10
Yeni bölüm ve de sürpriz ile geldimm
İyi okumalar canlarımm ♥️♥️
~~~
Göğsümde hissettiğim ağırlık ile gözlerimi aralamıştım. Bir süre kendime gelmek için gözlerimi kırpıştırmıştım. Güzelce dinlendiğimi hissediyordum. Göğsümde dudakları büzülü bir şekilde yatan bedene içim giderek bakmış ardından ellerimi saçlarına daldırmıştım. "Jungkook. Uyan hadi güzelim" mırıldanıp uyumaya devam etmişti. Yattığım yerden doğrularak alnına öpücükler kondurarak onu uyandırmaya çalıştım. "Uykucu tavşan?" En sonunda yüzündeki gülümseme ile gözlerini aralamıştı. "Günaydın"
Uzun kemikli parmaklarımı saçlarının arasına daldırırken konuştum. "Sana da günaydın uykucu" mızıldanarak kafasını kaldırmış yüzüme o hayran olduğum gözleri ile bakmıştı.
Bir süre ikimizde hiçbir şey demeden birbirimize bakmıştık. "Jungkook"
"Efendim?"
"Şu Amerikaya gitme konusunu bir konuşabilir miyiz?" Yüzü asılsa da beni başıyla onaylamıştı.
"Hâlâ gitmeyi düşünüyor musun?"
"Aslında senin itirafından sonra pek düşünmüyorum. Amam belki başka bir hastane de çalışmaya başlayabilirim" onaylamazca mırıltılar çıkarıp benden kaçırdığı gözlerinin bana bakmasını sağlamıştım. "Babamlarla bugün sana karşı haksız oldukları hakkında bir konuşma yaptım. Herkes yaptığının yanlış olduğunu anladı. Onu dert etme" gözleri ışıldayarak bana bakmıştı. Hızlıca boynuma atılmasını beklemiyordum. "Teşekkür ederim Taehyung" Jungkook gerçekten de Kore de güzel bir yaşam istiyordu. "Önemli değil güzelim. Herkesin yaptığı yanlıştı. Ve benim de yaptığım yanlıştı. O yüzden senden tüm kalbimle özür diliyorum" yanağıma bir öpücük kondurmuş kalbimin ritminin bozulmasını sağlamıştı. "Özürünü kabul ediyorum. Ve sana söz veriyorum yakın bir zamanda açıklayacağım sana olanları ama önce yapmam gereken işler var. Mesela abim ile aramı düzeltmek, ekip arkadaşlarım ile aramı düzeltme gibi şeyler" tekrar göz göze gelmemizi sağlamış ve konulmaya başlamıştım. Samimiyetime inanmasını istiyordum. "İstediğin zaman açıklayabilirsin Jungkook. Ben seni sabırla beklerim" bana tavşan dişlerini göstererek gülümsemişti. "O zaman kalkta hazırlanalım Taehyung. Hem ben daha saçlarımı düzleştireceğim"
***
Jungkook ile beraber hastaneye geldiğimizde abim ve ekip arkadaşlarımız bizi sıraya dizilmiş bir şekilde bekliyorlardı. Ah bir de köşedeki babam. Babam onlardan önce davranarak Jungkook'un yanına gelmişti. Mahcup olmuş bir şekilde Jungkook ile bakışıyordu. "Özür dilerim Jungkook. Seni bilip bilmeden yargılamamalıydım"
"Hayır önemli değil" babam olumsuzca başını iki yana sallamış konuşmasına devam etmişti. "Hayır önemli Jungkook. Yaptığımız şey çok yanlıştı. O yüzden bu saçma şeyi başlatan kişi olarak senden özür diliyorum" Jungkook bir an utanarak bana baktığında sessizce kıkırdamıştım. Aynı şekilde tüm ekip arkadaşlarımız da ondan özür dilemişlerdi.
Jimin bir anda Jungkook'un üstüne atlayarak sarıldığında hepimiz şaşırsak da Jimin yüne aynı Jimin'di. "Güzel gözlü çocuğumun böyle şeyler yapmayacağını biliyordum zaten. Hep seni kıskandıklarından oluyor bunlar" abim bu durumu daha fazla uzatmamış hepimizi işinin başına yollamıştı tabii.
***
Bugün şansımıza yoğun geçen bir gün değildi. O yüzden Jungkook'a akşam beraber bişeyler yapmak için teklifte bulunacaktım. Otoparkta arabama yaslanmış bir şekilde Jungkook'u bekliyordum. Sonunda görüş açıma giren Jungkook beni fark etmiş hızlıca yanıma doğru yürümeye başlamıştı. Gülümseyerek yaslandığım yerden doğrulmuş Jungkook için arabanın kapısını açmıştım. "Buyrunuz efendim" gülerek yanağımdan öpmüş hızlıca arabaya binmişti. Her ne kadar itiraf etmese de babamın ve ekip arkadaşlarımızın ondan özür dilemesi ve bu sorunu halletmek ona iyi gelmişti.
"Benim evime gidelim Taehyung. Beraber vakit geçirelim" zaten Jungkook ile vakit geçirmek istediğimden bu teklif benim için bayağı hoştu.
***
"Bence bu pijama takımı sana olacaktır" elinde tuttuğu haki takımı bana vermiş ardından da odadadan çıkmıştı. "Ben mutfaktayım. Giyinip gelirsin" üstümdeki kıyafetlerden kurtulup yerine rahat Jungkook gibi kokan pijama takımını giymiştim.
Mutfağa girdiğimde Jungkook kısık sesle bir şarkı mırıldanıyordu. Benim geldiğimi fark etmemişti o yüzden kapıya yaslanıp küçük hareketlerle dans ederek şarkı mırıldanan Jungkook'u izlemeye başlamıştım. Tanrım, sesi o kadar güzeldi ki! Şarkının sonlarını söylemeye başladığında gülümseyerek arkasından ince belini kavramış onu biraz kendime çekmiştim. İlk başta irkilse de gülerek geri bana dönmüştü. Bana yandan bakış atarken küçük sevimli dudaklarına küçük bir öpücük kondurmuştum. Utandığından yanakları hafiften kızarsa da yaptığı işe geri dönmüştü.
1hafta sonra
"Jungkook'ta bu nasıl durur sence?" Yanımdaki ablamdan ses gelmeyince kolumla onu dürtükledim. Daldığı yerden irkilerek bana dönmüştü. "Ne dedin?"
"Önce Jungkook için alacağım hediyeyi seçiyoruz sonra da sen bana derdini anlatıyorsun" başıyla beni onaylamış hediye seçmeme yardım etmişti.
***
"Anlat bakalım derdini ablacığım"
"Taehyung ben aşık oldum" şaşkınca ablam işe bakışmıştım. "Kime? Ne zaman?"
"Ev arkadaşıma" gözlerim şokla irileşirken heyecanlıydım da. Sonunda ablam birine aşık olmuştu. "Şu taylandlı kıza mı? Adı neydi?"
"Lisa" adını söylerken bile seviniyordu ablam. Gülerek omzuna vurmuştum. O da bana anlamayarak bakıyordu. "Sen çok fena aşık olmuşsun. Baksana kızın adını söylerken bile seviniyorsun" ablam panikle ellerini yanaklarına koyup bana dönmüştü. "O kadar belli oluyor mu yaa?" Başımı olumlu anlamda salladığımda bir anda yüz ifadesinde sinsilik oluşmuştu. Ne olduğunu anlamayarak ona baktığımda ablam bir anda kahkaha atmaya başlamıştı. "Delirdin iyice" kahkahaları durmuş aniden bana dönmüştü. "Aklıma bişeyler geldi. O yüzden sana bay bay. Jungkook ile güzel vakit geçir. Ben kaçtım" benim bişey dememe kalmadan çıkıp gitmişti.
***
"Taehyung bu hediye çok güzell" Jungkook aşkla elindeki kar küresine bakıyordu. "Kar kürelerini sevdiğini biliyorum ve evinden anladığım kadarıyla da bitkileri de çok seviyorsun. O yüzden bu kiraz ağacı olan küreyi almak istedim" Jungkook gülümseyerek yanağımdan öpmüş koşarak üst kata çıkmaya başlamıştı. Bende peşinden gitmiştim. Jungkook'un odasına gideceğimizi düşünürken bizi başka bir odaya getirmişti. Bu odaya daha önce gelmemiştim. İçimi huzursuz eden bişeyler vardı bu odada. Etrafa bakındığımda bazı cerrahi aletlerin olduğunu görmüştüm. Evinde bu kadar çok cerrahi alet bulundurabilirdi değil mi yani? Doktordu o da? Küreyi çalışma masasına koymuş bakışları beni bulmuştu. Ardından odada gözlerini gezdirince o da gergince yutkunmuştu. "Gel hadi salona inelim Taehyung" hiçbir şey demeden onu onaylamış ondan önce aşağı kata inmiştim.
~~~
Şimdi size soruyorum, kaos diğer bölüm mü başlasın yoksa ondan sonraki bölüm mü?
Diğer bölüm görüşürüz 👋
Ah bir de size sürprizim var !!!
Da daa !!
Bugün akşam saat 20.00'da sizlerle
°Leo🦁
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro