8°
Merhabaaa🎶💜
Bakalım neler oluyor 🙃
İyi Okumalar🎶💜
[•]
Yakışıklı tavşanım💋
İçiyoruz tatlım anlarsın ya ;)
Sarı civcivim💫
/Ne?
Jungkook?
Yakışıklı tavşanım💋
Aptal mısın?
Jungkook karşımda içiyor
Belki birazdan eğleniriz;)
Sarı civcivim💫
/Kim bu sürtük
Jungkook'un telefonu sende
ne geziyor ve kimsin!?
Yakışıklı tavşanım💋
Jungkook'a aşık biri.
Hatta senin gibi ibne
sevgilisini unutturacak biri.
Sarı civcivim💫
/Ne diyor bu
Düzgün konuş benimle
Hemen telefonu Jungkook'a geri ver
Yakışıklı tavşanım💋
Hiç düşünmüyor musun?
Jungkook'un etrafında ne kadar kız var
Bu kadar çok mu güveniyorsun sevgiline
Yazık oldu güvenine
Sarı civcivim💫
Güvenimi sorgulayacak
son kişi bile değilsin.
Jungkook'a gözüm kapalı
güveniyorum.
Lanet telefonu ver Jungkook'a.
Yakışıklı tavşanım💋
Ahaha Jungkook telefonu
aldığımı farketmeyecek kadar
sarhoş bunu değerlendirmeliyim
değil mi?
Sarı civcivim💫
/Ne sikim diyor bu!
Ne saçmalıyorsun sen!?
Yakışıklı tavşanım💋
Anladın sen ;)
Sevgilin eve geç gelir bugün :)
Sarı civcivim💫
Lanet olsun!
Sevgilisi değilim eşiyim aptal!
[•]
Jungkook,güneşin batmasına az kalmışken kendini eve atabilmişti sonunda.
O kadar yoğun bir gündü -ki su içecek bile fırsatı olmamıştı- şirkette biri bitirmeden biri başlıyordu azar çekmeye.
Sonunda hepsini tek kelimeyle susturup çıkmıştı şirketten.
'İstifa ederim!'
Ne kadar bunu dediğinde paramparça olsa da sadece kendini düşünmüyordu.Sıkıntıyla oflayıp ceketini asarken içeri girdi.
Elindeki telefonla bir sağa bir sola yürüyen eşini beklemiyordu.
"Bebeğim,ne oldu bir sorun mu-"
"Şirkette ne yaptın,neler oldu?"
Sözünü hızlıca kesip sorularını dizen eşine şaşkınlıkla bakmıştı.
Sinirli miydi kırgın mıydı?
Jimin,eşine sonuna kadar güveniyordu ama işin içine alkol ve tanımadığı biri girince kendine engel olamıyordu.
Zaten içinde tuttukları da patlak verince ağlamamak için direniyordu.
"Boş boş konuştular,kafamı şişirdiler yemin ederim çıkıp geldim."
"Alkol aldın mı?"
Alakasız soruyla kaşlarını çatık eşine adımladı.
"Hayır bebeğim ne alkolü."
Gözleri doldu Jimin'in.Hareketleri dururken elindeki telefondan sabah olan konuşmayı açıp eşinin eline koydu sertçe.
Jungkook,iyice kaşlarını çatarken eşinin dolu gözlerine neyin sebep olduğunu anlamaya çalışıyordu.
"Bu ne Jungkook?Bu kim?Telefonun neden sende değil?Önündeki alkol değil mi!"
Sonunda sesi yükseldiğinde ağzından bir hıçkırık kaçmıştı.Eşi ona yalan mı söylüyordu?
Jungkook fotoğrafa baktığında gözleei kocaman açıldı.Bu fotoğraf ne ara çekilmişti?
"B-bebeğim ben bilmiyorum."
Jimin sinirle güldü gözyaşlarının arasından.
Telefonunu biri alıyor,fotoğrafını atıyor üstelik eşine hakaret ediyor ama Jungkook bunu bilmiyor.
"Ne demek bilmiyorum!O sürtükle içip içip yattın mı!Ah tabiki bilmezsin."
Sesi kısılırken ellerini yüzüne kapatarak ağlamaya başladı Jungkook vücuduna yüklenemeye hazır siniri reddetmeden telefonu yere fırlattı.
"Ne saçmalıyorsun Jimin.Ne yatması ne içmesi-
Eşinin omuzlarından tutup kendine bakmasını istemişti ama Jimin ağlıyordu.
Bu hareketini sınırlayan bir unsur olmuştu elbette eşinin titrek bir nefes alarak konuşmasından sonra.
"Jungkook bence bitirmeliyiz."
Jimin,artık yorulmuştu.Eşiyle arasında olan bu meslek onu her geçen gün daha da sömürüyordu.
Sözlerini bıçak gibi kesen hatta sadece sözlerini değil kalbini ve hareketlerini kesen üç kelimeyle eşine bakakaldı Jungkook.
Bitirmek mi?Bunu nasıl düşünebilirdi eşi?
Akciğerlerindeki nefes tıkanırken gözleri yanmaya başlamıştı.
"N-ne?Bebeğim ne diyor-sun?"
Korkuyla öne atılırken -sanki Jimin elinden kayıp gidecekmiş gibi- arkaya adımladı sarışın beden.
"Artık yoruldum Jungkook,çok zor."
Sesi tükenmişlikle çıkan eşine bakarken dolan gözlerine lanet edip elleriyle yüzünü sıvazladı uzun beden.
"S-sinirlisin sadece o kadar."
Sesi bir çocuğun sesi gibi masum çıkarken içine yayılan suçlulukla gözlerini kapattı Jimin.
Jungkook'un ağlamasından nefret ediyordu ama o ağlatıyordu şuan.
"Anlamıyorsun-"
"Lanet olsun Jimin!Kiminle konuştuğunu bilmiyorum!Tüm şirket oradaydı Hoseok hyung telefonundan birşey gösterdi ne ara telefonumun alındığını fark etmeyecek kadar azar işittim şirketten!Alkol içmedim diyorum elime telefon veriyorsun!Ağzıma bir damla su bile girmedi tüm gün!Benim değildi önümdeki alkol!"
Sonunda dayanamayıp patladığında irkilmişti Jimin.Jungkook ona asla bağırmazdı ama şimdi çok sinirli ve kırgın olmalıydı.
Duyduklarıyla ağzı şaşkınlıkla aralanırken pişman saniye saniye dağılmıştı hücrelerine.
Hıçkırıkları ardı ardına kesilmezken etrafını saran kollarla daha çok ağladı.
Jungkook kollarına hapsetti eşini.Başını boynuna gömüp bir çocuk gibi ağladı.
"Ben zorlanmıyor muyum sanıyorsun?O kadar yorucu işim arasında sadece günün sonunda senin kokunla uyumaya tutunarak dayanırken çok mu kolay olduğunu sanıyorsun?"
Boynundan gelen boğuk sesle kollarını eşinin beline sararken gözyaşlarını döktü eşinin göğsüne.
Boynundaki ıslaklıkla kendinden nefret etti.Jungkook'un ağlaması cehennem gibiydi.
"Bende yorgunum bebeğim,hem de çok ama sadece sen varsın diye yapıyorum herşeyi.Kariyer,şöhret,ün umrumda değil sadece sen Jeon Jimin."
Kısa beden ağlamaktan nefes alamazken daha çok bastırdı yüzünü eşinin göğsüne.
Aptallık etmişti.Önce dinlemeliydi eşini ne olursa olsun.
"Ö-özür dilerim."
[•]
Jungkook🎤
Hyung?
Hoseok hyung
Jungkook iyi misin?
Ne oldu?
Jungkook🎤
Bugün beni toplantıdan çıkarıp
götürdüğün küçük kafede karşımızda
kim oturuyordu?
Hoseok hyung
Ne diyor bu deli/
Ne alaka şimdi ne oldu?
Jungkook🎤
Sen başka şirketlerden
gelen teklifleri bana gösterirken
karşımızda oturan kişi telefonumu
alıp Jimin'e
mesaj atmış.
Hoseok hyung
Ne!?
Ne demiş!?
Jungkook🎤
Bende silmiş Jimin'in
telefonunda var.
Ama ileri geri konuşmuş
hakaret etmiş asılsız
şeyler söylemiş
Hoseok hyung
Pislik/
Bunu hangi cesaretle yapar!
Hatırlamaya çalışıyorum şuan.
Jungkook🎤
Kafam o kadar doluydu ki
farketmemişim.
Hoseok hyung
O kadar üstüne havladılar/
Benim bile beynim durdu/
Anlıyorum seni.
Hah! hatırladım
2 hafta önce gelen makyöz kızdı.
Jungkook🎤
Oynaktı zaten.
Cezasını cekecek.
Hoseok hyung
Minnie ne dedi?
Jungkook🎤
Bitirelim dedi
Hoseok hyung
NE?!
[•]
Kim haklı?
Jimin mi?Neden?👉🏻
Jungkook mu?Neden?👉🏻
Okuduğunuz için teşekkür ederim🎶💜
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro