Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

14



İyi okumalar canlarım

Umarım bölümü beğenirsiniz ♥️

~~~



Şu an sadece şunu biliyordum, tuvaletin bu harabe evden uzakta olduğu ve tuvalette ki işinin uzun sürdüğünü. Masanın üstüne göz attığımda gördüğüm bıçak ve ilerisindeki telefonum ile kalbimde heyecanla çarpmıştı. Tuvaletten dönmeden önce o bıçağı almalıydım çünkü gitmeden önce masayı topluyordu. Az da olsa bir şansım vardı değil mi? Sadece onun evden çıkmasını beklemem gerekiyordu. Bana pis bir şekilde sırıtarak bakmış ardından tuvalete gitmek için evden çıkmıştı. Dış kapının sesini duymam ile ayaklarım ile sandalyeyi ilerletmeye çalışmıştım. Böyle kolay olmadığını fark ettiğimde ayaklarımı botumun içinden kurtarmış biraz tuhaf bir şekilde yürüyerek masaya yaklaşmıştım. Yan bir şekilde dönüp bıçağı almaya çalışmıştım ama elim yetmiyordu. Bunu fark edince sandalyeyi kıracak kadar sert bir şekilde duvara çarptırmıştım. Zaten eski olan bu sandalye çok geçmeden parçalanmış kollarımda kesikler açmıştı ama bu şu anlık önemli değildi bile. Bıçağı aldığım gibi elimdeki ipleri zorlanarak da olsa kesmeye başlamıştım. İpin inceldiğini hissedebiliyordum. Vücudumda salgılanan adrenalin ve kurtulmam gerektiği düşüncesi ile gayet hızlı ve düzgün bir iş çıkarıyordum. Zaten tuvaletten de duyacağını düşünüyordum sandalyenin kırılma sesini. İpin kopmasıyla hızlıca bileklerimi kurtarmış masanın üstündeki telefonu almıştım. Ne olur ne olmaz diye de elime sandalyenin kırılmış ama sağlam duran bir parçasını almıştım. Bana saldırırsa belki etkisiz hale getirebilirdim.

Koşarak evden çıkmıştım ama nereye gideceğimi bilmiyordum. Bir anda duyduğum silah patlama sesi ve omzumda hissettiğim keskin acı ile inleyerek elimi omzuma atmıştım. "Düşündüğümden akıllı çıktın" elindeki silahla karşımda dikilen adamdan acilen kurtulmam gerektiğini fark etmem ile omzumun acısı boş verip bir anda üstüne atlamıştım. Neye uğradığını şaşıran adam ile birlikte yere düştüğümüzde elindeki silahı almış burnuna sertçe vurmuştum ve hızlı davranarak ayaklanmıştım. Silahı ona doğru tutuyordum ama elim deli gibi titriyor omzum kopacakmış gibi ağrıyordu.  Burnunu tutarak bana bakan adam sinirle gülmüş ardından acıyla inlemişti. "Seni piç. Şimdi seni mahvedeceğim" yerden doğrularak karşıma dikilen adam ile korkum kat be kat artmıştı. "O silahta tek bir kurşun vardı ve o da omzunda. Bir işe yaramaz yani" aslında bu benim için iyi haberdi. Birini silahla yaralamak bana göre bişey değildi çünkü.

Fazla beklemeden üstüme atılan adam ile yere düşmüş omzumun yerinden kopacakmış gibi ağrımasıyla acıyla çığlık atmıştım. Boğazıma sıkıca sarılan elleri ile gözlerim irileşirken tırnaklarım ile kollarını çizmiştim. Canı acımış olacak ki ellerinin gevşediği o an yerlerimizi değiştirecek şekilde dönmüştüm. Yakınımda duran silahı elime aldığım gibi adamın burnuna tekrar vurmuştum. Burnundan kanlar boşalırken onu etkisiz hale getirmek için yüz üstü çevirmiş ense köküne sağlam bir darbe vurarak bayılmasını sağlamıştım.

Acıyla olduğum yerden doğrulmuştum hızlıca yardım çağırmam gerektiğinin farkındaydım ama o kadar kötü hissediyordum ki. Omzumun içindeki kurşunun derhal oradan çıkartılması gerekiyordu. Kan kaybetmeye devam ediyordum. Bir de soğuktan korunmalıydım. Omzumu tutarak oturduğum yerden kalkmış telefonumu açmıştım. Şarjım vardı ama internet çekmiyordu. Sarsak adımlarla telefonu internetin çekeceği bir yer arayarak yürümeye başlamıştım.

Nereye gittiğimi bilmeden yürüyordum. Vücudum iyice halsizleşmişti. Yatıp uyumak da istiyordum. Sonunda internetin çektiği bir yer bulmam ile yorgunca gülümsemiş direkt olarak Taehyung'u aramıştım. Sevgilim çok geçmeden açıvermişti telefonu.

Jungkook!

Taehyung lütfen beni kurtarın

Tamam kurtaracağız seni. Nerede olduğunu biliyor musun?

Hayır. Hayır bilmiyorum

Tamam sakin ol ve telefonu kapatma tamam mı? Telefon sinyalinden yerini tespit edecekler

Taehyung çabuk gelin lütfen. Çok kötüyüm

Söz veriyorum çabucak geleceğim bebeğim. Sen iyi misin yaran felan var mı?

Omzumdaki kurşun çok canımı yakıyor. Lütfen çabuk gelin lütfen.

Dayan Jungkook'um dayan sevgilim yerini tespit ettiler oradan ayrılma tamam mı? Hemen geliyoruz yola çıktık

Gel lütfen

Vücudumdaki tüm güç çekilir gibi olurken yere yığılmış kapanmak için zorlayan gözlerime direnmeye çalışıyordum. Çok soğuktu burası. Hiç sevmemiştim. Telefondan sesler geliyordu ama cevap verecek halim bile yoktu.

- - - - -

Jungkook ile konuşurken bir anda telefonda duyulan düşme sesi ve telefondan ses gelmeyişi ile abime daha hızlı sürmesini söylemiştim. Jungkook'un bir anda beni araması beni acayip şaşırtmıştı ve düşündürtmüştü. Acaba arayan o değil de onu kaçıran Kai'miydi diye. Jungkook'un yaralı olduğu gerçeği daha da paniklememi sağlıyordu. Jungkook'u öyle gördükten sonra ilk yardım yapabileceğimden emin olamadığım için abimi de almıştım yanıma. Ambulansta önümüzden ilerliyordu.

En sonunda Jungkook'un sinyalinin geldiği noktaya vardığımızda arabadan resmen fırlayarak inmiştim. Koşarak yerde yatan bedenin yanına ilerlemeye başlamıştım. Polisler etrafa bakınırken ben sağlık ekiplerinden önce varmıştım sevgilimin yanına. Üstünde sadece bir tişört ile bu soğukta yerde yatıyor gerçeği ile kendimi iyice kötü hissetmeye başlamıştım. Çok kan kaybettiği belli oluyordu. Omzuna yarım yamalak bir tampon yapmıştı. Dudakları soğuktan morarmış üşüdüğü için ve kan kaybettiği için ten rengi iyice solmuştu. Yanıma gelen abim ve sağlık ekibi onu hızlıca sedyeye yatırmış ambulansa doğru götürmüşlerdi. Ben ise gördüklerimi algılamakta güçlük çekiyor gibi hissediyordum. Boğazımda bir yumru vardı sanki. Birinin omzuma dokunmasıyla kendime gelmiştim ama. "Hadi Taehyung'um sevgilinin yanında ol" abimin cesaret vermek istercesine konuşması ve omzumu sıkması ile Jungkook için kendimi toplamış ambulansın arka kısmına binmiştim. Jungkook'un üstüne örttükleri battaniyenin altından soğuk elini kavramış sıkıca tutmuştum. İyi olacaktı benim sevgilim. Ona güzelce bakacaktım.

- - - - -

Hastaneye vardığımız gibi Jungkook'u ameliyata almışlardı. Ameliyatına abim ve Yoongi hyung girmişti. Ameliyathanenin önündeki koltuklarda otururken içim içimi yiyiyordu. "O iyi olacak Taehyung. Biraz sakinleş" Jimin'in omzuma koyduğu elini tutup sıkmıştım. Bana o tatlı gülümsemesini sunmuş sıkıca sarılmıştı. "Taehyung Kai'yi yakalamışlar"  kaşlarım sinirle çatılırken Jimin'e devam etmesi için bakmıştım. "Sadece burnunda çok kötü bir kırık varmış. Bulduklarında baygınmış" Kai'yi dikkate almadığım için o kadar sinirleniyordum ki. Belki bana Jungkook'a karşı dikkatli olmam hakkında uyarı yaparken yüzündeki o şeytancıl ifadeyi dikkate almalıydım. Ama ben bile tahmin edememiştim bu olanları.

- - - - -

Saatler sonra ameliyathanenin kapısının açılması ile hızlıca ayaklanmış içeriden çıkan abimin yanına ilerlemiştim. "Abi Jungkook nasıl?" Yüzünden bile anlaşılıyordu ameliyatın zorlu geçtiği. "Çok kan kaybetmiş ve o kadar uzun süre soğukta kalması hipotermi'ye neden olmuş. Şanslıyız ki ileri düzeyde değil. Ne olur ne olmaz diye bir gün boyunca yoğun bakımda kalacak. Ardından normal odaya alırız" durumu açıklamayı bitiren abime sıkıca sarılmıştım. "Teşekkür ederim hyung" abimde çok geçmeden kollarını etrafıma sarmıştı. "İyi olacaksınız canlarım"

~~~

Evet hızlıca diğer bölüm ile geldimm

Bu kurguyu planladığımda en çok yazmayı istediğim kısımlardan biriydi bu büyük ihtimalle yakında final yaparız

Diğer bölüm görüşürüz 👋

•Leo🦁

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro