Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

୨43୧

⋆ ˚。⋆୨୧˚

Jimin,yükselttiği ürkek bakışlarıyla saniyelerdir ona kitlenmiş iri bademlere bakıyordu.Uzun bedenin kapıyı hiddetle kapatması onu korkuttuğu için elini refleks olarak karnına atmış ve arkaya gerilemişti.

Jungkook,göz kontağını kırmadan elini maskesine atarak indirip başını sağa çevirdi ve maske ipinin bir kulağından kopmasını sağladı.Diğer kulağından çıkarmak için yan bir bakışla önüne dönüp kısa bedene bakmaya devam etti.

"Sonunda Park Jimin." genzinden gelen mırıltısıyla konuştu.

Bu tavrıyla birlikte gözlerini kaçırdı minyon beden.Kesinlikle bulunduğu durum için beyninden herhangi bir işaret alamıyordu.Ne hareketler nede sözler bünyesine yüklenmiyordu.

Özellikle aylar sonra Jeon Jungkook'un yüzünü görmek tokat etkisi yaratmıştı.Hatırladığından daha iri yapılı ve dominant duruyordu.

"İyi madem ben içeri geçiyorum." Kapıda beklemekten sıkıldığı ve karşısındaki bedenden bir atak gelmediği için şapkasını çıkararak arkasına döndü.Çıkardığı şapkayı vestiyere fırlatarak ilerlerken Jimin öylece arkasından bakmıştı.Ta ki çalan telefonun zil sesi kulaklarına ulaşana dek..

Derin nefesler alıp vererek pıtı pıtı salona adımladı.İçeri girdiğinde koltuğa yayılmış şekilde görüş açısına giren bedenle bakışlarını ona değdirmeden telefonunu almak amacıyla uzun bedenin bulunduğu koltuğa ilerledi.Eğilerek telefonu alacağı sırada Jungkook'un birkaç saniye içerisinde telefonu alarak ona uzatmasıyla duraksadı.

"Anneni bekletmeye devam mı edeceksin?" böbürlenerek sırıttı Jungkook.Yaptığı imânın yerine ulaştığını elinden hışımla alınan telefonla anladı.Ailesini oyaladığı gerçeğini yüzüne vurmakla son derece acımasız davranmıştı.

Jimin,titreyen çenesiyle dişlerini sıkıp annesinin aramasını redderek telefonu koltuğa attı.

"Aylardır olduğu gibi sayende öyle yapacağım." karşılık vermekte gecikmemişti.Ama sesindeki kırgın kırıntılar barizdi.

Uzun beden,göz devirerek burnundan soludu.Bu konunun hala çözülmemiş olması canını sıkıyordu.Şuan kızının olduğu karnı okşaması gereken yerdeydi ama aralarına giren konular vardı.

"Bu senin sorumluluğunda olan bir mevzu Jimin,beni bahane etme artık." sesinin sertleşmesine engel olamadı.Ne olursa olsun karşında hamile bir bireyin olduğu bilinçten uzaklaşmak istemiyordu ama damarının basıldığı sınırdaydı.

Jimin,duyduğu sözlerle burnunu çekerek hormonlarına lanet etti.Öte yandan ayakta durduğu için ağrıyan beline elini koyarak bastırırken ovdu.

"Su içeceğim.." Dolu gözlerini saklamak için yere baktığından aşağı sarmış yanaklarının büzüştürdüğü dolgun dudaklarıyla mırıldanarak arkasına dönerek küçük adımlarla mutfağa giderken Jungkook arkasından baktı.

Bir cevap beklemiyordu zaten,verilecek bir cevap yoktu.Eş adayının ailevi mevzuları onu ilgilendirmiyor,zihniyetindeydi.

Jimin,pıtı pıtı girdiği mutfağın tavanına bakışlarını kaldırıp ela harelerinde birikmiş yaşları geri göndermeye çalıştı.Çok kırılgan hissediyordu.

Birkaç saniye sonra su almak için tezgaha yaklaştığı sırada yaklaşan adımları işitti.Arkasına döndüğünde Jungkook'u gördü.Bol ceketini çıkarmıştı,üst bedenine yapışmış siyah CK tişörtüyle ona yaklaşıyordu.

"Ayrıca beni kandırdın." ciddi sesi,düz ifadesiyle konuştu.

Jimin,anlamamış bir şekilde ona bakarken refleksen arkaya gitmek istediğinde beline oturan tezgahın mermeriyle iç çekti.Eli karnına gitti,stresini hisseden hareketli kızını sakinleştirmeye çalıştı.

"Ne...ne konuda?" merakla sordu.Zira öyle bir şey yaptığı yoktu sadece Jeon Jungkook'un kendince aradığı açıklarından birini daha merak etmişti.

Uzun beden,aldığı soruyla yan bir sırıtmayla karşısındaki bedeni iyice gerdi ve aralarındaki mesafeyi en aza indirdi.En az hali,aralarında kalan şişik karındı.Kaslarına temas ediyordu.

İki elini tezgaha koyarak bakışlarını indirdi ve ela gözlere yüzüne düşen siyah perçemlerin ardından yoğun irislerle baktı.

Güzel çehreyi yakından daha çok incelemek istedi.Ama önce itiraf etmesi gereken hususlar vardı.

"Bana anlattığına göre.." derinden bir sesle sözüne başladı.

Jimin,gergince yutkunarak başını geriye çekti.Ama bununla birlikte beli iyice tezgaha oturduğu için anında pişman oldu.Yüzü kırıştı,mimikleri acıyla buruştu.

Jungkook,bunu yanlış anladı.Kramp olduğunu düşünerek elini soğuk mermerden çekip şiş karna koydu.Tekme olduğu ihtimali aklına dolunca elini hareket ettirip okşadı.

Kısa beden gelen ani dokunuşla elektrik çarpmış gibi yerinde titredi.Bunu beklemediğinden yutkunmayı bile unutmuş boğazı kurumuştu.

Elinin altındaki şişkinliği itinayla okşarken kalbi her geçen saniye kabarıyordu.Göğsü gıdıklanıyordu,midesi kasılıyordu.Kalbinin mümkün bir hızda pombaladığı kanın eline giden kısmı damarlarını kasıyordu.Elini hissettiği söylenemezdi.

Bakışları kısa bedenin yüzünde gezindiğinde rahat bir ifadeye geçtiğini gördü.Boştaki elini tezgahtan çekip aklındaki konuşmanın devamını getirdi.

"Söylemlerince.." uzun ince parmakları Jimin'in çenesinin altına gidip kaşırcasına dokundu.Tıpkı yavru bir kedinin gıdısını okşamak gibi.

"...gıdın çıkmıştı ve.." yukarı tırmandı parmakları.Tombul yumuşak yanağı avucuna oturtup baş parmağıyla bir parça pamuğu tutmuş gibi hafifçe okşadı.

"..yanakların sarkmıştı."

Jimin'in dudakları ağır ağır açıldı.Ağzı şaşkınlıkla aralandı.Aylar önce,öylesine söylediği sözleri uzun bedenden duymak nevrini dondurmuştu.Kendisinin aksine çok iyi bir hafızaya sahipti.Gözlerini kaçırarak sağa sola bakındı.

"Çekilir misin?" yavaştan sinirlenmeye başlayarak konuştu.

Jungkook'un ona yaklaşması veya dokunması konusunda bu kadar rahat davranması sinirlerini bozmuştu.Düşününce ileride eş olacaklardı hatta aynı odayı,yatağı paylaşacaklardı ama daha en başından bu kadar içli dışlı olması Jimin'in bünyesine fazla gelmişti.

Uzun beden sırıtarak tek kaşını indirip kaldırdı.Elini sakince kısa bedenin yanağından çekip sırtına götürdü.

Jimin,bu hareketle kaşlarını çatıp ellerini kaldırarak onun göğüslerine koydu.Jungkook,sırtından onu kendine çekip bedenine yasladı ve çenesini omuzuna yasladı.Karın boşluğuna iyice yerleşen şişik karınla gülümseyerek gözlerini kapattı.

Göğsünde onu itmeye çalışan elleri hissediyordu ama kısa bedeni kendine çektiği için aralarında sıkışan eller etkisiz kalmıştı.

Jimin'in hormonlardan ötürü kendini savunamadığı düşüncesiyle dolan gözleri,duyduğu sözlerle kocaman açıldı.

"Çok güzelsin." başını çevirerek kısa bedenin kulağına fısıldadığında Jimin'in gevşeyen bedenini hissetti.Tam o esnada karnında hissettiği darbeyle kalbi yerinde coştu.Göğsü şenlendi,nefesi sekti.

Kızının tekmesini sonunda hissetmişti.

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro