Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

19




İyi okumalar canlarım

Umarım bölümü beğenirsiniz ♥️

~~~


"Sevgilimm" sondaki harfi uzatarak mutfağa giren Jungkook ile gülümseyerek omzum üzerinden ona bakmıştım. Hızlıca arkama gelmiş yanağımdan öpmüştü. Bu içimi sıcacık yaparken benden uzaklaşıp masaya geçeceğini fark ettiğimde gülümseyerek ona dönmüş bir elimle belini sıkıca kavrayıp kendime çektikten sonra dudağından öpmüştüm. "Şimdi gidebilirsin balım" benden uzaklaşarak masaya geçmesiyle eş zamanlı olarak ben de hazırladığım yemeği bitirmiş masaya ilerlemiştim.

"Jungkook sana bişey sormak istiyorum" konuşmamla ağzına attığı lokmayı hızlıca çiğneyip yutmuş ve tamamen bana odaklanmıştı. "Sor bakalım"

"Omzun iyileştikten sonra tatile gidelim ister misin? Yani burada fazlaca kötü anlar yaşadın belki işe başlamadan önce ufak bir tatil sana da bana da iyi gelir?"

"Oh gerçekten mi? Peki nereye gidebiliriz ki tatil için. Hem ben Kore'yi hiç gezmedim de"

Jungkook'un heyecanlanması çok tatlıydı. Gülerek ona bakmış ardından devam etmiştim. "Jeju adasına ne dersin?" Merakla irileştirdiği gözleri ile bana bakmıştı bu sefer. "Gerçekten oraya gidebilir miyiz?"

"Evet tabii ki de" heyecanla yerinden kalkmış yanıma geldiği gibi tek koluyla sıkıca boynuma sarılmıştı. "Evet Taehyung gidelim lütfen. Çabucak iyileşeyim ve gidelim lütfen" bu kadar heyecanlanması aşırı sevimli geliyordu gözüme. Gülümseyerek alnına dökülen saçlarını geriye taramıştım. "Gidelim tabii güzelim. Orada bir arkadaşımın beş yıldızı bir oteli var. Eminim bize güzel bir oda da ayarlar"

Jungkook bu dediklerimi duyunca daha da heyecanlanmıştı. "Daha önceden Jeju adasına gittin mi peki?" Başımı olumlu anlamda sallamıştım. "Seni güzelce gezdireceğim balım benim. Ama artık yemeğini ye de kontrolüne gidelim" sonradan aklına gelmiş gibi bir tepki vermiş yemeğine geri dönmüştü.

- - - - -

"Hoşgeldiniz. Şu sedyeye uzanabilir misin Jungkook? Ben malzemeleri alıp geleceğim" abim malzemeleri almaya giderken ben de Jungkook'a yardımcı olmuştum. "Kol askını ve montunu şuradaki askılığa asayım hemen geliyorum" o beni beklemeden gömleğinin düğmelerini açmaya çalışıyordu. Tekrar yanına vardığımda elini tutup öpmüş ardından omzunu açıkta bırakacağı şekilde açmıştım.

Zaten abim de çok geçmeden gelmişti yanımıza. "Nasılsın Jungkook? Ağrın felan var mı?"

Abim yaranın bandajını açarken bir yandan da Kook'un dikkatlini oradan çekmek için konuşuyordu. "İyiyim Namjoon hyung. Ve kolumu fazla zorlamadığım sürece ağrım olmuyor"

"Yaranda iyi görünüyor. Bugün dikişlerini alabilirim ama omzunu kalın bandajlarla hareketlerini kısıtlayacak şekilde desteklememiz daha iyi olacaktır"

"Tamam hyung. Peki ne zaman kolumu rahatça hareket ettirebileceğim?"

Abim dikişlerini almaya başlamıştı. Jungkook gergin olduğu ve canı biraz acıdığı için elini yumruk yapmıştı. Büyük ihtimalle tırnaklarını avucunun içine batırıyordu. Elini nazikçe kavrayıp parmaklarını açtıktan sonra el ele tutuşmamızı sağlamıştım. "Üç gün sonra yüne kontrolün var o zaman daha net bir tarih verebilirim sana"
Jungkook onu onaylamak adına ağzını açmıştı yalnız abimin dikişi kesmek için çekiştirmesiyle ağzından ufak bir inilti çıkmıştı. Elimi daha sıkı kavramış gözlerini kapatıp yutkunmuştu. Biraz olsun onu rahatlatmak için elimi saçlarının arasına daldırmıştım.

- - - - -

"İşkence gibiydi resmen" Taehyung'a bakarak mırıldanmıştım. Kırmızı ışıkta beklediğimiz için bakışları beni bulmuş eğilip yanağıma hızlı bir öpücük kondurmuştu. Taehyung'a sahip olduğum için çok şanslıydım gerçekten. Onu çok ama çok seviyordum. İlk defa tattığım bu duyguyu karşımdaki esmer beden sayesinde çok sevmiştim. "Biliyorum balım benim ve o an elimden bişeylerin gelmemesi kalbimi ağrıtıyor" bana balım diye seslenmesini çok seviyordum. Ve sözlerinde samimi olması ona ayrı bir güvenle bağlanmamı sağlıyordu.

"Sen kötü hisset diye söylememiştim ama ben" üzgünce mırıldandığımda elimi kavramış yana yeşil ışıkla yola dönmüştü.

"Taehyung beni abimin evine bırakabilir misin? Onunla karşılıklı oturup doğru dürüst konuşmalıyız" sert bir soluk aldığını duymuştum. "Sana zarar verir diye aklım çıkıyor ama en son hastanede yanına geldiğinde pişman gözüküyordu" tekrar kavga edip yaralanır mıyım bilmiyordum açıkçası. "Bence kavga etmeyeceğiz. Ama tatile çıkmadan önce onunla aramızdaki olayların çözülmesini istiyorum. Bu durumdan o kadar bunaldım ki" yola bakarak elimi kaldırıp naif bir öpücük kondurmuştu. "Tamam balım. Nasıl istersen öyle olsun. Ama yolu tarif etmen gerek"

- - - - -

Abimin evine varmıştık ama cesaret edemiyor gibi hissediyordum. Elimde hissettiğim sıcak eli ile Taehyung'a dönmüştüm. "İlla bugün konuşman gerekmiyor biliyorsun değil mi?" Bana anlayışla ve sevgi ile bakan gözlerini çok seviyordum. "Biliyorum ama bugün bu işi halletmek istiyorum"

"O zaman bir cesaret öpücüğüne hayır demezsiniz herhalde" flörtöz bir edayla bana bakıyordu ve evet bu gülümsememi sağlamıştı. "Hayır demem" bunu dememin ardından dudaklarımızı birleştirmiştik. Öpücüğü fazla derinleştirmeden ayrılmamız biraz üzmüştü ama yapmam gereken bir konuşma vardı.

Son kez Taehyung'a bakmış arabadan inmiştim.

- - - - -

"Oh, Jungkook?"

"Merhaba hyung. Girebilir miyim" abim şaşkın bakışları eşliğinde bunu yeni hatırlamış gibi geriye adımlamış ve eliyle içeriyi işaret etmişti.
"Ah, pardon. Gel lütfen"

Ben salonda oturmuş abimin gelmesini bekliyordum. Sonunda içeriye girdiğinde üzerindeki şaşkınlığı atmıştı.

İkimizde sessizce karşı karşıya oturmuş bakışıyorduk. Sessizliği ben bozmaya karar vermiştim. "Konuşmamız gereken konular var"

"Evet farkındayım. Ama nereden başlayacağımı bilmiyorum"

"O zaman ben en başından bu işe nasıl girdiğimi sana anlatayım. Buradan başlamak en iyisi gibi geliyor" beni başıyla onaylamış dikkatlice dinlemeye başlamıştı.

"Ben üniversiteyi amerikada okumaya başladığımda bir süre sonra sizin bazı maddi ihtiyaçlarımı karşılayamadığınız ve benim de karşılayamadığım kötü bir dönem geçirmiştim. O zamanlar bizim bölümde en iyi öğrencilerden biri olduğumdan bir hocam yanıma gelmiş benimle bu iş hakkında konuşmuştu. Hem bayağı iyi para vardı hem de size yük olmayacağımdan dolayı kabul ettim bu işi. O zamanlar size zorluk çıkartmayacağımı düşünerek bu işi yapmaya gönüllü olmuştum. İlerleyen zamanlarda yaptığım çalışmaların beğenilmesiyle oranın başkanı benimle özel olarak görüşmek istedi. Bu işin başında o vardı. Koreye dönünce de burada işe devam ettim. Kore başkanının bu işleri daha ileriye taşıdığını biliyor muydun mesela hyung? Ama sen beni doğru dürüst dinlemedin ki sana bunları anlatayım. Gerçi sen de şu bakıma haklısın, ne zaman seni evime bu konuyu konuşmak için çağırsam ölü adam getiriyorlardı ve bu senin daha farklı düşünmeni sağlıyordu."

"Bişeyleri değiştirir mi bilmem ama senden çok özür dilerim Jungkook. Abin olarak seni dinlemeliydim. Sen o zamanlar bana bunu anlatırken bize yük olmayacağını düşündüğün için gururla anlatırken ben seni kötü bir şekilde yargıladım ve bundan dolayı çok pişmanım gerçekten" abimin bana pişman olmuş bir şekilde bakması aynı zamanda Taehyung'un da ben hastanede yatarken abimin pişman olduğundan bahsetmesi onun sözlerinde samimi olduğunu kanıtlıyordu.

"Özrünü kabul ediyorum hyung. Ama lütfen beni dinlemeden yargılama" bana gülümseyerek bakmış koltuktan kalkarak yanıma oturmuş ve koluma dikkat ederek bana sarılmıştı. Ben de tabii ki ona karşılık vermiştim. Aramızın kötü olmasını sevmiyordum ve artık tekrar iyi bir abi kardeş ilişkimizin olması beni mutlu ediyordu.

~~~~

Diğer bölüm Jeju adasına gidiyoruzz

Jeju adasını biraz araştırdım ve çok güzel manzara fotoğraflarıyla karşılaştım

Diğer bölümü yazmak için çok heyecanlıyım bu yüzden

Görüşürüz ✌️

•Leo🦁

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro