Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum 💜

İyi okumalar..🌺

MiRan'ın ağzından...

"Sevgilim olmaya ne dersin?" Ağzımı bir karış açtıktan sonra şoku atlatmaya çalışıyorum eh hâliyle. "Nasıl yani benden hoşlanıyor musunuz?" Ağzımdan çıkan hiç bir kelimeyi beynimde düşünerek söylemiyordum.

Bay Min kahkaha atmaya başladı."Senin gibi beceriksiz bir kızı seveceğimi nasıl düşünürsün MiRan!" Beceriksiz kelimesi beynimde yüz bin milyon kez yer etmeye başladığında bu manyak herifin derdini sormak aklıma geldi sonunda.

Ellerimi göğsümde birleştirdim "benim gibi beceriksize neden teklifte bulundun o zaman?" Bay Min gülmeyi kesip yüzüne ciddiyetli bir duruş sergiledi. "Bak MiRan yeni anlaşma yaptığımız kişiler evli ya da sevgilisi olmayanlarla işlerini devam ettirmiyorlar yani anlayacağın yapmak zorundayız!"

Adama bak bee "üzgünüm bay Min gidin kendinize daha becerikli birini bulun benim işim olmaz mazallah yalanınızı artaya çıkarıveririm sonuçta beceriksizim." Deyip saygıyla eğilip gidecektim ki bileğimden tutu

"Biliyorum senden daha beceriklisini bulabilirim ama kimse yanıma sen gibi yakışmaz!" Burası sıcak mı oldu ne bu adama ne oluyor yaa offf  "yani demem o ki bunu bizden başkası bilmeyecek sende bunu tek bilensin sen olmak zorundasın başkasına söyleye bilirsin"

Bozulduğumu belli etmemeye çalışsam da kesin fark etti kesin "bak MiRan zaten uzun sürmeyecek iki ay işimiz bitince olmamış gibi davranırız. merak etme sözleşme imzalıycaz istemediğin hiç birşeyi yapmam sende öyle hı nedersin?"

"Düşünmeme zaman verin lütfen" gözlerini gözlerime dikti yarına kadar vaktin var MiRan şirket için bu çok önemli lütfen iyi düşün" tamam anlamında kafamı salladım. "Artık çıka bilirsin" "bileğimi bırakırsanız çıkabilirim bay Min"

Elini bileğimden hemen çekti. Eh hâliyle bana da gitmek düştü. Kendi odama geçtim, geçmesine ama kafamı bir türlü işe odaklayamadım. Sevgili olayı o kadar zor ki hem insanlara yalan söylemek en zoruma giden şey

Ben bunun altından kalka bilirmiyim ki; düşüncelerimde boğulurken kapı çaldı. "Gel" karşımda Soobin'i beklemiyordum şahsen "ne işin var senin burda?" Soobin tatlı bir gülümse sundu "şirketin ortağıyım unuttun mu?"

"Ah evet özür dilerim Soobin" mahcupca ona bakmaya başladım. "Ee napiyorsn güzellik çok düşünceli gibisin" o kadar belli mi yav "şey Soobin" acaba demesem miki "evet güzelim" "biraz rahatsızım da acaba bay Min den izin istesem verir mi ki"

Soobin sanki beni ölçmeye çalışır gibi "ne rahatsızlığın var güzelim?" Ne bok yiycen şimdi MiRan hanım uydur pembe bir yalan hadi bakalım "karnım ağrıyor Soobin nasıl desem kii bilemedim"

Başımı öne eğdim "haa tamm güzelim anladım ben her ay olduğunuz şey izin verir herhalde" bu kadar da yerin dibine girilmez ki yaa çocuk yanlış anladı. "Hadi al eşyalarını ben bırakırım seni" kafamı salladım

Benim odadan çıkıp bay Min'in odasına girdik "evet niçin geldiniz" bay Min'e cevap verecekken Soobin araya girdi "MiRan kendini iyi hissetmiyor izin istiycekti" bay Min bir bana bir Soobin'e baktı "kendi istesin o zaman"

Başımı yerden kaldırıp bay Min'e baktım "lütfen bana yarım günlüğüne izin verirmisinz bay Min?" "Tamam bende çıkacaktım zaten seni evine bırakıyım"

"Hayır gerek yok bay Min Soobin bırakacak beni"

15+⭐

15+💬