7
İyi okumalar canlarım
Umarım bölümü beğenirsiniz ♥️
~~~
Jungkook'un attığı konuma gelmiştim. Arabamdan hızlıca inip beklediğimden büyük olan evin demir kapısına doğru ilerledim. Nasıl açacağımı düşünüyordum ki aralık olduğunu fark etmiştim. Hızlıca içeri girdiğim gibi uzun bahçeyi koşarak geçtim. Evin kapısı da aralık bırakılmıştı. İçime korku tohumları serpilirken hızlıca içeri girmiştim.
Eve girdiğim gibi beni önce kısa ve siyah bir hol karşılamıştı. Tam karşımda mutfak adası denen o şeyden vardı. Mutfak ve salon birleşikti büyük ihtimalle. Hızlıca salona giriş yaptığımda duvar köşesinde baygın gibi duran Jungkook'u görmüştüm. Panikle gözlerim irileşirken adını seslenerek yanına doğru koşmuştum.
Yanına vardığım anda dizlerimin üstüne hızlıca çömelip yüzünü avuçlarım arasına almıştım. Yaraları açılmıştı ve yenileri de eklenmişti. Aynı zamanda ellerinde de yaralar vardı. Şakağından akan kan ile oradan aldığı darbenin onu sarstığını anlayabiliyordum. Göz altları mordu. Büyük ihtimalle ağlamıştı da. "Jungkook beni duyuyor musun? Aç gözlerini" yanaklarına hafif tokatlar atıyordum kendine gelmesi için ama işe yaramıyor gibiydi. Şansımı biraz daha denemeye karar vermiştim.
"Jungkook aç gözlerini!"
Hafif sarsmalarım ve tokatlarım ile gözleri yavaşça azıcık aralanmıştı. Kısık sesiyle zorlukla fısıldadı "T-taehyung" ellerimi boynuna koyup destek olurken konuşmuştum. "Burdayım Jungkook. Şimdi seni hastaneye götüreceğim ama uyumak yok. Tamam mı?" Kısık gözlerini kapatıp açarak beni onayladığını belirtince yaralı bedenini yan bir şekilde dikkatlice kucağıma almıştım. Kısık acı inlemesi kulaklarımı doldururken kucağımdaki beden ile dikkatlice evden çıkmıştım. Göğsümün sol tarafında Jungkook'u böyle görmem ile anlamlandıramadığım bir endişe ve ağrı baş göstermişti. Nedeninin ne olduğunu az çok tahmin edebilsem de şu an bunu düşünmek istemiyordum.
Jungkook'u arabamın arka koltuğuna yatırmış doğruca hastaneye doğru sürmeye başlamıştım. Bir yandan da telefonumu cebimden çıkarmaya çalışıyordum.
Sonunda çıkardığım telefon ile hızlıca abimi aramıştım.
Taehyung ne oldu?
Bugün acilde kim nöbetçi bizden?
Ben ve Yoongi. Neden?
Jungkook yaralı ve bilinci gidip geliyor. Hastaneye getiriyorum şimdi.
Ne? Durumu nasıl?
Vücudunda yaralar var ama derin değil. Başına darbe almış
Tamam bekliyoruz biz sizi
Tamam hyung
Telefonu kapatıp yan koltuğa fırlattığım gibi önce arkada bilinçsizce yatan Jungkook'a bakmış ardından gaza basarak hızımızı arttırmıştım.
Kısa sürede hastaneye vardığımda hızlıca araçtan inmiş dikkatli bir şekilde Jungkook'u kucağıma alarak acile girmiştim. Abim ve Yoongi hyung bizi görür görmez hızla yanımıza gelmişlerdi.
Getirdikleri sedyeye dikkatlice yatırmıştım Jungkook'u ardından muayene odalarından birine götürmüştük.
***
"Jungkook!"
Gözlerini aralayan bedenin yanına yaklaştırdım oturduğum sandalyeyi. Kaşlarını çatmış serum takılı olmayan elini şakağındaki yaraya koymuştu. "İyi misin Jungkook?" Gözleri beni bulmuştu. Ardından elini başından çekmişti. "Başım ağrıyor sadece" Gözlerini bir süre etrafta gezdirmiş ardından bana mahcup bir şekilde bakmıştı. "Teşekkür ederim Taehyung" serum takılı elini avuçlarım arasına almıştım. "Önemli değil. Jungkook bişey sorabilir miyim?" Başını beni onaylar anlamda sallayınca devam ettim. "Evine biri mi girdi? Yüzünde ve elimde yaralar var" gözlerini benden kaçırmıştı ilk başta. "Abimle konuşmaya çalıştım ama yanlış bir zamana denk geldi. Görmesini istemediğim birşeyi gördü ve yine beni dinlemeden hareket etti" kaşlarım çatılırken merakla yüzüne bakmıştım. "Neyi gördü?" Artık gözleri gözlerime hiç değmiyordu. "Şu an söylemeyeceğim" evet ikidir bu oluyordu ama yapacak bişey yoktu. Üstüne gitmeyerek onu onaylamakla yetindim sadece. "Jungkook bir sorun varsa benden çekinme ve anlat tamam mı? Ben seni dinlerim" avucumdaki elini sıklaştırmış ardından bana gülümseyerek bakmıştı. "Anlatacağım ama önce bişeylerden emin olmam gerekiyor"
"Yardımcı olabileceğim bişey mi?"
"Bilemiyorum. Sayılır" kararsızdı ama değil gibiydi de.
İlaçlardan dolayı tekrar uyuyan Jungkook ile ben odadan çıkmıştım. Abimin odasına doğru ilerlemeye başladım. Bir anda omzumda hissettiğim el ile irkilerek o tarafa döndüğümde gördüğüm beden ile bıkkınca iç çekmek istesem de yüz ifademi korumuştum. "Nasılsınız doktor?"
"İyiyim Kai , ya sen?"
"Ben de iyiyim doktor. Sizi kontrol etmeye gelmiştim"
"Bu nazik düşüncen için teşekkür ederim Kai ama ben kendi başımın çaresine bakabilirim biliyorsun"
"Olsun doktor. Bir haftadır sizi kontrol etmeye gelmemiştim içim rahat etmedi"
"Kai önemli bişey yoksa benim şimdi başka bir doktor arkadaşımla görüşmem gerek"
"Tamam doktor. İyi akşamlar o zaman"
"Sana da iyi akşamlar Kai"
Kai'nin gitmesiyle rahat bir nefes almış abimin odasına girmiştim. Zaten çıkmak üzere olan abim beni görünce duraksamış ardından merakla sormuştu.
"Jungkook nasıl?"
"İyi ama şu an uyuyor"
"Evinde saldırıya felan mı uğramış?" Abim tüm ciddiyeti ile bana bakmıştı bunu sorarken.
"Hayır yok. Abisi ile kavga etmişler" şaşkınca bana bakmıştı. Abimle aramdaki ilişki çok güzeldi ve başkalarının ailesin de böyle ilişkiler olmaması açıkçası bizi biraz şaşırtıyordu.
1 hafta sonra
"Kai iyiyim diyorum ve başımın çaresine de bakabilirim. Şimdi lütfen gider misin ilgilenmem gereken hastalarım var" Kai kararsızlık ile bana bakmıştı. "Doktor, şu yeni gelen doktor var ya hani. Farklı gözlü yaratık. Ona dikkat edin" kaşlarım çatılırken neden Jungkook'a yaratık dediğini anlamıyordum. Niye herkes beni ona karşı uyarıyordu?
"Tamam Kai ama artık hastalarımın yanına gitmeliyim" Kai'yi arkamda bırakıp doğruca odama girmiştim. Yarım saat sonra ameliyat olmasına karar verdiğimiz bir hastanın ameliyatına girecektim ve kafam çok karışıktı. Şu son zamanlarda babamdan, annemden' abimden duymuştum 'Jungkook'a dikkat et' lafını. Üstelik Yoongi ve Jimin'e de söylemişlerdi bunu. Onlarda mümkün olduğunca Jungkook ile az diyaloğa giriyorlardı. Şimdi de Kai'nin de bunu söylemesi beni bu konuyu araştırmaya itiyordu. Bir de korkutuyordu.
Kapımın tıklatılması ile daldığım düşüncelerimden sıyrılmıştım. Kapı aralığından başını uzatan Jungkook ile istemsizce irkilmiştim açıkçası. "Gelebilir miyim Taehyung" şu bir haftadır Jungkook bana karşı oldukça tatlı tavırlar sergiliyordu ve şimdi birkaç kişinin beni onun hakkında uyarması korkutuyordu.
"Gel tabii Jungkook" elimle önümdeki sandalyeyi işaret ettiğimde gülümseyerek karşıma oturmuştu.
Bir süre sessizce onu izlemiştim. Jungkook bakışlarımda ne gördüyse buraya geldiği zamanki gülümsemesi yavaşça silinmişti yüzünden. "Taehyung?" Kısık sesle çekingen bir şekilde adımı seslenmişti. "Efendim Jungkook?" Beklemediğim kadar soğuk çıkan sesimle o farklı renkteki gözlerin içinde gördüğüm yıkılış beni bir an pişman olmaya itmişti. "Benden korkuyorsun" inanamazca söylediği şey ile yüzüme bakıyordu.
"Hayır senden korkmuyorum Jungkook. Bunu nereden çıkardın?" İstemsizce kendimi savunmak için soğuk çıkan sesim ile yutkunmuştu. "Sen de diğerleri gibi davranmaya başladın" Ben de Jungkook'tan uzak durmamı isteyen kişilerin bildikleri şeyi bilmek istiyordum. İstemsizce çekildiğim bu çocuğun aslında kim olduğunu bilmek istiyordum. "Söylesene Jungkook Amerikadan buraya ne için geldin?"
"Ailem burada yaşıyor ve doğduğum yer de burası. Kore'yi seviyorum"
"Emin misin nedeninin bu olduğuna? Niye herkes Jungkook'a dikkat et diyor? Jungkook sen onların bildiği benim bilmediğim ne yapıyorsun da herkes senden uzak duruyor?"
O gün o konuşmamızdan sonra Jungkook hiçbir şey dememişti. Hayal kırıklığıyla dolu gözlerinden yaşlar birer birer akarken onu bir hafta boyunca görmemiştik.
~~~
Neler oldu yaw böyle?
İleriki bölümlerde her şeyi açıklığa kavuşturacağız
Diğer bölüm görüşürüz 👋
Leo~
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro