2
İyi okumalar canlar
Umarım bölümü beğenirsiniz 🧡
~~~
Annemler ile birlikte güzel bir kahvaltının ardından evden ayrılmış arabamı park ettiğim o sokağa gelmiştim. Ardından da hastaneye geçmiştim. "Hoşgeldin Taehyung" Yoongi hyungun sesi ile o tarafa dönmüş "Hoşbuldum Yoon hyung" gözlerim etrafta Jungkook'u arıyordu. Yanımıza koşarak gelen Jimin ile bakışlarımız onu bulmuştu. "Bizim bölüme yeni doktor gelecekmiş. Bay Kim aşağıda bizi bekliyor" EVET işte beklediğim an. Jimin'in koluna girmiş hızlıca aşağı kata doğru gülerek inmiştik.
Aşağı kattaki kantin sabah saatleri boştu. Bu yüzden buradaydık. Babam, Jungkook ile beraber gelecekti ve onları bekliyorduk.
Kısa bekleyişimizin ardından içeriye giren babam ve Jungkook ile heyecanla neler olacağını izliyordum. Jungkook biraz gergin görünüyordu. Yanımıza gelip durduklarından gözlerimiz kesişmişti. O farklı renkli gözleri endişeliydi. Ona cesaretlendirici bir gülümseme sunmuştum. O da benden cesaret alıp yüzündeki endişeyi gidermiş ve kendinden emin gülümsemesiyle arkadaşlarıma bakmıştı. Yalnız ikisi de şoktaydı sanırsam. "Tanrım gözlerine bak Yoon" Jimin parmağını Jungkook'un gözüne sokmak isterim gibi uzatıyordu. Yoongi de başıyla onu onaylamış "Çok güzeller" Jungkook'un yanakları aldığı iltifat ile çok azıcık kızarmıştı ama bunu benden başka kimse fark etmemişti. Bende dikkatle onu izlediğim için fark etmiştim. "Teşekkür ederim. Bu arada ben Jungkook" deyip elini uzattığında salak arkadaşlarım aynı anda atılmışlardı "Ben Jimin/Yoongi" bunlarla ne yapacaktık biz. Jungkook arkadaşlarıma gülmüş en sonunda elini çekme gereği duymuştu. "Seninle tanışmıştık zaten Taehyung" başımla onu onaylayıp gülümsemiştim. Babam anlaştığımızı düşünmüş olacak ki "Hastaneyi biraz gezdirirsiniz" deyip gitmişti.
"Yetiştim mi?" Ah abim Namjoon'u unutmuştuk. Abim ameliyata girdiği için geç gelecekti. Yanımıza hızla gelmiş o herkesi hayran bırakan gamzeli gülüşünden sunmuştu. "Merhaba ben Namjoon. Geç kaldığım için özür dilerim" abim gerçekten hayran olunası bir karaktere sahip kişiydi. "Merhaba ben de Jungkook ve hiç sorun değil" abimin bakışları beni bulmuş "Dün kötüymüşsün babam öyle dedi. Bugün gözüm üzerinde ona göre" diyen abim saçlarımı karıştırmıştı "Tamam abi. Yapma şöyle" diye mırıldanmamı Jungkook'un sorusu kesmişti. "Siz kardeşsiniz galiba" abim ile aynı anda başımızla onu onaylamıştık. "Abim olur kendileri" deyip Namjoon'u işaret etmiştim. Jungkook'un yüzünde hafif buruk bir gülümseme olmuştu. "Çok tatlısınız. Benim de bir abim var ama aramız kötü" abisine değer veriyordu galiba ve abisi ona böyle karşılık vermiyor gibiydi. Jimin ilk defa işe yaramış konuyu dağıtmıştı. "Sevgilin var mı Jungkook?" Diye sormuştu. Jungkook başını iki yana sallamış "Hayır yok" demişti. "İyi bari bir şansım var hem yakışıklı ve çok tatlısın" dediğinde Yoongi kaşlarını çatmış kolundan kaptığı Jimin'i başka yerlere sürüklemeye başlamıştı. Jungkook anlamazca bakarken abim iç çekerek "Şapşal aşıklar" demişti. "Onlar birbirlerinden mi hoşlanıyor yani?" Farklı renklerde olan o iri gözler merakla bize bakarken onu onaylamıştım. "Desteklemiyorsun galiba?" Böylece ağzını aramak için fırsat. "Hayır yok destekliyorum hatta bende erkeklerden hoşlanıyorum ama burada ilk defa karşılaşınca şaşırdım. Yani biliyorsunuz Amerika'da bunu sorun etmiyorlar ama Kore'de sıkıntı" dediğinde "Abimin de sevgilisi var Seokjin hyung onunla da tanışırsınız zaten. Ayriyeten ben de erkeklerden hoşlanıyorum aramızdan kimse seni yargılamaz"
"Bu iyi oldu"
"Hadi acili bayağı boşladık. Kalkın gidelim hastalar bizi bekler" abimin komutuyla kalkmış acile inmiştik.
Acil ciddi anlamda boştu. Bu iyi bişeydi tabii ki. Bugün sadece daha önceden randevu verdiğim bir hastamın ameliyatı olacaktı. O da saat üç civarıydı. Onun haricinde zehirlenmiş bir çocuk gelmişti. Bugün Jungkook ve ben nöbetçiydim acilde bir de abim. Jungkook'un telefonu çalmaya başlamıştı. Güzel bir melodi kulaklarımızı doldururken Jungkook kaşlarını çatarak telefona bakıyordu. "Ne oldu?" Saniyelik bana bakmış "Bilinmeyen numara" dedikten sonra telefonu açmıştı. Çatılı kaşları gevşerken bir iki dakika daha konuşmuş sonra telefonu kapatmıştı. "Kimmiş?" Telefonu cebine tıkıştırırken konuştu. "Mobilyalar da yerleştirilmiş. Bugün akşam evime geçiyorum" ona gülümseyerek bakmış "Bizi de davet edersin şu evine artık" demiştim imayla. Abim hemen arkadan atlamıştı "Beni de davet et" dediğine güldüğümüz zaman Jungkook'un aklına bişey gelmiş olacak ki panikle telefonu eline alıp yanımızdan uzaklaşırken "Benim acil bir görüşme yapmam lazım" demişti. Biz de fazla sorgulamamıştık.
Jungkook pov
'Bugün evime yerleşiyorum. Tadilat tamam.'
...
'En kısa zamanda o işe başlayabilirim. Özel bir oda yaptırdım.'
...
'Elimizde teslimatlar mı var? Bu harika.'
...
'Yarın buluşabilir miyiz?'
...
'Tamam orada olacağım'
Telefonu kapatıp. Bir kez daha etrafı kontrol ettim. Kimse yoktu. Konuşmayı kimse duymamıştı. Şimdi bay Kim'in yanına gidip izin almak kalıyordu.
Taehyung pov
Jungkook tekrar yanımıza gelmiş "Benim bay Kim ile görüşmem lazım size görüşürüz" demiş yanımızdan ayrılmıştı.
Ben bacağına dikiş atmayı bitirdiğim çocuk ile geri çekilmiş abimin yanına gitmiştim. O danışmaya yaşlı dururken ben de raporu doldurmuştum. Jungkook eve yerleşmek için erkenden çıkmıştı. Ameliyatına gireceğim hasta için odama geçmiş hazırlanmıştım.
***
Bugün erken çıkmıştım. Ameliyatı bitirdikten sonra. Babam dinlenmem için izin vermişti. Çalan telefonum ile oturduğum yerden doğrulmuştum. Ablam arıyordu. Heyecanla telefonu açıp kulağıma götürdüm.
'Jennie prensesim'
'Tata'm. Nasılsın kuzucum'
'İyiyim prensesim. Seni çok özledim'
'Ben de seni özledim aşkım. Bu yüzden yarın Daegu'dan Seul'a geliyorum.'
'Şaka yapıyorsun?'
'Hayır gayet te gerçek. Hem size haberlerim var.'
'Saat kaçta geleceksin seni alayım mı prensesim?'
'Müsaitsen alabilir misin Tata'm.'
'Alırım tabii. Saat kaçta?'
'On iki gibi'
'Tama orada olacağım.'
Teşekkürler kuzucum. Ben şimdi valizimi hazırlama devam edeyim sen de dinlen'
'Görüşürüz prenses.'
'Görüşürüz aşkım.'
Telefonu kapatıp heyecan ile koltukta tepinmiştim. Ablam gelecekti yarın.
Jungkook pov
Evin önüne geldiğimde beğeni ile ıslık çalmıştım. Tam istediğim gibi inşa edilmişti.
(Evi böyle bişey)
İçeriye girmiş beni bekleyen mimara dönmüştüm. "Gizli yalıtkan oda yapıldı mı?"
"Evet efendim. Size göstereyim şu taraftan" demiş beni yönlendirmişti. Kilere girmiş ardından bir tane dolabın dibinden şifre çıkartmıştı. "Şifreyi şu anlık 12345 koydum siz daha sonra değiştirirsiniz" tabii ki öyle yapacaktım. Şifreyi girmiş alt kata inen basamaklar açılan kiler duvarından karşımıza çıkmıştı. Yüzümdeki memnun sırıtışla aşağı kata doğru inmeye başladım.
Aşağıda beni güzel bir koridor karşılamıştı. Tam istediğim gibiydi.
Yanlarda kapışar vardı ve ben bunları ne için kullanacağımı gayet iyi biliyordum. Yüzümdeki sırıtşla adama dönmüş "İyi iş çıkartmışsınız" demiştim. Ardından buradan çıkmıştık.
Mimarı gönderdikten sonra şifreyi değiştirmiş evi gezmiştim. Gerçekten harika bir evdi. En sonunda yorgun bedenimi duşa sokmuş valizimdeki yerleştirmediğim kıyafetlerimden sadece iç çamaşırı ve tişörtü giyerek uyumuştum.
~~~
Evett. Kitabın başlığının hakkını verelim değil mi?
Jungoo'nun bir olayı var ve bunu ileriki bölümlerde öğreneceğiz!!!
Lütfen oy ve yorum yapın. Kitap hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyorum
Diğer bölüm görüşürüzz 👋
Taehyung'umuz böyle cool 😎
•Nyx⚡️
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro