce bu soruyu sorması onu dumur etmişti.Bay Jeon'un anlattığını düşünmüştü ve şimdi konunun ona kalması kötü hissettirmişti.

"Şey..biz yani ben ve abin..." durakasayarak birkaç kez nefes aldı verdi.Bu genç kızın gözünden kaçmadı,bu sebeple uzanıp Jimin'in kolunu okşayarak tebessüm etti.

"Kusura bakma,merak ettim.Kendini zorlama lütfen,abimle konuşurum ben." hamile bedenin tedirgin olmasını anlayışla karşıladı.Hem sabah sabah böyle bir konuyu gün yüzüne çıkırdığı için kötü hissetti Eunchae,günün geri kalanında sormak daha mantıklıydı.

"..yok,yok sorun değil.Ben bildiğini zannettim,elbette merak etmen çok normal.." karşısındaki kızın gözlerini bakarak konuştu.Eunchae,dişlerini göstererek gülümseyip şişkin karnı okşadı.

"Ben abimle konuşurum ama öncesinde güzel bir kahvaltı yapalım." tekrar mutlu haline bürünüp ayaklandı ve Jimin'i iki elinden tutarak kaldırdı.

Hamile beden,silik bir tebessümle ona bakarken derin bir nefes aldı.Ailesine açık açık anlattığı konuyu Eunchae'ye anlatmak zor olmamalıydı.

"Eunchae.."

"Evet?"

Genç kız,parlak hareleriyle ona bakıp başını yana eğdi.Ama Jimin'in konuşmasıyla gülümsemesi dudaklarına asılmıştı,gözleri dehşetle genişlemişti.

"Biz abinle,hamileliğimi en başından beri ailelerimizden sakladık."

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro